Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin Başbakanı Davos forumunda ülke ekonomisinin 2023’te %5,2 büyüme hedefine ulaşacağını söyledi

Yayınlanma

Çin Başbakan Li Qiang salı günü Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda yaptığı konuşmada Çin ekonomisinin 2023 yılında tahmini olarak %5.2 oranında büyüyeceğini söyledi ve ülkenin yabancı iş dünyası için “elverişli koşullar” yaratma konusundaki kararlılığını yineledi.

Li, “Geçen yıl Çin ekonomisi toparlandı ve yukarı doğru hareket etti, tahmini büyüme yüzde 5.2 civarında, bu da geçen yılın başında belirlediğimiz yüzde 5 civarındaki hedeften daha yüksek” dedi.

Dünya liderleri, şirketler ve üst düzey ekonomi uzmanlarının bir araya geldiği toplantının açılış konuşmasında Li, Çin ekonomisinin sağlığından bahsetti ve küreselleşmeyi savundu.

‘Çin ekonomisini anlamak için resmin tamamına bakın’

İsviçre Alpleri’nde yer alan tatil kasabasında konuşan Li, Çin ekonomisini “muhteşem zirveleri olan dalgalı bir dağ silsilesine” benzetti.

Li, “Avrupalı dostlarım bana Alplerin görkemli güzelliğini tam olarak takdir edebilmek için kişinin uzaklaşması ve uzaktan bakması gerektiğini öğretti. Gördüğüm kadarıyla Çin ekonomisi için de aynı şey geçerli; resmin tamamını objektif ve kapsamlı bir şekilde görebilmek için vizyonu genişletmek ve panoramik bir bakış açısına sahip olmak gerekiyor” dedi.

Li, Kovid sonrası toparlanmada Çin’in “büyük teşviklere başvurmadığını, kısa vadeli büyüme peşinde koşmadığını ya da uzun vadeli riskler biriktirmediğini”, bunun yerine “iç itici güçleri güçlendirmeye” odaklandığını söyledi.

“Sağlıklı bir insanın genellikle güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olması gibi, Çin ekonomisi de performansındaki iniş ve çıkışlarla başa çıkabilir. Uzun vadeli büyümenin genel eğilimi değişmeyecektir” diye ekledi.

‘Dışa açılma kararlılığımızı sürdüreceğiz’

Li, Başkan Xi Jinping’in ABD’nin o zamanki başkan Donald Trump yönetimindeki izolasyonizminin ortasında Çin’i çok taraflılığın yüzü olarak gösteren bir açılış konuşması yaptığı 2017’den bu yana özel toplantıya hitap eden en üst düzey Çinli yetkiliydi.

Yedi yıl sonra Li, Trump’ın Iowa’daki Cumhuriyetçi önseçimini kazanmasından bir gün sonra ve ABD’nin yeni bir geri çekilme ihtimalinin belirmesiyle benzer bir konuşma yaptı.

Çin’in “keyfi olarak anlaşmalardan vazgeçmediğini ya da örgütlerden çekilmediğini, diğer ülkelerden de taraf seçmelerini istemediğini” söyleyen Li, daha kapsayıcı bir çok taraflılık çağrısında bulundu.

“Eğer kurallar belirli ya da birkaç ülke tarafından belirleniyorsa, o zaman çok taraflılığa tırnak işareti koymak zorundayız, çünkü doğası gereği hala tek taraflı olacaktır” dedi.

Avrupa’da ve Batı’nın diğer bölgelerinde şirketlerin Çin’deki yatırımlarını yeniden gözden geçirmelerini isteyen bir riskten kaçınma hareketinin ortasında endişeleri gidermeye çalışan Li, salonda bulunan “iş dünyası liderlerine” ve “eski dostlara” doğrudan hitap etti. Çin’de son beş yılda doğrudan yabancı yatırımların “yaklaşık yüzde 9” oranında getiri sağladığına işaret ederek Çin pazarının “bir risk değil, bir fırsat” olduğunu söyledi.

Li, “Çin dışa açılma konusundaki kararlılığını sürdürüyor, dünyanın Çin’in fırsatını paylaşması için elverişli koşullar yaratmaya devam edeceğiz” dedi.

Li Davos’a Ticaret Bakanı Wang Wentao, Çin Halk Bankası Başkanı Pan Gongsheng ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Ma Zhaoxu’nun da aralarında bulunduğu geniş bir heyetin başında gitti.

Sözcüsü, Wang’ın salı günü Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile görüşeceğini doğruladı.

Li salı günü İrlanda Başbakanı Leo Varadkar ile görüşmek üzere Dublin’e uçacak.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English