Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Batı, Arktik’te Rusya ve Çin’in artan etkisinden endişeli

Yayınlanma

Financial Times, üst düzel Batılı politikacılarla röportaj yaptı. Buna göre Batılı ülkeler, Çin ve Rusya’nın Kuzey Kutbu’nda işbirliğini geliştirerek artan jeopolitik gerilimleri bölge üzerindeki etkilerini artırmak için kullanmaya çalışabileceklerinden endişe ediyor.

FT’ye konuşan isimler, Kutup bölgesinin başka yerlerdeki gerilimlerden izole edildiği “Arktik istisnacılığı” çağının sona erdiğine dair korkularını dile getirdiler.

Ana bölgesel organ olan Arktik Konseyi’nin, (ABD, Danimarka, Finlandiya, İsveç, İzlanda, Kanada, Norveç, Rusya) diğer yedi Batılı üyesi, geçen yıl Ukrayna müdahalesinden sonra Rusya ile Arktik işbirliğini bıraktı.

Kuzey Kutup Konseyi başkanlığını geçen ay Rusya’dan devralan Norveç’in başbakanı Jonas Gahr Støre, “İşler her zamanki gibi olamaz” dedi.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, ortaya çıkan tıkanmanın “kuralsız bir Kuzey Kutbu veya iklim değişikliği için ortak bir hedefi olmayan bir Kuzey Kutbu bölgesi” yaratabileceğinden endişe duyduğunu söyledi ve ekledi: “Nakliye yolları ve hammadde kullanımı herkes için ücretsiz olmalıdır.”

Başka bir Kuzey Kutbu eyaletinden üst düzey bir politika yapıcı şunları ekledi: “Endişe, Rusya ve Çin’in kendi türünde Arktik Konseyi oluşturması.”

Rusya: Etkinliklere davet edilmezsek örgütten çekiliriz

Rusya’dan Nikolai Korchunov, mayıs ayında Arktik Konseyi’nin üst düzey yetkililer komitesi başkanı olarak görev süresinin sonunda, Moskova’nın Norveç başkanlığı sırasında etkinliklere katılmaya davet edilmemesi halinde örgütten çekilebileceğini söylemişti.

Korchunov Tass’a verdiği bir röportajda, “Rusya’nın temsilcilerini Arktik Konseyi etkinliklerine davet etmemek, üye ülke olarak haklarının ihlali anlamına gelir ve bu durumda ülkemizin bu örgütün faaliyetlerine katılmaya devam etmesi pek mümkün olmaz” ifadelerini kullanmıştı.

Rusya ve Çin Arktik’te de yakınlaşıyor

Rusya’nın Kuzey Kutbu bağlamında Çin ile ilişkileri daha önce gergin olsa da, Ukrayna müdahalesi ile belirginleşen saflaşma sonrası bu durum değişiyor gibi görünüyor. Çin lideri Xi Jinping’in mart ayında Moskova’ya yaptığı bir ziyaret sırasında iki taraf, Kuzey Denizi Rotasını geliştirmek ve Rusya’nın amiral gemisi Arktik geliştirme projesi için ortak bir çalışma organı oluşturulduğunu duyurmuştu.

Dünyanın en hızlı ısınan bölgesi olan Arktik havzasına giderek artan ilgi, iklim değişikliğine bağlı olarak buzulların erimesiyle bu bölgede yakın gelecekte ortaya çıkacak yeni hidrokarbon ve maden rezervleri, deniz taşımacılığı rotaları ve balıkçılık potansiyelinden kaynaklanıyor.

Bir yandan ABD, NATO tatbikatlarını 48 trilyon metreküp doğal gaz ve 90 milyar varillik petrol rezervleriyle öne çıkan Arktik’e doğru genişletmeyi hedeflerken, diğer yandan Rusya, yeni deniz doktrininde Arktik sularının Rusya’nın ulusal çıkarlarının sınırları bağlamında olduğunu vurgulayarak, bölgenin korunmasını ulusal güvenlik bağlamında ele alıyor.

Kuzey rotası, Pekin’in de “Yeni İpek Yolu” projesinin bir parçası olarak önem kazanmaya başladı. Zira Arktik’in buzullardan arınarak açılması, Asya ve Avrupa arasındaki mesafeyi önemli ölçüde kısaltarak Çin için yeni ticari imkanlar yaratacaktır. Arktik Konseyi’nde gözlemci statüsüne sahip Arktik dışı ülkelerden biri olan Çin, bu bağlamda 2018’de “Kutup İpek Yolu” planlarını başlattı.

