Amerika
Amerikan üniversitelerinde polis şiddeti sürüyor

ABD’de üniversite öğrencilerinin İsrail’le ilişkilerin kesilmesi ve üniversite yönetimlerinden federal hükümete savaşın sonlandırılması için baskı yapmasını isteyen protestoları yayılırken polis saldırıları da şiddetleniyor.
Protestocular, okullar İsrail’le bağlantılı kuruluşlardan fonlarını tamamen çekmeyi taahhüt edene kadar dağılmayacaklarını söylüyorlar.
Ayrıca kampüslerinden İsrail’e silah, inşaat ekipmanı, teknoloji hizmetleri ve diğer kalemleri satan şirketlerden fonlarını çekmeleri çağrısında bulunuyor.
Atlanta’da profesörlere gözaltı
Dün tüm dünyanın gözü önünde, Atlanta’daki Emory Ünviersitesi’ndeki Filistin yanlısı eyleme saldıran polis, aralarında iktisat profesörü Caroline Fohlin ve felsefe bölümü başkanı Noëlle McAfee’nin de bulunduğu onlarca kişiyi gözaltına aldı.
Profesör Fohlin’in polisle diyaloğu sırasında, polisin şiddet kullanarak gözaltı yapması ve güç kullanması konusundaki endişelerini dile getirdiği duyuldu.
Üniversite kampüsünde perşembe sabahı üniversite avlusunda bir kamp kurulmasının ardından yaşanan olaylarda polisin protestocuları yere yatırdığı ve zorla kelepçe taktığı görüldü.
Olay yerindeki CNN ekibinin bildirdiğine göre, kolluk kuvvetleri göstericilerin bölgeden temizlenmesine yardımcı olmak için biber gazı kullandı. Ayrıca polis tarafından gözaltına alınan protestocuların etrafında toplanan kalabalığa karşı da biber gazı kullandılar.
Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi Georgia şubesi perşembe günü Emory Üniversitesi’nde polisin protestoculara karşı güç kullanımını ve gözaltıları kınadı.
Örgütten yapılan açıklamada, “Emory Üniversitesi ve APD [Atlanta Polis Departmanı], şu anda Emory kampüsünde gördüğümüz şiddetin sorumluluğunu tamamen taşımaktadır. Öğrencilere ve protestoculara tüm anayasal hakları tanınmalıdır,” denildi.
Çarşamba günü Teksas Üniversitesi’nde de onlarca protestocu polis saldırısının ardından gözaltına alınmıştı. Teksas Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (ACLU), eyalet ve üniversite yetkililerinin Teksas Üniversitesi’nde ve ülke çapındaki diğer üniversitelerde Filistin yanlısı gösterileri ‘şiddetle sansürlemek’ için kolluk kuvvetlerini görevlendirmelerine karşı uyarıda bulundu.
Gruptan yapılan açıklamada, “Birinci Anayasa Maddesi, Filistinlileri savunanlar da dahil olmak üzere Teksas’ta ve ülke genelinde insanların protesto etme hakkını garanti altına almaktadır,” denildi.
Öte yandan yerel savcılık, gözaltına alınan 46 kişinin davasının düşürüldüğünü açıkladı.
Protestolar Washington’a da sıçradı
Washington DC’deki Georgetown Üniversitesi’nde Filistin yanlısı protestoculardan oluşan bir kalabalık, kampüsteki ana idari bina olan Healy Hall’un önünde bir araya geldi.
Kalabalık daha sonra, mezuniyet kıyafeti giyen birkaç profesörün önderliğinde George Washington (GW) Üniversitesi’ndeki çadır kapına doğru yürüyüşe geçti.
GW kampında düzinelerce çadır kampüsün bahçesinin yaklaşık dörtte birini doldurdu.
“Tek bir çözüm var, intifada intifada, yaşasın intifada,” sloganları atan göstericiler, ‘İnsanlar işgal edildiğinde direniş haklıdır!’, ‘İşgali durdurun!’ ve ‘Ateşkes hemen şimdi!’ yazılı pankartlar taşıdılar.
