Bizi Takip Edin

AVRUPA

Alman hükümetinden Dağdelen’e yanıt: OUN ve Bandera’ya ‘ırkçı’ dedirtmediler!

Yayınlanma

Almanya’da ‘trafik lambası’ denen koalisyon hükümeti, Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen’in öncülüğünde federal meclisteki (Bundestag) Sol Parti grubu tarafından verilen soru önergesini sessizlikle geçiştirdi.

Junge Welt’te (JW) yer alan habere göre, İkinci Dünya Savaşı’nda Sovyetler Birliği’ne yönelik nazi saldırısında Almanya ile işbirliği yaparak çok sayıda Ukraynalıyı, Polonyalıyı ve Yahudiyi katleden Ukrayna Milliyetçiler Örgütü (OUN), bugünkü Ukrayna hükümeti bağlantılı Ukrayna Ulusal Hafıza Enstitüsü ve bunların Alman siyaseti üzerindeki etkisi üzerine federal hükümete 25 soru soran Dağdelen ve Sol Parti’ye yanıt geldi.

Berlin, OUN ve Bandera’ya ‘aşırı sağcı’ demiyormuş

Bazıları JW araştırmalarına dayanan 25 sorunun neredeyse tamamı Dışişleri Bakanlığı tarafından, “Federal Hükümetin basında çıkan haberler dışında bu konuda bilgisi yoktur,” ifadesiyle yanıtlandı.

Dahası, Federal Hükümet’in ön açıklamasında, soru sahiplerinin çoğunlukla OUN ve Banderizm’e [OUN lideri nazi işbirlikçisi Stepan Bandera kastediliyor] atıfta bulunan ‘hukuki değerlendirmelerini ve olgusal iddialarını’, ‘özellikle de belirli (tarihi) grupların veya kişilerin aşırı sağcı, anti-Semitik, anti-çingene veya başka bir şekilde ırkçı olarak sınıflandırılmasıyla ilgili olarak’ benimsemediği açıkça belirtiliyor.

Kanada’dan Alman hükümetine ‘nazi paralellikleri’

Junge Welt’e bir değerlendirme yapan Sevim Dağdelen, Alman hükümetinin tutumu ile SS mensubu Yaroslav Hunka’nın Kanada parlamentosunda ‘Ukrayna kahramanı’ olarak ‘onurlandırılması’ arasındaki benzerliğe dikkat çekti.

Alman hükümetinin, Sol Parti meclis grubunun Stepan Bandera ve diğer Ukraynalı faşistlerin ‘rehabilitasyonuna’ ilişkin soru önergesinde yer alan, “Holokost ve Nazi suçlarına ortak olan tarihi örgütler ve şahsiyetlere yönelik olumlu bir bakış açısı hiçbir şekilde kabul edilemez,” ifadesini bile kabul etmediği görülüyor. Yeşil Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un bakanlığı, birkaç ay önce OUN geleneğinden gelen Azov hareketinin temsilcilerini kabul etmişti. Dağdelen bütün bunların çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceği uyarısında bulunuyor: “Yeşiller’in başını çektiği Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı gibi, salt Rusya karşıtlığı refleksiyle Ukrayna’nın Nazi işbirlikçilerini aklamaya çalışanlar, gerçekten de tüm siyasi pusulalarını kaybetmiş ve aşırı sağcılara kırmızı halı sermiş olurlar.”

‘Onarım’dan ‘dönüm noktası’na Alman emperyalizmi

JW, “Şair Erich Fried’in Nazi sonrası Almanya’sında Alman emperyalizminin restorasyonu olarak adlandırdığı ‘Wiederschlechtmachung’ [onarım], görünüşe göre ‘Zeitenwende’ ile yeni bir ürkütücü zirveye ulaşıyor,” yorumunda bulunuyor.

