Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

AB’nin Çinli EV soruşturması: “Tüm tedarik zinciri sübvanse ediliyor”

Yayınlanma

Belçika’nın başkenti Brüksel’de AB yetkilileri, Çinli elektrikli araçlara (EV) yönelik yeni vergileri açıklarken, bir süredir devam eden “devlet teşviki” soruşturmasına ait bulgularını da paylaştılar.

Onlarca AB yetkilisi bu kapsamda Çin’de 250 iş günü geçirdi, 100’den fazla şirket ziyareti gerçekleştirdi ve binlerce sayfalık kanıtı bir araya getirdi. 

Toplantıda bulunan SCMP muhabirinin aktardığına göre, pek çok kişinin bir ticaret savaşı başlatabileceğini tahmin ettiği soruşturmanın sonuçlarını bildiren üst düzey bir yetkili, “Tüm tedarik zinciri sübvanse ediliyor,” dedi.

Bunun, Çin hükümetinin tüm operatörlere sübvansiyon sağladığı anlamına geldiğine işaret eden yetkili, bu zincirin bataryalarda kullanılan lityumun rafine edilmesinden başlayarak, hücre ve batarya üretimine, BEV’lerin [bataryalı elektrikli araçlar] üretimine ve hatta BEV’lerin AB pazarlarına taşınmasına kadar uzandığını söyledi.

Avrupa’ya hibrit araç gönderme sözü veren otomotiv üreticisi

SCMP muhabirine göre sunum karşısında “Çinli iş dünyası temsilcileri şok oldu.” Rakamları hızlıca gözden geçirdikten sonra konuşan bir elektrikli araç şirketinin yöneticisi, bu kadar yüksek vergilere tabi olmayacakları için bunun yerine Avrupa’ya hibrit araç göndermeye başlayacağına dair söz verdi.

Bildirimin alınmasından dakikalar sonra Çin Ticaret Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, “AB gerçekleri ve DTÖ kurallarını göz ardı etmiş, Çin’in tekrarlanan güçlü muhalefetini görmezden gelmiş ve birçok AB üyesi hükümet ve endüstrinin itirazlarını ve caydırmalarını göz ardı ederek tek taraflı hareket etmiştir,” denildi.

Üç Çinli şirkete ayrı ek vergiler

Eylül ayında Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in Çinli elektrikli otomobillere yönelik soruşturma başlatılacağını açıklamasının ardından çalışma hemen başladı ve Avrupa’ya elektrikli araç ihraç eden 21 Çinli gruptan incelenecek örneklem sayısı üçe indirildi.

Bunlar, kısa süre içinde dünyanın en büyük elektrikli araç satıcısı haline gelecek olan BYD, 2000’li yılları Volvo gibi öneml, Avrupa markalarını satın alarak geçiren Geely ve ikonik MG’nin sahibi ve Volkswagen’in ortak girişim ortağı olan SAIC Motor’du.

Çin’in Avrupa’ya elektrikli araç ihracatının çoğuna uygulanacak nihai vergi, bu üç şirketin kayıtlarında bulunan sübvansiyonlara göre hesaplanan ağırlıklı bir ortalama olacak. Bunun aşağı yukarı ortalama yüzde 21’lik ek vergi anlamına geleceği düşünülüyor.

Uzmanlar, dev SAIC’in listede yer aldığını fark ettiklerinde, telafi edici vergilerin birliğin ortalama yüzde 19’luk oranını çok aşabileceğini öngörmüşlerdi.

AB soruşturmasının ayrıntıları: Binlerce anket gönderildi

Soruşturma kapsamında şirketlere her biri 60 küsur sayfa ve 18.000 kelimeden fazla olan anket formları gönderildi. Mali bilgilere erişim ve her birinin Çin devletinden aldığı yardımlara ilişkin adli düzeyde ayrıntılar talep edildi.

SCMP’nin aktardığına göre ilgili evrakta, “Mümkün olduğunca doğru ve eksiksiz cevap vermeniz ve destekleyici belgeler eklemeniz kendi menfaatinizedir. Cevabınızı ek verilerle destekleyebilirsiniz,” şeklinde bir ibare bulunuyordu ama aslında bu sözler, “Buna uyun, yoksa Avrupa pazarından çıkarılacaksınız,” üstü kapalı tehdidini içeriyordu.

