Bizi Takip Edin

Rusya

Die Welt: Batı yaptırımlarının Rusya’nın sivil havacılık sektörüne hiçbir etkisi olmadı

Yayınlanma

Alman Die Welt gazetesi, Batılı ülkelerin Rusya Federasyonu’na sivil havacılık alanında uyguladığı yaptırımların hiçbir etkisi olmadığını ve ülkedeki hava taşımacılığı sayısının arttığını yazdı.

Gazetede yer alan makalede, Rusya’nın, Avrupa Birliği (AB) ve ABD’nin yedek parça tedarikini yasaklamasına rağmen, Batı tasarımı uçakların bakımını yapabildiği ve işletebildiği belirtildi.

Makalede, “2023 yılında Rusya’daki kalkış ve inişler yine daha fazla sayıda oldu ve uçuş sayısı yaklaşık 20 bin artarak yıl için 1,28 milyona ulaştı,” ifadelerine yer verildi.

Gazete, ayrıca Rusya’daki havayolu şirketlerinin ‘neredeyse sadece’ Airbus ve Boeing tarafından üretilen uçak modellerini kullandığını ve ülkenin Batı’nın havacılık teknolojisi olmadan ‘ciddi ölçüde zayıflamasının’ beklenildiğini, fakat bu planın başarısızlığa uğradığını vurguladı.

Rusya Ulaştırma Bakanlığı, ocak ayında yaptığı açıklamada ülkedeki havayolu şirketlerinin 2023 yılında 105 milyon yolcu taşıdığını ve bu rakamın 2022 yılına göre yüzde 10 daha fazla olduğunu duyurmuştu.

Bakanlık, geçen yılki sonuçların hedefi 2 milyon yolcu aştığını kaydetmişti.

Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalenin ardından AB, ABD, İngiltere ve müttefikleri Rusya’nın sivil havacılık sektörüne karşı yaptırımlar uygulamaya başladı.

Batılı şirketlerin Rusya’daki havayolu şirketlerine yeni uçak, uçak parçaları tedarik etmeleri ve bakımlarına katılmaları yasaklandı. Bu çerçevede ülkenin havayolu şirketleri, yurt dışında bulunan kiralık Airbus ve Boeing uçaklarına el konulması tehdidiyle karşı karşıya kaldı.

Bunun ardından Moskova, yabancı kiracılardan uçakları geri almayı teklif etti ve bu amaçla 15 yıl boyunca yüzde 1,5 oranında kredi şeklinde 300 milyar ruble tahsis etti.

Şubat ayında RBK gazetesi, Rusya’daki havayolu şirketlerinin 2023 yılında yabancı kiracılarından 165 uçak satın aldığını, bunun da Batılı şirketlere ait olan ve ülkede kalan toplam uçak sayısının yüzde 40’ına tekabül ettiğini yazdı.

Rusya

Rusya: İran ile ültimatom dilinden konuşmayı bırakın

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, İran çevresinde yaşanan krizin temelinde ABD ve İsrail’in sorumsuz ve hegemonik politikalarının yattığını belirtti. ABD’yi İran’la ültimatom dilini kullanmaktan vazgeçmeye çağıran Ryabkov, Rusya’nın konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne taşıdığını açıkladı.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, İran çevresinde gelişen durumun temelinde ABD ve İsrail’in sorumsuz politikalarının yattığını belirterek, Washington ve Tel Aviv’in eylemlerini kınadıklarını açıkladı.

TASS ajansının aktardığına göre Primakov Okumaları forumu marjında basın mensuplarına konuşan Ryabkov, ABD’nin İran’a yönelik saldırılarının “egemen bir devlete karşı hegemonik yöntemler uygulama girişiminin son derece endişe verici ve kabul edilemez bir tezahürü” olduğunu söyledi.

İran, Katar’daki ABD üssünü vurdu

ABD’ye ‘ültimatom dilini bırakın’ çağrısı

ABD’nin İran’la ültimatom diliyle konuşmaya çalıştığını ancak bu dilin ne Tahran’da ne de diğer başkentlerde kabul görmediğini vurgulayan Ryabkov, “Bu nedenle gerilimi tırmandıran eylemlerin durdurulması ve söylem değişikliğine gidilmesi gerekiyor, o zaman siyasi bir çözüm için daha büyük şanslar ortaya çıkacaktır,” ifadelerini kullandı.

Her durumda diplomasiye ve siyasi temaslara bir şans verilmesi gerektiğini belirten bakan yardımcısı, “Yaşananlar göz önüne alındığında bunun ne kadar mümkün olduğu, her şeyden önce ABD’ye bağlı bir sorudur,” diyerek diplomasiye dönüşün sorumluluğunun Washington’a ait olduğuna işaret etti.