‘Zeitenwende’, Alman Şansölyesi Olaf Scholz’un geçen sene Ukrayna savaşının başlamasının ardından yaptığı konuşmada geçen ve bire bir çevirisiyle ‘dönüm noktası’ anlamına gelen bir kelime. Alman hükümeti, Ukrayna savaşının ardından dış siyasetinde ve ordunun yeniden yapılandırılmasında daha radikal adımlar atacağını ilan etmişti.

AVRUPA

Avrupa, Rusya’dan rekor düzeyde LNG satın aldı

Yayınlanma

Avrupa Birliği, 2024 yılında Rusya’dan rekor düzeyde sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithal etti. Uygulanan indirimler ve boru hattı gazındaki azalma, Avrupa ülkelerinin Rus LNG’sine yönelmesini tetikledi. İthalat, 17,8 milyon ton ile rekor kırdı.

Avrupa, Rusya’dan sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ithalatını rekor seviyeye çıkardı. Rus LNG’sine uygulanan indirimler ve Ukrayna üzerinden boru hattı gazı geçişinin sona ermesi, Avrupa şirketlerini Rus LNG’sini daha fazla satın almaya yöneltti. Sonuç olarak, sevkiyatlar tarihi bir seviyeye ulaştı.

Rystad Energy şirketinin hesaplamalarına göre, 2024 yılında Avrupa limanlarına toplam 17,8 milyon ton Rus LNG’si ulaştı. Bu miktar, 2023 yılına kıyasla 2 milyon tonluk bir artış anlamına geliyor. The Guardian gazetesine konuşan Rystad’ın doğalgaz analisti Jan-Erik Fenrich’e göre, bu hacim “rekor bir seviye” olarak değerlendiriliyor.

Benzer bir veri, Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi’nden (CREA) geldi. CREA’nın hesaplamalarına göre, ithalat yüzde 14 oranında artarak 17,5 milyon tona ulaştı. Bu miktarın toplam maliyeti ise yaklaşık 7,32 milyar avro olarak değerlendirildi.

Avrupa Birliği ülkelerinin Rus LNG ithalatı, metreküp bazında 24,2 milyar olarak hesaplandı. Bu, Rystad analisti Fenrich’e göre, Avrupa ve Türkiye’ye boru hattıyla taşınan gazın (49,5 milyar metreküp) neredeyse yarısına denk geliyor.

Öte yandan Reuters’a göre, Gazprom’un Avrupa’ya boru hattı üzerinden gönderdiği miktar ise 32 milyar metreküp seviyesinde kaldı.

CREA analisti Vaibhav Raghunandan, artışın temel sebebini şu şekilde açıkladı: “Rus LNG’si, alternatif tedarikçilerden gelen doğalgaza kıyasla indirimli olarak sunuluyor. Bu nedenle, söz konusu ürüne herhangi bir yaptırım uygulanmadığı hâlde, şirketler kendi çıkarlarına uygun şekilde hareket ederek daha ucuz olanı tercih ediyor.”

Rusya’nın en büyük LNG sağlayıcısı, Novatek şirketine ait Yamal LNG projesi. Ancak, aynı şirketin Arktik LNG-2 projesine yönelik yaptırımlar nedeniyle bir yıldır ihracata başlayamadığı bildiriliyor. Ayrıca, Avrupa Birliği’nin Haziran 2024’te aldığı bir karara göre, Mart 2025’ten itibaren Rus LNG’sinin Avrupa limanlarında transfer edilmesi yasaklanacak. Bu durum, Novatek’in uzak bölgelere tedarik sağlamasını zorlaştıracak.

Fenrich, Avrupa’ya getirilen Rus LNG’sinin bir kısmının diğer ülkelere yeniden satıldığını ve bu artışın yaklaşan kısıtlamalarla ilgili olabileceğini belirtti.

Ocak 2024 itibarıyla, Ukrayna üzerinden boru hattı gazı geçişi sona erdi. Bu durum, LNG ithalatındaki artışa katkı sağladı. Gazprom’un Avrupa’ya doğalgaz ihracatı için savaş öncesindeki beş rotasından yalnızca biri, Türk Akım hattı kaldı. 2023’te Ukrayna güzergâhı üzerinden Avrupa’ya taşınan gaz miktarı 14 milyar metreküpken, 2024’te bu miktar 15,4 milyar metreküpe ulaştı.

