Bizi Takip Edin

ASYA

Çin, Tayvan’ı abluka altına alma yeteneklerini test etti

Yayınlanma

Tayvan lideri Tsai Ing-wen’in ABD Meclis Başkanı Kevin McCarthy ile görüşmesine yanıt olarak Ada çevresinde üç gün süren askeri tatbikat başlatan Çin, Tayvan yakınlarına düzinelerce uçak ve gemi gönderdi.

Tayvan Savunma Bakanlığı, dün sabahtan bugün sabah saatlerine kadar Ada çevresinde Çin’e ait 70 askeri hava aracı ve 11 savaş gemisinin tespit edildiğini bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında, 70 hava aracından 35’inin, Tayvan Boğazı’nda tarafların etki alanlarını sınırladığı varsayılan hava ve deniz hattını geçtiği ve Tayvan’ın “Hava Savunma Tanımlama Bölgesi” (ADIZ) ilan ettiği sahada uçtuğu belirtildi.

Reuters’e göre Japonya Savunma Bakanlığı da, Çin uçak gemisi Shandong’un pazar günü Japonya’nın Okinawa yakınlarındaki sularda hava operasyonları düzenlediğini ve Tayvan’a hava ve deniz saldırılarının simüle edildiğini söyledi.

Askeri uzmanlar, Shandong uçak gemisi grubunun olası bir savaşta, Adadan kaçan Tayvan gemilerinin yanı sıra ABD ve Japonya gibi dış güçlerin olası takviyelerini engellemek için Çin açısından kritik önemde olduğunu belirtiyor.

‘Birlikler her zaman savaşa hazır’

Çin ordusunun Ada çevresindeki uçuşları ve gemi devriyeleri, Tayvan lideri Tsai Ing-wen’in Orta Amerika ve ABD ziyaretlerinin ardından geldi.

Çin Halk Kurtuluş Ordusunun (ÇHKO) Tayvan’ın bulunduğu bölgeden sorumlu Doğu Cephesi Komutanlığı, 8 Nisan’da Ada çevresinde kara, hava, deniz ve roket kuvvetlerinin katıldığı müşterek askeri tatbikata başladığını duyurmuştu.

Açıklamada, “Ortak Kılıç” adı verilen askeri tatbikata, kara kuvvetlerine bağlı roket bataryaları, deniz kuvvetlerine bağlı savaş gemileri, karada konuşlu gemi savar sistemleri, hava kuvvetlerine bağlı savaş jetleri, keşif ve erken uyarı uçakları ile roket kuvvetlerine bağlı güdümlü füze sistemlerini kontrol eden birliklerin katıldığı bildirilmişti.

ÇHKO Doğu Cephesi Komutanlığı sözcüsü Kıdemli Albay Shi Yi, bugün yaptığı açıklamada, 3 günlük tatbikatın sona erdiğini duyururken, “Ortak Kılıç” harekatındaki tüm görevlerin başarıyla tamamlandığını ve komuta birliklerinin “her zaman savaşa hazır olacağını”, “her türlü (Tayvan) ayrılıkçı veya dış müdahale girişimini kararlı bir şekilde ezeceğini” söyledi.

China Daily gazetesi, “tatbikatlar ordunun tüm kollarını kapsıyor ve son derece muharebe odaklı, uzmanlar tatbikatın önemli bir bölümünün adadaki radar ve füzesavar üslerini elektronik olarak bastırmak olduğunu söylüyor” diye yazdı.

Global Times’a konuşan uzmanlar da, üç günlük tatbikatların, ÇHKO’nun “derinleşen yeteneklerini” gösterdiğini ve “Tayvan bağımsızlığını savunan ayrılıkçılara doğrudan uyarı ve caydırıcılık” niteliği taşıdığını ve “ikinci hedefleri açıkça belirterek, ulusal yeniden birleşmenin ilerlemesi üzerinde derin bir etkisi olacağını” söyledi.

ABD karşılık olarak savaş gemisi gönderdi

Bugün ise, ABD Donanmasına ait bir muhrip, Güney Çin Denizi’ndeki en önemli insan yapımı ve Çin kontrolündeki adalardan birinin yakınından geçti.

ABD, Çin’in ve diğer devletlerin stratejik su yolundaki toprak iddialarına meydan okumak için sık sık bu tür seferler yaparken, sonuncusu Pekin’in Tayvan etrafındaki tatbikatına denk geldi.