Nerede ne oldu?
CNN’de yer alan listeye göre, şimdiye kadarki Filistin yanlısı protestolar ve yaşananlar şöyle:
Güney Kaliforniya Üniversitesi (USC): USC, Mayıs ayında 2024 mezunları için düzenleyeceği ana mezuniyet törenini ‘alınan yeni güvenlik önlemlerini’ gerekçe göstererek iptal etti.
Emory Üniversitesi: Kampüsteki protestolar sırasında en az iki profesör gözaltına alındı. CAIR Georgia şubesi tutuklamaları kınadı ve NAACP Georgia üniversite rektörü ile görüşme çağrısında bulundu.
Kamu Güvenliği Başkan Yardımcısı Cheryl Elliott, okuldaki bir protesto sırasında 20’si Emory topluluğu üyesi olmak üzere 28 kişinin gözaltına söyledi. Georgia Eyalet Devriyesi, atlı polislerin protesto sırasında ‘isyankâr kalabalığı kontrol altına almak için’ biber gazı kullandığını söyledi. Bir grup Demokrat Georgia eyalet milletvekili, Emory’deki gözaltılar sırasında Georgia Eyalet Devriyesi tarafından ‘aşırı güç kullanılmasını’ kınadı.
Northeastern Üniversitesi: Onlarca protestocunun çadırlar etrafında insan zinciri oluşturduğu bir kamp kuruldu.
New York Şehir Koleji: New York Polis Departmanı (NYPD), perşembe öğleden sonra kampı temizlemeyi artık planlamadığını söyledi.
George Washington Üniversitesi: Organizatörler ve üniversite, Filistin yanlısı göstericilerin kampüste District of Columbia, Maryland ve Virginia bölgesinden öğrencileri temsil eden bir kamp kurduğunu doğruladı.
Üniversite başkanı Ellen M. Granberg, DC Metropolitan Polisi’nden kampüsteki ‘izinsiz bir protesto kampının’ taşınmasına yardımcı olmasının istendiğini söyledi. Granberg, bu kararın ‘GWPD tarafından kampüste alternatif bir gösteri alanına taşınması için yapılan çok sayıda talimatın kamp katılımcıları tarafından dikkate alınmaması üzerine’ alındığını söyledi.
Emerson Koleji: Boston Polis Departmanına göre, Çarşamba günü Boston’daki Emerson kolejinde Filistin yanlısı bir protesto sırasında 100’den fazla kişi gözaltına alındı ve dört polis memuru yaralandı.
Başkan Jay Bernhardt, onlarca gözaltının ardından ‘protestoyu ateşleyen sivil aktivizmi ve tutkuyu’ tanıdığını ve saygı duyduğunu söyledi.
Columbia Üniversitesi: Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson Columbia rektörünü kampüse düzen getiremezse istifa etmeye çağırdı. Protestocular ve Columbia yetkilileri arasında kamp alanının temizlenmesine ilişkin görüşmeler çarşamba sabahı erken saatlerde 48 saat daha uzatıldı.
New York Times’ın haberine göre, fakülte senatosunun cuma günü okulun rektörü Minouche Shafik’i aldığı bazı kararlar nedeniyle uyaran bir karar tasarısını oylaması bekleniyor. Shafik, kampüsteki öğrenci protestolarını bastırmak üzere polise yetki verdiği için eleştirilere maruz kalmıştı.
Güney Kaliforniya Üniversitesi: Polis, Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde dağılma emrinin ardından yaklaşık 100 protestocuyu gözaltına aldı.
Üniversite, ‘alınan yeni güvenlik önlemlerini’ gerekçe göstererek gelecek ayki ana mezuniyet törenini iptal etti.
