Bizi Takip Edin

AVRUPA

Almanya: İltica başvurularında düşüş başladı

Yayınlanma

Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, 2024 rakamlarının bir önceki yıla göre %23’lük bir düşüş gösterdiğini söyledi. Bakan, iltica başvurularındaki düşüşü, “ülkenin sert tedbirlerinin işe yaradığının kanıtı” olarak görüyor.

Geçtiğimiz ay Almanya, Schengen bölgesi kurallarına istisna olarak tüm iç sınırlarında kontrollerin yeniden başlatılacağını duyurmuştu.

Federal Göç ve Mülteciler Dairesi tarafından salı günü açıklanan rakamlara göre, Eylül 2023’te 27.889 olan başvuru sayısı Eylül 2024’te 18.113’e düştü.

Faeser rakamları “tedbirlerin işe yaradığının” kanıtı olarak övdü. Bakan, “Düzensiz göçü sınırlandırmak için harekete geçmeye devam ediyoruz. Yeni Ortak Avrupa İltica Sistemini olabildiğince hızlı bir şekilde uygulamaya koyuyoruz,” diye yazdı.

Hükümet ayrıca, Dublin sistemi uyarınca girdikleri ilk AB ülkesine geri gönderilmesi gereken sığınmacıların sınır dışı edilmelerini hızlandırmak için iç sınırlarında hızlı iltica prosedürlerini uygulamaya koymak istiyor.

Almanya ayrıca, reddedilen sığınmacıların sınır dışı edilmesinin önündeki engellerin azaltılmasına yönelik bir AB girişimini de destekledi ve bu girişim perşembe günü AB içişleri bakanları toplantısında görüşülecek.

Welt am Sonntag’ın hafta sonu AB’nin iltica ajansına dayandırdığı haberine göre, Almanya bu yıl 171.000 ile en çok iltica başvurusu yapılan AB ülkeleri listesinin başında yer alıyor. Almanya’yı İspanya (123.000) ve İtalya (117.000) takip ediyor.

Ana muhalefet partisi CDU’nun lideri Friedrich Merz salı günü yaptığı açıklamada, Dublin kuralları uyarınca giriş yapan tüm sığınmacıların sınırdan geri çevrilmesi gerektiğinde ısrar ederek, “Bu sayı, süregelen aşırı yükü sona erdirmek için kabul edilebilir sayıdan hâlâ çok uzak,” dedi.

AVRUPA

Almanya’da Merz, borç konusunda Yeşiller ile anlaştı

Yayınlanma

Handelsblatt gazetesinin haberine göre Almanya’nın müstakbel şansölyesi CDU’lu Friedrich Merz, Yeşiller ile altyapı ve savunmaya yönelik büyük yatırımları öngören bir mali reform paketi üzerinde anlaşmaya vardı.

Habere göre, müzakerelerin son durumu hakkında yetkilileri bilgilendirmek üzere Berlin’de yerel saatle 13:00’te parti meclisi toplantıları yapılması planlanıyor. Haber, gruplara yakın kimliği belirsiz kişilere dayandırılıyor.

Alman milletvekilleri, Friedrich Merz’in harcama planları üzerinde tartışırken dün Yeşiller, savunma ve altyapı harcamalarında milyarlarca doları anlaşarak meclisten geçirmeye yönelik revize edilmiş teklifinin yetersiz olduğunu söylemişti.

CDU/CSU ve Sosyal Demokratlar (SPD), Almanya’nın temkinli maliye politikasını altüst edecek teklifin kabul edilmesi sürecinde ilerleme kaydetmek için olağanüstü parlamento oturumu çağrısında bulunmuştu.

Fakat gerekli olan üçte iki çoğunluk hâlâ sağlanabilmiş değildi zira partiler Yeşiller’in desteğine ihtiyaç duyuyordu.

Merz, tasarının Federal Meclis’teki ilk okuması sırasında Yeşillere, “Bu kadar kısa bir süre içinde, görüşmelerde size önerdiğimizden daha fazla ne istiyorsunuz?” diye sormuştu.