Ancak, bu transitin sona ermesiyle Gazprom’un Avrupa’ya olan boru hattı ihracatı yarıya düşerek 17 milyar metreküpün altına gerilemiş olabilir.

Avrupa, yarım asırdan fazla bir süredir Rus doğalgazının en büyük pazarlarından biri oldu. Gazprom’un Avrupa’ya sevkiyatları, zirve noktası olan 2018-2019 yıllarında 175-180 milyar metreküpe ulaşmıştı. Savaş öncesindeki 2021 yılında bu miktar yaklaşık 150 milyar metreküp seviyesindeydi.

Bu arada, CREA’nın değerlendirmelerine göre, Avrupa’nın LNG ithalatı 2021 yılından bu yana yüzde 68 oranında arttı.

Rusya’dan doğalgaz tedarikinin kesilmesi Avrupa’yı nasıl etkileyecek?

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Polonya Netanyahu’ya Auschwitz anma törenlerine katılması için güvenli geçiş izni verdi

Yayınlanma

Polonya hükümeti perşembe günü, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) tarafından suçlanan Başbakan Binyamin Netanyahu da dahil olmak üzere İsrailli liderlerin 27 Ocak’ta Auschwitz’in kurtuluşunun 80. yıldönümü törenlerine “özgür ve güvenli bir şekilde” katılmalarını sağlamak üzere bir karar kabul etti.

UCM 21 Kasım 2024 tarihinde Netanyahu ve diğerleri hakkında, Gazze’de 15 ay süren savaşla bağlantılı olarak insanlığa karşı suç işlemekle itham eden bir tutuklama emri çıkarmıştı; bu da Polonya gibi UCM üyesi devletlerin bu kişileri topraklarına girdikleri anda tutuklamak zorunda oldukları anlamına geliyor.

Başbakan Donald Tusk başkanlığındaki hükümet, UCM yükümlülükleriyle doğrudan çelişen siyasi bir kararla, “Holokostun milyonlarca Yahudi kurbanını anmanın bir parçası” olduğu için İsrailli liderlerin etkinliğe güvenli bir şekilde katılmasına izin vereceğini söyledi.

Bu karar aynı zamanda İsrailli liderlerin güvenli bir şekilde geçişine izin verilmesini isteyen ve Tusk’a bu yönde resmi bir mektup gönderen muhafazakâr Hukuk ve Adalet (PiS) partisine yakın Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’ya da verilmiş bir taviz gibi görünüyor.

Polonya’nın geleneksel İsrail yanlısı tutumu, ana partilerden siyasetçilerin üzerinde uzlaşabildiği az sayıdaki konudan biri.

Fakat İsrail medyasının, Netanyahu’nun davet almadığını bildirmesi ve Polonya Dışişleri Bakanlığının Euractiv Polonya’ya Netanyahu’nun etkinliğe katılacağına dair herhangi bir bilgi almadığını söylemesi nedeniyle bu konu tartışmalı hale gelebilir.

Bakanlık, Netanyahu’nun Polonya’ya girdikten sonra tutuklanabileceğine dair iddiaların arkasında, ABD medyasında yayılan “sahte haberler” olduğunu da sözlerine ekledi.

Nazi Almanyası tarafından işgal altındaki Polonya’da işletilen Auschwitz-Birkenau kampı 27 Ocak 1945’te “Vistül-Oder Taarruzu” kapsamında Kızıl Ordu tarafından özgürleştirildi. Kampta, “Nihai Çözüm” kapsamında 1 milyon civarı insanın öldüğü tahmin ediliyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

EASA, Rusya’ya beş şehre uçuşların durdurulmasını tavsiye etti

Yayınlanma

Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA), Çeçenistan’da bir Azerbaycan yolcu uçağının düşürülmesinin ardından, Rusya’daki beş şehre uçuşların durdurulmasını tavsiye etti.