Austin Teksas Üniversitesi: Gergin direnişin ardından Teksas Kamu Güvenliği Departmanı, kampüste kolluk kuvvetleri tarafından 57 gözaltı yapıldığını açıkladı. Travis County Şerif Ofisi sözcüsü Kristen Dark CNN’e yaptığı açıklamada, “Gözaltına alınanları üniversitede öğrenci olup olmadıklarına göre sınıflandırmıyoruz,” dedi.
Cal Poly Humboldt: Okul yetkilileri, California Eyalet Politeknik Üniversitesi, Humboldt kampüsünün, ‘kimliği belirsiz öğrenci olmayanlar’ da dahil olmak üzere protestocuların iki binayı işgal etmeye devam etmesi nedeniyle hafta sonu boyunca kapalı kalacağını söyledi.
Brown Üniversitesi: Üniversite, kampüste kamp kurmayı yasaklayan okul davranış kurallarını ihlal ettiğini iddia ettiği yaklaşık 130 öğrenciyi tespit etti. Üniversite, sorumlu bulunan öğrencilerin davranışlarına ve daha önceki davranış ihlalleri de dahil olmak üzere diğer faktörlere bağlı olarak disipline edileceğini söyledi.
Indiana Üniversitesi: Kampüs protestolarının ardından perşembe günü kampüste en az 33 kişi gözaltına alındı.
Kaliforniya Üniversitesi, Los Angeles (UCLA): Perşembe günü UCLA’da “kamplı bir gösteri” düzenlendi.
Northeastern Üniversitesi: Boston’daki Northeastern Üniversitesi’nde onlarca protestocunun birkaç çadırın etrafında insan zinciri oluşturduğu görüldü.
Ohio Eyalet Üniversitesi: Üniversite sözcüsü Benjamin Johnson’a göre Ohio Eyalet Üniversitesindeki göstericiler dağılmayı reddetmelerinin ardından perşembe gecesi gözaltına alındı.
Beyaz Saray ulusal muhafızlar konusunda topu valilere attı
Beyaz Saray, Cumhuriyetçi Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’ın Başkan Biden’dan üniversite kampüslerine Ulusal Muhafızları çağırması talebini geri çevirdi.
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre perşembe günü yaptığı açıklamada konunun Başkana bağlı olmadığını söyledi.
Gazetecilere verdiği demeçte, “Bu valilerin karar vereceği bir konu,” diyen Jean-Pierre, Biden’ın daha önce protestoları antisemitik olarak eleştirdiğine dikkat çekti.
Johnson çarşamba günü yaptığı açıklamada protestoları ‘tehlikeli’ olarak nitelendirmişti. Meclis Başkanı, “Eğer bu durum hızlı bir şekilde kontrol altına alınmazsa ve bu tehdit ve gözdağı durdurulmazsa, Ulusal Muhafızlar için uygun bir zaman olacaktır,” demişti.
Cumhuriyetçilerin eylemlere karşı çağrıları sertleşiyor
Pennsylvania Cumhuriyetçi Senato adayı Dave McCormick perşembe gecesi düzenlenen bir mitingde Pennsylvania’da ve ülke genelinde meydana gelen kampüs protestolarına sert çıktı.
McCormick, “Manevi olarak başımız belada. Bugün Penn’de de aynı şey oldu. Ülkenin dört bir yanındaki üniversite kampüslerimizde yürüyen bu çocuklara inanabiliyor musunuz? Dürüstçe söylüyorum, buna inanabiliyor musunuz?” diye sordu.
Cumhuriyetçi aday, gösterileri ‘anti-Amerikan’ olarak nitelendirdi ve ‘bu tür davranışları onaylayan’ üniversitelerin araştırma için federal fon almaması ya da bağışları için vergiden muaf statüsüne uygun olmaması gerektiğini söyledi.
Protestocuların davranışlarını ‘antisemitik’ ve ‘şiddet sınırında’ olarak nitelendiren Cumhuriyetçi siyasetçi, kolluk kuvvetlerinin ‘kampları temizlemesi’ gerektiğini söyledi.
