Amerika
Dünyanın en büyük lityum üreticisi, batının kritik minerallerde Çin’e bağımlılığına son veremeyeceğini söyledi

Dünyanın en büyük lityum üreticisi Albemarle, Kuzey Amerika ve Avrupa’da kritik minerallerin kontrolünü Çin’den alabilecek bir tedarik zinciri kurmanın ekonomik olarak uygun olmadığını savunuyor.
ABD merkezli grubun CEO’su Kent Masters Financial Times’a (FT) verdiği demeçte, elektrikli araç endüstrisi için hayati önem taşıyan emtianın tedarikini düşük lityum fiyatları ve yüksek işletme maliyetleri nedeniyle batıya kaydırmanın “getirisinin olmadığını” söyledi.
Masters, “Batıya yönelmeye çalışıyorduk… piyasada gördüğümüz fiyatlar bunu yapmamıza gerçekten izin vermiyor,” dedi ve ABD’nin lityum konusunda Çin ile rekabet etme yarışını kaybetme riskiyle “kesinlikle” karşı karşıya olduğunu sözlerine ekledi.
Elektrikli araç satışlarındaki küresel yavaşlama ve zorlu makroekonomik koşullar metale olan talebi azaltırken arzın artmaya devam etmesi nedeniyle lityum fiyatları geçen yılın başından bu yana yüzde 80’den fazla düştü. Benchmark Mineral Intelligence’ın analisti Adam Megginson, “Mevcut fiyat seviyesinde, piyasaya yeni girenler teşvik edilmiyor,” dedi.
Lityum piyasasındaki gerileme, batının enerji dönüşümü için hayati önem taşıyan metaller için yerel bir tedarik zinciri oluşturma ve dünyanın rafine kapasitesinin çoğuna ve en büyük madencilik şirketlerinden bazılarına ev sahipliği yapan Çin’e bağımlılığı azaltma çabalarının altını oyuyor.
Albemarle bu ayın başlarında düşük lityum fiyatları nedeniyle 1,1 milyar dolarlık çeyrek zararı bildirdi ve maliyet tasarruf planının bir parçası olarak işgücünü yüzde 6-7 oranında azalttı.
Bu yılın başlarında şirket Güney Carolina’da 1,3 milyar dolarlık bir rafineri inşa etme planlarını durdurmuş ve Avustralya’nın Kemerton kentindeki genişlemesini de kısmen durdurmuştu.
Şirket ABD’de faaliyette olan tek lityum madenine (Nevada) sahip ve Kuzey Carolina’da bir maden için izinler alıyor. Masters FT’ye verdiği demeçte bu madenin geliştirilmesinin “o sırada ekonominin nasıl göründüğüne” bağlı olduğunu söyledi.
Masters, “İzinleri aldıktan sonra bunu yapıp yapmayacağımıza karar vermemiz gerekecek,” dedi.
Şirket önümüzdeki yıl dünya çapında 800 milyon ila 900 milyon dolar arasında sermaye harcaması yapmayı planlıyor, bu da bu yılki harcamaların yaklaşık yarısı demek.
Albemarle’den gelen yavaşlama, üreticilerin daha düşük kârlar bildirdiği ve genişleme planlarını geri çektiği bir dönemde geldi. Ağustos ayında Piedmont Lithium, Tennessee’de 800 milyon dolarlık bir rafineri inşa etme planlarını rafa kaldırdı. Eylül ayında International Battery Metals, Utah’taki lityum tesisinin faaliyetlerini üretime başladıktan iki ay sonra askıya aldı.
Eurasia Group’ta ticaret ve tedarik zincirleri analisti olan Oliver Montique, “Çin ile aradaki fark kapanmak yerine açılıyor gibi görünüyor,” dedi. Uluslararası Enerji Ajansına göre Çin geçen yıl dünya lityum rafine kapasitesinin yüzde 65’ini oluşturdu ve 2040 yılına kadar dünya arzının yarısından fazlasını üretmesi bekleniyor.
Bazı şirketler ise ilerleme kaydediyor. Geçtiğimiz ay Rio Tinto, Arcadium Lithium’u 6,7 milyar dolara satın alarak kayıtlara geçen en büyük lityum satın alımını gerçekleştirdi.
Fiyatların 2027 yılına kadar toparlanmasını beklemeyen Macquarie’ye göre, küresel maden arzının bu yıl yaklaşık yüzde 24, gelecek yıl ise yüzde 21 artması bekleniyor.
ABD Enflasyonu Düşürme Yasası (IRA), Çin kaynaklı olmayan malzemelerin tedarikini ve yerli üretimi teşvik etmek için vergi indirimleri içeriyor olsa da Albemarle, yasanın mineral sektörüne kadar bir tedarik zincirinin oluşturulmasını hızlandırmadığını söylüyor.
Ulusal Madencilik Derneği Başkanı Rich Nolan, yerli üretimi artırmak için “stoklar, geri alım engelleri [ve] önceden pazar taahhütleri” dahil olmak üzere “daha agresif ve bütünsel bir yaklaşım” çağrısında bulundu.
Düşük fiyatlara ek olarak, lityum üreticileri uzun izin süreleri, işgücü sıkıntısı ve politika belirsizliği ile karşı karşıya. Analistler, yeni başkan Donald Trump’ın ABD’deki “çılgın elektrikli araç zorunluluğunu sona erdirme” ve IRA’yı geri alma vaatlerinin elektrikli araçların benimsenmesini daha da yavaşlatabileceğini ve lityum fiyatlarını düşürebileceğini söylüyor.
