Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Almanya-Polonya gerilimi: Tusk, Potsdam ziyaretini iptal etti

Yayınlanma

Polonya Başbakanı Donald Tusk, iki ülke arasındaki ilişkilerin kötüleşmesi üzerine bu hafta içinde yapmayı planladığı Almanya ziyaretini iptal etti.

Alman M100 Sanssouci Colloquium kuruluşuna göre Tusk, “demokrasi, ifade ve basın özgürlüğü ile Avrupa anlayışını güçlendirmeye kendini adamış şahsiyetlere” verilen M100 Medya Ödülünü almak üzere Potsdam’a gidecekti.

Fakat Tusk, iç işlerini gerekçe göstererek seyahatini son anda iptal etti ve yerine Adalet Bakanı Adam Bodnar seyahat edecek. Tusk’ın onuruna bir konuşma yapması beklenen Alman Şansölyesi Olaf Scholz da törene katılmayacak.

Organizatörler, “Şansölye Olaf Scholz’un programındaki çakışmalar nedeniyle M100 Medya Ödülüne katılımını iptal etmek zorunda kalmasından derin üzüntü duyuyoruz. Başbakan Donald Tusk da önemli ulusal taahhütleri nedeniyle törene şahsen katılamayacaktır,” denildi.

Alman yetkililer, Kuzey Akım soruşturmasını Polonya’nın sabote ettiğini ileri sürdü

Tusk ile birlikte Viosa Osmani’ye de ödül verilecekti

Programda eski Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck ve eski Almanya Savunma Bakanı Rudolf Scharping konuşma yapacak.

Daha önceki M100 Medya Ödülü sahipleri arasında İran’daki Kadınların Yaşam Özgürlüğü Hareketi, Ukrayna halkı, Aleksey Navalnıy ve Mario Draghi yer alıyor.

Potsdam Belediye Başkanı Mike Schubert’in daha önce “demokratik, özgür toplumumuzun önemli bir savunucusu” olarak tanımladığı Tusk, Kosova Cumhurbaşkanı Viosa Osmani ile birlikte ödül alacaktı.

Schubert, Tusk’ın “otokrasiye karşı yorulmak bilmeden verdiği mücadele” nedeniyle onurlandırıldığını, Osmani’nin ise “uzun süredir çatışmaların yaşandığı bir bölgede genç bir demokrasiyi savunmak için gösterdiği kararlılık ve öngörü” nedeniyle onurlandırılacağını söyledi.

Spiegel: Kuzey Akım sabotajının zanlısı Ukrayna’ya elçiliğin yardımıyla kaçtı

Sebep Kuzey Akım soruşturması mı?

Tusk’ın Almanya gezisini iptal etme kararının kesin nedeni ve ilk iptal edenin Tusk mı yoksa Scholz mu olduğu belirsizliğini koruyor.

Almanya-Polonya ilişkileri, politikaları genellikle Alman karşıtlığı tarafından yönlendirilen Hukuk ve Adalet (PiS) yönetimi altında dibe vurmuştu. Tusk’ın iktidara gelmesiyle bu ilişkilerin düzelmesi bekleniyordu.

Kısmen Alman kökenli olan (büyükannesi Alman’dı) ve bir zamanlar eski Şansölye Angela Merkel ile dostluğuyla bilinen Tusk, PiS tarafından sık sık “Berlin’in hizmetkarı” olmakla suçlanıyordu.

Fakat Varşova ve Berlin arasındaki ikili ilişki son haftalarda daha soğuk bir hal aldı. Konu hakkında bilgi sahibi kaynakların Euractiv’e aktardığına göre bu soğukluğun başlıca nedeni Kuzey Akım boru hatları meselesi.

Berlin’in Kuzey Akım 2 sabotajına neden olduğundan şüphelenilen Polonya’da yaşayan bir Ukrayna vatandaşının tutuklanması talebi Polonya tarafından reddedildi ve hatta Tusk geçen ay Almanya’ya seslenerek, “Kuzey Akım 1 ve 2’nin tüm girişimcilerine ve destekçilerine”, “bugün yapmaları gereken tek şeyin özür dilemek ve sessiz kalmak” olduğunu söyledi.

