Bizi Takip Edin

AMERİKA

ABD’nin yeni hedefi Çinli bulut bilişim şirketleri

Yayınlanma

Biden yönetimi, yarı iletkenler alanındaki yasaklara ek olarak, Alibaba ve Huawei gibi Çinli teknoloji devlerinin bulut bilişim iştiraklerine karşı bir hamle arayışında.

New York Times’ta (NYT) yer alan habere göre, Biden yönetimi ve Kongre üyeleri, son 18 ay içinde Alibaba ve Huawei gibi Çinli teknoloji devlerinin bulut bilişim bölümleriyle ilgili güvenlik endişelerini gidermek için neler yapılabileceği konusundaki araştırmalarını hızlandırdı.

NYT’ye konuşan üç kişi, Amerikalı yetkililerin Çinli şirketlerin ABD’de faaliyet göstermeleri halinde daha sıkı kurallar koyup koyamayacaklarını ve şirketlerin yurtdışındaki büyümelerine karşı koymanın yollarını tartıştıklarını söyledi.

Teknoloji tekelleri ile görüşme

Konuyla ilgili bilgi sahibi diğer üç kişi de Biden yönetiminin Çinli rakiplerinin nasıl çalıştığını anlamak için Amerikan bulut bilişim şirketleri Google, Microsoft ve Amazon ile görüştüğünü söyledi.

ABD’li yetkililerin Çinli bulut şirketlerine odaklanması, Washington ile Pekin arasındaki teknolojik gerilimin kapsamını genişletme potansiyeli taşıyor. Son yıllarda ABD, Çin’in önemli teknolojilere erişimini engellerken, Çinli teknoloji ve telekomünikasyon şirketlerinin yurtdışındaki erişimini sınırlamaya çalışıyor.

İşletmelere bilgi işlem gücü ve yazılım sağlayan büyük veri merkezlerini işleten bulut bilişim şirketleri bu nedenle yeni bir teknolojik cephe haline gelecek gibi görünüyor.

Bulut bilişim sistemleri, gerçek zamanlı veri akışı video sistemleri ve yapay zeka programlarını işletmede kritik önemde.

Çinli bulut şirketleri Asya ve Latin Amerika’da atakta

Synergy Research Group’a göre küresel bulut bilişim pazarı, geçen yıl 544 milyar dolarlık toplam genel bulut geliriyle oldukça büyük. Synergy’nin baş analisti John Dinsdale, ABD’de Çinli şirketlerin Silikon Vadisi ve Virginia’da veri merkezleri olmasına rağmen bulut pazarının çok küçük bir kısmını oluşturduğunu söyledi.

Fakat Çinli bulut şirketleri Asya ve Latin Amerika’da ilerleme kaydediyor. Huawei’nin başkanı geçen yıl şirketinin bulut işinde ‘hızlı bir büyüme’ gördüğünü söylemişti. Huawei Mayıs ayında Endonezya’da bir bulut konferansına ev sahipliği yaptı. Alibaba, bulut ürünlerini tanıtmak için geçen yıl Meksika’da bir toplantı düzenledi.

Cumhuriyetçi senatörlerden ‘ulusal güvenlik’ uyarısı

Nisan ayında dokuz Cumhuriyetçi senatör Biden yönetimine mektup yazarak Huawei, Alibaba, Tencent ve Baidu gibi ‘ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğunu’ söyledikleri Çinli bulut şirketlerini soruşturmaya ve cezalandırmaya çağırdı.

Konuyla ilgili bilgi sahibi dört kişi, Ticaret ve Dışişleri Bakanlıklarının Çinli bulut bilişim şirketleriyle nasıl başa çıkacaklarını değerlendirdiklerini söyledi.

Bu kişilerden ikisi, Ticaret Bakanlığı’nın Çinli bulut sağlayıcılarını yönetecek daha sıkı kurallar oluşturmayı gözden geçirdiğini söyledi. Bu kurallar, ‘ulusal güvenliğe tehdit’ oluşturabilecek teknolojileri kısıtlamasına izin veren yeni bir yasal yetki kapsamında oluşturulabilir.

AMERİKA

JPMorgan: Trump’ın dönüşü ile birlikte büyük şirket hisselerinin yükselmesini bekliyoruz

Yayınlanma

JPMorgan analistleri, Donald Trump’ın seçim zaferinin ardından ABD’nin en büyük kurumlar vergisi mükelleflerinin hisselerinin önümüzdeki haftalarda yükselmesini bekliyor.

Amerika’nın en büyük bankasının analistleri çarşamba günü müşterilerine gönderdikleri bir notta, Trump’ın kurumlar vergisi oranını yüzde 21’den yüzde 15’e düşürme önerisinin özellikle kablosuz iletişim operatörleri Verizon ve AT&T, ödeme ağları Visa ve Mastercard ile medya grupları Fox ve Warner Bros için destekleyici olacağını söyledi.

Analistler, “Muhteşem Yedili” olarak adlandırılan büyük teknoloji hisselerinin de fayda sağlayacak “en büyük mutlak ABD vergi mükellefleri” olduğunu söyledi.