Rhodium Group’un araştırmasına göre, sadece SAIC buna uymamayı tercih etti ve çarşamba günü kendisini tüm AB elektrikli araç sevkiyatları için en yüksek ithalat vergisi ve AB’nin şimdiye kadar uyguladığı üçüncü en yüksek vergi ile karşı karşıya buldu.

Bu vergi, önceden var olan yüzde 10’luk orana ek olarak uygulanacak ve bu da otomobillerin neredeyse yüzde 50 daha pahalı olacağı anlamına geliyor.

BYD ve Geely’nin de aralarında bulunduğu diğer şirketler ise AB’ye ait standart modellerden daha düşük oranda vergilendirilecek ve ağırlıklı ortalama yüzde 21 olacak.

Yeni vergilerden BYD avantajlı çıkabilir

Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde Çin’in elektrikli araç ticareti konusunda uzman olan Ilaria Mazzocco, “SAIC Avrupa pazarına oldukça bağımlı ve henüz üretimi yerelleştirme planları yok, bu yüzden bundan çok etkilenecek,” dedi.

BYD ise, bir AB fabrikası, düşük gümrük tarifesi ve coğrafi olarak çeşitlendirilmiş bir pazar ile iyi bir konumda olacak gibi görünüyor.

AB, Çin hükümetine de bir dizi soru formu gönderdi ve bunları seçilmiş lityum sağlayıcılarına ve yerel bankalara iletmesini istedi. Pekin, bu isteği reddetti.

Üst düzey AB yetkilisi, “Çin hükümeti farklı adımlar için gerekçe arayarak çok aktif oldu. Çok fazla etkileşim oldu, fakat talep edilen bilgileri bize sağlamaları gerektiğinde kendi taraflarında daha az olumlu faaliyet oldu,” dedi.

AB’ye göre bunun yerine Pekin, Brüksel’in soruşturması sonuca doğru ilerledikçe çoğalan bir dizi tehditle soruşturmayı engellemeye çalıştı.

AB, DTÖ’den korkmuyor

Brüksel, gümrük vergileri için “su götürmez” bir gerekçesi olduğundan emin ve bazı Çinli şirketlerin Avrupalı rakiplerinden daha düşük vergi ödeyeceği gerçeğine işaret edeceği bir DTÖ itirazından endişe etmiyor.

AB’nin bulgularına bakılırsa müfettişler baktıkları her yerde sübvansiyonlara rastladılar. Lityum işleyicileri ve batarya üreticilerine devlet tarafından elektrikli araç şirketlerine piyasa fiyatlarının altında satış yapmaları söylenirken, otomobil şirketleri batarya tüketim vergilerinden muaf tutuluyor.

Şirketler, devlet tarafından işletilen finans kuruluşlarının satın almaları emredilen yeşil tahviller ihraç ediyorlar ve Çin Halk Bankası tarafından zorunlu kılınan imtiyazlı arazi, gelir vergisi indirimleri ve ucuz refinansman seçenekleri veriliyor.

Çinli şirketlerin AB’deki pazar payı yüzde 25’e çıktı

AB, bunun sonucunda kendi şirketlerinin zarar gördüğüne inanıyor. Yetkililer, Ocak 2020 ile Eylül 2023 arasında Çinli şirketlerin AB pazar paylarını yüzde 4’ten yüzde 25’e çıkardığını, yerel rakiplerinin payının ise yüzde 69’dan neredeyse yüzde 60’a düştüğünü söyledi.

Müfettişler Çin sübvansiyonlarının, Avrupalı şirketlerin elektrikli araç satabilecekleri fiyatı baskılayarak Avrupa’nın yeşil dönüşümünü “tehlikeye attığını”, yani bazı durumlarda satılan her araçtan zarar ettiklerini de eklediler.

BYD’nin büyüme planları etkilenmeyecek

Forbes’ta yer alan habere göre analistler, milyarder Wang Chuanfu tarafından yönetilen Çinli elektrikli araç üreticisi BYD’nin, AB’nin Çin’den gelen elektrikli araçlara uyguladığı ek gümrük vergileriyle başa çıkabileceğini ve bu durumdan daha ciddi şekilde etkilenen rakiplerinden pazar payı kapabileceğini söylüyor.

Çinli otomobil üreticisinin hisseleri perşembe günü Hong Kong’da yüzde 8,8 ve Shenzhen’de yüzde 6’ya kadar yükseldi çünkü vergi artırımı daha önce beklenen yüzde 30’dan önemli ölçüde daha azdı.