Avrupa Birliği Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA), Çeçenistan’da Azerbaycan Havayolları’na (AZAL) ait bir yolcu uçağının hava savunma sistemleriyle düşürülmesinin ardından, havayolu şirketlerine Rusya’nın Moskova, St. Peterburg, Yekaterinburg, Rostov-na-Donu ve Samara şehirlerine uçuşları durdurma çağrısı yaptı.

EASA, bu tavsiyesini, Ukrayna’ya karşı devam eden savaşın Rusya hava sahasında sivil uçaklar için ciddi bir tehlike oluşturmasıyla gerekçelendirdi.

Ajans, Rusya’nın hava savunma sistemlerinin, Ukrayna’dan fırlatılan füzeler ve insansız hava araçlarına karşı aktif hâle gelmesinin yanlışlıkla sivil uçakları hedef alma riskini artırdığını belirtti.

Bu riskin, yetkililer ve askeri birimler arasındaki yetersiz koordinasyondan ve kimlik tespitindeki hatalardan kaynaklandığı ifade edildi.

EASA’nın açıklamasına göre, şu anda hiçbir Avrupa Birliği hava yolu şirketi Rusya’ya uçuş gerçekleştirmiyor ya da Rusya hava sahasını kullanmıyor.

Ancak bu uyarı, savaş risklerine rağmen Rusya’ya uçmaya devam eden üçüncü ülke havayolu şirketlerine yönelik. Tavsiye, güvenlik durumuna bağlı olarak değiştirilebilmekle birlikte, 31 Temmuz 2025 tarihine kadar geçerli olacak.

Halihazırda yedi yabancı havayolu şirketi Rusya’ya uçuşlarının bir kısmını iptal etti. Bu şirketler arasında Kazakistan merkezli Qazaq Air, İsrail’in El Al şirketi, Arap havayolu Flydubai, Sırp hava yolu Air Serbia, Özbekistan merkezli Qanot Sharq ve Türkmenistan Havayolları bulunuyor. Azerbaycan Havayolları (AZAL) ise Kazan, Vladikavkaz, Volgograd, Grozni, Mahaçkale, Mineralniye Vodi, Nijniy Novgorod, Samara, Saratov, Soçi ve Ufa şehirlerine uçuşlarını askıya aldı.

25 Aralık sabahı Azerbaycan Havayolları’na ait Embraer 190 model bir uçak, Bakü’den Grozni’ye uçarken Kazakistan’ın Aktau kenti yakınlarında düştü.

Uçakta bulunan 62 yolcu ve 5 mürettebattan 38’i hayatını kaybetti, 29 kişi ise kurtuldu. Reuters ve Euronews’un Azerbaycan hükümetine dayandırdığı haberlerde, kazanın, insansız hava araçlarının Grozni’ye saldırısı sırasında uçak yakınında infilak eden bir Pantsir füzesi nedeniyle gerçekleştiği belirtildi.

Pilotlar, acil iniş için en yakın Rus havaalanlarından izin talep etti ancak bu talepler reddedildi. Grozni’ye iniş girişimi ise sinyal karıştırıcıların devrede olması nedeniyle başarısız oldu. Uçak daha sonra Hazar Denizi’ni geçerek Aktau civarında düştü.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, kazanın sorumluluğunu Rusya’ya yükleyerek, Embraer 190 uçağının “radyoelektronik harp araçlarıyla kontrolden çıkarıldığını” ve ardından “yerden hedef alındığını” ifade etti.

Aliyev, Grozni’deki “Kover” isimli hava sahası kapatma operasyonunun uçağın vurulmasından sonra başlatıldığını belirtti. Rusya’nın bu trajediyi önleyebileceğini vurgulayan Aliyev, Moskova’yı kazayı örtbas etmeye çalışmakla suçladı.

Aliyev, Rusya’dan tazminat talep etti

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English