ABD Donanması’nın 7. Filosu, USS Milius’un Spratly Adaları’ndaki Mischief Resifi’nin 12 deniz mili yakınında “normal operasyonlar” yürüttüğünü savundu.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu, ABD gemisinin Çin’in onayı olmadan “yasadışı bir şekilde” resif yakınındaki sulara girdiğini ve kuvvetlerinin gemiyi izleyip uyardığını söyledi.

Güney Komutanlığı, “Çin, Güney Çin Denizi’ndeki adalar ve çevredeki deniz alanı üzerinde tartışılmaz bir egemenliğe sahiptir” dedi.

Tsai’nin ziyaretleri

Çin ile egemenlik ihtilafı içindeki Tayvan’ın lideri Tsai, Orta Amerika ülkeleri Guatemala ve Belize’yi ziyaretleri öncesinde ve sonrasında ABD’ye “transit geçiş” gerekçesiyle gayrı resmi ziyaretlerde bulunmuştu.

Tayvan lideri, 30 Mart’ta New York şehrinde Hudson Enstitüsü tarafından düzenlenen toplantıya katılmış, 5 Nisan’da da California eyaletinin Simi Valley şehrinde ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Kevin McCarthy ve partiler arası Kongre heyetiyle görüşmüştü.

Pekin yönetimi, ziyaret nedeniyle ABD’yi protesto ederken Tsai’nin temaslarına aracılık eden iki kuruluşa ve yöneticilerine yaptırım uygulayacağını bildirmişti.

ABD’li Senatör, Tayvan’la resmi savunma ittifakı önerdi

ABD Kongresindeki en şahin Cumhuriyetçilerden biri olan Senatör Lindsey Graham, pazar günü Fox News’te Tayvan ile resmi bir savunma ittifakı kurulmasını savundu.

Senatör Graham, olası bir Çin işgaline karşı Adayı savunmak için ABD’nin birliklerini göndereceğini açıkladı.

ABD’nin ada konusunda Çin’le savaşmak için ekonomik bir güdüsü olduğunu da sözlerine ekleyen Graham, “Üst düzey çiplerin % 90’ı Tayvan’da üretiliyor. [Çin] dijital ekonomi üzerinde bir tekele sahip olacaktır” dedi.

Şu anda Tayvan’da konuşlanmış birkaç düzine ABD askeri mevcut. Wall Street Journal Şubat ayında Washington’ın bu sayıyı 100 ila 200 arasına çıkarmayı planladığını bildirmişti.

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji işbirliğini geliştirme konusunda anlaştı

Yayınlanma

İki Güneydoğu Asya ülkesinin liderleri perşembe günü Malezya’da bir araya gelirken, Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji ve diğer alanlarda ilişkilerini güçlendirme konusunda anlaştı.

Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri To Lam, Malezya’ya üç günlük resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Bu, ağustos ayında göreve gelmesinden bu yana Malezya’ya yaptığı ilk ziyaret.

Ortak basın toplantısında konuşan Malezya Başbakanı Anwar İbrahim, To Lam’ın ziyaretinin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin “kapsamlı stratejik ortaklık” düzeyine yükseltilmesi yolunda önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “Vietnam, ülkelerindeki 700 projeyle 13 milyar doları aşan iş girişimlerimize büyük destek veriyor” dedi.

Daha geniş kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak Malezya’nın devlet petrol grubu Petronas ve Vietnamlı mevkidaşı PetroVietnam, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilir enerji alanında çözümler geliştirme konularında işbirliğine ilişkin bir mutabakat zaptı teati etti.

Anwar, Malezya’nın Vietnam ile savunma, denizcilik ve dijital teknoloji dahil olmak üzere çeşitli diğer alanlarda işbirliğini kolaylaştıracağını da sözlerine ekledi.

To Lam ise Vietnam’ın helal endüstrinin geliştirilmesi, karşılıklı iş yatırımları, yeşil ekonomi inovasyonu, eğitim, spor ve turizm gibi alanlarda işbirliğini genişletme niyetini vurguladı.

“Özellikle ASEAN, BM, Bağlantısızlar Hareketi ve APEC gibi çok taraflı forumlarda barış, güvenlik ve istikrar başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası konularda yakın bir şekilde çalışacağız. Mekong alt bölgesi de dâhil olmak üzere bölgesel entegrasyon alanındaki işbirliğini de güçlendireceğiz” dedi.