Koalisyon başlangıçta GSYİH’nin %1’inden fazla olan savunma harcamalarını ülkenin katı anayasal borç kurallarından muaf tutmayı teklif etmişti. Ayrıca altyapı harcamaları için 500 milyar avro değerinde muaf özel bir fon oluşturmak istiyordu.

Fakat Merz, Yeşiller’in endişelerini gidermek ve “iklimin korunmasını ciddiye aldığı” için taslakta değişikliğe gittiklerini söyledi. Yeni taslak, savunma harcamalarının daha geniş bir tanımını içeriyor ve Alman ekonomisinin net sıfır dönüşümü için 50 milyar avroya kadar kaynak ayrılmasının önünü açıyor.

Yeşiller ise Merz’i sadece kendi çıkarlarını ön planda tutmakla suçladı; zira CDU muhalefetteyken Alman borçlanma kurallarının gevşetilmesine yönelik bir Yeşiller önerisini reddetmişti.

Ayrıca metnin, ek mali boşluğun vergi muafiyetleri için kullanılmamasını garanti altına alması gerektiğinde ısrar ettiler.

Partinin parlamento başkanı Katharina Dröge, “Sizinle aramızdaki görüşmelerin neden bu şekilde ilerlediğini merak ediyorsanız, bunun nedeni sizin sözünüze güvenmememizdir,” dedi.

Yeşiller’in alternatif taslağı GSYİH’nin %1,5’i kadar savunma harcaması muafiyeti öneriyor. Ayrıca yeni seçilen parlamentoyla birlikte borçlanma kurallarında köklü bir reform yapılması için fonun kaldırılmasını istiyorlar.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Fransa parlamentosu, Rusya’nın dondurulan varlıklarının el konulması yönünde karar aldı

Yayınlanma

Fransa Ulusal Meclisi, Ukrayna’ya desteğin artırılması çağrısında bulunan kararı kabul etti. Kararda, Rusya’nın Avrupa’daki 210 milyar avro değerindeki dondurulan varlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşası ve ordusunun desteklenmesi için kullanılması talep edildi. Karar sembolik nitelikte olsa da, Fransa hükümeti üzerindeki baskıyı artırması bekleniyor.

Fransa Ulusal Meclisi, Ukrayna’ya desteğin artırılması çağrısında bulunan kararı onayladı.

BFMTV‘nin haberine göre, kararda ülkenin müttefiklerine “Ukrayna’ya yönelik siyasi, ekonomik ve askeri desteklerini sürdürmeleri ve artırmaları” çağrısında bulunulurken, Rusya’nın dondurulan varlıklarının “Ukrayna direnişini desteklemek ve ülkeyi yeniden inşa etmek” için kullanılması talep edildi.

Avrupa’da bulunan 210 milyar avro değerindeki Rusya’nın dondurulan rezervlerine el konulmasına Fransa hükümeti henüz karşı çıkarken, kararın sembolik nitelikte olduğu belirtildi.

BFMTV, Fransa parlamentosunun alt kanadında, dondurulan varlıklar konusunun yanı sıra, ortak bir Avrupa savunma sistemi kurulması ve Ukrayna’nın Avrupa Birliği’ne (AB) katılımının desteklenmesi konularında da tartışmaların yaşandığını aktardı.

Karar, 54 “hayır” oyuna karşılık 288 “evet” oyuyla kabul edildi.

Öte yandan Sağcı Ulusal Birlik ve solcu Boyun Eğmeyen Fransa partileri, Moskova’nın varlıklarına el konulmasına karşı çıkıyor.

Merkez partilerden Demokratik Hareket (MoDem) Ulusal Meclis üyesi Erwan Balanant, “Rusların kendi ülkelerinde önemli miktarda varlığımız var, bu yüzden çok akıllıca davranmayalız,” dedi.

Aynı zamanda, parlamenterler, kabul edilen kararın Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Başbakan François Bayrou üzerinde baskı oluşturarak, Rusya’nın dondurulan varlıklarına el konulması konusundaki tutumlarını değiştirmelerini umuyor.

