Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

CERN, Rus bilim insanlarını ihraç etmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

İsviçre’nin Cenevre kenti yakınlarında yer alan Avrupa’nın parçacık fiziği laboratuvarı CERN, 30 Kasım’da Rus kurumlarına bağlı yüzlerce bilim insanını, ülke dışındaki kurumlara geçmedikleri takdirde işbirliğini sonlandıracak.

Bu tarih, CERN’in 2022’de Ukrayna savaşının başlamasının ardından Rusya Federasyonu ile bağlarını koparma kararının ardından, laboratuvarın Rusya Federasyonu ile işbirliğinin resmi olarak sona erdiğine işaret ediyor.

Fakat Nature’da yer alan habere göre araştırmacılar arasında CERN’in Rusya ile ilişkilerine dair gerginlik devam ediyor, çünkü kuruluş Moskova yakınlarındaki Dubna’da bulunan hükümetler arası bir merkez olan Ortak Nükleer Araştırma Enstitüsü (JINR) ile yapılan bir anlaşma aracılığıyla Rusya merkezli bilim insanlarıyla çalışmaya devam edecek.

JINR’nin CERN ile yaptığı anlaşma Rusya’nın CERN ile yaptığı anlaşmadan ayrı. Laboratuvarla bağları koparmama kararı araştırmacıları ikiye böldü; bazıları laboratuvarın Ukrayna’daki savaşını sürdüren Rusya devletiyle olan ilişkisine işaret ediyor.

Ukrayna’nın Harkov kentindeki Sintilasyon Malzemeleri Enstitüsü’nün direktörü ve örgütün yönetim organı olan CERN Konseyi’nde ortak üye olarak Ukrayna’yı temsil eden Boris Grinyov, JINR’a bağlı bilim insanlarının CERN projelerinin bir parçası olmasına izin verilmesinin “büyük bir hata” olduğunu savunuyor.

Ne JINR ne de Rusya Bilim Bakanlığı Nature’ın yorum taleplerine yanıt vermedi. CERN sözcüsü Arnaud Marsollier ise, “CERN sözleşmesi barışçıl temel araştırmalar yaptığımız konusunda çok nettir,” dedi.

Rusya’nın ayrılması, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra ulusları “barışçıl bilim arayışları” için bir araya getirmek amacıyla kurulan CERN’ü zor durumda bırakabilir.

CERN 1955 yılında Sovyetler Birliği ile işbirliğine başlamıştı. Rusya hiçbir zaman tam üye ülke olmamasına ve gözlemci statüsü askıya alınmış olmasına rağmen, Rus kurumlarına bağlı yüzlerce bilim insanı, parçacık hızlandırıcısı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (LHC) üzerindeki bağımsız deneylere katkıda bulunuyor.

DİPLOMASİ

Biden Quad liderlerini son kez evinde ağırlayacak, gündem Hint-Pasifik

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden, bu hafta sonu Quad Dörtlüsünün liderlerini Wilmington, Delaware’deki kişisel evine davet etti.

ABD Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada Biden’ın Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Avustralya Başbakanı Anthony Albanese ile evinde ikili görüşmeler yapacağını doğruladı.

İkili görüşmeleri ilk olarak haberleştiren NBC News, resmi dörtlü toplantı ve akşam yemeğinin cumartesi günü Biden’ın lisesi Archmere Academy’de yapılacağını söyledi.

Ulusal Güvenlik Konseyi Doğu Asya ve Okyanusya kıdemli direktörü Mira Rapp-Hooper perşembe günü gazetecilere yaptığı açıklamada dörtlü güvenlik diyaloğu Quad’ın kurumsallaştırılmasıyla ilgili duyurular yapılacağını söyledi.

“Dörtlü’nün sadece bir yönetimin ya da bir ülkenin girişimi olmadığına, uzun vadede devam edecek bir girişim olduğuna dair işaretler göreceksiniz” dedi.

Ayrıca Dörtlü liderlerinin tartışmanın “büyük bir bölümünü” Dörtlü’nün bundan sonra nereye yönelmesi gerektiği konusunda harcayacaklarını söyledi. Örneğin, “Hint Okyanusu’nda daha geniş kapsamlı işbirliği kesinlikle yeni bir bölümde görmeyi beklediğimiz bir şey” dedi.

ABD ve Hindistan, Hint Okyanusu konusunda ilk diyaloğu gerçekleştirecek

Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell çarşamba günü Kongre’ye yaptığı açıklamada ABD ve Hindistan’ın yakında Hint Okyanusu konusunda bir diyalog başlatacağını söyledi.

Biden, 2021 yılında Quad grubunu lider seviyesine yükselten ilk ABD başkanı oldu. Bu zirve, Biden dönemindeki altıncı Dörtlü zirve ve liderlerin dördüncü kez bir araya gelişi olacak.

Rapp-Hooper, “Bu gruplaşma eşi benzeri görülmemiş bir stratejik uyum derecesine ulaştı ve Hint Pasifik’e büyük ölçekte somut faydalar sağlıyor” dedi.