Genel sekreter ayrıca Vietnam’ın Güney Çin Denizi’nde “barış, güvenlik, istikrar, emniyet ve seyrüsefer ve uçuş özgürlüğünü” koruma taahhüdünü vurgulayarak, “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil olmak üzere evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk doğrultusunda, tehdit veya güç kullanımı olmaksızın anlaşmazlıkların barışçıl çözümünü teşvik ediyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Trump’ın olası gümrük vergileri Güneydoğu Asya’yı nasıl etkileyecek?

Yayınlanma

Güneydoğu Asya, Donald Trump’ın evrensel gümrük vergileri tehdidine ve Çin ile yeni bir ticaret savaşına karşı endişeli görünüyor. Bölgenin en büyük altı ekonomisinden beşi ABD ile ticaret fazlası veriyor.

Ancak uzmanlara göre, durum o kadar da kötü olmayabilir. Jeopolitik olarak tarafsız durmaya çalışan bölge, Trump’ın ilk başkanlığı döneminde 2017-2020 yılları arasında hem Çin hem de ABD ile brüt ticaretinde artış gördü. Çin, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve ABD’den şirketlerin ABD gümrük vergilerinden kaçınmak için Güneydoğu Asya’daki üretim üslerini çoğaltmasıyla Vietnam, Endonezya, Malezya ve Tayland büyük kazanç elde etti.

Uzmanlara göre, ihracat ve ekonomik büyüme kısa vadede darbe alacaktır ancak bölge ticaret sapması ve ikamesinden kazançlı çıkabilir.

Trump’ın gümrük vergisi tehdidi nedir?

Trump’ın ticaret politikasının amacı, imalat işlerini ABD’ye geri döndürmek ve tedarik zincirlerini Çin’den ayırmak. Trump ve danışmanları Çin’in ticari avantajının kur “manipülasyonu, fikri mülkiyet hırsızlığı ve zorla teknoloji transferinden” kaynaklandığını iddia ediyor.

İlk döneminde Trump, Çin’den ithal edilen 250 milyar dolar değerindeki elektronik, makine ve tüketim mallarına %25’e varan gümrük vergileri uygulamak için yürütme yetkilerini kullandı. Pekin de ABD’nin tarım, otomotiv ve teknoloji ihracatına karşı benzer önlemlerle misilleme yaptı.

Şimdi Trump, ABD’ye giren tüm Çin mallarına %60 vergi ve diğer her yerden yapılan ithalata %20’ye varan gümrük vergisi uygulanmasını önerdi.

Güneydoğu Asya için ne kadar kötü olabilir?

Oxford Economics’e göre Kamboçya’nın ihracatının yaklaşık %40’ı Amerika’ya gidiyor ve toplam ihracata oranla ASEAN’daki en büyük ihracatçı konumunda; onu %27,4 ile Vietnam ve %17 ile Tayland takip ediyor. Tayland Ticaret Odası Üniversitesi Başkanı Thanavath Phonvichai, Trump’ın vaatlerini yerine getirmesi halinde Tayland ekonomisinin 160,5 milyar baht (4,6 milyar dolar) darbe alabileceğini söyledi.

Vietnam, ABD ile dünyanın en büyük dördüncü ticaret fazlasına sahip. Çinli, Tayvanlı ve Güney Koreli firmaların Trump dönemi gümrük vergilerini aşmak için Vietnam’ı kullanmasıyla bu dengesizlik hızla büyüdü. Vietnam’ın talihi, özellikle de ABD’nin Vietnam’ı daha yüksek gümrük vergileri gerektiren “piyasa dışı ekonomi” olarak sınıflandırmaya devam etmesi halinde, aynı hızla dönebilir.

Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili belirsizlik, firmaların Güneydoğu Asya’daki yatırım planlarını duraklatmalarına ya da durdurmalarına neden olabilir. Şehir devletinin Ekonomik Kalkınma Kurulu’na göre, ABD şirketleri geçen yıl Singapur’daki 9,5 milyar dolarlık sabit varlık yatırımının yaklaşık yarısını oluşturdu. Başbakan Lawrence Wong, Trump’a gönderdiği tebrik mektubunda ABD’nin Singapur ile “istikrarlı bir ticaret fazlası” verdiğini hatırlatmakta gecikmedi.