Ancak Çin devlet şirketlerinin Danimarka’nın özerk bir parçası olan Grönland’da havalimanları inşa etme girişimleri, ABD’nin Kopenhag’ı planlara karşı çıkmaya çağırmasının ardından 2019’da durduruldu.

Rusya’nın dışlanması ikilem yaratıyor

Beyaz Saray’da ABD Başkanı Joe Biden ile görüşmesinin ardından önümüzdeki hafta Grönland’ı ziyaret edecek olan Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, “Saf olmayalım. Ukrayna konusunda saf olamayız ve Kuzey Kutbu bölgesi konusunda da saf olamayız” açıklamasını yaptı.

Arktik Konseyi’nde işlerin normal seyrine dönmeyeceğini (Ukrayna müdahalesi öncesi) vurgulayan Frederiksen, “Çin Arktik bölgesinde bir rol mü oynuyor? Evet. Bunun farkında olmalı mıyız? Evet” ifadelerini kullandı.

Finlandiya Dışişleri Bakanı Haavisto da, “Arktik istisnacılığının” sona erdiğinden endişe ettiğini söyledi: “Kuzey Kutbu’nun ve hammaddelerinin kullanımını cazip bir konu olarak gören başka birçok ülke de var…Birlikte çalışmak için çok güçlü bir ortak çıkarımız var.”

Norveç Başbakanı Støre da, “Arktik Konseyi kalıcı olarak burada,” dedi ve ekledi, “Zorluklar ve fırsatlar açısından o kadar çok ortak nokta var ki, [örgütten] uzaklaşmak tamamen sorumsuzca olurdu.”

Ancak diplomatlar, Rusya’nın konseyden fiili olarak dışlanmasının “açık bir ikilem” yarattığını kabul ediyor.

Store bu ikilemi şöyle ifade ediyor: “Bir yandan, Kuzey Kutbu’nda desteklemek istediğimiz gündemin Rusya olmadan pek bir anlamı yok. Kuzey Kutbu’nun yüzde 40’ını oluşturur. Öte yandan şu anda Rusya ile işbirliği yapamıyoruz. Bizim mücadele ettiğimiz şey bu.”

DİPLOMASİ

Somali’de iç savaşın ayak sesleri: Hükümet ve eyalet askerleri çatışıyor

Yayınlanma

somali-ic-savas

Somali’de federal hükümet ve Jubaland eyaleti askerleri arasında çatışma çıktı.

Federal hükümetin askerleri ile Jubaland eyaleti askerleri arasında Ras Kambooni kasabasında çatışma çıktı. Aşağı Jubba bölgesinin Ras Kambooni kasabasında, hükümet güçleri ile Jubaland eyaleti askerleri arasında şiddetli çatışmaların yaşandığı belirtildi.

Somali hükümeti, bölgede meydana gelen çatışmalarla ilgili yayınladığı basın açıklamasında, “Afrika Birliği Geçiş Misyonu’nun (ATMIS) görev yaptığı ve Somali askerleri tarafından devralınan bölgeye Jubaland Eyalet Başkanı Ahmed Madobe’ya bağlı güçler tarafından saldırı düzenlendi. Somali askerleri bölgede Eş-Şebab’a karşı operasyonlara hazırlanıyordu” ifadeleri yer aldı.

Açıklamada, Madobe’nin El-Kaide bağlantılı Eş-Şebab ile temas kurduğu bilgisi de paylaşıldı. Madobe’nin Somali ordusuna saldırmak için Eş-Şebab’dan yardım aldığı iddia edilen açıklamada, “Eş-Şabab, Jubaland eyaleti askerlerine yol verdi” denildi.

Jubaland yönetimi ise daha önce yaptığı açıklamada, hükümet güçlerinin Aşağı Jubba bölgesindeki yönetim noktalarına İHA ile saldırdığını duyurmuştu. Jubaland, düzinelerce Türk eğitimli seçkin birliklerin saldırılarda yer aldığını söylüyor.

Somali hükümeti, 25 Kasım’da üçüncü kez Jubaland Eyalet Başkanı seçilen Madobe’nin seçimlere hile karıştırdığını ileri sürmüştü.

Somali Cumhurbaşkanı Ankara’da

Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde görüştü.

Öte yandan çatışmalar devam ederken Somali Cumhurbaşkanı, Etiyopya ile yaşadığı krizin çözümü için Ankara’ya geldi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem Somali hem de Etiyopya liderini ağırlıyor.

