Pekin, Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) geçen hafta yapılan 20. Ulusal Kongresi’nin ardından dünya liderlerini ağırlamaya başladı. En dikkat çeken isim ise yarın Çin’e gidecek olan Almanya Başbakanı Olaf Scholz…
Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamalarda, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif, Tanzanya Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan ve Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un, Pekin’e resmi ziyaretlerde bulunacakları bildirilmişti.
ÇKP 20. Ulusal Kongresi’nde dışa dönük vurguların çokça yapılması dikkat çekmişti. Kongreden hemen sonra gelen diplomasi atağı ise Çin’in yeni dönemde uluslararası arenada daha aktif rol alacağı yönünde yorumları beraberinde getirdi.
İlk ziyaret Vietnam’dan
ÇKP Kongresi sonrası Pekin’e ilk ziyaret, Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri Nguyen Phu Trong’dan geldi.
Vietnamlı lider Nguyen, Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Xi Jinping’in davetiyle 30 Ekim-2 Kasım günleri arasında Çin’e resmi ziyarette bulundu.
Foto: 31 Ekim, 2022, Xinhua
Bu ziyaret aynı zamanda Vietnam Komünist Partisi’nin 13. Ulusal Kongresi’nden sonra Nguyen Phu Trong’ın ilk yurtdışı ziyareti olma özelliğini taşıyor.
İki lider arasında başkent Pekin’deki Büyük Halk Toplantı Sarayı’nda gerçekleşen görüşmede, yeni dönemde Çin-Vietnam kapsamlı stratejik işbirliği ve ortaklık ilişkilerinin üst seviyeye taşınması için ortak çaba sarf edileceği belirtildi.
İki tarafın ortak açıklamasında, dünyanın son derece karmaşık ve öngörülemeyen tarihi değişimler geçirdiği ve yeni bir çalkantılı değişim dönemine girdiği iade edilirken, Çin ve Vietnam ilişkilerinin stratejik ve uzun vadeli bir perspektiften değerlendirilip geliştirileceği vurgulandı.
Renkli devrimlere karşı işbirliği
İki taraf da, Çin-Vietnam İkili İşbirliği Yönlendirme Komitesi mekanizmasını aktif tutma, planlamayı koordine etme ve iki ülke arasında dışişleri, savunma, güvenlik ve yasa uygulama alanlarındaki değişimleri ve işbirliğini teşvik etme konusunda anlaştılar. İki tarafın ayrıca terörle mücadeleyi güçlendirmek ve “renkli devrimlere” direnmek için işbirliği içinde çalışacağı kaydedildi.
Diğer yandan iki ülke arasındaki denizcilik vb. alanlardaki sorunlara da değinilerek, bu sorunların uygun şekilde ele alınması yönünde irade gösterileceği bildirildi. Özellikle de Güney Çin Denizi’ndeki farklılıkları düzgün bir şekilde yönetmenin ve barış ve istikrarı korumanın önemli olduğu konusunda anlaşmaya varıldı.
Vietnam tarafı yaptığı açıklamada, tek Çin ilkesine bağlılıklarını yineleyerek, Tayvan’da her türlü ayrılıkçılığa kararlılıkla karşı çıktıklarını ifade etti.
Çin basınında, ziyaretin iki ülke ilişkilerinde partiler arası iletişimin giderek daha önemli hale geleceği yönünde bir gösterge olduğu yorumu yapıldı. Ayrıca, Çinli uzmanlar, bundan sonra ABD ve müttefiklerinin Çin ile Vietnam arasında anlaşmazlık çıkarma çabalarının sonuçsuz kalacağı yönünde beklentilerini dile getirdiler.
Pakistan komşuluk diplomasisinde ön sırada
ÇKP Kongresi sonrası ikinci ziyaret, Pakistan lideri Şahbaz Şerif’ten geldi.
Pakistan Başbakanı Şerif, Pekin’de Xi Jinping ile buluştu.
