Bizi Takip Edin

AVRUPA

Alman silah şirketi Rheinmetall’den AB’ye ‘savunma devleri inşa etme’ çağrısı

Yayınlanma

Almanya’nın en büyük askeri şirketi Rheinmetall’in başkanı, Avrupa ülkelerini ulusal devleri tercih etmekten vazgeçmeye ve ABD’li rakipleriyle rekabet edebilmek için daha büyük, daha uzmanlaşmış savunma grupları kurmaya çağırdı.

Financial Times’a (FT) verdiği demeçte Armin Papperger, Avrupa’nın daha yakın bir savunma işbirliği istemesi halinde ülkelerin farklı askeri teknoloji türlerinde uzmanlaşmaları gerektiğini söyledi.

Papperger, “Bir ülke bunu istiyor diye milliyetçi nedenlerle ikinci ya da üçüncü en iyi teknolojiyi seçmemiz çok mantıklı değil. Hükümet düzeyinde yaşadıkları en zor tartışma bu. Avrupa’da büyük şirketlere ihtiyacımız var,” dedi.

FT, AB liderlerinin savunma işbirliğini güçlendirme çabalarının sektörün bölünmüşlüğü nedeniyle engellendiğini ileri sürüyor. Avrupalı silah şirketleri birbirleriyle rekabet ediyor, askeri bütçeler ulusal düzeyde kontrol ediliyor ve her bir ülke stratejik tedarik zincirlerinin, tesislerin, istihdamın ve teknolojik üstünlüğün kontrolünü elinde tutmak istiyor.

AB’nin ABD karşısında tek şansı ‘ulusötesi işbirliği’

FT’ye göre başarılı sınır ötesi işbirliğinin bir örneği, yüzde 37,5’er hissesine İngiliz BAE Systems ve Avrupalı havacılık grubu Airbus’ın, kalanına da İtalyan Leonardo’nun sahip olduğu Avrupa’nın en büyük füze üreticisi MBDA.

Avrupa’nın ordularını yeniden mobilize etme telaşı, piyade savaş araçları, savaş uçakları ve Leopard 2 tankında bulunan yivsiz topu da üreten Rheinmetall gibi şirketler için bir nimet oldu.

1889’da kurulan Düsseldorf merkezli şirket, Rusya’nın Kırım yarımadasını ilhak etmesinin ardından 2014 yılında Alman hükümeti ihracat lisansını geri çekene kadar Rusya ile de iş yapıyordu.

Ukrayna savaşının başlamasından bu yana Rheinmetall’in hisse fiyatı beş kattan fazla arttı ve şirket 2024 yılı sonuna kadar NATO üyeleri ve müttefiklerinden 60 milyar avro değerinde sipariş almayı bekliyor. Papperger geçtiğimiz ay şirketteki toplam hisselerinin yüzde 6’sından biraz fazlasına tekabül eden yaklaşık 5 milyon avro değerinde hisse sattı.

Rheinmetall, bölgenin genişleyen savunma sanayisini daha da sağlamlaştırma hedefini yeniden canlandırdı. Şirket geçen yıl İspanyol rakibi Expal’i 1,2 milyar avroya satın alarak mühimmat tedarik zincirindeki lider konumunu pekiştirdi. Şirket 18 Mart’ta, savaşta kullanılan insansız kara araçlarının Hollandalı üreticisi Reeq’i açıklanmayan bir meblağ karşılığında satın almayı kabul etti.

Papperger’in Alman devletiyle iç içeliği

FT’ye göre, sektörde ‘gürültülü ve tartışmaya açık bir figür’ olan ve AB’ye İsrail’in Demir Kubbe savunma sistemine eşdeğer bir savunma sistemi düşünmesi çağrısında da bulunan Papperger, bu yılın başlarında Alman Der Spiegel gazetesine verdiği demeçte, Savunma Bakanı Boris Pistorius’tan gelen bir kısa mesajın Rheinmetall’in üretimi artırmaya karar vermesi için yeterli olduğunu söylemişti.

Diğer Alman savunma şirketleri Berlin’den somut sipariş alamamaktan yakınırken Papperger, Rheinmetall’in savaş Avrupa’ya dönmeden önce yeni üretim hatlarına yaptığı yatırımlar sayesinde kapasitesini hızla artırabildiğini ileri sürüyor.

Şirket 2022’den önce yılda 70.000 olan top mermisi üretimini önümüzdeki yıl 700.000’e çıkaracak.

1990’dan beri Rheinmetall’de çalışan Papperger, “Her zaman hayatın tehlikeli olduğunu ve dünyanın da tehlikeli olduğunu düşündüm. Bu yüzden erken yatırım yaptık,” diyerek Macaristan, Avustralya ve Birleşik Krallık’taki yatırımlara işaret etti.

Birçok ülkede üretim kapasitesini yerelleştirmenin ve artırmanın gelecekteki siparişler için önemli olduğunu da sözlerine ekleyen silah şirketi şefi, “Ülkelere bir şeyler geri vermek zorundasınız … şu anda başbakanlarla görüştüğüm konu bu,” dedi.