Cumhuriyetçilerin ağır toplarından Mitch McConnell’ın da aralarında bulunduğu senatörler gösterilerin zor yoluyla dağıtılması gerektiğini savundu.
Senato azınlık lideri McConnell ve yardımcısı John Thune, ABD başsavcısı Merrick Garland ve eğitim bakanı Miguel Cardona’ya mektup yazarak göstericileri ‘antisemitik, terör yanlısı çeteler’ olarak nitelendirdi.
25 Cumhuriyetçi senatörün imzaladığı mektupta, “Eğitim Bakanlığı ve federal kolluk kuvvetleri, düzeni yeniden tesis etmek için derhal harekete geçmeli, Yahudi öğrencilere yönelik şiddet ve tehditleri sürdüren çeteleri kovuşturmalı, terörü teşvik eden tüm yabancı uyrukluların (değişim öğrencileri gibi) vizelerini iptal etmeli ve öğrencilerini korumak yerine seyirci kalan okul yöneticilerini sorumlu tutmalıdır,” deniliyor.
Teksas Üniversitesi’ne eyalet polislerini sokan Vali Greg Abbott da ‘göstericilerin hapse ait olduğunu’ söylemişti.
Eski ABD Başkanı Donald Trump da çarşamba günü gösterileri kınadı ve savaş karşıtı aktivistleri, başkanlığının ilk yılında Charlottesville, Virginia’da yürüyüş yapan ‘beyaz üstünlükçüler’ ile kıyaslayarak, “Charlottesville, Ülkemizin dört bir yanında meydana gelen ayaklanmalar ve İsrail karşıtı protestolarla kıyaslandığında ‘çerez’ gibidir,” dedi.
Amerika
Musk-Trump kavgası: Tesla 153 milyar dolar değer kaybetti

Tesla, Donald Trump ve Elon Musk arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla perşembe günü rekor bir satış dalgası yaşadı.
ABD Başkanının Musk’ın şirketleriyle olan ABD hükümeti sözleşmelerini feshedebileceğini işaret etmesinin ardından, elektrikli araç grubunun hisseleri yüzde 14’ün üzerinde değer kaybederek piyasa değerinden 153 milyar dolar sildi.
Trump, Truth Social platformunda, “Bütçemizde milyarlarca dolar tasarruf etmenin en kolay yolu, Elon’un devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini feshetmek,” diye yazdı.
Perşembe günkü düşüşle Tesla’nın hisse fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 25 değer kaybetti.
Dünyanın en güçlü iki adamı arasındaki kavga, Musk’ın X’te defalarca yaptığı iğneleyici yorumlar ve Trump’ın, seçimlerden bu yana yakın müttefiki olan milyarderin “zayıfladığını” söylemesiyle devam etti.
Tesla hisselerinin satışı ABD borsalarında yankı buldu ve S&P 500 ile teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite endeksleri günü sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 0,8 düşüşle kapattı. Her iki endeks de Trump ve Musk’ın hakaretler savurmaya başladığı öğle saatlerinde düşüşe geçti.
SpaceX ve Starlink değer kazandı
Tesla yatırımcıları birkaç ay boyunca inişli çıkışlı bir dönem geçirdi. Hisse senetleri, Trump’ın ikinci başkanlık dönemini kazanmasının ardından geçen yılın son çeyreğinde güçlü bir yükseliş yaşadı, fakat Trump’ın ticaret savaşının tetiklediği genel piyasa satışları nedeniyle aralık ortasından mart başına kadar düşüş yaşadı.
Musk’ın uzay keşif grubu SpaceX ve uydu geniş bant ağı iştiraki Starlink’in hisseleri, Tesla’nın düşüşüyle birlikte perşembe günü yükseldi. AST SpaceMobile yüzde 7,5 değer kazanırken, iletişim grubu EchoStar yüzde 17,4 sıçradı.
Musk’ın, Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başkanı olarak federal hükümet harcamalarında yaptığı kesintiler de tepkiyi beraberinde getirdi. Tesla patronu, işlerine yönelik “geri tepme”yi suçlayarak mayıs sonunda hükümet görevinden istifa etti.
