Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Çin ile Arap ve İslam ülkelerinden “harekete geçme” çağrısı

Yayınlanma

Arap ve İslam ülkelerinden dışişleri bakanlarıyla İslam İşbirliği Teşkilatı (İTT) Genel Sekreteri’nden oluşan heyet, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyinin daimi üyesi 5 ülkeye ziyaretlerinin ilk durağında Çin’de temaslarda bulundu.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal Bin Ferhan, Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen Es-Safedi, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri, Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, Filistin Dışişleri Bakanı Riyad El-Maliki ile İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha’nın yer aldığı heyet, bu sabah Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi ile bir araya geldi.

Wang, Pekin’deki Diaoyutay Devlet Konukevi’nde yapılan toplantıda, Gazze’de gerilimin düşürülmesi ve en kısa sürede barışın tesis edilmesine yönelik çabaları desteklediklerini belirterek, “Uluslararası toplum hemen ve şimdi harekete geçmeli, Gazze’deki insani felaketin sürmesini önlemek üzere etkili ve güvenilir tedbirleri almalı” dedi.

Gazze’de bir aydan fazla süredir devam eden çatışmaların on binlerce insanın hayatına mal olduğu, konutların yüzde 60’ının yok edildiği, nüfusun yüzde 70’inin yerinden edildiği ve büyük bölümünün açıkla mücadele ettiğine dikkati çeken Wang, “Gazze’deki durum dünyanın her yerindeki insanların yüreğini yaralıyor, vicdanını rahatsız ediyor” ifadesini kullandı.

Wang, Çin’in Filistin sorununda “adaletin yanında” olduğunu, çatışmanın başından beri gerilimin düşürülmesi ve sivillerin korunması, insani yardımların artırılması için çaba gösterdiğini, ikili görüşmelerde ve çok taraflı platformlarda barış için uzlaşma oluşturmaya çalıştığını vurguladı.

Çin’in kasım ayında BM Güvenlik Konseyi dönem başkanlığını üstlendiğini hatırlatan Wang, Konsey’in Çin’in dönem başkanlığında tüm tarafları uluslararası hukuka ve uluslararası insancıl hukuka uymaya çağıran, çatışmalara insani ara verilmesi ve insani yardım koridorlarının oluşturmasını talep eden karara imza attığını kaydetti.

Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da 11 Kasım’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi Olağanüstü Ortak Zirvesi’nin ateşkes, sivillerin korunması ve iki devletli çözümün uygulanmasına dair açık ve güçlü bir mesaj verdiğini, Çin bunu tamamıyla desteklediğini ifade eden Wang, şu değerlendirmede bulundu: “Arap ve İslam dünyasındaki kardeşlerimizle, çatışmanın durdurulması ve Filistin sorununa kapsamlı, adil, kalıcı çözüm bulunması için çalışmaya hazırız.”

“Filistinlileri tamamen yok etmeyi umuyorlar”

Toplantıda söz alan Filistin Dışişleri Bakanı El-Maliki, İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yönelik “barbarca suçlar işlediğini” belirtti. Maliki, “Suyu, elektriği ve diğer temel ihtiyaçları kestiler, hareket eden herkesi öldürdüler, insanları haklarından mahrum ettiler” dedi. İsrail’in Gazze’yi kuşattığını, Batı Şeria’daki toprakları ilhak ettiği ve Filistinlilere ırk ayrımcılığı uyguladığına işaret eden Maliki, “Gazze’deki kuşatma 7 Ekim’de değil, İsrail, 18 yıl önce Gazze’yi ‘dünyanın en büyük açık hapishanesine’ çevirmek istediğinde başladı” ifadesini kullandı. Maliki, İsrail’in yaptıklarının iki devletli çözümü ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin ve bağımsız devlet kurma hakkını ihlal ettiğini vurgulayarak, “İsrail, bunun ‘tüm savaşları’ sona erdirecek son savaş’ olduğunu savunuyor. Filistinlileri tamamen yok etmeyi umuyorlar” diye konuştu.

“İsrail’in Gazze’de hukuku çiğnemesini önlenmeli”

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Faysal bin Ferhan da heyetin ziyaretinde vermek istediğini mesajın, “acil ateşkesin sağlanması, katliamların durulması ve Gazze’ye insani yardım temin edilmesi” olduğunu belirtti. Gazze’deki çatışmanın kitlesel can kaybına yol açtığı ve durumun devam ettiğine dikkati çeken Bin Ferhan, “İnsani felaket kapımızda. Uluslararası toplum, sorumluluk göstererek İsrail’in Gazze’de hukuku ve insancıl hukuku çiğnemesini önlemeli” dedi.