Erdoğan önce Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile bir araya geldi ardından Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed ile görüştü. Afrika Boynuzu’nun iki kritik ülkesi arasındaki kriz Etiyopya’nın ocak ayında Somaliland bölgesiyle bir mütabakat zaptı imzalaması ardından ortaya çıktı. Somaliland’ın bağımsız bir devlet olarak tanınmasını öngören anlaşmayı Somali, toprak bütünlüğüne yönelik tehdit olarak değerlendiriyor.

Her iki ülkeyle de yakın ilişkileri bulunan Türkiye, Etiyopya’nın resmi talebi üzerine “Ankara Süreci” adıyla anılan arabuluculuk sürecini başlatmıştı. İki ülke heyetleri geçen aylarda iki kez Ankara’da bir araya geldi.

Somali Ulusal Haber Ajansı, Türkiye’nin arabuluculuğundaki müzakerelerin üçüncü tur görüşmelerinin başlayacağını duyurdu.

İsrail’in Husilere karşı Somaliland hamlesi

Somali ve Etiyopya liderleri Erdoğan’la ayrı ayrı görüştü. Üçlü bir görüşme yapılıp yapılmayacağı bilinmiyor. Eğer bir araya gelirlerse bu, krizin başlamasından bu yana iki liderin ilk kez bir araya geldiği görüşme olacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Hindistan Savunma Bakanı Rusya’yı ziyaret etti

Yayınlanma

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova ziyareti sırasında iki ülke arasındaki askeri işbirliğini güçlendirme amacıyla çeşitli görüşmeler yaptı. İki ülke, S-400 füze sistemleri ve firkateyn inşası gibi projelerde işbirliğini ilerletti.

Hindistan Savunma Bakanı Rajnath Singh, Moskova’da gerçekleştirdiği ziyarette, iki ülke genelkurmay başkanlarının eş başkanlığında düzenlenen Hükümetlerarası Askeri-Teknik İşbirliği Komisyonunun 21. toplantısına katıldı.

Toplantıda, Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, Rusya ile Hindistan arasındaki ilişkilerin temelinin, Vladimir Putin ve Narendra Modi arasındaki güvene dayalı yakın ilişki olduğunu vurguladı.

Belousov, iki ülke arasında güçlü bir dostluğun var olduğunu ve bu bağların zamanla test edilerek daha da sağlamlaştığını belirtti.

Konuşmasında, “Toplantımızın savunma ve güvenlik alanında Rusya-Hindistan ilişkilerinin güçlendirilmesine katkı sağlayacağına inanıyorum,” ifadelerini kullandı.

Rajnath Singh ise toplantıda, Hindistan’ın tüm jeopolitik zorluklara ve üzerindeki kamu ile özel baskılara rağmen, Rusya ile temaslarını sürdürmekle kalmayıp bu işbirliğini derinleştirme ve genişletme yönünde bilinçli bir karar aldığını ifade etti.

Singh, “Her zaman Rus muhataplarımızın yanında olacağız,” değerlendirmesini yaptı.

Savunma Bakanlığı’ndaki görüşmelerin ardından Singh, Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından kabul edildi. Görüşme sırasında taraflar, askeri ticaret alanındaki sorunları ve küresel durumu masaya yatırdı.

Askeri-teknik işbirliği alanından bir kaynağın verdiği bilgilere göre, Hindistan’a 10 bölük S-400 karadan havaya füze sistemi tedarikine ilişkin sözleşme tamamlanmak üzere.

Ayrıca, Kalaşnikof tüfeklerinin üretimi için Hindistan’da bir fabrika çalışmalara başladı. Singh, 9 Aralık’ta Kaliningrad oblastında, Hindistan’a teslim edilen yedinci Proje 11356 firkateynini ziyaret etti.

Bu sınıfın ikisi Hindistan’da inşa edilmek üzere toplam üç firkateyn daha yapılacak. Hindistan’da Voronej füze uyarı sistemi radarının inşası gibi pek çok başka projenin de devam ettiği ve görüşüldüğü aktarıldı.

Öte yandan Ulusal Araştırma Üniversitesi Ekonomi Yüksek Okulu Dünya Ekonomisi ve Dünya Siyaseti Fakültesi’nden Doç. Dr. Olga Solodkova, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte, Hindistan’ın askeri işbirliği konusunda tüm yumurtalarını tek sepete koyma eğiliminde olmadığını belirtti.

Hintlilerin Rus silah tedarikine yönelmelerinin ardında uzun yıllara dayanan bağlar ve köklü bir ilişki geçmişi olduğunu ifade eden Solodkova, “Eskiden Hintliler bize her zaman güvenirlerdi, ancak artık bu güven azaldı,” dedi.