Bazı yatırımcılar, Musk ve Trump’ın önceki dostane ilişkilerine rağmen, piyasanın bu kavgayı öngörmesi gerektiğini söyledi. Ünlü kısa vadeli satıcı Jim Chanos, X’te bunun “Şimdiye kadarki en öngörülebilir ayrılık” olduğunu söyledi.
Bannon’dan SpaceX’i devletleştirme ve Musk’ı sınır dışı etme çağrısı
Daha önce vize tartışması nedeniyle Musk ile ağır bir kavgaya tutuşan MAGA ideoloğu Steve Bannon, Trump’a SpaceX’e el koyma çağrısı yaptı.
Bannon, “War Room Live” programında, Trump’ın SpaceX’i kontrol altına almak için Kore Savaşı döneminden kalma milli güvenlik seferberlik yasası olan Savunma Üretim Yasasını kullanmak üzere bir başkanlık kararnamesi imzalaması gerektiğini söyledi.
Bannon, “ABD hükümeti onu ele geçirmeli,” dedi ve yönetimin ayrıca Musk’ın güvenlik iznini iptal etmesi ve soruşturma sonuçlanana kadar Musk’ın şirketleriyle tüm federal sözleşmeleri askıya alması gerektiğini savundu.
MAGA ideoloğu, Başkana Tesla liderinin sınır dışı edilme işlemlerini başlatması için de çağrıda bulundu. Bannon, “Elon Musk yasadışı. O da gitmeli,” dedi. Güney Afrika doğumlu Musk, yirmi yılı aşkın süredir ABD vatandaşı.
Musk ise Bannon’ın çağrılarına X’te verdiği yanıtta, “Bannon zirve geri zekalıdır,” dedi.
Steve Bannon, Elon Musk’a ‘ırkçı’ dedi, MAGA’dan atma sözü verdi
MAGA’daki bölünme ayyuka çıktı: JD Vance sesleri
Öte yandan Musk-Trump kavgası, Amerika’yı Yeniden Büyük Yap (MAGA) koalisyonundaki çatlakları da tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.
Musk’ın, daha önce Başkana destek veren seçmen kitlesinde Trump aleyhine derin bir yara açabileceği düşünülüyor.
Örneğin, Musk’ın sosyal platformu X’te 1,2 milyon takipçisi olan sağcı influencer Ian Miles Cheong, Musk ve Trump arasındaki mücadele için “Paramı Elon’a yatırıyorum,” diye bir paylaşım yaptı.
Cheong ayrıca, “Trump görevden alınmalı ve JD Vance onun yerini almalı,” dedi.
30 dakikadan az bir süre sonra Musk, Cheong’un paylaşımını tek kelimeyle “Evet” ekleyerek yeniden paylaştı.
‘Büyük, güzel yasaya’ ne olacak?
Trump ve Musk arasındaki kişisel kavga sürerken, bombanın fitilinin Trump’ın Kongre’ye getirdiği harcama tasarısı üzerinden ateşlendiğini hatırlatmak gerekiyor.
The Hill’deki değerlendirmeye göre kavga, bazı Kongre Cumhuriyetçilerinin Musk’a olan öfkelerini daha açık bir şekilde dile getirmeye istekli hale getirebilir. Bu öfke bir süredir artıyordu.
Fakat Musk, tasarıya yönelik eleştirilerini sürdürüyor ve bu tutumu, Cumhuriyetçi Parti liderlerini rahatsız edecek.
Musk, bir dizi sosyal medya paylaşımında sadece Trump’ı değil, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Senato Çoğunluk Lideri John Thune’yi de hedef aldı ve hükümet harcamalarının kontrolden çıkmasının tehlikelerini dile getirdikleri geçmiş yorumlarını yeniden gündeme getirdi.
Kongre Bütçe Ofisine göre, bütçe tasarısının mevcut haliyle 10 yıl içinde 2,4 trilyon dolarlık ek bütçe açığı yaratması bekleniyor.