Bin Ferhan, BM Güvenlik Konseyi’nin aldığı karar için Çin’i takdir ettiklerini, gerilim düşürülmesi için Çin ile çalışmaya hazır olduklarını ifade ederek, “Olanları oturup seyretmek yerine harekete geçmek insani sorumluluğumuzdur” değerlendirmesini yaptı.​​​​​​​

DİPLOMASİ

Biden’dan Netanyahu’ya ağır hakaretler iddiası

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın, İsrail’in Gazze işgalinin başlamasından bu yana geçen bir yıl içinde, İsrail lideri Binyamin Netanyahu ile sık sık özel diyaloglarda karşı karşıya geldiği iddia ediliyordu.

Biden’ın “yaşadığı hayal kırıklığının derinliği”, ünlü ABD’li gazeteci Bob Woodward’ın yakında çıkacak olan ve Biden’ın yabancı liderlerle ilişkilerine odaklanan Savaş [War] adlı kitabından alıntılarla gözler önüne seriliyor.

CNN’e göre Biden bu bahar özel olarak, “O o***pu çocuğu Bibi Netanyahu kötü bir adam. O lanet olası kötü bir adam,” demişti.

Haaretz’in aktardığına göre kitabın yayınlanmasından bir hafta önce yapılan alıntılar, Biden ve Netanyahu’nun, İsrail’in ilkbaharda Refah’ı işgali konusundaki anlaşmazlıklarının yanı sıra Hizbullah’tan Fuad Şükr gibi üst düzey yetkililerini hedef almasını da detaylandırıyor.

Kitapta aktarılan bir diyaloğa göre, Biden nisan ayındaki bir telefon görüşmesinde Netanyahu’ya, “Stratejin nedir dostum?” sordu. Netanyahu’nun yanıtı ise, “Refah’a girmek zorundayız,” oldu.

“Bibi, hiçbir stratejin yok,“ diyen Biden, daha sonra danışmanlarına, “Bir şeyler yapacağını biliyorum ama bunu sınırlandırmanın yolu ona ‘hiçbir şey yapmamasını’ söylemek,” dedi.

Woodward, İsrail Refah’a girdikten sonra Biden’ın Netanyahu için özel bir konuşmasında, “O kahrolası bir yalancı,” dediğini yazıyor.

Bununla birlikte Haaretz’e göre ABD, İsrail’in Refah operasyonunda Washington’un tavsiyelerini dikkate aldığını ve “yoğun nüfuslu kente tam ölçekli bir işgali tercih etmediğini” açıkça ve özel olarak ifade etmişti.

İsrail aylar sonra temmuz sonunda Beyrut’ta düzenlediği bir hava saldırısında Şükür’ü öldürdüğünde Biden’ın “Bibi, ne oluyor lan?” diye bağırdığı iddiası da Woodward’ın kitabında dile getiriliyor.

İddiaya göre Biden Netanyahu’ya, “Biliyorsun İsrail’in dünyadaki algısı giderek artan bir şekilde senin haydut bir devlet, haydut bir aktör olduğun yönünde,” dedi.

Netanyahu yanıt olarak hedefin “önde gelen teröristlerden biri” olduğunu söyledi ve “Bir fırsat gördük ve bunu değerlendirdik. Ne kadar sert vurursanız, müzakerede o kadar başarılı olursunuz,” yanıtını verdi.

Washington Post, Biden’ın ayrıca “Netanyahu için çalışan 19 kişiden 18‘inin ‘yalancı’ olduğunu” söylemesi de dahil olmak üzere anlaşmazlık hakkında ek ayrıntılar yayınladı.

Woodward ayrıca diğer üst düzey ABD’li yetkililer ile Netanyahu arasındaki gerilime de dikkat çekerek, İsrail’in Gazze’deki itidal eksikliği konusunda “Blinken’ın hiçbir etkisi olmadığı açıktı,” diye yazdı.

Woodward ayrıca Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Keith Kellogg’un bu yılın başlarında İsrail’e yaptığı bir gezi sırasında Netanyahu ile gizlice görüştüğünü ortaya koyuyor.

Kellogg döndükten sonra 7 Ekim saldırısından Biden’ı sorumlu tutan bir notu kamuoyuyla paylaşmış ve ziyaretin “Biden yönetiminin ABD’nin küresel caydırıcılığını erozyona uğratmasının ve İran’a yönelik başarısız politikalarının Amerika’yı Orta Doğu’da müttefikimiz İsrail için yıkıcı sonuçları olacak bölgesel bir savaşa sürüklediğini pekiştirdiğini” belirtmişti.

Kitapta ayrıca İsrailli yetkililerin, özellikle Demokratların başkan adaylığını üstlenmesinden bu yana Başkan Yardımcısı Kamala Harris’ten giderek artan “bıkkınlığı” da yer alıyor.

Kitapta İsrail’in ABD Büyükelçisi Michael Herzog’un, “Şimdiye kadar Başkan Yardımcısı Harris’in sorunlarımız üzerinde herhangi bir etkisi olduğunu düşünmüyordum. Odadaydı ama hiçbir zaman bir etkisi olmadı,” dediği aktarılıyor.