Bunun sebebi olarak, Hindistan’ın çekişmeli bir ilişki içinde olduğu Rusya ile Çin arasındaki yakınlaşmayı gösteren Solodkova, Çin’in ekonomik olarak Hindistan’dan üstün olduğunu ve Pekin’in Rusya’ya sunduklarının Hindistan tarafından sağlanamayacağını da sözlerine ekledi.

Asya ve Afrika Ülkeleri Enstitüsü’nden Doç. Dr. Boris Volhonskiy ise Hindistan’ın askeri işbirliği konusundaki kararlarında yalnızca kendi ulusal çıkarlarını gözettiğini ve kimseyi memnun etme amacında olmadığını söyledi.

Hindistan’ın silah tedarikini çeşitlendirmeye çalıştığını ifade eden Volhonskiy, Hintlilerin Rus silahlarını tercih etmeye devam etmesinin, bu silahların sahadaki başarısını kanıtladığını gösterdiğini ifade etti. Fakat uzman, Hindistan’ın ABD’den gelen ciddi baskı altında olduğunun da altını çizdi.

FT: Rusya, Hindistan ile gizli ticaret kanalı kurdu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bulgaristan’dan Avrupa’ya doğalgaz tedarikini durdurma tehdidi

Yayınlanma

Bulgaristan, Gazprom’un ödeme sorununu çözmemesi durumunda Türk Akımı üzerinden doğal gaz tedarikini durduracağını açıkladı. Gazprom, Bulgartransgaz’a transit ödemelerini yapamıyor; bu durum Sırbistan ve Macaristan’a doğalgaz akışını riske atıyor.

Bulgaristan, Gazprom’un Türk Akımı boru hattı üzerinden doğalgaz tedarikine devam etmesi için ödeme sorununu çözmesi gerektiğini belirtti.

Şirket, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımların ardından yalnızca doağlgaz için değil, teslimat hizmetleri için de ödeme yapma imkanını kaybetti.

Gazprom, yakıtını Sırbistan ve Macaristan’a taşıyan Bulgartransgaz’a ödemelerini Gazprombank üzerinden yapıyordu. Fakat 21 Kasım’da bankaya getirilen yaptırımlar bu süreci durdurdu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, transit ödemelerini düzenlemek için yeni bir mekanizma oluşturdu. Ancak bu düzenleme, gaz alıcılarının ödeme yapmasını sağlamayı hedeflerken, mevcut sorun ters yönde gelişti.

Rusya, doğalgaz ödemelerinde yeni düzenlemeler getirdi

Bulgartransgaz CEO’su Vladimir Malinov, “Bulgartransgaz, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirecek ve ödeme yapılmazsa doğal gazın transit geçişine izin vermeyecek,” dedi.

Malinov, çözümün Gazprom’un sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, “Hizmeti almak isteyen şirket, ödeme sorununu çözmek zorundadır,” ifadelerini kullandı.

Ayrıca Malinov, geçmiş teslimatlar için ödemelerin alındığını ve Gazprom’un 10 Aralık’a kadar bir çözüm bulması gerektiğini belirtti. Bulgaristan üzerinden Sırbistan ve Macaristan’a yıllık yaklaşık 18 milyar metreküp doğalgaz taşınıyor.

Bu miktarın bir kısmı Batı Balkan ülkelerine de yönlendiriliyor. 2022 yılı başında faaliyete geçen boru hattı, Bulgaristan’a bugüne kadar 750 milyon dolardan fazla transit ücreti kazandırdı.

Bu arada, Macaristan enerji güvenliğinin tehdit altında olduğunu savunarak endişelerini dile getirdi.

Ukrayna üzerinden geçen ve ocak ayında sona erecek olan başka bir transit güzergahın devre dışı kalması durumu daha da karmaşık hale getiriyor. Kiev yönetimi, yıl sonunda süresi dolacak olan bu sözleşmeyi uzatma niyetinde olmadığını açıkladı.

Avrupa’daki doğalgaz depolama tesisleri sezon başında yüzde 95 doluluk oranına sahipken, şu anda yüzde 82 seviyesinde. Kasım ve aralık başındaki doğalgaz tüketimi, son beş yılın ortalamasının üzerinde gerçekleşti. Avrupa’da gaz fiyatları geçtiğimiz ay 44-48 avro/MWh arasında dalgalanırken, salı günkü işlemlerde 45,5 avro seviyesindeydi.

Rusya’nın son kalesi: Gazprombank’ın ABD finans sistemiyle bağlantısı kesilecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English