Bizi Takip Edin

AVRUPA

Almanya’da neo-Nazilere saldıran solculara ağır hapis cezaları

Yayınlanma

28 yaşındaki bir Alman öğrenci, suç örgütü kurmaktan ve neo-Nazilere yönelik altı ciddi saldırı gerçekleştirmekten suçlu bulundu ve beş yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Üç erkek sanık da yaklaşık üçer yıl hapis cezasına çarptırıldı.

DW’de yer alan habere göre, sanıklar Çarşamba günü mahkeme salonunda büyük bir alkışla karşılandı. Davanın ana sanığı Lina E. salona getirildiğinde ise alkışların şiddeti ve süresi arttı ve gazeteciler dışında neredeyse tüm salon ayağa kalktı. Karar okunur okunmaz salondakiler slogan atmaya başladı. Hakim, kararı okuyabilmek için mahkemeye 15 dakika ara verdi ve salondakiler güvenlik zoruyla dışarı çıkarıldı.

Kararı okuyan hakim, sanıkların ‘aşırı sağcılıkla’ mücadele etmek gibi siyasi motivasyonlarının haklı görülebileceğini fakat bunun işledikleri suçların ciddiyetini azaltmayacağını söyledi. Yargıç ayrıca savunma avukatlarını davayı ‘siyasi adalet’ olarak tanımladıkları için eleştirdi.

Alman adalet sistemini savunan hakim geçtiğimiz birkaç yıl içinde aynı mahkemenin şiddet yanlısı aşırı sağcılara karşı verdiği mahkumiyet kararlarının sayısından bahsetti.

Neo-Nazilere yönelik saldırı iddiaları

Eyalet savcıları, Lina E. ve üç sanık arkadaşının (Lennart A., Philipp M. ve Jannis R.) 2018-2020 yılları arasında doğudaki Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde neo-Nazilere yönelik bir dizi saldırı gerçekleştirdiğini, bunların arasında aşırı sağcı bir örgüt kurduğu iddiasıyla tutuklanan Leon R.’ye yönelik iki saldırının da bulunduğunu iddia ediyordu.

Lina E.’nin çevresindeki grubun 2019’un sonlarında Eisenach kasabasında tanınmış bir neo-Nazi barını bastığı ve Leon R.’ye çekiç ve coplarla saldırdığı öne sürüylüor. İlk saldırı başarısız olunca, grubun birkaç hafta sonra arabasının dışında aynı kişiye tekrar saldırdığı belirtiliyor.

Davanın büyük bir kısmı, grubun bir üyesinin itirafçı olarak verdiği ifadeye dayanıyor: 30 yaşındaki Johannes D., Dresden Yüksek Bölge Mahkemesi önünde dört sanığın özellikle aşırı sağcılara yönelik saldırılar için eğitim aldıklarını söyledi.

Lina E.’nin yaşadığı Leipzig’in Connewitz semtinde ‘Lina’ya Özgürlük’ pankartları asıldı ve savunma fonu için bağış toplama kutuları yerleştirildi. Solcu gruplar Cumartesi günü için Dresden ve Leipzig’de miting çağrısında bulundu.

Lina E. kimdir?

Almanya’nın orta kesimindeki Kassel kentinde doğan Lina E., dezavantajlı gençlerle çalışan bir sosyal hizmet uzmanı olarak çalıştı ve eğitimi sırasında gençler arasında aşırı sağcı radikalleşmeyle nasıl başa çıkılabileceği üzerine yazılar yazdı.

Kassel, aşırı sağcı grupların yoğun olduğu Hessen eyaletinde yer alıyor. 2006 yılında Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı neo-Nazi örgüt tarafından işlenen 10 cinayetten biri de burada yaşanmıştı. Lina E.’nin 2011 yılında NSU’nun ortaya çıkarılmasıyla siyasallaştığı düşünülüyor.

Lina, tutuklanmasından bu yana geçen iki buçuk yılı, hayatta olduğu bilinen tek NSU üyesi Beate Zschäpe’nin de tutuklu bulunduğu Chemnitz’deki hapishanede geçirdi.

Eyalet savcıları Lina E.’nin hâlâ ‘son derece tehlikeli olduğunu’ öne sürüyor. Savcı Alexandra Geilhorn, ‘sanığın hiçbir pişmanlık göstermediğini ve sol ideolojisinden uzaklaşmadığını’ belirtiyor.

Öte yandan Lina’nın avukatları, müvekkillerinin suçluluğu hakkında savcılığı ‘cinsiyetçi varsayımlarda’ bulunmakla suçluyor. Savcılık, Lina E.’yi suç mahallerinden biriyle, partneri Johann G.’nin DNA izleri nedeniyle ilişkilendirmişti.