AB, BYD’nin önümüzdeki aydan itibaren mevcut yüzde 10’luk vergiye ek olarak yüzde 17,4’lük bir vergi daha ödemek zorunda kalacağını açıkladı.

Everbright Securities International’da Hong Kong merkezli bir menkul kıymet stratejisti olan Kenny Ng, “Piyasa BYD üzerindeki etkinin daha önce korkulduğu kadar şiddetli olmayacağına inanıyor. Diğer Çinli otomobil üreticileriyle karşılaştırıldığında, BYD şu anda bölgede bir avantaja sahip olabilir,” dedi.

SAIC’ten “kararı gözden geçirme” çağrısı

Ng, tarife artışlarının MG markasının Avrupa’daki cazibesini azaltabileceği için BYD’nin SAIC’ten pazar payı alabileceğini söylüyor.

Pazar araştırma firması Canalys’e göre, rekabetçi fiyatlandırması sayesinde MG, geçen yıl teslimatlara göre en büyük beşinci EV markası olduğu Batı Avrupa’yı en büyük pazarı olarak sayıyordu.

Örneğin MG4, ana rakibi Volkswagen’in ID.3’ünün yaklaşık 33.000 avroluk başlangıç fiyatına karşılık 28.990 avro başlangıç fiyatıyla satılıyor.

SAIC, kamuoyuna yaptığı açıklamada AB’yi, Çin ile bölge arasındaki ekonomik işbirliği üzerinde büyük bir olumsuz etkisi olacağını söylediği kararını yeniden gözden geçirmeye çağırdı.

Alman otomotiv sektöründen sert tepki

Öte yandan Brüksel’in yeni gümrük vergileri bir tarafta Almanya’nın, diğer tarafta ise Fransa’nın yer aldığı ülkelerin taraflaşmasına neden oldu.

Berlin perde gerisinde vergi artırımlarını durdurmak için çalışırken Paris Leyen’i destekledi. Üst düzey bir yetkili, toplantılarda Almanların Pekin ile ne kadar uyumlu olduklarının bir işareti olarak “sözde aşırı kapasite” terimini bile kullandıklarını söyledi.

Alman Sanayi Federasyonu yönetim kurulu üyesi Wolfgang Niedermark, “Şu anda odaklanılması gereken nokta, uluslararası tedarik zincirleri ve Avrupalı şirketler üzerindeki olumsuz etkileri mümkün olduğunca düşük tutmak olmalı. Avrupalı şirketlerin Çin ile ticaret çatışmasının tırmanmasında hiçbir çıkarı yoktur,” dedi.

Volkswagen, BMW ve Daimler gibi otomobil üreticilerini temsil eden VDA kararı şiddetle eleştirirken, başkan Hildegard Müller bunun “küresel işbirliğinden bir adım daha uzaklaşmak” olduğu uyarısında bulundu.

Çin’de EV üreten Avrupalı otomobil üreticileri de bu durumdan etkilenecek. Bunlar arasındaki en büyük grubu %21 ithalat vergisi ile karşı karşıya kalacak olan Dacia ve BMW oluşturuyor. 

Bu oran, Komisyon tarafından yürütülen soruşturmaya katıldığı ve daha az devlet desteğinden yararlandığına dair kanıtlar sunduğu için yüzde 17,4’lük daha düşük bir tarife görecek olan Çinli otomobil üreticisi BYD’den bile daha yüksek. 

Üyeleri daha çeşitli çıkarlara sahip olan Avrupalı otomobil üreticileri birliği ACEA ise kararı sadece “not ettiklerini” söyledi. 

Alman hükümeti “müzakereler” için bastırdı

Almanya Ulaştırma Bakanı Volker Wissing (FDP) X’te yaptığı açıklamada, “Avrupa Komisyonu’nun cezalandırıcı tarifelerinin Alman şirketlerini ve onların en iyi ürünlerini etkilediğini” söyledi.

Wissing, “Araçlar, ticaret savaşları ve pazarın bölünmesi yoluyla değil, daha fazla rekabet, açık pazarlar ve AB’de önemli ölçüde daha iyi iş koşulları yoluyla daha ucuz hale gelmelidir,” diye yazdı. 

Benzer açıklamalar Ekonomi Bakanı Robert Habeck (Yeşiller) tarafından da yapıldı ve Habeck, Alman medyasına verdiği demeçte “gümrük tarifelerinin her zaman siyasi bir tedbir olarak son çare olduğunu ve genellikle en kötü seçenek olduğunu” ifade etti.

