Bizi Takip Edin

AVRUPA

Alman sanayicilerden hükümete yine sert eleştiriler

Yayınlanma

Almanya’nın iktisadi gerilemesinin vurduğu ana sektörlerden olan Alman sanayisinin temsilcilerinden, Berlin’deki trafik lambası koalisyonuna sert eleştiriler gelmeye devam ediyor.

Alman Sanayi Federasyonu (BDI) Başkanı Siegfried Russwurm, Financial Times’a (FT) verdiği mülakatta, Alman hükümetinin enerji politikalarını ‘kesinlikle toksik’ olarak nitelendirdi.

Russwurm ayrıca, Almanya’nın iklim politikalarının ‘bildiği diğer tüm ülkelerden daha dogmatik’ olduğunu savundu.

BDI lideri ayrıca, Berlin’in nükleer enerji ve kömürü aşamalı olarak bırakma ve yenilenebilir enerjiye geçme kararının, Avrupa’nın en büyük ekonomisindeki işletmeleri diğer sanayileşmiş ülkelerdekilere göre dezavantajlı hale getirdiğini söyledi.

Russwurm, “Bugün hiç kimse enerji arzımızın yedi yıl içinde nasıl görüneceğini kesin olarak söyleyemez ve bu yüzden hiç kimse o zaman Almanya’da enerji fiyatlarının ne kadar yüksek olacağını söyleyemez. Yatırım kararları vermek zorunda olan şirketler için bu kesinlikle toksik,” dedi.

Alman sanayicilerden hükümete sert ‘enerji geçişi’ çıkışı: ‘Tuhaf ve utanç verici’

Trafik lambası koalisyonu topun ağzında

Almanya’nın gayri safi yurtiçi hasılası geçen yıl yüzde 0,3 küçüldü ve ihracat aralık ayında yüzde 4,6 düştü. OECD Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Almanya ekonomisinin 2024’te sadece yüzde 1,1 büyüyeceğini ve bunun OECD ortalaması olan yüzde 3’ten çok daha düşük bir oran olacağını söyledi.

Önde gelen bir düşünce kuruluşu olan Ifo Enstitüsü’nün başkanı Clemens Fuest, “Almanya’daki siyasi belirsizlik göstergeleri, Brexit sırasında İngiltere’de olduğu kadar yüksek olduğunu gösteriyor,” dedi.

Fuest, “Bu, gerçek bir ekonomik stratejiye sahip olmayan bir hükümete sahip olduğumuz gerçeğiyle ilgili. Ekonomi ve maliye bakanlıkları arasında tam bir anlaşmazlık var ve bu, hem kısa hem de uzun vadede ekonomi için risk teşkil ediyor,” ifadelerini kullandı.

İklim politikaları ‘dogmatik’

Sanayi temsilcileri uzun süredir hükümetin iklim politikalarından şikayet ediyorlar ve çok iddialı olduklarını söylüyorlar. Almanya, 2045 yılına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmayı ve 2021’de yüzde 41 olan elektrik tüketiminin yüzde 80’ini 2030 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisinden elde etmeyi planlıyor.

Russwurm, bunun ‘çok dogmatik’ olduğunu düşünüyor. BDI lideri, “Son yüzde 10’un inanılmaz derecede pahalı olacağı açıkken yüzde 100’lük bir hedefin peşindeyiz,” dedi.

Russwurm, iş dünyasının yeşil dönüşümü desteklediğini, fakat bakanların şirketlere ‘rüzgar esmediğinde ve güneş parlamadığında ne olacağını’ açıklayamadığını söyledi. Russwurm, “Güvenilir rezerv kapasitesini nasıl ve ne zaman oluşturabileceğimiz konusunda hâlâ netliğimiz yok,” uyarısını yaptı.

Yetkililer, rüzgar türbinleri veya güneş panelleri için yeterli yedek kapasite sağlayacak bir hareket olan hidrojene geçebilecek yeni gazla çalışan elektrik santralleri inşa etmek ve sübvanse etmek için pazartesi günü kabul edilen yeni bir stratejiye işaret ederek bu eleştiriyi reddediyor.

Fakat bunun kısa vadede enerji sorununu çözmeyeceğini öne sürenler var. Russwurm, Fransa’da aynı sektörde çalışan şirketlerin ‘elektrik için Almanya’dakinin yarısı kadar ödediğini’ söyledi.

Alman ekonomisi: Avrupa’nın iktisadi motoru dağılıyor mu?

Sanayicilerin ‘bürokrasi’ eleştirileri artıyor

Sermaye gruplarına göre enerji politikası, hükümetin başarısız olduğu alanlardan sadece biri.

Şirketler ayrıca artan vergi yükünden, hantal izin prosedürlerinden ve hâlâ ‘analog çağda’ sıkışıp kalmış bir kamu idaresinden şikayet ediyor.

BDI lideri, “Bürokrasimiz çok mükemmeliyetçi; gerçekten bir yük olan geleneksel bir yaklaşıma takılıp kaldı,” dedi.

Diğer sermaye liderleri de benzer şekilde eleştirel. Almanya’nın ana patron örgütü BDA’nın başkanı Rainer Dulger, geçen ay yaptığı açıklamada, iş dünyasının hükümete ‘güvenini kaybettiğini’ söylemişti.

Gazetecilere verdiği demeçte, Scholz ve bakanlarının sadece iş dünyasını ‘dinliyormuş gibi yaptıklarını’ ve ‘ekonomik koşullarda önemli bir iyileşme’ sağlayamadıklarını savunan Dulger, “Rahatlama yok, öngörülebilirlik yok, güven yok,” demişti.

‘Yatırımlar Almanya dışına kayıyor’ uyarısı

Sonuç olarak, Russwurm, artan sayıda şirketin Almanya’dan ziyade yurtdışında yatırım yapmak istediğini söyledi ve Biden yönetiminin dönüm noktası niteliğindeki Enflasyonu Düşürme Yasası’nın (IRA) yeşil enerjiye ve temiz teknolojiye yatırım yapan şirketler için cömert sübvansiyonlar sunduğu ABD örneğini verdi.

Russwurm, “Şirketler, uzun vadeli planlama yapmanın giderek daha zor olduğunu söylüyorlar. Bu koşullar altında Almanya’ya yatırım yapmaya devam etme konusunda büyük şüpheleri var. Koşullar başka yerlerde daha iyi. Ve yurtdışına gidiyorlar,” ded.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English