ABD’li bankacılık devi Citigroup ile yatırım bankalarından JPMorgan ve Goldman Sachs da dahil olmak üzere ABD bankalarının hisseleri, yatırımcıların Donald Trump’ın sektör için vergileri düşürme ve düzenlemeleri azaltma vaatlerini yerine getireceğine dair beklentileriyle oynamasıyla piyasa öncesi işlemlerde yükseldi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Kuduz şüphesiyle öldürülen yetim sincap Peanut, nasıl Trump kampanyasının maskotu oldu?

Yayınlanma

Amerikan Wired internet sitesi, Elon Musk’ın sosyal medyada büyük ilgi gören sincap Peanut hikayesini ABD seçimlerinde Donald Trump lehine nasıl kullandığını anlatan bir habere yer verdi.

Dünyanın en zengin adamı Elon Musk, eski başkan Donald Trump’ın kampanyasını desteklemek için 118 milyon dolar harcadı. Musk, X platformundaki (eski adıyla Twitter) son yorumlarında “Pnut’a oy verin! Özgürlük için! Özgürlük için!” ifadelerine yer vererek Trump destekçilerini motive etmeye çalıştı.

Musk, uzun süredir Trump’ın önemli destekçilerinden biri. Temmuz ayından bu yana Trump’ı açıkça destekleyen Musk, Trump’ın ABD siyasi eylem komitesine yüz milyon doları aşkın bağış yaptı.

Ayrıca, “salıncak eyalet” Pennsylvania’’ya gitti, Pennsylvania ve New York’ta Trump mitinglerinde konuştu, Trump’ı X platformunda röportaj için ağırladı ve platformun tüm gücünü Trump’ın başkanlık kampanyasının arkasına koydu.

Ancak, sandıkların açılmasına yalnızca birkaç gün kala, Musk’ın X paylaşımlarının çoğu bir sincap olan Peanut ile ilgiliydi. Peanut, New York eyaletinde yaşayan bir kişi tarafından evlat edinilmişti ve bu sincabın videoları TikTok ve Instagram’da yüz binlerce kez izlendi.

Aynı kişi, bir rakunu da evlat edinmişti. Ancak Associated Press’e göre, 30 Ekim’de yerel hükümet yetkilileri, hayvanlarla ilgili isimsiz şikayetlere yanıt verdi ve Çevre Koruma Departmanı, sincabı ve rakunu bu ABD vatandaşının evinden aldı. Hayvanlar daha sonra ötenaziye tabi tutuldu.

Çevre Koruma Departmanı’ndan yapılan açıklamada, “30 Ekim’de bir ABD vatandaşının evinden bir rakun ve sincap alındı ve bu operasyon, insanların kuduza maruz kalma ihtimalini ortadan kaldırmayı amaçladı. Ayrıca, soruşturmaya dahil olan bir kişi sincap tarafından ısırılmıştı,” denildi. Her iki hayvana da ötenazi uygulandığı bildirildi.

Olayı sosyal medyada paylaşan ABD vatandaşı, kısa sürede büyük bir destek topladı. Elon Musk da bu hikayeyi kullanarak geçen cumartesi ve pazar günü en az 20 kez bu durumu X hesabında yeniden paylaştı.

Musk, hükümetin, özellikle de Demokrat Parti tarafından yönetilen hükümetlerin, vatandaşın özel yaşamına aşırı müdahale ettiğini öne sürdü.

23,7 milyon görüntülenme alan bir paylaşımında Musk, “Hükümetin evinize girip evcil hayvanınızı öldürmesine izin verilmemelidir! Bu bir anarşidir,” dedi.

Başka bir paylaşımda, “Evcil bir sincap yetiştirmek yasa dışı bile olsa (ki olmamalı), neden Pnut’u doğaya salmak yerine öldürüyorsunuz?” diyerek eleştirilerini sürdürdü. Bu paylaşım da 35 milyondan fazla görüntülendi. Musk ayrıca, “Demokrat Parti neden bu kadar acımasız?” sorusunu sorarak olayı siyasete mal etti.

Trump yanlısı diğer zengin isimler de Musk’ın bu yaklaşımını destekledi. Sequoia Capital’in ortaklarından Sean Maguire, TMZ’ye verdiği röportajda, “Mavi eyaletler, suçluları ve uyuşturucu satıcılarını yakalamaktansa sincapları öldürmeye daha fazla önem veriyor gibi görünüyor,” diyerek hükümeti eleştirdi.

Risk fonu yöneticisi Bill Ackman ise, Trump’la birlikte yürüyen AK-47’lerle silahlanmış bir dizi sincabın yapay zekâ tarafından oluşturulmuş görüntüsünü gösteren bir fotoğrafı paylaşarak Peanut’a destek verdi. Hatta Temsilciler Meclisi Yargı Komitesi’nin Cumhuriyetçi üyeleri bile X hesaplarından “Pneaut için Adalet” çağrısı yaparak kampanyaya katıldı.

Musk’ın liderliğindeki Trump yanlısı bir siyasi eylem komitesi, “Hayvanları öldürmek için evleri basmak yerine Amerikalıların haklarını savunmaya odaklanmış bir hükümet istemek çok mu fazla?” açıklamasını yaptı.

