Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Blinken’dan Abbas’a Gazze önerisi

Yayınlanma

Antony Blinken, Mahmud Abbas’a Filistin Yönetimi’nin Gazze’de ‘merkezi bir rol’ oynayabileceğini söyledi. Filistin Yönetimi lideri ise ‘kapsamlı bir çözümün’ parçası olmadığı sürece bu öneriye sıcak bakmıyor.

Financial Times’ın haberine göre ABD’li bir yetkili, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas’a ABD’nin Filistin Yönetimi’ni Gazze’de Hamas sonrası kurulacak herhangi bir hükümette “merkezi bir rolde” görmek istediğini söylediğini aktardı. Yetkili, İsrail’in Hamas’a savaş ilan etmesinden bu yana bölgeye ikinci ziyaretini gerçekleştiren Blinken’in dün işgal altındaki Batı Şeria’da Abbas ile yaptığı görüşmelerin ardından konuştu.

Ancak Filistin resmi haber ajansı Wafa’ya göre Abbas, Filistin Yönetimi’nin Hamas’ın 2007’den beri kontrol ettiği Gazze’de iktidarı ancak İsrail-Filistin çatışmasına bulunacak “kapsamlı bir siyasi çözümün” parçası olarak üstleneceğini söyledi.

Blinken’in Tel Aviv, Amman ve Bağdat’ta da temaslarda bulunduğu Orta Doğu turu, Arap dünyası ve bazı batı başkentlerinin İsrail-Hamas çatışmasında ateşkes çağrılarını arttırdığı bir döneme denk geldi. Hem İsrail hem de ABD bu çağrıları reddetti.

Wafa’ya göre Abbas Ramallah’ta Blinken ile yaptığı görüşmede “İsrail’in Gazze’ye yönelik yıkıcı savaşının derhal durdurulması” çağrısında bulundu ve “tıbbi malzeme, gıda, su, elektrik ve yakıt dahil olmak üzere insani yardımın hızlı bir şekilde sağlanması” için bastırdı.

Gazze hâlâ Hamas’ın kontrolünde

Öte yandan İsrail’in Haaretz gazetesi, yaklaşık bir aydır İsrail’in şiddetli saldırılarına maruz kalan abluka altındaki Gazze Şeridi’nin hala Hamas’ın kontrolünde olduğunu yazdı.

Haaretz’in kıdemli askeri uzmanlarından muhabir Amos Harel’in imzasıyla yayımlanan analizde, “İsrail ordusu, havadan da dahil olmak üzere büyük miktarda askeri güç eşliğinde, yavaş ve sistemli bir şekilde ilerleyen bir parçalama taktiği kullanıyor” denildi. Analizde, İsrail ordusunun açıklamalarının aksine, operasyonun “Zayıf yönlerden birinin, kara operasyonunda birçok Hamas mensubunun öldürme yeteneğiyle ilgili olmaya devam ettiği” belirtildi.

Analizde, İsrail hükümeti ve ordusunun misyonunun Hamas’ın yönetimini yok etmek ve askeri gücünü bertaraf olarak tanımlamasının asıl zorluk olduğuna dikkat çekildi.

Hamas’ın, savunma tünelleri ağına güvendiği, savaşçılarını anti tank füzeleri fırlatmak için açıklıklardan gönderdiği ve İsrail ordusunun zırhlı araçlarının yakınına patlayıcı cihazlar yerleştirdiği belirtilen analizde, Hamas’ın aynı zamanda saldırılarında insansız hava araçları da kullandığı ifade edildi. Analizde, “Bu durum birçok soruna yol açabilir. İsrail ordusu Gazze Şeridi’nin kuzeyine büyük güçler getirdi ve çok sayıda zırhlı aracı ileri sürdü. Bu da yeraltında saklanan gerilla güçlerine karşı savaşta düşmana birçok hedef sağlıyor” denildi.

Mevcut durumda İsrail’in uyguladığı şiddetli baskıya rağmen belirgin bir baskısının olmadığına işaret edilen analizde, Hamas’ın hala aktif bir şekilde hakimiyetini ve faaliyetini sürdürdüğü vurgulandı.

“Washington’un sabrı tükenmek üzere”

Analizde, ABD’nin İsrail’in yürüttüğü operasyona ilişkin sabrının tükenmek üzere olduğu uyarısı yapılarak, “Uzun süren çatışmalar göz önüne alındığında Washington’un İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki operasyonlarına karşı sabrının azalmaya başladığı satır aralarında hissediliyor” ifadelerine yer verildi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın İsrail’e Gazze Şeridi’ne daha fazla insani yardımın girişine izin vermesi çağrısı hatırlatılan analizde, Blinken’ın Gazze’de insani bir felaket uyarısı yaptığı, savaşı durdurmanın İsrailli esirlerin serbest bırakma çabalarına yardımcı olacağını belirttiği aktarıldı.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English