Başbakan Bayrou, salı günü yaptığı açıklamada, Avrupa Birliği’nin Ukrayna’ya yardım etmek için Rusya’nın dondurulan rezervlerine el koyma ihtimalini dışlamadığını belirtirken, Fransa Maliye Bakanı Eric Lombard da böyle bir adımın Avrupa’nın finansal istikrarını tehlikeye atabileceği uyarısında bulunmuştu.

Belçika’daki mevduat kuruluşu Euroclear’ın verilerine göre, 2024 yılı sonu itibarıyla 183 milyar avro değerinde Rusya’nın dondurulan varlığı bulunuyor.

Euroclear, AB’nin kararıyla, Rusya’nın varlıklarının yatırımlarından elde edilen gelirleri Ukrayna’ya aktarıyor.

Kuruluşş, 2024’ün ilk yarısında 1,55 milyar Avro, şubat ayının başında ise ikinci yarı için 2 milyar avro aktaracağını duyurmuştu.

Bu haftanın başında, Avrupa Merkez Bankası’nda (ECB) bile Rusya’nın varlıklarına el konulması yönünde açıklamalar gelmeye başladı.

Letonya Merkez Bankası Başkanı Mārtiņš Kazāks, Politico‘ya verdiği demeçte, bu adımın “Ukrayna’nın özgürlük mücadelesinde ve saldırganlığa karşı mücadelesinde yardım etmek için uygulanabilir bir seçenek” olduğunu iddia etti.

Bu ayın başlarında ise Fransa hükümeti üyeleri ve Alman yetkililerin el koyma konusunu görüştüğü ortaya çıkmıştı.

Geçen yıl G7 ülkeleri, gelecekte söz konusu varlıklardan elde edilen faiz gelirlerini kullanarak Kiev’e 50 milyar dolar tutarında kredi sağlanması konusunda anlaşmıştı. Şimdi ise Fransız yetkililer, bu amaçla rezervlerin kendisini kullanmayı düşünüyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

AB’den, savunma kabiliyetlerini yeniden inşa etme hamlesi

Yayınlanma

POLITICO’nun elde ettiği savunmaya ilişkin “Beyaz Kitap” olarak adlandırılan taslağa göre AB, ABD kıtadan çekilirken “Rusya’yı caydırmak” ve “Ukrayna’yı desteklemek” amacıyla savunma sanayisini inşa etmek için büyük bir proje başlatmayı hedefliyor.

Taslakta, “Avrupa savunmasının yeniden inşası uzun bir dönem boyunca büyük bir yatırım gerektiriyor,” deniyor.

AB Savunma Komiseri Andrius Kubilius ve AB’nin baş diplomatı Kaja Kallas tarafından hazırlanan belgenin önümüzdeki hafta AB liderlerine sunulması bekleniyor. Taslak yayınlanmadan önce de değişikliğe uğrayabilir.

Yeni AB politikasının önemli unsurları arasında, blok içinde ve “benzer düşünen üçüncü ülke şirketlerinde” silah üretiminin desteklenmesi, ortak silah alımlarının teşvik edilmesi, savunma projelerinin finansmanının kolaylaştırılması, hava savunması ve askeri hareketlilik gibi bloğun kapasite açığı olduğu kilit alanlara odaklanılması ve savunma yatırımları üzerindeki bürokrasinin azaltılması yer alıyor.

Yeni politikanın arkasındaki itici güç olarak Rusya’nın eylemleri gösteriliyor. Taslakta, “Rusya Birlik için varoluşsal bir tehdittir ve komşularını işgal etme konusundaki geçmiş sicili ve mevcut yayılmacı politikaları göz önüne alındığında, Ukrayna ile adil ve kalıcı bir barış anlaşmasından sonra bile Rus silahlı saldırganlığından caydırma ihtiyacı devam edecektir,” deniyor.