Trump, zaferini ilan etti

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Kanada, 900 kişilik nazi savaş suçluları listesini yayınlamayacak

Yayınlanma

Ottawa, İkinci Dünya Savaşından sonra Kanada’ya yerleşen yaklaşık 900 nazi savaş suçlusunun isimlerini içeren gizli bir raporu yayınlama çağrılarını reddetti.

Globe and Mail, emekli Quebec Yüksek Mahkemesi yargıcı Jules Deschênes başkanlığındaki 1986 tarihli Kanada’daki Savaş Suçlularını Araştırma Komisyonu’nun 2. Bölümünün yayınlanması için bilgi edinme başvurusunda bulunan üç kuruluştan biriydi. Raporun savaş suçlusu olduğu iddia edilen kişilerin isimlerini içeren ikinci yarısı gizli tutuldu.

İsimleri yayınlayıp yayınlamama konusunda birkaç ay boyunca paydaşlara danışan Kanada Kütüphane ve Arşivleri, pazartesi günü The Globe’a verdiği yanıtta, “Talep ettiğiniz belgeler tespit edildi, değerlendirildi ve tamamı saklanıyor,” dedi.

Parlamentoda nazi suçluyu ayakta alkışlamışlardı

Gizli raporda yer alan 900 isim arasında Kanada’ya yerleşen Ukraynalı SS Galiçya Tümeni üyeleri de bulunuyor. Geçtiğimiz yıl, nazi liderliğindeki tümenin üyesi Yaroslav Hunka’nın Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’in ziyareti sırasında Avam Kamarası’nda iki kez ayakta alkışlanmasının ardından tepkiler yükselmişti.

Hunka’yı davet eden ve onu bir kahraman olarak öven Anthony Rota daha sonra Avam Kamarası Başkanlığından istifa etmişti.

Kanada’yı raporun gizliliğini kaldırmaya çağıranlar arasında Cambridge Üniversitesi’nde eski Regius tarih profesörü ve Hitler’in İnsanları da dahil olmak üzere 18 kitabın yazarı Sir Richard Evans da bulunuyor.

Ottawa: Nazilerin ismini açıklarsak Putin’in işine gelir

Hükümet tarafından görüşlerine başvurulan bazı grup ve kişiler, Ukrayna’ya karşı savaşta “Rus propagandasının”, daha sonra Kanada’ya gelen yüzlerce nazi savaş suçlusu olduğu iddia edilen kişinin adının verilmesiyle desteklenebileceği iddiasında bulundu.

İlgili kişiler, bu bilgilerin Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in “Ukrayna’nın işgalinin Nazilerin tasfiyesi anlamına geldiği yönündeki asılsız iddiasını güçlendirebileceğine dair korkularını” dile getirdiler.

Kanada Kütüphane ve Arşivleri , “Bilgiye Erişim Yasası ve Gizlilik Yasası uyarınca -dış paydaşlar ve çeşitli Kanada Hükümeti departmanlarıyla hedeflenen istişareleri de içeren- kapsamlı bir inceleme gerçekleştirdikten sonra, Deschênes Komisyonu’nun 2. Bölüm raporunun tamamının saklanmasına karar verildiğini” açıkladı.

Sözcü Richard Provencher yaptığı açıklamada, “Bu karar, uluslararası ilişkilere ve Kanada’nın çıkarlarına potansiyel zarar verme riskine ilişkin endişelere dayanmaktadır. Bireylerin güvenliğinin yanı sıra kişisel bilgiler ve bir muhbirin ifşa edilmesiyle ilgili konular da dikkate alındı,” dedi.

Yahudi grupları öfkeli: Holokosttan kurtulanların sesinin kısılması önceden planlanmıştı

Fakat Yahudi gruplar, istişarenin çok sınırlı olduğunu söyleyerek kararı eleştirdi.

Bir Yahudi insan hakları örgütü olan Simon Wiesenthal Merkezi Dostları’nın savunuculuk ve politika kıdemli direktörü Jaime Kirzner-Roberts, “Hükümetin bir kez daha ülkemize taşınan ve cezasız kalan nazi savaş suçlularıyla ilgili gerçekleri Kanadalılardan gizleme kararı alması bizi hayal kırıklığına uğrattı ve öfkelendirdi. Tüm bu istişare süreci, bu utanç verici sonucu sağlamak amacıyla Holokost’tan kurtulanların ve kuruluşların sesini kesmek için en başından beri planlanmıştı,” dedi.

Kirzner-Roberts, nazi savaş suçlularının Kanada’ya girmesine asla izin verilmemesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Bir başka Yahudi kuruluşu olan B’nai Brith, hükümeti raporun yayınlanmamış ikinci yarısını yayınlamaya çağırdı ve ayrıca bir bilgi edinme başvurusunda bulundu; ayrıca raporun gizli tutulması kararını kınadı.

Tüm köyü katledildikten sonra aylarca bir çukurda saklanan Polonyalı bir Holokost mağdurunun oğlu olan Bernie Farber, kararı “Kanada tarihi için utanç verici bir leke” olarak nitelendirdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English