Eski BND Direktörü, Duda ve Zelenskiy’i Kuzey Akım sabotajında işbirliği yapmakla suçladı

DİPLOMASİ

Almanya, Kazakistan’daki sanayi ve altyapı projelerine 200 milyar tengenin üzerinde yatırım yapacak

Yayınlanma

Üç Alman bankası, Kazakistan’daki sanayi ve altyapı projelerinin geliştirilmesi için 400 milyon dolardan (202 milyar tenge) fazla yatırım yapmaya hazır. Baiterek Holding’in bir iştiraki olan Kazakistan Kalkınma Bankası (KKB), Deutsche Bank, Landesbank Baden-Württemberg (LBBW) ve KFW IPEX Bank ile resmi anlaşmalar imzaladı.

KKB, Deutsche Bank ile 200 milyon dolar (yaklaşık 96 milyar tenge) tutarında bir niyet mektubu imzaladı. Bu fon, Kazakistan’daki yatırım projelerini finanse etmek için kullanılacak. Almanya’nın hangi projeleri finanse etmek istediği henüz belirtilmedi.

Buna ek olarak KKB, LBBW ve KFW IPEX Bank ile her biri 100 milyon avro (53,3 milyar tenge) tutarında çerçeve anlaşmaları imzaladı. Bu anlaşmalardan ilki, bankaların desteğiyle ihracat anlaşmalarını finanse edecek, ikincisi ise kaynakları altyapı ve sanayi projelerini desteklemek için kullanacak.

KKB Başkanı Marat Yelibayev, Almanya’dan gelen yatırımların altyapı ve sanayi başta olmak üzere ekonominin kilit sektörlerinin gelişmesine yardımcı olacağını belirtti. Bu yatırımların istihdam yaratacağını ve ülkenin ihracat potansiyelini güçlendireceğini de sözlerine ekledi.

Yelibayev’e göre Alman bankalarıyla imzalanan anlaşmalar, ‘uluslararası yatırımcıların Kazakistan’ın yatırım ortamına ve kilit bir kalkınma kurumu olarak KKB’ye duydukları yüksek güveni gösteriyor’.

Yelibayev, “Dünyanın önde gelen ekonomilerinden biri olan Almanya ile kurulan ortaklık, KKB’nin öncelikli sektörleri ve ülke ekonomisinin uzun vadeli kalkınmasını desteklemeye yönelik stratejik hedefleriyle uyumlu olarak, Kazakistan’a yabancı yatırım çekilmesine katkıda bulunuyor,” dedi.

Bu hafta Almanya Şansölyesi Olaf Scholz Kazakistan’a resmi bir ziyarette bulundu. Ziyarette çok sayıda belge ve iş birliği anlaşması imzalandı. Ayrıca Kazakistan ve Almanya, toplam değeri 55 milyar doları aşan 66 yatırım projesinden oluşan ortak bir portföy oluşturdu.

Geçtiğimiz hafta KKB, Çin Devlet Kalkınma Bankası (ÇDKB) ile 2 milyar yuanlık (133 milyar tenge) bir kredi anlaşması imzaladı. Bu fonların, ekonominin doğal kaynak dışı sektörlerini finanse etmek için kullanılacağı belirtildi. Bu anlaşmanın, KKB’nin yuan cinsinden imzaladığı ilk kredi anlaşması olduğu vurgulandı.

Kazakistan: Rusya yaptırımlarını onaylamasak da bunlara uymamız bizim yararımıza

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ukrayna, BM ve Kızıl Haç’ı Kursk oblastına davet etti

Yayınlanma

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga, Kiev’in Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) personelini Ukrayna birlikleri tarafından işgal edilen Kursk oblastını ziyaret etmeye davet etti.

Sibiga, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, “Dün Suma oblastında ordumuzu ziyaret ettiğimde, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’na BM ve ICRC’yi Kursk oblatındaki insani yardım çabalarına katılmaya resmen davet etme talimatı verdim. Ukrayna, onların çalışmalarını kolaylaştırmaya ve uluslararası insani hukuka bağlılığını kanıtlamaya hazırdır,” dedi.

Sibiga’ya göre Ukrayna ordusu, işgalin ilk gününden bu yana profesyonel bir ordu olarak uluslararası insani hukuka tamamen bağlı kaldı.

Moskova ise Kiev’in BM ve Kızıl Haç temsilcilerini Kursk oblastının işgal altındaki bölgelerine davet etmesini provokasyon olarak nitelendirdi.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, “Bu tür provokatif açıklamaların muhatapları tarafından ciddiye alınmayacağına eminiz. Bu kesinlikle bir provokasyondur,” ifadelerini kullandı.