Savunma avukatları bunun spekülatif bir ‘Bonnie ve Clyde mantığından’ başka bir şey olmadığını ileri sürüyorlar. Nitekim Lina E.’yi neo-Nazilere yönelik saldırıların gerçekleştiği yerlerle ilişkilendiren doğrudan bir DNA kanıtı bulunmuyor.

AVRUPA

Elon Musk İtalya’yı karıştırdı, Meloni sessiz

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Elon Musk’ın İtalyan yargıçları Roma’nın Arnavutluk’la göçmen transferi politikasını yine engelledikleri için eleştiren son yorumlarına sessiz kalırken, Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella milyardere yanıt vererek İtalya’nın egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.

Pazartesi günü Roma Göçmenlik Mahkemesinin yedi göçmenin gözaltına alınmasını ve transferini iptal eden kararını yorumlayan Musk, şu anda Meloni hükümetiyle kavgalı olan Roma yargıçlarının “gitmesi gerektiğini” söyledi.

Çarşamba sabahı yaptığı açıklamada Musk’a yanıt veren Mattarella, “İtalya büyük bir demokratik ülkedir ve Anayasasına tam saygı göstererek kendi başının çaresine nasıl bakacağını bildiğini yinelemeliyim,” dedi.

Mattarella ayrıca diğer devletlerin egemenliğine saygı gösterilmesi çağrısında bulunarak herkesin, “özellikle de açıklandığı üzere dost ve müttefik bir ülkede önemli bir rol üstlenmek üzereyse”, o ülkenin egemenliğine saygı göstermesini ve reçete vermeyi kendine görev edinmemesi gerektiğini kaydetti.

Musk ise daha önceki yorumundan geri adım atmayarak, “Bu kabul edilemez. İtalyan halkı bir demokraside mi yaşıyor, yoksa kararları seçimle gelmeyen bir otokrasi mi veriyor?” diye sordu.

İtalya’daki temsilcisi tarafından ANSA’ya yapılan açıklamada Elon Musk, “Başbakan Meloni ile bu öğleden sonra yaptığı samimi görüşmede de yinelediği üzere” İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’ya ve İtalyan Anayasasına saygı duyduğunu ifade etti.

İfade özgürlüğünün hem ABD Birinci Maddesi hem de İtalyan Anayasası tarafından korunan bir hak olduğunu kaydeden Musk, bir vatandaş olarak görüşlerini özgürce ifade etmeye devam edeceğini kaydetti.

Açıklamada Musk’ın “ABD ve İtalya arasındaki bağların giderek güçlenmesini umduğu ve Cumhurbaşkanı Mattarella ile gelecekte bir araya gelmeyi dört gözle beklediği” belirtildi.

Siyasi gerilimi yatıştırmaya yönelik son girişim ise Cumhurbaşkanlığı Müsteşarı Giovanbattista Fazzolari’nin ANSA‘ya verdiği bir mülakatta yaptığı açıklama oldu.

Fazzolari, “Yargının başı ve anayasanın koruyucusu olan cumhurbaşkanının sesini duyurması doğru ve gereklidir. İtalya kendi başının çaresine bakmasını bilir. Diğer hükümetlerin, STK’ların ya da büyük medya kuruluşlarının dış müdahalesine ihtiyacımız yok,” dedi.

Muhalefetin ve yargının saldırıları devam ederken, Ulusal Yargıçlar Birliği Başkanı Giuseppe Santalucia, Musk’ı “temelsiz ve insafsız yargılarda bulunarak İtalya’nın işlerine karışmakla” suçladı ve hükümetin Musk’ın müdahale etmeye hakkı olmadığı İtalya’nın iç meseleleri olduğunu belirterek yanıt vermesi gerektiğini söyledi.

Santalucia, “Özellikle yasadışı göç konusunda sık sık sınırların savunulmasına başvuruluyor. Bunlar da sınırdır. Egemen bir ülkenin içişlerine karışabileceklerini düşünenler tarafından ihlal edilemeyecek ideal sınırlar vardır,” diye ekledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Fransız savcı Le Pen için hapis cezası ve siyasi yasak talep etti

Yayınlanma

Fransa’da savcılar Ulusal Birlik (RN) lideri Marine Le Pen’i, Fransa’daki parti faaliyetlerini finanse etmek için Avrupa Birliği fonlarını zimmetine geçirmekle suçladı ve Fransız siyasetçinin derhal beş yıl süreyle kamu görevlerinden men edilmesini tavsiye etti.

Bunun kesinleşmesi Le Pen’i, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yerine geçmek için favorilerden biri olarak gireceği 2027 yarışının dışında bırakacak.