Musk, kendine özgü ateşli üslubuyla perşembe öğleden sonra yaptığı paylaşımlardan birinde, “Kongre Amerika’yı iflasa sürüklüyor!” iddiasında bulundu.
Kongre’deki Cumhuriyetçiler genel olarak Musk’tan çok Trump’a sadık.
Fakat Musk’ın tasarıyı batırmak için yeterli sayıda Cumhuriyetçi üyeyi kendi safına çekmesi son derece olası.
Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?
Politico: Trump, Musk ile olası bir yumuşamanın sinyali verdi
Öte yandan kavganın bir ateşkes ve “detant”, yani yumuşama ile şimdilik sona ereceğini ileri sürenler de var.
Başkan Trump, Elon Musk ile sosyal medyada bir gün süren atışmaların ardından perşembe günü POLITICO ile yaptığı röportajda kayıtsız bir tavır sergiledi.
Bundan ayrı olarak, Beyaz Saray danışmanları, gerginliğin tırmanmasını önlemek için başkanın Musk’a yönelik kamuoyu eleştirilerini yumuşatması için uğraştıktan sonra, barışı sağlamak için Tesla’nın milyarder CEO’su ile cuma günü bir telefon görüşmesi ayarladı.
Trump, bir zamanlar en büyük destekçisiyle yaşadığı kamuoyuna mal olan ayrılık hakkında POLITICO’ya verdiği kısa demeçte, “Oh, sorun yok. Her şey çok iyi gidiyor, hiç bu kadar iyi olmamıştı,” dedi.
Trump destekçisi hedge fon yöneticisi Bill Ackman da dahil olmak üzere yardımcılar ve müttefikler gerginliği yatıştırmak için aceleyle harekete geçti ve Musk da buna sıcak bakıyor gibi görünüyor.
Ackman, “@realDonaldTrump ve @elonmusk’ı destekliyorum ve onlar da büyük ülkemizin iyiliği için barış yapmalılar,” diye yazdı.
Musk da Ackman’a, “Haksız değilsin,” diye yanıt verdi.
Amerika
Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini iddia ederek çocukların cinsel istismarına karışmakla suçladı ve belgelerin bu yüzden açıklanmadığını öne sürdü. Trump ise Musk’ı devlet desteklerini kesmekle tehdit ederek, milyarderin ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılması sonrası başlayan çatışmada karşılıklı suçlamalar devam etti.
Amerikalı milyarder Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini öne sürerek çocukların cinsel istismarına karıştığını iddia etti ve bu durumun belgelerin hala kamuoyuna açıklanmamasının nedeni olduğunu belirtti.
Gerilim, Musk’ın ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılmasının ardından karşılıklı sert açıklamalarla yükselmişti.
SpaceX’in kurucusu Musk, Trump’ın seçim zaferinde kendi desteğinin kilit rol oynadığını savundu.
Musk, X’teki paylaşımında, “Ben olmasaydım Trump kaybederdi, Demokratlar Temsilciler Meclisi’ni kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senato’da 49’a karşı sadece 51 sandalyeye sahip olurdu,” ifadelerini kullandı.
Time to drop the really big bomb:@realDonaldTrump is in the Epstein files. That is the real reason they have not been made public.
Have a nice day, DJT!
— Elon Musk (@elonmusk) June 5, 2025
Trump’tan Musk’a sert yanıt ve tehdit
Donald Trump, Elon Musk’ın suçlamalarına sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yanıt verdi. Trump, bütçeden “milyarlarca dolar” tasarruf etmek amacıyla Musk’ın faaliyetleriyle ilgili tüm devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini durdurma tehdidinde bulundu.
Trump, “Biden’ın bunu neden yapmadığına hep şaşırmışımdır,” diye ekledi.
Basın mensuplarına konuşan Trump, Musk’ta hayal kırıklığına uğradığını belirterek seçimleri onun yardımı olmadan da kazanabileceğini vurguladı.