“Başkan, Dörtlü’nün önde gelen bir bölgesel gruplaşma haline gelmesinden gurur duyuyor ve Dörtlü ortaklarıyla birlikte, en azından önümüzdeki birkaç yıl için önceliğin Dörtlü’yü kurumsallaştırmaya ve Hint-Pasifik’te güçlü bir şekilde kök salmasını sağlamaya odaklanması gerektiği konusunda hemfikir” dedi.

Japonya’nın bir sonraki lider kim olursa olsun Dörtlü’ye bağlı kalacağına olan inancını dile getirdi.

Bu yılki yıllık Dörtlü’ye başlangıçta Hindistan’ın ev sahipliği yapması planlanmıştı. Ancak Rapp-Hooper, Biden’ın yeniden seçilmemeye karar vermesinin ardından Modi’nin ev sahipliğini “nezaketle değiştirmeyi kabul ettiğini” söyledi. Bu sayede Biden kendi memleketinde son bir Dörtlü’ye ev sahipliği yaparken Hindistan da gelecek yıl ABD ve Japonya’nın yeni liderlerini ağırlayabilecek.

Rapp-Hooper, “her Dörtlü zirvenin önemli bir kısmı her zaman Hint Pasifik’in stratejik konularını tartışmakla geçer” dedi.

Liderlerin Güney Çin Denizi’ndeki Çin-Filipinler geriliminin yanı sıra Kuzey Kore’nin Rusya ile işbirliğini de derinlemesine ele alacaklarını söyledi.

Biden’ın engellemeye karar verdiği bildirilen Nippon Steel’in U.S. Steel’i satın alması konusunda ise Rapp-Hooper şunları söyledi: “ABD-Japonya ittifakının durumuna ve bu ilişkiye çok ama çok güveniyoruz ve verimli görüşmeler yapmayı dört gözle bekliyoruz.”

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Sırbistan ile Kosova arasındaki gerilim tekrar artıyor

Yayınlanma

Kosova Başbakanı Albin Kurti’nin kendisini “mantıksızlık”, “çaresizlik” ve “yeni çatışmalar için agresif bir kampanya” yürütmekle suçlamasının ardından Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić POLITICO’ya verdiği bir mülakatta yanıt verdi.

Vučić, “Eğer mantıksızlık ve saldırganlık demokratik seçimlere sahip olmaksa… Tamam, ona çok teşekkürler,” dedi.

Yeni söz düellosu, Sırp liderin bu hafta Kosova’nın kuzeyinde 2023 yılında Sırp toplumunun büyük ölçüde oylamayı boykot etmesiyle alevlenen gerilimi azaltmak için yeni belediye seçimleri yapılması çağrısının ardından geldi.

Etnik Sırplar Priştine’ye karşı memnuniyetsizliklerini ifade etmek istemiş ve belediye seçimlerini boykot etmişlerdi. Seçmenlerin yüzde 3’ünden biraz fazlasını temsil eden etnik Arnavut adaylar seçimleri kazanınca gerilim yükselmişti.

Kurti, kazananları göreve gelmeye teşvik edip onları korumak için özel polis birimleri gönderince kriz patlak vermişti.

Anlaşmazlığın başlamasından sonra, geçen eylül ayında ülkenin kuzey kesiminde çıkan silahlı çatışmalarda bir polis ve üç Sırp öldürüldü. Ayrıca, iki tarafı birbirinden uzak tutmaya çalışırken meydana gelen protestolarda onlarca NATO askeri yaralandı.

Kosova hükümeti, sorunlu bölgelerdeki polis baskınları sırasında bulunan makineli tüfekler, havan topları ve tanksavar el bombaları da dahil olmak üzere yüzlerce silaha el koydu.

AB’nin arabuluculuğu başarısız oldu

Çatışmayı yatıştırmak için defalarca girişimde bulunulmasına rağmen Avrupa Birliği yetersiz kaldı. Bu hafta AB müzakerecileri, tarafları Brüksel’de, bloğun çatışmayla ilgilenen özel temsilcisi eski Slovak Dışişleri Bakanı Miroslav Lajčák’ın da katılacağı üçlü bir toplantı için bir araya getirmeye çalıştı fakat taraflar bunu reddetti.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen perşembe günü Balkan liderlerini AB büyüme gündemini ve bölgenin Avrupa tek pazarına entegrasyonunu görüşmek üzere Brüksel’de bir çalışma yemeğine davet etti. Kurti ve Vučić yemeğe katılmalarına rağmen konuşmadılar.

Vučić gezi öncesinde POLITICO’ya yaptığı açıklamada, “Hiçbir ilişkimiz yok,” dedi.

Kurti, yerel Sırp kurumlarını polis zoruyla kapatıyor

Vučić, gerilimi körüklemekle ilgilenmediği konusunda ısrar etti. Sırp lider, “Kurti karşıtı bir kampanyaya ya da herhangi birine karşı bir karalama kampanyasına katılmak istemiyorum,” dedi ve Kosova liderliğinin “kendisine takıntılı göründüğünü” sözlerine ekledi.