Bu nedenle acil önceliğin, “Ukrayna’nın Rus saldırılarını savuşturmaya devam edebilmesini sağlamak” olduğu belirtiliyor.

Taslakta, “Özellikle ABD’nin desteğini askıya aldığı şu günlerde, önemli miktarda ilave askeri kaynak olmadan, Ukrayna’nın güçlü bir pozisyonda adil ve kalıcı bir barışı müzakere etmesi mümkün olmayacaktır,” deniyor.

ABD’nin Ukrayna, Avrupa ve NATO’ya yönelik politikasındaki değişim 20 sayfalık belgenin tamamına sirayet etmiş görünüyor. Taslakta, “Avrupa, ABD’nin güvenlik garantisine güvenemez ve NATO’yu korumak için katkısını önemli ölçüde artırmalıdır,” ifadelerine yer veriliyor.

Bununla birlikte, “NATO’nun Avrupa’da kolektif savunmanın temel taşı olmaya devam ettiği” vurgulanıyor.

Avrupa’nın Amerikan askeri yeteneklerine bağımlı hale geldiğini ve bunun da ABD’nin “yaklaşımını yeniden gözden geçirmesi ve bu desteklerin kullanımını kısıtlamaya hatta durdurmaya karar vermesi” tehlikesini doğurduğunu belirtiyor.

AB’nin askeri-sanayi kompleksini yeniden inşa etmek, bloğun “stratejik savunma bağlantılı sektörler ve teknolojiler için kamu alımlarına Avrupa tercihini getirmeyi düşünmesi gerektiği” anlamına geliyor.

Ayrıca, bloğun parçalanmış savunma pazarının üstesinden gelmenin ve ülkelere avantajlı anlaşmalar yapmak için mali güç sağlamanın bir yolu olarak “işbirliğine dayalı tedarik” ihtiyacının da altını çiziyor. Avrupa Komisyonu’nun, üye ülkeler adına merkezi bir satın alma organı olarak da hareket edebileceği söyleniyor.

Belgede öncelikli yatırımlar için yedi temel alan belirleniyor: hava ve füze savunması; topçu sistemleri; mühimmat ve füzeler; insansız hava araçları ve drone karşıtı sistemler; askeri hareketlilik; yapay zeka, kuantum, siber ve elektronik savaş; ve stratejik etkinleştiriciler, savaş kabiliyetleri ve kritik altyapı koruması.

Belgede ayrıca, Brüksel’in ulusal egemenlik alanlarına müdahale etmesinden endişe eden başkentlerin geleneksel bir hassas noktası olan üye ülkelerin “sürücü koltuğunda” kalmaya devam edeceği güvence altına alınıyor.

Belgede, “Üye Devletler doktrin geliştirmeden konuşlandırmaya kadar kendi silahlı kuvvetlerinden sorumludur. Kökten değişen stratejik bağlam, Üye Devletlerin akut kabiliyet eksiklikleriyle birleştiğinde, savunmalarını yeniden inşa etmek için Üye Devletler arasında çok daha fazla işbirliği gerektiriyor,” deniyor.

İlk adımlar arasında üye ülkelerin şunları yapmaları yer alıyor: savunma harcamalarını artırmayı kolaylaştıracak şekilde bloğun mali kurallarında önerilen gevşemeyi onaylamak; savunma harcamalarının yüzde 35’inde işbirliği yapmayı kabul etmek; 1,5 milyar avroluk Avrupa Savunma Sanayi Programını onaylamak; ve NATO ile kritik yetenek alanları üzerinde anlaşmak.

Belgede ayrıca Ukrayna’ya yardım için 1,5 milyon top mermisi ve hava savunma sistemi sağlanması, Ukrayna birliklerinin eğitimine devam edilmesi, Ukrayna savunma sanayine sipariş verilmesi, Ukrayna’nın AB askeri finansman planlarına daha sıkı bağlanması ve bloğun askeri hareketlilik koridorlarının Ukrayna’yı da kapsayacak şekilde genişletilmesi gibi bir dizi kilit tedbir de yer alıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English