Trump, Musk’ın DOGE başkanlığı görevini özlediğini ve bu yüzden girişimcinin davranışlarının “düşmanca” bir hâl alabileceğini öne sürdü.
Truth Social’daki bir başka paylaşımında başkan, Musk’ın “çıldırdığını” ifade etti. ABD Başkanı, iş insanının “tükenme noktasında” olduğunu ve kendisinin ondan yönetimden ayrılmasını istediğini belirtti.
Trump ayrıca, Musk’ı “birkaç ay içinde” elektrikli araçlara yönelik devlet desteğinin sona erdirileceği konusunda bilgilendirdiğini ve bu önlemin satışların artışını teşvik ettiğini ifade etti.
Trump, “Herkesi bu gereksiz arabaları almaya zorlayan elektrikli araç lisansını elinden aldım ve o da çıldırdı,” diye yazdı.
İkili arasındaki açık çatışma, Musk’ın devlet görevinden ayrılmasının hemen ardından başladı.
Trump, 1 Haziran’da Musk’ın müttefiki ve SpaceX projelerine yatırım yapan Jared Isaacman’ın NASA başkanlığı adaylığını geri çektiğini duyurdu.
Bunun üzerine Musk, 4 Haziran’da federal bütçeyi “iğrenç bir kepazelik” olarak nitelendirerek tamamen gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Trump ise belgeyi imzaladığını ve Musk’ın projenin tüm detaylarından önceden haberdar olduğunu belirtti.
Jeffrey Epstein olayının geçmişi
Musk’ın bahsettiği Jeffrey Epstein, 2019 yılında hapishanede ölmüştü. Resmi açıklamaya göre ölüm nedeni intihardı.
Soruşturma, Epstein’ın reşit olmayanları evlerine ve özel adasına çekerek ticaretini yaptığına ve burada Amerikan ve dünya elitlerinin temsilcileri tarafından cinsel istismara uğradıklarına inanıyor.
Donald Trump, ikinci seçim kampanyası sırasında Lex Fridman’a verdiği bir röportajda Epstein’ın adasını ziyaret eden etkili kişilerin listesini yayınlama sözü vermişti.
Daha sonra, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin ardından bir dizi Amerikalı senatör, başkanı dava belgelerin gizliliğini kaldırmaya çağırdı. Ancak bu gerçekleşmedi.
Amerika
Trump’tan yeni çok ülkeli seyahat yasağı

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü, ulusal güvenlik risklerini gerekçe göstererek 19 ülkeden gelen kişilere yönelik kapsamlı bir yeni seyahat yasağı getirdi.
Yasak, Afganistan, Burma, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’den gelen kişilerin ABD’ye girişini tamamen kısıtlıyor. Başkan ayrıca Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela vatandaşlarının ABD’ye girişini kısmen kısıtlıyor ve sınırlandırıyor.
Yönetimin seyahat yasağı, ziyaretçilerin ve vize başvuru sahiplerinin güvenlik incelemesinin imkansız olduğu ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu ülkeleri belirlemeleri talimatını veren ilk günkü başkanlık kararnamesinin ardından aylardır hazırlık aşamasındaydı.
Kapsamlı planlama, Beyaz Saray’ın yasal engelleri aşma çabalarını gösteriyor: Trump’ın 2017’de çoğunluğu Müslüman ülkeleri hedef alan seyahat yasağı, bir dizi mahkeme yenilgisinin ardından nihayetinde hafifletilmiş bir versiyonuyla yürürlüğe girmişti.
Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan bir videoda, “Bize zarar vermek isteyenlerin ülkemize girmesine izin vermeyeceğiz ve Amerika’nın güvenliğini sağlamaktan bizi hiçbir şey alıkoyamaz,” dedi.
Yasak, mevcut vize sahipleri, yasal daimi ikamet edenler, belirli vize kategorileri ve hükümetin ABD’nin ulusal çıkarlarına hizmet ettiğini belirlediği kişileri kapsamıyor.
Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “yüksek riskli bölgeler” hakkında bir güvenlik incelemesi yaptığını ve hangi ülkelere yeni kısıtlamalar getirilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.
Başkan, yönetimin terörist faaliyetler, vize güvenliği işbirliği, bir ülkenin yolcuların kimliklerini doğrulama yeteneği, vatandaşların sabıka kayıtlarının tutulması ve yasadışı vize süresini aşma oranları gibi faktörleri incelediğini de sözlerine ekledi.
Planlamaya aşina olan ve isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD’li yetkiliye göre, Beyaz Saray çok daha uzun bir ülke listesi hazırlamayı düşünmüştü.
Trump çarşamba günü yaptığı açıklamada, ülkelerin koşullarını iyileştirip ABD’nin güvenlik standartlarını karşılaması halinde listenin değiştirilebileceğini, risk teşkil eden diğer ülkelerin ise listeye eklenebileceğini söyledi.
Trump’ın bu kararı, Colorado eyaletinin Boulder kentinde bir adamın İsrail yanlısı protestoculara molotof kokteyli atıp “derme çatma bir alev makinesi” kullanarak terör endişelerini artırmasından sadece birkaç gün sonra geldi.
İç Güvenlik Bakanlığına (DHS) göre, Mısır vatandaşı Mohamed Soliman, 2022 yılında göçmen olmayan vizeyle ABD’ye giriş yaptı ve vizesinin süresi 2023 yılında doldu.
DHS’ye göre, Soliman 2022’de sığınma başvurusunda da bulunmuştu. Beyaz Saray, bu olayı kontrolsüz göçün ulusal güvenliğe nasıl bir tehdit oluşturduğunun bir örneği olarak öne çıkarırken, Soliman federal ve eyalet nefret suçlarıyla suçlandı.
Trump yönetimi, Soliman’ın ailesi olan eşi ve beş çocuğunu sınır dışı etmek için hızlıca harekete geçti, ama Kaliforniya’daki bir federal yargıç bu çabaları geçici olarak engelledi. Aile salı günü Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi tarafından gözaltına alındı.
Trump, göçmenliği uzun süredir ulusal güvenlik meselesi olarak nitelendiriyor ve ikinci döneminde, belgesiz göçmenleri ülkeden hızla çıkarmak ve göçmenliği “istila” olarak ilan etmek için bu argümana daha da fazla ağırlık veriyor.
Beyaz Saray’dan mahkeme salonlarındaki Adalet Bakanlığı avukatlarına kadar, Trump yönetimi, başkanın ulusal güvenlik üzerindeki doğal yetkisi nedeniyle, ABD için önemli bir risk teşkil eden kişileri tek taraflı olarak belirleme yetkisine sahip olduğunu savunuyor.
Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan ve yasağı duyuran videoda, “Colorado’nun Boulder kentinde meydana gelen son terör saldırısı, uygun şekilde güvenlik kontrolünden geçmemiş yabancı uyrukluların yanı sıra, geçici ziyaretçi olarak gelip vizelerinin süresini aşanların ülkemiz için oluşturduğu aşırı tehlikeyi bir kez daha ortaya koydu. Onları istemiyoruz. 21. yüzyılda, dünyanın dört bir yanından gelen tehlikeli yerlerden gelen yabancı vize süresini aşan kişiler tarafından birbiri ardına terör saldırıları gerçekleştirildi,” diyor.
-
Diplomasi2 hafta önce
Lavrov’un ziyareti ve Ermenistan’da son durum: Denge mi, savrulma mı?
-
Söyleşi2 hafta önce
Eski AP Türkiye Raportörü Kati Piri Harici’ye konuştu: AB’nin tutarlı bir Türkiye stratejisi yok
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Rusya-Ukrayna barışını teşvik girişimi stratejik açmaza dönüştü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Tantura katliamı: İsrail’in örtbas ettiği savaş suçu
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 1
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Rusya1 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı