Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya ve İngiltere’den Çin’e karşı savunma paktı

Yayınlanma

Japonya’nın Hint-Pasifik bölgesinde güvenlik işbirliği amacıyla İngiltere ile askeri anlaşma imzalayacağı bildirildi.

İngiliz gazetesi Financial Times (FT), Japonya ve İngiltere’nin Aralık ayı içerisinde, “Hint-Pasifik’te ABD ile işbirliğini geliştirmelerini ve Çin’den gelen tehdide karşı caydırıcılığı artırmalarını sağlayacak” büyük bir savunma anlaşması imzalayacağını duyurdu.

Japonya, sene başında Avustralya’yla benzer bir Karşılıklı Erişim Anlaşması imzalamıştı. Tokyo’nun ayrıca Filipinler ile de benzer bir anlaşmaya varmayı düşündüğü biliniyor.

Bu anlaşmaların yürürlüğe girmeden önce ülkelerin parlamentoları tarafından onaylanması gerekiyor.

FT bu gelişmeyi, Tokyo’nun, “Çin ile Tayvan üzerinden bir savaş olasılığına hazırlanmak için müttefikler ve ortaklarla daha derin savunma bağları kurmasının bir işareti” olarak yorumladı.

Habere göre, iki ülke, Başbakan Fumio Kishida’nın o zamanki İngiliz mevkidaşı Boris Johnson ile Londra’da bir araya geldiği Mayıs ayında, savunma anlaşması ile ilgili görüşmelere başlamayı kabul etti.

Hint Pasifik’te İngiliz ordusunun önünü açacak

Haberde, anlaşmanın, ülkeler arasında ortak tatbikatlar ve lojistik işbirliğini kolaylaştıracağı, ayrıca “birliklerin birbirlerinin ülkelerine girmesi için işleyen hantal bürokrasiyi basitleştiren  yasal bir çerçeve oluşturacağı” kaydedildi.

Amerikan Girişim Enstitüsü adlı düşünce kuruluşunun Asya güvenlik uzmanı Zack Cooper, konuyla ilgili FT’ye şu değerlendirmeyi yaptı: “Japonya ve Birleşik Krallık arasında karşılıklı bir erişim anlaşması, iki tarafın birlikte tatbikat yapmasını ve çalışmasını kolaylaştıracak ve bu da İngiliz silahlı kuvvetlerinin Hint-Pasifik bölgesinde daha kolay konuşlandırılmasını ve eğitilmesini sağlayacak.”

ABD değil, İngiltere merkez olacak

Cooper değerlendirmesine şöyle devam etti: “Onlarca yıldır Asya’daki ittifaklar, ABD üzerinden hub-and-spoke modeli şeklinde birbirine bağlandı. Şimdi Japonya, İngiltere ve Avustralya da dahil olmak üzere bazı ABD müttefikleri kendileri de merkez olarak hizmet ediyor”.

Cooper ayrıca, anlaşmanın “hem Çin’den gelen artan baskıya, hem de ABD’nin güvenilirliğine ilişkin artan endişeye bir tepki” niteliği taşıdığı yorumunu yaptı.

Rishi Sunak imzayı hızlandırma niyetinde

Tokyo ve Londra arasında imzalanması beklenen anlaşmayı duyuran The Japan Times gazetesi ise, iki ülkenin “Çin’in artan iddialılığına ilişkin endişeler arasında ABD ile işbirliğini artırmaya çalıştığı” yorumunu yaptı.

Japon gazetesinin haberine göre, Japonya Başbakanı Fumio Kishida ve İngiliz mevkidaşı Rishi Sunak Cuma günü telefonda konuştu. Bu görüşmede yeni İngiliz lider, Tokyo ile “Karşılıklı Erişim Anlaşmasının biran önce imzalanmasına yönelik istişareyi hızlandırma” ve “daha ​​da yakın bir ikili ilişki kurma” niyetini belirtti.

Tayvan gerginliği yeni arayışlara yol açıyor

The Japon Times haberinde, Ocak ayında Avustralya ile imzalanan anlaşma hatırlatılarak, o anlaşmanın, ABD ile ittifakının dışında Tokyo için ‘ilk’ olduğu vurgulanıyor.

Haberde, Japonya tarafından diğer bir Karşılıklı Erişim Anlaşması imzalanması, Tokyo’nun, özellikle Tayvan üzerinde artan Çin-ABD gerilimleri arasında çeşitli ülkelerle güvenlik bağlarını daha da güçlendirme konusundaki ilgisinin bir başka örneği olarak sunuluyor.

Tayvan’ın Japonya’ya yakınlığı ve önemli deniz yollarına yakın konumu nedeniyle, eski Başbakan Shinzo Abe de dahil olmak üzere üst düzey Japon yetkililer, Tayvan için acil bir durumun Japonya için de bir acil durum olduğunu vurguluyor. Tayvan krizi yükselirken, Japonya’nın yeni savunma ittifakı seçenekleri aradığı görüşü paylaşılıyor.

Çinli uzmanlar: AUKUS’un genişlemesinin önünü açabilir

Konuyla ilgili Global Times’a konuşan Çinli uzmanlar, Japonya-İngiltere savunma anlaşmasının AUKUS’u genişletmek için ‘tehlikeli bir adım’ olabileceği konusunda uyardılar.

Çinli uzmanlara göre, NATO’nun Çin’in sınırlarına kadar genişlemesi gerçekçi değil, ancak bu gelişme ABD’nin AUKUS temelinde Çin etrafında daha büyük bir askeri ittifak oluşturma çabalarıyla uyumlu.

Çinli askeri uzman ve TV yorumcusu Song Zhongping Global Times’a verdiği demeçte, İngiltere ile Japonya arasındaki yakın askeri işbirliğinin, ABD baskısı altına Japonya’yı AUKUS’a sokmanın yolunu açabilecek bir hamle olabileceğini söyledi.

Song, yakın gelecekte Japonya’yı ve hatta Kanada’yı AUKUS ittifakına dahil etme olasılığının göz ardı edilemeyeceğini, çünkü bunun ABD’nin küresel stratejisini gerçekleştirmesi için kritik bir husus olduğunu belirterek, Çin’in AUKUS’un genişlemesine karşı tetikte olması gerektiğini vurguladı.

ABD, İngiltere ve Avustralya’nın Asya-Pasifik’te Çin’i baskılamak için geçen yıl Eylül ayında kurduğu AUKUS ittifakı, Pekin’in büyük tepkisini çekmiş, Çin yönetimi anlaşmanın bölgesel barışa ve istikrara ciddi şekilde zarar vereceğini açıklamıştı.

‘Washington Asya’da daha hızlı hareket etmeli’

Bölge gündemini Foreign Affairs dergisine yazan Michael J. Green ise, Japonya ve Avustralya’nın Çin ile rekabeti yönetmek için neden ABD’den daha hızlı hareket ettiğini ve Washington’un Pekin’e karşı koyma çabalarında Asyalı müttefiklerine nasıl ayak uydurabileceğini tartışıyor.

Beyaz Saray’ın 2022’de yayınladığı Hint-Pasifik stratejisine rağmen, Washington’ın Asyalı müttefikleriyle ilişkide geri kaldığını söyleyen Green, ABD’nin Çin ile rekabetin incelikli ipuçlarını bu ülkelerden, Avustralya, Japonya ve Güney Kore’den öğrenmesi gerektiğini belirtiyor.

Öngörülebilir bir gelecekte Avustralya, Japonya ve Güney Kore’nin kendi liglerinde oynayacaklarını yazan Green, bu ülkelerin, ABD’nin herhangi bir bölgesel krizde en çok ihtiyaç duyacağı ittifaklar olduğunu ve Biden yönetiminin bunlara öncelik vermesi gerektiğini vurguluyor.

Green, müttefiklik stratejisine ilişkin ise şu öneriyi yapıyor: “Ancak müttefikleri yalnızca ABD politikasının araçları olarak değil, Washington’un kendi yaklaşımındaki boşlukları açıkça gören stratejik yenilikçiler olarak düşünmeye başlaması gerekecek.”

ASYA

Çin güvenlik teşkilatı Pakistan’daki ölümcül saldırının ardından istihbarat işbirliğini artırma sözü verdi

Yayınlanma

Çin’in en üst düzey casuslukla mücadele kurumu olan Devlet Güvenlik Bakanlığı (MSS), hafta sonunda Pakistan’da Çin vatandaşlarına karşı düzenlenen ölümcül saldırının ardından erken uyarı ve terörle mücadele istihbarat işbirliğini artırma sözü verdi.

Çarşamba günü yayınlanan bir başyazıda bakanlık, terörle mücadelenin “uluslararası toplumun ortak sorumluluğu ve acil bir öncelik” olduğunu vurguladı.

Pakistan’ın terörizmle boğuştuğu ve sık sık kamu güvenliğini ve bölgesel istikrarı tehdit eden saldırılarla karşı karşıya kaldığı vurgulanan yazıda, MSS’nin terörün her türlüsüne şiddetle karşı çıktığı ve Pakistan’ın terörle mücadele çabalarını desteklerken iki ülke arasındaki ilişkileri baltalama girişimlerini engellemek için çalışmaya kararlı olduğu belirtildi.

MSS, Çin’in ulusal güvenlik kurumlarının “şiddet ve terör faaliyetleriyle yasal olarak mücadele etmek, yabancı terörist faaliyetlerin ülke topraklarına yayılmasını önlemek ve aşırılık yanlısı şiddet ideolojilerinin ülkeye sızmasına karşı korunmak için daha sıkı önlemler ve araçlar benimseyeceğini” söyledi.

“Denizaşırı çıkarların yoğunlaştığı bölgelerde, terörist saldırı riskleri için erken uyarı sistemlerinin geliştirilmesi, ani olaylara acil müdahalenin güçlendirilmesi ve denizaşırı vatandaşların, kuruluşların ve projelerin güvenliğinin etkin bir şekilde korunması için çaba gösterilecektir” denildi.

Çin’in terörle mücadelede “çok yönlü” bir yaklaşım benimseyeceği ve terörizme karşı uluslararası işbirliğini derinleştireceği, terörle mücadele istihbarat paylaşımı, mali düzenleme, kolluk kuvvetleri işbirliği ve adli yardım mekanizmalarını geliştireceği belirtildi.

Karaçi saldırısı

Açıklama, ayrılıkçı grup Belucistan Kurtuluş Ordusu  tarafından Karaçi’de Çin vatandaşlarına karşı düzenlenen ölümcül saldırıdan üç gün sonra geldi.

Pazar gecesi Jinnah Uluslararası Havaalanı yakınlarında araçla taşınan el yapımı bir patlayıcının kullanıldığı saldırıda iki Çin vatandaşı hayatını kaybederken çok sayıda kişi de yaralanmıştı.

Çin hükümeti saldırıyı “şokla” karşıladığını ve kınadığını ifade ederek Pakistan’ı güvenlik önlemlerini artırmaya ve hesap verilebilirliği sağlamak üzere kapsamlı bir soruşturma yürütmeye çağırdı.

Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de, sorumluların yakalanması için kapsamlı bir soruşturma yürütüleceğini söyledi ve Pakistan’ın Çin vatandaşlarını ve altyapı projelerini koruma konusundaki kararlılığını yineledi.

Olay, Çin’in milyarlarca dolarlık Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Çin ile Umman Denizi arasındaki bağlantıyı artırmayı amaçlayan 65 milyar dolarlık Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru’nun (CPEC) güvenliğine ilişkin endişeleri yeniden alevlendirdi.

ŞİÖ Zirvesi öncesi endişe yarattı

Pakistan, özellikle Belucistan ve Khyber Pakhtunkhwa eyaletlerinde giderek istikrarsızlaşan bir güvenlik ortamıyla boğuşuyor.

Pazartesi günü bir açıklama yapan Pakistan’daki Çin Büyükelçiliği, Çin vatandaşlarına, Çin personelini ve projelerini hedef alan saldırıların arttığı Belucistan – kaynak zengini bir bölge ve CPEC altyapı gelişmeleri için çok önemli bir yer – ve Hayber Pakhtunkhwa’ya seyahat etmekten kaçınmalarını tavsiye etti.

Son saldırı Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) zirvesinin İslamabad’da yapılmasından birkaç gün önce meydana geldi. Toplantının Çin’den ve bölgesel güvenlik ittifakının diğer üye ülkelerinden önde gelen delegasyonları ve devlet başkanlarını bir araya getirmesi bekleniyor.

ŞİÖ üyesi ülkeler arasında son dönemde yapılan toplantılar, karşılıklı kaygıların giderilmesi için bölgesel güvenlik mekanizmalarının güçlendirilmesine odaklandı.

Mayıs ayında Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, terörizm, ayrılıkçılık ve dini aşırılıkçılık gibi “kötülüğün üç gücü”nün yükselen dalgasıyla mücadele etmek için ortak operasyonların ve istihbarat alışverişinin gerekliliğini vurguladı.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya’nın yeni Başbakanı Ishiba erken seçim için parlamentonun alt kanadını feshetti

Yayınlanma

Yeni Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, 27 Ekim’de yapılacak erken seçim için çarşamba günü parlamentonun alt kanadını feshetti. Ishiba, siyasi fon skandalının ardından iktidardaki Liberal Demokrat Parti’ye yönelik azalan kamuoyu desteğine rağmen yeni hükümeti için yetki kazanma çabalarını hızlandırdı.

Fesih, Japon parlamentosu Diet’in kısa süren olağanüstü oturumunun son gününde ve Ishiba’nın milletvekilleri tarafından başbakan seçilmesinden sadece sekiz gün sonra gerçekleşti ki bu İkinci Dünya Savaşı’nın sonundan bu yana en kısa süre olarak kaydedildi. Resmi seçim kampanyası 15 Ekim’de 465 alt meclis üyesinin tamamının koltuklarını savunmasıyla başlayacak.

LDP ayrıca çarşamba günü aldığı bir kararla 27 Ekim’de yapılacak Alt Meclis seçimleri için siyasi örtülü ödenek skandalına karışan 12 milletvekilini desteklemeyeceğini açıkladı.

Aynı zamanda parti başkanı olan Başbakan Shigeru Ishiba ve üst düzey parti yetkilileri tarafından alınan karar, desteklenmeyenlerin bölge seçimlerinde partiden mali yardım da dahil olmak üzere destek almadan kampanya yürütmek zorunda kalacakları anlamına geliyor.

Kaybetmeleri halinde, seçim bölgelerinde kaybeden LDP üyeleri için bir olasılık olan nispi temsil sistemi yoluyla bir sandalye kazanmaları da mümkün olmayacak.

Cezalandırılan milletvekillerinin tamamı, örtülü ödenek skandalının merkezinde yer alan eski Başbakan Shinzo Abe’nin liderliğindeki gruptan ya da eski LDP Genel Sekreteri Toshihiro Nikai’nin liderliğindeki gruptan. Ishiba’nın bu kararının, seçim öncesinde partiyi temizlemeye çalıştığını kamuoyuna göstermek için tasarlandığı söyleniyor.

Ancak adayların parti desteğini reddetmek için kullanılan standartların tam olarak ne olduğunu ve kararlarının adil olup olmadığını sorgulayan eski Abe hizip üyeleri ve diğer parti üyelerinden gelen bir iç tepkiyle karşılaşabilir. Seçim kampanyasının 15 Ekim’de başlaması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

ASYA

ASEAN güvenlik konularını ve ekonomik bağları görüşmek üzere toplandı

Yayınlanma

Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği (ASEAN) çarşamba günü Laos’ta, bölgesel güvenlik ve ekonomi konularını ele almak üzere bir araya geldi.

Önemli gündemlerden biri Myanmar’da giderek kötüleşen iç savaşla nasıl başa çıkacakları.

Tayland, milyonlarca insanı yerinden eden bu çatışmadan bir çıkış yolu bulmak amacıyla aralık ayında “gayrı resmi bir istişareye” ev sahipliği yapmayı teklif etmişti.

Tayland Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nikorndej Balankura gazetecilere yaptığı açıklamada “Siyasi bir çözüm görmek istiyoruz” dedi ve ekledi: “Tayland, Myanmar’da barışa yol açabilecek ortak bir ASEAN çabası olması için diğer tüm üye ülkelerle koordinasyon sağlamaya hazırdır.”

Tayland’ın girişiminin mevcut ASEAN barış çabalarını tamamlayacağını, ancak bölge dışındaki ülkeleri hemen dahil etmeyebileceğini de belirtti.

Salı günkü ASEAN dışişleri bakanları toplantısında gündeme gelen öneri, Myanmar krizinin üstesinden gelmek için blokun seçeneklerinin azaldığı bir dönemde geldi.

Geçtiğimiz aylarda Tayland, Myanmar’ın diğer etkili komşuları Çin ve Hindistan’ın da barış çabalarında rol oynayabileceğini söylemişti.

Nikorndej, Myanmar’ın iktidardaki generallerinin mi yoksa muhaliflerinin mi gayrı resmi görüşmelere davet edileceğine ilişkin kararın ASEAN dönem başkanı Laos ve diğer üye devletlere ait olacağını da sözlerine ekledi.

Diğer önemli gündemlerden biri de ihtilaflı Güney Çin Denizi’ndeki sorunlar.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba, Çin Başbakanı Li Qiang ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov zirveye katılacak isimler arasında yer alıyor.

Çarşamba günkü zirvenin açılışını yapan Laos Başbakanı Sonexay Siphandone, ASEAN’ın pek çok güçlükle karşı karşıya olduğunu ve bunların üstesinden gelmek için kendi yöntemleri olduğunu söyledi.

“Laos, ASEAN’ın geçmişteki başarılarının birbirimizi anlamamızdan kaynaklandığını düşünüyor” dedi ve ekledi: “ASEAN tarzı ve ilkeleriyle birbirimize yardım ediyor ve birbirimizle işbirliği yapıyoruz. ”

Bu arada Çin Başbakanı Li Qiang, zirve sonrasında Vietnam’a bir ziyarette bulunacak.

Xinhua Haber Ajansına göre Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mao salı günü düzenlediği olağan basın toplantısında Çin’in ASEAN ve diğer bölge ülkeleriyle fikir birliği oluşturmak, karşılıklı güveni derinleştirmek, işbirliğini güçlendirmek ve bölgede ve tüm dünyada barış, istikrar, kalkınma ve refaha yeni bir ivme kazandırmak için çalışmayı dört gözle beklediğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English