AB-Çin müzakereleri için çağrıda bulunan Habeck, “Şimdi görüşmelerin yapılması çok önemlidir,” dedi. 

Alman şirketleri misillemeden korkuyor

Alman şirketleri de Çin’in olası misillemesinden endişe duyarken, Alman Sanayi ve Ticaret Odaları’ndan (DIHK) Volker Treier, “Komisyon tarafından Çin’den gelen e-arabalara yönelik açıklanan gümrük vergilerinin, ihracat ağırlıklı Alman ekonomisi için sonuçsuz kalmayacağı” uyarısında bulundu. 

Korku, Çin Ticaret Bakanlığı’nın üreticilerinin çıkarlarını korumak için “gerekli tüm önlemleri almaya” hazır olduğunu belirten tepkisiyle daha da arttı. 

VDA’dan Müller, AB ve Çin’e sorunu müzakereler yoluyla çözme çağrısında bulunarak, “Ticaret çatışmalarının tırmanmasını önlemek için Avrupa’ya yapıcı önerilerle yaklaşmak ve rekabeti bozucu davranışları tutarlı ve hızlı bir şekilde durdurmak da Çin’e bağlıdır,” dedi.

Müller, iklim değişikliği de dâhil olmak üzere küresel sorunları çözmek için Çin’e ihtiyaçlarının olduğunu söyledi ve ticaret savaşının bu dönüşümü tehlikeye atacağını savundu.

Çekya ve Malta’dan itiraz

Alman üreticiler gibi Çek Otomotiv Endüstrisi Birliği de bu tür önlemlerin olumsuz etkileri olabileceğine inandığını açıkladı.

Birliğin icra direktörü Zdeněk Petzl, “Aksine, son yıllarda uluslararası ticaretin ve refahın artmasına yol açan, özellikle de güçlü ihracata dayanan otomotiv sektöründe, ticari engellerin kaldırılmasıydı,” dedi.

Petzl, Çin’in Avrupa ve ABD’ye misilleme yaparak zaten gergin olan ticari ilişkileri daha da kötüleştirebileceği uyarısında bulunarak, Avrupalı otomobil şirketlerinin elektrikli araçlar ve bataryalar için temel malzemelerin yüzde 90’ından fazlasını Çin’den ithal ettiğinin altını çizdi.

Avrupa sanayisini güçlendirecek, rekabet gücünü artıracak ve yeni pazarlar açacak sistemik bir yaklaşımı savunan Petzl, “Yeni tarife tedbirlerinin uygulamaya konması Çinli üreticiler tarafından kesinlikle hissedilecek ve büyümelerini yavaşlatabilir, fakat bunun Çin’in sübvansiyon politikasını etkilemesini beklemiyoruz,” dedi.

Malta Enerji Bakanı Miriam Dalli geçen ay The Post’a verdiği demeçte, “Karbonsuzlaştırma hedeflerimize ulaşmamıza yardımcı olmayacak hiçbir tarife istemiyoruz. Daha pahalı ürünlere sahip olmak, iddialı hedeflere ulaşmamıza yardımcı olmayacaktır,” ifadelerini kullanmıştı.

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

https://harici.com.tr/israilli-yetkililer-hakkinda-yakalama-karari-almamasi-ucmnin-sonunu-getirebilir/

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD savaştan bu yana en büyük silah anlaşmasıyla Vietnam’a eğitim uçağı gönderiyor

Yayınlanma

ABD, elli yıl önce Vietnam Savaşı’nın sona ermesinden bu yana eski düşmanına yaptığı en büyük silah sevkiyatı kapsamında Vietnam’a beş eğitim uçağı teslim etti.

Vietnam’daki ABD Büyükelçiliği çarşamba günü yaptığı açıklamada, T-6C eğitim uçaklarının teslimatının Güneydoğu Asya ülkesinin “kendine güvenen savunma yeteneklerini” destekleyeceğini söyledi.

Haziran ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i nadir bir ziyaret için ağırlayan Vietnam, Sovyet döneminden bu yana neredeyse tüm silahlar için Moskova’ya güveniyordu.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre Rusya 2000-2019 yılları arasında Vietnam’a 6,5 milyar dolarlık silah ihraç etti. Vietnam’ın toplam silah ithalatındaki oranı %84.