Sırbistan, Kosova’da yaşayan Sırpları özellikle sağlık ve eğitim alanlarında mali olarak desteklemeye devam ediyor.

Geçtiğimiz ay boyunca Kurti hükümeti, Kuzey Mitrovica, Zubin Potok ve Leposaviç gibi çoğunluğu Sırp olan yaklaşık 80.000 nüfuslu kasabalardaki yerel Sırp kurumlarının bulunduğu binaları kapatmak ve devralmak üzere polis güçlerini gönderdi.

Belgrad’dan “etnik temizlik” suçlaması

Priştine’nin son hamleleri protestolara ve Kosova hükümetinin Sırpları çoğunluğu oluşturdukları bölgelerden “etnik olarak temizlemeye” kararlı olduğu iddialarına neden oldu.

Kurti defalarca, kendisine ülke topraklarının tamamı üzerinde yetki veren Kosova anayasasını uyguladığı konusunda ısrar etti.

Sırbistan, Kosova’nın Sırp azınlığı temsil eden siyasi bir organ olan Sırp Belediyeler Birliğinin kurulmasına yönelik Nisan 2013 Brüksel anlaşmasındaki taahhüt de dahil olmak üzere Kosova’nın mevcut anlaşmalara uymasında ısrar ediyor.

Buna karşılık Kosova hükümeti, ülkenin Sırpların çoğunlukta olduğu kuzeyine açılan ve NATO tarafından korunan İbar Nehri köprüsünün yeniden açılmasını talep etti.

Vučić: AB ve ABD bizimle aynı fikirde

Her iki taraf da Brüksel ziyaretleri sırasında NATO yetkilileriyle ayrı ayrı görüşecek.

Vučić Kosova’nın görüşmelerde ilerleme kaydedilmesini engellediğini iddia ediyor.

POLITICO’ya verdiği demeçte, “Brüksel’deki insanlar ilerlemeyi hangi tarafın engellediğini görseler de bunu asla kamuoyu önünde söylemezler. AB ve Amerikalılar da bizimle aynı fikirde,” iddiasında bulundu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Sırbistan, ABD ile enerji sektöründe stratejik işbirliği anlaşması imzaladı

Yayınlanma

ABD ve Sırbistan temsilcileri, Washington’da stratejik enerji iş birliği anlaşması imzaladı. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, bu anlaşma, iki ülke arasındaki stratejik ortaklığı güçlendirecek ve Amerikan şirketlerine Sırbistan’ın enerji sektörüne yatırım yapma fırsatlarını genişletecek.

Anlaşma kapsamında yeşil enerji alanında da iş birliği yapılması öngörülüyor. Dışişleri Bakan Yardımcısı Jose Fernandez, “Bu anlaşma, Sırbistan’ın enerji üretimini çeşitlendirmesine ve artırmasına yardımcı olacak, ekonomisinin büyümesini destekleyecektir,” dedi.

Sırbistan’ın ekonomik büyümesi bugüne kadar kısmen ucuz Rus gazıyla desteklendi. Gazprom, müttefiki olan Sırbistan’ı ayakta tutmak amacıyla, Rusya-Sırbistan hükümetler arası işbirliği komitesi eş başkanı Nenad Popovic’in ağustos ayında “Avrupa’nın en iyisi” olarak tanımladığı bir fiyatla yakıt tedarik ediyor.

Popovic, “Sırbistan’ın Rusya Federasyonu ile gerçekten çok avantajlı bir gaz anlaşması var; bu, Cumhurbaşkanınızın kararıdır… Sırbistan’ın ekonomisini geliştirmesine yardımcı oluyor,” ifadelerini kullanmıştı. Bu arada, devlete ait Srbijagas şirketi, Gazprom ile kış tedarikini günde 6 milyon metreküpten 11 milyon metreküpe çıkarma konusunda anlaştı.

Sırbistan’a gaz tedarikiyle ilgili mevcut sözleşme Mart 2025’e kadar geçerli. Eylül ayı başında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Vladivostok’taki Doğu Ekonomi Forumu’nda Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandar Vulin ile sözleşmenin uzatılması konusunu görüşeceğini bildirmişti. Vulin ise bu görüşmelere dair bir bilgi vermedi.

Dışişleri Bakanı Marko Djuric, Washington’da belgeyi imzaladıktan sonra yaptığı açıklamada, Sırbistan’ın ABD ile ortaklığını geliştirme ve uzun vadeli enerji güvenliğini sağlama yolunda önemli bir adım attığını dile getirdi.

Sırbistan ayrıca AB ülkeleriyle de aktif bir şekilde iş birliğini geliştiriyor. Ağustos ayı sonunda, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Belgrad ziyaretinde, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, 2,7 milyar avro değerinde 12 Rafale savaş uçağı alımı için bir sözleşme imzaladı.

Macron, bu anlaşmayı Sırbistan’ın “stratejik yön değişimi” olarak değerlendirirken, ülkede nükleer enerjinin gelişimi de dâhil olmak üzere pek çok anlaşma imzalandı.

Vučić: Rusya bizi Sırbistan’da darbe planlandığı konusunda uyardı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English