Foto: 2 Kasım 2022, Xinhua
Xi, görüşmede Çin’in öteden beri Çin-Pakistan ilişkilerini stratejik perspektifle uzun vadeli olarak ele aldığını ve Pakistan’la ilişkileri iyi komşuluk diplomasisinin ön sırasında tuttuğunu kaydetti.
Pakistan’a Çin’in temel çıkarlarını ilgilendiren konularda verdiği destekten dolayı teşekkür eden Xi, Pakistan’ın ulusal egemenliği, toprak bütünlüğü ve kalkınma çıkarlarını korumasına, istikrar, birlik, kalkınma ve refahı gerçekleştirmesine kararlılıkla destek verdiklerini vurguladı.
Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru örnek proje olacak
Dışa açılma politikası izleyen Çin’in kendi kalkınmasıyla başta Pakistan olmak üzere dünya ülkelerine yeni fırsatlar yaratmaya devam edeceğine işaret eden Xi, Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru (CPEC) inşasını yüksek verimlilikle ilerleterek, bu projeyi Kuşak ve Yol’un nitelikli gelişmesi için örnek proje haline getireceklerini kaydetti.
Xi, iki tarafın Gwadar Limanı’nın altyapı tesislerinin inşasını hızlandırması, Karaçi dairesel demiryolu gibi projelere koşullar yaratılması için ortak çaba harcamasının önemini vurguladı.
Pakistan’dan kaliteli tarımsal ürünlerin Çin’e ihracatının artmasını beklediklerini ifade eden Xi, Pakistan’la dijital ekonomi, e-ticaret, fotovoltaik gibi yeni enerji alanlarındaki iş birliğini genişletmenin yanı sıra, sanayi, tarım, bilim, ve teknoloji alanlarındaki iş birliğini ilerletmeye, Pakistan’ın finansal istikrarı korumasına destek vermeye devam edeceklerini söyledi.
Xi, Çin ve Pakistan’ın uluslararası çok taraflı mekanizmalarda yüksek seviyeli iş birliğini sürdürmesi, önemli uluslararası ve bölgesel sorunlarda koordinasyonu güçlendirmesi, gerçek anlamda çok taraflılığı, uluslararası adaleti ve gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını koruması gerektiğinin altını çizdi.
‘Çin’in gelişmesi engellenemez’
Şahbaz Şerif de, Pakistan ile Çin arasında her koşulda stratejik iş birliği ve ortaklık ilişkilerinin derinleştirilmesinin Pakistan’ın diplomasisinin temel taşı olduğuna dikkat çekti.
Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun Pakistan’ın sosyal ve ekonomik gelişmesine önemli etkiler getirdiğine işaret eden Şerif, Çin’le birlikte Kuşak ve Yol’un nitelikli inşasını hızlandırmaya hazır olduklarını kaydetti.
Şerif toplantıda, “Dünya Çin olmadan işleyemez ve Çin’in gelişimi herhangi bir güç tarafından yalıtılamaz veya baskı altına alınamaz” ifadelerini kullandı.
Çin basınında, Şerif’in hemen ÇKP Kongresi sonrası yaptığı ziyaretin önemi vurgulanırken, Şerif’in bu yılın başlarında iktidara gelmesiyle iki ülke arasında CPEC’in ilerletilmesine ve diğer büyük altyapı projelerine daha fazla odaklanıldığı belirtildi.
Tanzanya ile yeni dönem
Pekin’i ziyaret eden bir diğer isim Tanzanya Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan, ÇKP’nin Kongresi sonrası Çin’i giden ilk Afrikalı lider oldu.
Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, dün Büyük Halk Toplantı Sarayı’nda Hassan’la bir araya geldi. İki lider, Çin-Tanzanya ilişkilerinin kapsamlı stratejik iş birliği ve ortaklık ilişkilerine yükseltileceğini duyurdu.
Görüşmenin ardından iki devlet başkanı, ticaret ve yatırım gibi konularda iş birliği anlaşmaları imzaladı ve ikili ilişkilerin kapsamlı stratejik iş birliği ve ortaklık ilişkileri düzeyine çıkarılmasıyla ilgili ortak bildiri yayımladı.