Trump ihtimali Rheinmetall şefini korkutmuyor

Papperger, Donald Trump’ın ABD başkanı olması halinde Almanya üzerindeki baskının daha da artacağını fakat Beyaz Saray’a kim gelirse gelsin ülkenin askeri gücünü yeniden inşa etme yarışının devam edeceğini söyledi.

ABD’nin Avrupa’dan çok Asya-Pasifik bölgesine odaklandığını söyleyen Papperger, bölgedeki ‘çok riskli durum’un tam anlamıyla bir silahlı çatışmaya yol açması durumunda, ABD’nin tamamen Asya’ya odaklanacağını ve o zaman ‘Avrupa’nın tamamen yalnız kalacağını’ savundu.

Son yıllarda Avrupalı liderler, askeri bir tehdit durumunda ABD’nin kıtanın imdadına yetişeceğine kesin gözüyle bakıyorlardı fakat Papperger’e göre “bu artık olmayacak.” 

ABD’de artan siyasi kutuplaşmaya dikkat çeken Papperger, “Bir sonraki ABD başkanının en büyük görevi iki partiyi daha fazla bir araya getirmek olacaktır. Dünyanın en büyük ekonomisinin  ve en büyük savunma gücünün bölünmüş bir ulus olması kötü bir şey,” dedi.

AVRUPA

Alman partilerinin ‘savaş’ anlaşması borsayı uçurdu

Yayınlanma

Almanya’da CDU/CSU, SPD ve Yeşiller arasında bir borç paketi için varılan milyar avroluk anlaşma borsada “sevinç çığlıklarına” yol verdi.

Spiegel’in aktardığına göre özellikle savunma ve altyapı hisseleri yükseldi.

Almanya’nın önde gelen endeksi Dax, bir ara 23.000 puanın üzerine çıktı ve öğleden sonra erken saatlerde yüzde 1,7 artışla 22.907 puana ulaştı.

Dax’ın liderleri, öğleden önce yaklaşık yüzde 5,7 oranında yükselen savunma şirketi Rheinmetall’in hisseleri oldu. Yapı malzemeleri üreticisi Heidelberg Materials ve enerji teknolojileri grubu Siemens Energy’nin hisseleri de talep gördü.

MDax’ta listelenen zırhlı şanzıman üreticisi Renk bile yaklaşık yüzde on oranında yükseldi. Yaklaşık yüzde 5,5 oranında yükselen savunma şirketi Hensoldt’un hisselerine de güçlü bir talep vardı.

Finansal hizmet sunan Helaba’da uzman olarak çalışan Ulf Krauss, “Donald Trump’ın giderek daha kaotik ve tehditkar olarak algılanan ekonomi politikası ABD’de ekonomik karamsarlığa yol açarken, Almanya’nın borç frenini gevşetme girişimi Avro bölgesinde büyüme için iyimserlik yaratıyor,” diyerek piyasalardaki durumu özetledi.

Bu arada, bankacılık hisseleri Avrupa genelinde sektörün kazananları oldu. Sektör endeksi yüzde 2,2 oranında yükseldi. Commerzbank hisseleri yüzde üç artış gösterdi. Büyük İtalyan bankası UniCredit olası bir devralmaya bir adım daha yaklaştı.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) Commerzbank’ın doğrudan hisselerinin yüzde 29,9’a çıkarılmasını onayladı.

Tahvil piyasası da milyarlarca avroluk harcama paketi için varılan anlaşmaya tepki gösterdi: Alman devlet tahvillerinin fiyatları düşerken, getirileri de önemli ölçüde yükseldi. On yıllık Alman devlet tahvillerinin getirisi yüzde 2,93’e çıktı.

Özel fonun duyurulmasından ve borç frenine istisna getirilmesinden bu yana Bund (Alman devlet tahvili) getirileri keskin bir şekilde yükseldi.

Diğer Avro bölgesi ülkelerinde de getiriler önemli ölçüde artarak ülkelerin borçlanmasını daha pahalı hale getirdi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Almanya’da Siemens yöneticileri Kırım’a türbin sevkiyatı nedeniyle yargılanacak

Yayınlanma

Almanya’da Hamburg Bölge Mahkemesi, Siemens’in iki eski yöneticisi hakkında, Rusya’ya bağlanan Kırım’a gaz türbinlerinin ihracatına yardım ederek yaptırımları ihlal ettikleri gerekçesiyle dava açtı. Dava, 2024 baharında açıldı ve Siemens yetkilileri, konuyla ilgili soruşturmanın şirkete yönelik olmadığını ve suçlanan kişilerin artık şirkette çalışmadığını belirtti. Avrupa Birliği ve ABD yaptırımları, Batılı şirketlerin Kırım’a enerji veya enerji ekipmanı tedarik etmesini yasaklıyor.

Hamburg Bölge Mahkemesi, 2014’te referandumla Rusya Federasyonu’na bağlanan Kırım’a gaz türbinlerinin ihracatına yardım ederek yaptırım rejimini ihlal etmekle suçlanan sanayi şirketi Siemens’in iki eski yöneticisi hakkında dava açtı.