Rusya, BMGK’yı harekete geçirdi

Rusya’nın İranlı ortaklarıyla yakın temas hâlinde çalıştığını aktaran Ryabkov, “İsrail ve ABD’nin eylemlerini kınadık. İranlı ortaklarımızla yakın temas hâlinde çalışıyoruz ve Birleşmiş Milletler’de ilgili bir Güvenlik Konseyi karar taslağının görüşülmesini başlattık,” dedi.

Ryabkov ayrıca, 23 Haziran’da Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu’nun özel bir oturum düzenlediğini de hatırlattı.

Bakan yardımcısı, ABD’nin BM Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesi ve Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’nın bir tarafı olmasına rağmen İran’ın nükleer tesislerine saldırmasının son derece endişe verici olduğunu belirtti.

İsrail, 13 Haziran gecesi İran’a karşı saldırı başlatmış, İran ise bu saldırıya 24 saatten az bir süre içinde misilleme yapmıştı.

Karşılıklı saldırıların devam ettiği süreçte her iki taraf da can kayıpları ve hasar bildirdi. ABD, gerilimin tırmanmasından dokuz gün sonra, 22 Haziran gecesi silahlı çatışmaya dahil olarak İran’ın Fordo, Natanz ve İsfahan’daki üç nükleer tesisini vurdu.

ABD Başkanı Donald Trump, saldırının başarılı olduğunu duyurarak Tahran’ı çatışmayı sonlandırmaya çağırmıştı.

Ryabkov, İran’ın hasar gören potansiyelinin yeniden inşa edilip edilemeyeceğine ilişkin bir soruya ise, “Siyasi irade ve kararlılık mevcut olduğunda, bu şekilde ortadan kaldırılmaya çalışılan tüm potansiyel yeniden tesis edilebilir,” yanıtını verdi.

Okumaya Devam Et

Rusya

Rus fabrikaları Çin, Hindistan ve Türkiye’den yaklaşık 50 bin işçiyi işe aldı

Yayınlanma

Rusya’daki sanayi kuruluşları, 2024 yılında hükümetin belirlediği kotayı yüzde 16 aşarak Çin, Hindistan ve Türkiye gibi ülkelerden yaklaşık 50 bin yabancı işçi istihdam etti. Uzmanlar, iş gücü açığının Ukrayna’daki savaş ve savunma sanayisine yönelik personel kaymasından kaynaklandığını belirtiyor.

Rusya’daki büyük ve küçük ölçekli sanayi kuruluşları, 2024 yılında iş gücü açığını kapatmak için vize rejimine tabi ülkelerden 47 bin yabancı işçi istihdam etti.

Vedomosti gazetesinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine dayandırdığı haberine göre, işe alınan yabancı personel sayısı, hükümetin belirlediği 40 bin 500 kişilik başlangıç kotasını yüzde 16 oranında aştı.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, yabancı işçi kotasının piyasanın ihtiyaçları ve bölgelerden gelen talepler doğrultusunda belirlendiği ifade edildi.

Rusya’da aranan niteliklere sahip personel bulunamadığı durumlarda yurt dışından işçi getirilmesinin “nesnel bir gereklilik” olduğu vurgulandı. İşe alınan personelin büyük bir kısmının Çin, Hindistan, Türkiye ve Sırbistan gibi ülkelerden geldiği belirtildi.

En çok aranan meslekler kaynakçılık ve inşaat

Personel temini konusunda faaliyet gösteren Intrud adlı kuruluşun yönetici direktörü Dmitriy Lapşinov, Rus işverenler arasında özellikle kaynakçı, betoncu ve sıvacı gibi inşaat sektörü uzmanlarına yönelik yüksek bir talep olduğunu belirtti.

Lapşinov, gıda ve tarım sektörleri için de yoğun bir şekilde yabancı personel arandığını sözlerine ekledi.

Lapşinov, işverenlerin en çok Çin, Hindistan, Myanmar, Sri Lanka, Vietnam ve Filipinler’den uzman getirmek için kendilerine başvurduğunu ifade etti.

Bu ülkelerden gelen çalışanların çoğunun Budist ve Hindu olduğunu belirten Lapşinov, “Bu dinlerde iç disiplin, kurallara saygı ve gelişme arzusu değerlidir. Bu tür çalışanlar sorumlu, sakin ve çatışmaya eğilimli değiller,” dedi.

İş gücü açığının nedeni savaş ve savunma sanayisi

Rusya Ulusal Ekonomi ve Kamu Yönetimi Akademisi (RANHİGS) Uygulamalı Ekonomik Araştırmalar Enstitüsü’nden (İPEİ) kıdemli araştırmacı Viktor Lyaşok, inşaat, imalat ve teknoloji sektörlerindeki işçi açığının Ukrayna’daki savaş ve ithal ikamesi politikalarıyla bağlantılı olduğunu söyledi.