Çinli uzmanlar, Hassan’ın üç günlük ziyaretinin ikili işbirliğini geliştirmesini ve Çin-Afrika ilişkilerinde yeni bir sayfa açmasını bekliyor.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian, Çarşamba günü düzenlediği basın toplantısında, “Cumhurbaşkanı Hassan’ın ziyaretinin yeni dönemde ortak bir geleceğe sahip Çin-Afrika topluluğunun inşasını daha da güçlendireceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Olaf Scholz ve Alman devleri Pekin yolcusu
Pekin’e 4 Kasım’da gelmesi beklenen Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise, Kovid-19 salgınının başlamasından bu yana ülkeyi ziyaret eden ilk G7 lideri olacak.
Scholz Beijing temasları kapsamında Çin lideri Xi Jinping ve Başbakan Li Keqiang’la bir araya gelecek. Merkel’in son Çin ziyaretinden üç yıl sonra iki ülkenin liderlerinin yüz yüze görüşme fırsatı bulmuş olması önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Scholz’un ziyareti ayrıca, Çin’in Avrupa ülkeleri ile iş birliğini geliştirme fırsatı olarak yorumlanıyor. Zira, Olaf Scholz Pekin’e yanında kalabalık bir heyet götürüyor. Alman devlerinin CEO’ları gezi sırasında Scholz’a eşlik edecek: Mercedes, Audi, BMW, Bayer, Volkswagen, Siemens, BioNTech…
Son dönemde Çin-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri gerilse de Çin, son altı yıldır Almanya’nın en büyük ticaret ortağı ve ikili ticaret hacmi geçen yıl 245 milyar Euro’yu (243,43 milyar doları) aştı. Çin-Alman ticareti ayrıca Almanya’da 1 milyondan fazla işi doğrudan destekliyor. Ayıca Çin-AB ticareti 2021’de ilk kez 800 milyar doları buldu ve iki yönlü biriken yatırım 270 milyar doları geçti.
‘Çin’den ayrışmak yanlış olur’
Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı Martin Wansleben birkaç gün önce verdiği bir röportajda, Almanya’nın Çin’den ayrılamayacağını ve ‘Çin olmadan Almanya’nın daha da yoksullaşacağını’ vurguladı ve “Çin’den daha fazla ayrışmak bizim için refah kaybına yol açacaktır” ifadelerini kullandı.
Almanya Başbakanı Olaf Scholz da, Çin’e yapacağı resmi ziyaret öncesi Frankfurter Allgemeine Zeitung’a ülkesinin Çin politikası hakkında yazdı.
Çin ile ekonomik bir ayrışmaya karşı olduğunu kaydeden Scholz, ancak tek taraflı bağımlılıkların azaltılması gerektiğinin altını çizdi.
Almanya’nın Çin politikasının ancak Avrupa’nın Çin politikasıyla bütünleşirse başarılı olabileceğine dikkati çeken Scholz, bu nedenle seyahati öncesinde Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da dahil olmak üzere Avrupalı ortaklar ve transatlantik dostlarla yakın bir koordinasyon içinde olduklarını belirtti.
Diğer yandan, Scholz’un ziyareti koalisyon hükümetinde tartışmalara yol açtı. Bazı kişiler, Alman ekonomisinin Çin’e çok yaklaşması ve Çin’e “fazla bağımlı hale gelmesi” konusunda derin endişelerini dile getirdi. Hatta ziyaret öncesi koalisyon hükümeti içinde, Çin’le ticareti ‘çeşitlendirme’ ve “Çin’le ticarette saflık göstermeme” çağrıları yapıldı.
Çin basınında ise bu iddiaların aksine, Çin-Almanya ekonomilerinin tamamlayıcı nitelikte olduğu belirtiliyor ve ikili ilişkilerin asla tek taraflı bir bağ olmadığına dikkat çekiliyor.