Reuters ajansının haberine göre yaptırım ihlali davası 2024 baharında açıldı. Hamburg savcılığı, Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşı olan dört kişi ve Fransa-İsviçre vatandaşlığına sahip bir kişi hakkında suç duyurusunda bulundu.

Fakat daha sonra bölge mahkemesi, kovuşturma için yeterli gerekçe bulunmaması nedeniyle üç sanıkla ilgili soruşturmayı durdurdu. Mahkeme belgelerinde sanıkların isimleri açıklanmadı.

İsmi belirtilmeyen bir Siemens yetkilisi, şirketin devam eden davalar hakkında yorum yapamayacağını, ancak davanın şirkete yönelik olmadığını ve sanıkların artık orada çalışmadığını belirtti.

Türbin işinin sahibi olan Siemens Energy ise, iki sanığın artık şirket çalışanı olmaması nedeniyle yorum yapmadı.

Avrupa Birliği (AB) ve ABD yaptırımlarına göre, Batılı şirketlerin Kırım’a enerji veya enerji ekipmanı tedarik etmesi yasak.

Fakat kısıtlamalara rağmen, Siemens’in elektrik üretimi için türbinleri, 2017 yılında Rusya’nın yarımadada inşa ettiği iki elektrik santraline teslim edildi.

O dönemde Siemens, türbinleri Rus bir müşteriye sattığını, bunların Rusya’daki elektrik santrallerine kurulmasını beklediğini ve Kırım’a gönderilme planlarından haberdar olmadığını açıklamıştı.

Rusya’nın Ukrayna’ya Şubat 2022’de başlattığı askeri müdahalenin ardından Batılı ülkeler, Rusya’ya karşı askeri, havacılık, petrol ve doğalgaz ve diğer sektörler için teknoloji ve ekipman tedarikini yasaklayan geniş kapsamlı yaptırımlar uyguladı.

The New York Times gazetesi, tedariki sağlamak için “devasa bir paravan şirket ağı kurulduğunu” ve çiplerin önemli bir kısmı Hong Kong üzerinden geldiğini iddia etmişti.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Portekiz, Trump nedeniyle F-35’leri almaktan vazgeçti

Yayınlanma

Portekiz, ABD Başkanı Donald Trump yüzünden ABD yapımı F-16 savaş uçaklarını daha modern F-35’lerle değiştirmekten vazgeçti.

Ülkenin hava kuvvetleri, ABD’li silah üreticisi Lockheed Martin imzalı F-35’lerin satın alınmasını tavsiye etmişti ama görevden ayrılan Savunma Bakanı Nuno Melo’ya Portekiz medyası Público tarafından hükümetin bu tavsiyeye uyup uymayacağı sorulduğunda, “Seçimlerimizde jeopolitik ortamı göz ardı edemeyiz. ABD’nin NATO bağlamındaki son tutumu … bizi en iyi seçenekler üzerinde düşünmeye sevk etmelidir çünkü müttefiklerimizin öngörülebilirliği dikkate alınması gereken daha büyük bir değerdir,” cevabını verdi.

ABD hükümetinin F-35’i tam olarak çalışır hale getirmek için gereken yazılım güncellemelerine ve yedek parçalara erişimi engellemeye karar verebileceğinden korkuluyor.

Melo, “Dünya değişti … ve bu müttefikimiz … kullanım, bakım, bileşenler ve uçağın operasyonel olmasını ve her türlü senaryoda kullanılmasını sağlamakla ilgili her şeye sınırlamalar getirebilir,” dedi.

Melo özellikle Avrupa üretimi bağlamında değerlendirilmesi gereken çeşitli seçenekler bulunduğunu kaydetti.

Hollanda Savunma Bakanı Ruben Brekelmans bu hafta başında yaptığı açıklamada Hollanda’nın jetler için yaptığı sözleşmeyi iptal etmeyeceğini söyledi. Fakat Lizbon henüz bir anlaşma imzalamadı.

Portekiz, merkez sağ hükümetinin düşmesinin ardından erken seçime gidiyor.

Portekiz Cumhurbaşkanı perşembe günü yaptığı açıklamada, merkez sağ azınlık koalisyon hükümetinin istifasına yol açan siyasi krizin ardından Portekiz’de 18 Mayıs’ta bir erken seçim yapılacağını duyurdu.

Marcelo Rebelo de Sousa, Danıştay toplantısının ardından yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında, seçime kadar geçecek 65 gün içinde “açık ve onurlu bir tartışma” yapılması çağrısında bulundu.

Seçim yasasına göre parlamentonun feshedilmesi halinde devlet başkanının en az 55 gün öncesinden yasama seçimleri için tarih belirlemesi gerekiyor.

Cumhurbaşkanının bu kararı, salı günü yürütmenin kendisi tarafından verilen güvenoyu önergesine karşı oy kullanan milletvekillerinin çoğunlukta olması sonucunda hükümetin düşmesinin ardından geldi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English