İPEİ RANHİGS Mekansal Analiz ve Bölgesel Teşhis Araştırma Merkezi Direktörü Dmitriy Zemlyanskiy ise bu durumun, söz konusu sektörlerden savunma sanayisi kompleksindeki işletmelere doğru bir personel akışı yaşanmasından kaynaklandığını açıkladı.

Zemlyanskiy, “İnşaat sektörü, vizesiz ülkelerden gelen göçmen sayısındaki azalmanın da etkisiyle en büyük personel açığını koruyor. Aynı zamanda, son yıllarda özellikle Uzak Doğu gibi iş gücü sıkıntısı çekilen bölgelerde madencilik alanındaki yeni projelerin önemli sayıda yabancı işçi çekilerek hayata geçirildiğini de belirtmek gerekir,” diye ekledi.

‘Rusya’yı yeni bir durgunluk dönemi bekliyor’

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya: Sırbistan, kâr hırsı için asırlık dostluğu hiçe sayıyor

Yayınlanma

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), Sırbistan’ı Ukrayna’ya NATO ülkeleri üzerinden dolaylı yollarla askeri ürün ihraç etmekle suçladı. SVR, Sırbistan’ın bu adımı ‘kâr hırsı ve korkakça çok vektörlü politika’ olarak nitelendirirken, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vučić ise yasalarının Ukrayna’ya silah satışına izin vermediğini belirtti.

Rusya Dış İstihbarat Servisi (SVR), Sırbistan’ın Ukrayna’ya dolaylı yollarla askeri ürün ihraç ettiğini ifade etti.

SVR’nin resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamada, Sırbistan savunma sanayii işletmelerinin, Moskova’nın Belgrad üzerindeki artan baskısına rağmen Ukrayna ordusuna yönelik silah sevkiyatını artırdığı öne sürüldü.

SVR’ye göre bu sevkiyatlar, dolaylı tedarik şemaları kullanılarak mümkün oluyor.

Açıklamada, “Yüzyıllar boyunca ortak inanç, Sırp ve Rus halklarını birleştirdi ve düşmanlarımıza karşı ortak mücadeleye kaldırdı. Şimdi bu dostluk ve karşılıklı yardım geleneklerinin kâr hırsı ve korkakça çok yönlü politika tarafından hiçe sayılması üzüntü vericidir,” ifadelerine yer verildi.

Zaharova: Rusya, Sırbistan’dan askeri ürün ‘sızıntısının’ durdurulmasını bekliyor

Mühimmatlar NATO ülkelerinde birleştiriliyor

SVR‘nin iddialarına göre, Sırp savunma şirketlerinde üretilen mühimmatlar, montaj için tam parça setleri halinde NATO ülkelerine gönderiliyor.

Bu yöntem sayesinde Kiev’in, Sırbistan’dan resmi olarak askeri ürün değil, Batılı ülkelerin silah fabrikalarında birleştirilmiş ürünler aldığı belirtildi.

Mühimmatların montaj ve donatım işlemlerinin ise öncelikli olarak Çekya ve Bulgaristan’da gerçekleştirildiği kaydedildi.

Açıklamada, Sırbistan’daki üreticilerin, ürünlerinin gerçek alıcısının kim olduğunu bildikleri de vurgulandı.

SVR, son dönemde Valyevo şehrindeki Krušik fabrikasının Çek şirketi Poličské strojírny’e Grad çok namlulu roketatar sistemleri için birkaç büyük parti 122 mm’lik roket montaj kiti sattığını belirtti.

Ayrıca, Loznica’daki “Eling” savunma işletmesinin de Bulgar firması “EMKO”ya aynı roketler ve 120 mm’lik havan topları için üretim kitleri teslim ettiği bilgisi paylaşıldı.

Vučić: Yasalarımız Ukrayna’ya silah satışına izin vermiyor

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vučić, 13 Haziran’da yaptığı bir açıklamada, ülke yasalarına göre Sırbistan’ın Ukrayna’ya silah tedarik edemeyeceğini söylemişti.

Vučić, Sırp askeri ürünlerinin Kiev’e ancak üçüncü ülkeler aracılığıyla ulaşabileceğini ifade etmişti.

Vučić, 11 Haziran’da Odessa’da düzenlenen Ukrayna—Güneydoğu Avrupa zirvesinde ise Ukrayna’ya bir veya iki şehir ya da bölgenin yeniden inşasında yardım etmeye hazır olduklarını dile getirmişti.

Sırbistan’ın, uluslararası hukuk ve BM Şartı çerçevesinde Ukrayna’nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü desteklediğini belirten Vučić, Kiev’in Belgrad’dan insani yardım bekleyebileceğini de sözlerine eklemişti.

Sırbistan, Rusya ile bir dizi silah sözleşmesinin feshedildiğini duyurdu

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English