Netanyahu’nun, Harris’in perde arkasındaki dostane yaklaşımıyla, temmuz ayındaki görüşmenin ardından İsrail’in sivil kayıpları azaltmadaki başarısızlığını kamuoyu önünde eleştirmesi arasındaki tezattan dolayı “çileden çıktığı” bildiriliyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Ramstein toplantısı Biden için ertelendi

Yayınlanma

ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine, 12 Ekim’de Almanya’da yapılması planlanan Ukrayna Temas Grubu toplantısı ertelendi.

Pentagon’dan bir yetkilinin Spiegel dergisine verdiği bilgiye göre, Ukrayna Temas Grubu’nun 12 Ekim’de Almanya’daki Ramstein Hava Üssü’nde yapılması planlanan toplantısı ertelendi.

Toplantı, ABD Başkanı Joe Biden’ın Almanya ziyaretini iptal etmesi üzerine askıya alındı. Toplantının yeni tarihi ise henüz belirlenmedi.

Bir gün önce, 8 Ekim’de, Biden’ın Florida eyaletine yaklaşan Milton Kasırgası’nı yerinde incelemek üzere Almanya’ya yapacağı uçuşu ertelediği öğrenilmişti.

Florida Valisi Ron DeSantis, eyalette 5,5 milyondan fazla kişinin tahliye edilmesi çağrısında bulunmuştu.

Meteorologlara göre, kasırga saatte 14,5 km hızla ilerlerken rüzgarların hızı saatte 287 km’ye ulaşıyor.

Washington Post’un haberine göre, Ramstein Üssü’ndeki toplantıda Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in bir kez daha “zafer planını” sunmayı planladığı bildirildi.

Gazetenin kaynaklarına göre, NATO ülkeleri bu toplantıda Ukrayna’nın gelecekte ittifaka üye olabilmesi için “daha somut adımlar” önermeyi tartışacak.

Zelenskiy, planını ilk kez Eylül ayında Washington’a yaptığı ziyarette tanıtmış, ancak bu öneri ABD yönetimini etkilemekte başarılı olamamış ve “bir dizi girişim” olarak değerlendirilmişti.

Ramstein temas grubu toplantısında neler konuşulacak?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Bloomberg: Zelenskiy, Rusya ile müzakereler konusunda esneklik göstermeye başladı

Yayınlanma

Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’in Rusya ile barış müzakerelerine daha açık bir tutum sergilediği bildirilirken, Batılı müttefiklerin Kiev üzerindeki baskısı artıyor.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Rusya ile müzakere koşullarını görüşmeye ve savaşı sona erdirmeye hazır olduğu bildirildi.

Bloomberg‘e konuşan ve Ukrayna Devlet Başkanı ile Batılı liderler arasındaki görüşmelere aşina olan bir dizi yetkiliye göre, Zelenskiy’in öne sürdüğü “zafer planı” Washington’da pek sıcak karşılanmadı.

Amerikalı yetkililer, Kiev’den önümüzdeki yıl için askeri teçhizat, endüstriyel kalkınma yardımı ve mali destek de dahil olmak üzere ihtiyaçlarına dair kapsamlı bir yol haritası hazırlamasını talep etti.

Bu doğrultuda Ukrayna lideri, planın ayrıntıları üzerinde çalışmak üzere yardımcılarını Washington’a gönderdi.

Habere göre, Batılı müttefikler savaşı sonlandıracak somut bir plan için Kiev üzerindeki baskıyı artırdı.

Ajansa bilgi veren üst düzey bir yetkili, Kiev’in henüz planın tüm ayrıntılarını açıklamamış olmasını, Ukraynalı yetkililerin stratejik belirsizlik unsurunu kullanma ve böylece daha geniş bir manevra alanı elde etme çabası olarak yorumladı.

Ukrayna’nın NATO üyeliği müzakereleri hakkında bilgi sahibi olan başka bir kaynak, ateşkes görüşmeleri sırasında ABD’den alınacak güvenilir ikili güvenlik garantilerinin, aslında Kiev’in ittifaka üyeliği anlamına geleceğini dile getirdi.

Ancak aynı kaynak, Moskova’nın Ukrayna’nın NATO üyeliğine kesin olarak karşı olduğunu hatırlatarak, hangi formülün tüm tarafları müzakere masasına getirebileceğinin belirsiz olduğunu vurguladı.

Ukrayna, Devlet Başkanı Zelenskiy tarafından önerilen ve 1991 sınırlarına geri dönülmesini, Rusya ordusunun çekilmesini içeren “barış formülünün” uygulanmasında ısrarcı olmaya devam ediyor.

Pentagon, Ukrayna’ya uzun menzilli seyir füzesi göndermeyi önerdi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English