Mahkeme geçici infaz ile kendisini suçlamalardan suçlu bulursa, Le Pen karara itiraz etse bile seçimlere katılamayacak.

Le Pen’in 24 kişiyle birlikte AB fonlarını zimmetine geçirmekle suçlandığı davada ayrıca beş yıl hapis cezası da istendi.

Duruşma 27 Kasım’a kadar sürecek ve bu tarihten sonra hakimler, savcının taleplerini de göz önünde bulundurarak kararlarını vermek ve ne tür bir ceza vereceklerini değerlendirmek üzere çekilecek. Kararın 2025 yılı başlarında açıklanması bekleniyor.

Le Pen, kendisinin bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinden men edilmesini isteyen Fransız savcıları “demokratik sürece müdahale etmekle” suçladı.

RN lideri çarşamba günü gazetecilere verdiği demeçte, “Savcılık Fransız halkını istedikleri kişilere oy vermekten mahrum bırakmaya çalışıyor,” dedi.

Macron’un eski sağcı içişleri bakanı Gerald Darmanin X’te yaptığı açıklamada, “Marine Le Pen’in seçilme yeterliliğine sahip olmadığına karar verilmesi ve dolayısıyla Fransız halkının önüne çıkamaması son derece şok edici olur,” dedi.

“Madam Le Pen ile mücadele başka bir yerde değil, seçim sandığında yapılmalıdır,“ diyen Darmanin, Le Pen’in adaylığının engellenmesinin “elitler ile yurttaşların büyük çoğunluğu arasındaki uçurumu daha da derinleştireceğini” ileri sürdü.

Savcı Nicolas Barret, Le Pen sanık sıralarının ön sırasında otururken mahkemeye, “Kanun herkes için geçerlidir,” dedi ve yasağın “sanıkların gelecekteki yerel veya ulusal seçimlerde aday olmalarını yasaklayacağını” ekledi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

ABD, Polonya’da yeni “hava savunma üssü” kurdu

Yayınlanma

ABD çarşamba günü Polonya’nın kuzeyinde yeni bir hava savunma üssü açtı. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda bunun, Ukrayna savaşı sürerken bile ülkesinin NATO üyesi olarak güvende olduğunu gösterdiğini savundu.

Baltık kıyısı yakınlarındaki Redzikowo kasabasında yer alan üs, 2000’li yıllardan beri üzerinde çalışılan bir projeydi.

Donald Trump’ın seçim zaferinin bazı NATO üyeleri arasında tedirginliğe yol açtığı bir dönemde Varşova, üs üzerinde birbirini izleyen ABD başkanları tarafından sürdürülen çalışmaların, Beyaz Saray’da kim olursa olsun Polonya’nın Washington ile askeri ittifakının sağlam kaldığını gösterdiğini söylüyor.

Duda, “ABD… Polonya’nın güvenliğinin garantörüdür,” derken, ABD askerlerinin üsteki daimi varlığının, 1989’a kadar sosyalist bir devlet olan Polonya’nın “Rusya’nın etki alanında olmadığını” gösterdiğini savundu.

Kremlin ise çarşamba günü yaptığı açıklamada üssü, Amerikan askeri altyapısını sınırlarına yaklaştırarak Rusya’yı çevreleme girişimi olarak nitelendirdi.

Redzikowo’daki ABD üssü, ittifakın kısa ve orta menzilli balistik füzeleri önleyebileceğini söylediği “Aegis Ashore” olarak adlandırılan daha geniş bir NATO füze kalkanının parçası.

Kalkanın diğer önemli unsurları arasında Romanya’daki bir üs, İspanya’nın Rota limanında konuşlu ABD donanmasına ait destroyerler ve Kürecik’te bulunan bir erken uyarı radarı yer alıyor.

Moskova üssü daha 2007 yılında, henüz planlanırken tehdit olarak nitelendirmişti. NATO kalkanın “tamamen savunma amaçlı” olduğunu söylüyor.

Reuters’a konuşan askeri kaynaklar Polonya’daki sistemin artık sadece Orta Doğu’dan ateşlenen füzelere karşı kullanılabileceğini ve Rusya’dan gelen mermileri engellemek için radarın yön değiştirmesi gerektiğini, bunun da politika değişikliğini gerektiren karmaşık bir prosedür olduğunu ileri sürdüler.

Polonya Savunma Bakanı Wladyslaw Kosiniak-Kamysz pazartesi günü yaptığı açıklamada kalkanın kapsamının genişletilmesi gerektiğini ve Varşova’nın bu konuyu NATO ve ABD ile görüşeceğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English