Önceden, ICRC Başkanı Mirjana Spoljaric Egger, Ukrayna’daki askeri çatışmanın tüm taraflarıyla diyalog kapsamında Moskova’ya ulaştığını bildirmişti.

Kızıl Haç basın bürosu, görüşmede uluslararası insancıl hukuka saygı, savaş esirlerine muamele, kayıp şahısların akıbeti ve insani yardım çalışanlarının korunması gibi kritik konuların ele alınacağını belirtti.

Ukrayna’nın kumarı: Kursk’ta riskler ve ‘ödüller’

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Çin Ticaret Bakanı, elektrikli araçlara yönelik gümrük tarifelerini görüşmek üzere İtalya’da

Yayınlanma

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao ile Roma’da bir araya gelmeden önce pazartesi günü yayınlanan röportajında, İtalya’nın Avrupa Komisyonu tarafından Çin’in elektrikli araç (EV) ihracatına yönelik olarak önerilen gümrük vergilerini desteklediğini söyledi.

Corriere della Sera gazetesine bir mülakat veren Tajani, “Şirketlerimizin rekabet gücünü korumak için AB Komisyonu’nun önerdiği vergileri destekliyoruz” dedi.

Bakan Wang Wentao, Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektrikli araçlara karşı açtığı sübvansiyon karşıtı davayla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa’yı ziyaret ediyor.

Pazartesi günü Roma’da Tajani ile görüştü ancak İtalyan dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada elektrikli araçlara doğrudan atıfta bulunulmadı.

Açıklamada Tajani ve Wang’ın fikri mülkiyetin korunması, tarım-gıda sektöründe ticaret ve yatırım konularını ele aldıkları belirtildi.

İkili ayrıca Ukrayna’daki savaş ile Gazze ve Kızıldeniz’deki krizleri de ele alırken, İtalya Pekin’i Rusya’ya silah sevkiyatı ve Kızıldeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliği konularının çözümüne yardımcı olmaya çağırdı.

Tajani, İtalya ile Çin arasındaki ilişkilerin yeniden canlanma aşamasından geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Çin, Asya’daki ilk, AB üyesi olmayan ülkeler arasında ise ABD’den sonra ikinci ticaret ortağımızdır. Çin pazarına adil erişim ve şirketlerimiz, özellikle de KOBİ’ler ile tarım-gıda sektöründeki şirketler için eşit şartlara sahip olma ihtiyacını yinelemek istedim. Bu noktadan hareketle ekonomik işbirliğini güçlendirmek ve Roma ile Pekin arasındaki ticaret bilançosunu yeniden dengelemek için Çinli ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz.”

Wang Wentao, ayrıca İtalyan Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Roberto Vavassori ile görüşmelerde bulundu.

Görüşmelerde, görüşmelerde Çin elektrikli araçlarına yönelik tarifeler ve EV sektöründe Çin ile İtalya arasında geliştirilebilecek işbirliği potansiyeli üzerinde durulduğu kaydedildi.

Wang 19 Eylül’de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis ile görüşecek.

İtalya, temmuz ayında AB üyeleri arasında yapılan bağlayıcı olmayan bir oylamada gümrük vergilerini desteklemişti ancak Sanayi Bakanı Adolfo Urso geçen hafta Reuters’a yaptığı açıklamada müzakere edilmiş bir çözüm beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın bu yıl içinde Çin’i ziyaret etmesi ve Tajani’nin de heyette yer alması planlanıyor.

Ek tarifeler

Avrupa Komisyonu, AB’nin standart %10’luk otomobil ithalat vergisine ek olarak Çin’de üretilen elektrikli araçlara %35.3’e varan nihai tarifeler önermenin eşiğinde.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise çarşamba günü Çin’e yaptığı bir ziyaret sırasında AB üyeleri ve Avrupa Komisyonu’nun olası bir ticaret savaşını önlemek için pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.

Önerilen nihai vergiler AB’nin 27 üyesi tarafından oylamaya tabi tutulacak. AB nüfusunun %65’ini temsil eden 15 AB üyesinin nitelikli çoğunluğunun karşı oy kullanmaması halinde ekim ayı sonuna kadar uygulamaya konulacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English