Çin ekonomisine vurulacak herhangi bir darbe, Çin tüketimine, ihracat talebine ve turizmine bağımlı olan ASEAN ülkelerine de yansıyacaktır. Çin mallarına yönelik iştahın azalması, Çinli üreticilere girdi sağlayan Güneydoğu Asyalı tedarikçileri de etkileyecektir. Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisi olan Endonezya, Çin’e olan %24,2 oranındaki ihracatı ve ağırlıklı olarak emtia ihracatı nedeniyle bu durumdan en fazla zarar görecek ülke olacaktır.

Mallarını ABD’ye gönderemeyen Çinli ihracatçılar, hükümetlerin metal, tekstil ve tüketim mallarındaki dampingden zarar gören yerel üreticilerin şikayetleriyle karşılaştığı Güneydoğu Asya’ya yönlendirebilir.

Güneydoğu Asya’nın avantajı nedir?

Güneydoğu Asya’nın mevcut üretim patlaması ticaret savaşı nedeniyle başladı. Analistler zaman içinde ticari ikame ve sapmanın büyümeye vurulan darbeden daha ağır basacağını düşünüyor.

Macquarie Capital ASEAN araştırma müdürü Jayden Vantarakis, “Çin’e yönelik daha büyük bir baskının, Çinli işletmelerin Asya’da daha fazla ticaret ve yatırım yapmasıyla tedarik zincirinde daha fazla sapmaya yol açabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Bazı Güneydoğu Asya hükümetlerinin agresif bir şekilde başvurduğu elektrikli araç fabrikaları ekonomik bir tampon sağlayabilir. “ABD dışında da elektrikli araç talebi artıyor, bu nedenle Endonezya’ya net bir fayda sağlayabileceğini düşünüyorum. Özellikle benzin fiyatları giderek pahalılaştığı için karbon nötr olmaya çalışan daha küçük ülkeler arzı devralmaya çalışacak ve daha fazla elektrikli otomobil satın alacaklar,” diyor Singapur Ulusal Üniversitesi İşletme Fakültesi profesörü Sumit Agarwal.

Trump’ın vaat ettiği gümrük vergileri, Tayland’ın bu yıl haddelenmiş çelikte yaptığı gibi, ASEAN hükümetlerine Çin mallarına antidamping tarifeleri uygulama konusunda itici güç sağlayabilir. Daha sıkı ABD menşe kuralları da hükümetlere daha fazla yüksek değerli parça üretimi ve montajının yerel olarak yapılmasını sağlama fırsatı verebilir.

Güneydoğu Asya para birimleri ve piyasaları nasıl etkilenecek?

Trump’ın gümrük vergileri Güneydoğu Asya merkez bankaları üzerindeki para politikasını daha da gevşetme baskısını hafifletebilir.

İngiltere merkezli Pantheon Macroeconomics’in gelişmekte olan Asya baş ekonomisti Miguel Chanco, “Esasen Trump’ın zaferi, planladığı gümrük tarifeleri nedeniyle dünya için enflasyonisttir, bu nedenle küresel parasal normalleşme veya gevşeme döngüsü muhtemelen Filipinler de dahil olmak üzere daha önce düşünüldüğü kadar keskin olmayacaktır” dedi.

Nikkei Asia’ya konuşan Chanco, Güneydoğu Asya para birimlerinin daha önce beklendiği gibi güçlenmeyeceğini, bunun kısmen piyasaların ABD Merkez Bankası’nın gevşeme hızını yeniden fiyatlandırmasından ve dolayısıyla doların güçlenmeye devam etmesinden kaynaklandığını söyledi.

Altı büyük Güneydoğu Asya ekonomisi arasında Tayland bahtı ve Malezya ringgiti, Trump’ın zaferinden bu yana en kötü performans gösteren para birimleri oldu ve çarşamba gününe kadar ABD doları karşısında sırasıyla %3,2 ve %2,9 değer kaybetti.

Taylandlı menkul kıymetler şirketi InnovestX, güçlü dolar ve zayıf bahttan faydalanacak hisse senetleri önerdi. Bunlar arasında CP Foods ve Delta Electronics gibi önemli ihracat gelirleri olan ya da Tayland Havalimanları, emlak geliştiricileri ve otelciler gibi turizmle ilgili şirketler yer alıyor.

Hükümetler, diğer ülke ve bölgelerle ilişkilerini derinleştirerek ve tarafsızlıklarını vurgulayarak ABD ya da Çin’e olan aşırı bağımlılıklarını azaltmak için şimdiden adımlar atıyor.

Özellikle Güneydoğu Asya ekonomilerinin de ASEAN içi ticareti güçlendirerek direnç oluşturmaya odaklanması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English