Ancak diplomatik ilişkilerini çeşitlendiren Vietnam şimdi savunma bağlarını da çeşitlendirmek üzere yeni tedarikçiler arıyor ve aralık ayında büyük bir savunma fuarı düzenleyecek.

ABD, yeni Başkan Donald Trump yönetiminde Çin ile derinleşmesi beklenen rekabetin ortasında Vietnam ile yakınlaşıyor. T-6C’lerin devir teslim törenine her iki ülkenin hava kuvvetleri liderleri de katıldı.

Vietnam Hava Savunma Hava Kuvvetleri Servis Komutanı Korgeneral Nguyen Van Hien, büyükelçilik tarafından paylaşılan açıklamasında “Vietnam tarafı, T-6C uçaklarından en etkin şekilde yararlanma ve kullanma konusunda ABD tarafı ile işbirliği yapmayı taahhüt ediyor” dedi. Uçaklar “birlikte çalışabilirlik, askeri pilotların eğitimi, göreve hazır olma [ve] anavatanın korunması” gereksinimlerinin karşılanmasına katkıda bulunuyor diye ekledi. Gelecekte yedi uçağın daha teslim edilmesi bekleniyor.

2025 yılında ABD ve Vietnam, aralarındaki savaşın sona ermesinin 50. yılını kutlayacak. İki taraf 2023 yılında ilişkilerini Kapsamlı Stratejik Ortaklığa yükseltti.

Vietnam, en büyük ihracat pazarı olan ABD ile dünyanın en büyük dördüncü ticaret fazlasına sahip.

Hanoi’nin toplam 12 eğitim uçağı siparişi, 2016 yılında dönemin Başkanı Barack Obama’nın silah ambargosunu kaldırmasından bu yana ABD’den yaptığı en büyük silah ithalatına da işaret ediyor.

Uçakların teslimatı, Ho Chi Minh City ile Cam Ranh Körfezi arasında yer alan ve daha önce ABD tarafından kullanılan bir Rus askeri üssüne ev sahipliği yapan derin su limanı Phan Thiet sahil kasabasındaki bir hava üssünde gerçekleşti.

Eski bir ABD savunma müsteşarı Washington’un Cam Ranh’ta “mümkün olduğunca yakın bir üsse” dönmesi gerektiğini söyledi.

Güneydoğu Asya’nın en büyük ordusuna sahip olan Vietnam şu anda yabancı askeri üslere izin vermiyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya, AB savunma tahvillerini desteklediği iddiasını reddetti

Yayınlanma

Polonya Dışişleri Bakanının salı günü Varşova’da yapılan bir toplantıda Almanya’nın da aralarında bulunduğu ülkelerin savunma eurobondları fikrini desteklediğini söylemesinin ardından Berlin bu öneriyi destekleyip desteklemediğini söylemekten kaçındı.

Almanya geçmişte savunma gibi alanlardaki kilit yatırımları finanse etmek üzere AB’nin ortak borçlanması fikrine karşı çıkan birlik üyeleri arasında yer almıştı.

Salı günü Polonya, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya ve Birleşik Krallık dışişleri bakanları, diğer hususların yanı sıra “Avrupa Birliği’nin ekonomik ve finansman gücü de dahil olmak üzere eldeki tüm araçları kullanarak Avrupa’nın güvenlik ve savunmasını güçlendirme” taahhüdünde bulunan ortak bir bildiri yayınladılar.

Altı Avrupa ülkesi Ukrayna’ya desteğini yineledi

Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski metni, en büyük beş AB ülkesinin savunma tahvillerine desteklerini ifade ettikleri bir atılım olarak selamlarken, Almanya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü bir politika değişikliği olasılığını reddetti.

Sözcü ortak deklarasyonun “Ukrayna’ya güvenlik ve savunma alanları da dahil olmak üzere yoğun bir şekilde ve GSYİH’nin en az %2’si oranında destek sağlamaya devam etme yönünde ortak bir irade olduğunu çok açık bir şekilde ifade ettiğini” söyledi.

Eurobond çıkarılması olasılığı sorulduğunda ise sözcü “sorunuzda belirttiğiniz diğer hususları deklarasyonda bulamadıklarını” söyledi.

Almanya’da koalisyon hükümeti bu ayın başlarında çökerek erken seçimin yolunu açmış ve mevcut yönetimi önemli politika girişimlerinde bulunamaz hale getirmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English