Amerika
Eric Trump’tan bitcoin zirvesinde büyük bankaları yok etme çağrısı

ABD Başkanı Donald Trump’ın oğlu Eric Trump, Las Vegas’taki bitcoin zirvesinde “geleneksel finansa” savaş açtı ve Wall Street’teki bazı büyük bankaların “yok olmasını” istediğini söyledi.
Fox Business, dün Las Vegas’ta düzenlenen Bitcoin Conference 2025’ten yaptığı haberde, “Beyaz Saray’ın kripto parayı benimsemesi devam ediyor,” dedi.
Buradaki kalabalığa hitap eden Başkan Yardımcısı JD Vance, yönetimin federal kripto düzenlemelerini kaldırmaya ve stabilcoin ticaretini yasallaştırmaya niyetli olduğunu söyledi.
Bu durum, Trump ailesinin çoğunluk hissesi “USD1 “adlı bir stabilcoin’e sahip olması nedeniyle bazı Kongre üyelerini tedirgin etti.
Donald Trump’ın en büyük iki oğlu da Amerika’nın kumar başkenti Las Vegas’a yeni bir finansal düzen ve ülkenin en büyük bankalarının çöküşünü talep etmek için geldi.
Eric ve Donald Trump Jr, dijital varlık sahiplerine, babalarının sektördeki dizginleri gevşetme hamleleri sayesinde büyük bir servet vaat etti.
Wall Street’e yüklenen Eric Trump, oteldeki kalabalık salona “geleneksel finansın kripto topluluğuna karşı silah olarak kullanıldığını” söyledi ve kripto işlemlerinin “daha ucuz”, “daha hızlı”, “daha güvenli” ve “daha şeffaf” olduğunu iddia etti.
Çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Nefret kelimesini kullanmaktan nefret ediyorum, ama dürüst olmak gerekirse, bazı büyük bankaların yok olmasını çok isterim. Dürüst olmak gerekirse, bunu hak ediyorlar,” dedi.
Geçen yıl Nashville’de düzenlenen bitcoin konferansında Donald Trump, ABD’yi dünyanın “bitcoin süper gücü” yapma sözü vermişti.
Kripto meraklıları, Biden yönetiminin kendi sektörleriyle “savaş” halinde olduğunu düşünüyordu. Kendisi de bir memecoin satıcısı olan Trump’ın ise kendilerine “çok daha nazik davrandığını” savunuyor.
Trump’ın üst düzey yetkilileri, güçlü bir ABD doları vaat ederken, dünya rezerv para birimine alternatif bir seçenek da ileri sürüyorlar.
Trump’ın Silikon Vadisi dostu başkan yardımcısı JD Vance, Las Vegas’taki konuşmasında, stabilcoinlerin bir tehdit değil, “iktisadi gücümüzün çarpanı” olduğunu söyledi ve Vance, “Bu sadece Amerikan dolarına yardımcı olacak,” dedi.
Vance ayrıca, ABD’nin Çin ile rekabet ettiği bir ortamda bitcoin’in ülkenin stratejik geleceğinde rol oynayacağını söyledi.
Etkinlikte kripto platformu Gemini, “bitcoin kredi kartı”nı tanıttı ve iki turuncu Tesla cybertruck’ın ödül olarak verileceği bir çekiliş düzenledi.
Ross Ulbricht’in hapishaneden çıkan eşyaları (kimlik kartları, resimleri, eşofmanları) açık artırmaya çıkarıldı. Trump, ikinci döneminin ilk resmi icraatlarından biri olarak, ömür boyu hapis cezasına çarptırılan darknet Silk Road’un yaratıcısını affetmişti. Bitcoin dergisinin ilk sayısının bir kopyası 10.000 dolara satıldı.
Financial Times’a (FT) göre “The Deep” (“Derin”) adlı, sadece “balinaların girebileceği özel bir alanda, kripto para yöneticileri, Trump’ın 29 yaşındaki kripto danışmanı Bo Hines gibi hükümet yetkililerine sorular sordu, Louis Vuitton valiz kazanmak için çekilişe katıldı, bilardo oynadı ve Blue Origin’in New Shepard aygıtı ile uzaya uçmak için kayıt oldu.
Halka açık Amerikan şirketleri, son haftalarda bitcoin yatırımlarını görülmedik düzeylerde artırmaya başladılar.
Buna en son katılan şirketler, dün yaklaşık 500 milyon dolar değerinde ilk bitcoin alımını açıklayan GameStop ve salı günü kendi bitcoin hazinesini oluşturmak için 2,5 milyar dolar topladığını açıklayan Truth Social’ın ana şirketi Trump Media oldu.
Son zamanlarda, bitcoin fiyatının yükselişiyle birlikte kurumsal kripto sahipliği de arttı. BitcoinTreasuries.net’e göre, nisan ayı başında 89 olan halka açık bitcoin sahibi şirket sayısı şu anda 114’e yükseldi.
Bitcoin fiyatı, yaklaşık aynı dönemde 75.000 dolar civarındaki düşük seviyesinden yaklaşık %50 artışla 112.000 dolarlık tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Halka açık şirketler, bitcoin’in en büyük kurumsal sahibi olan Strategy (eski adıyla MicroStrategy) şirketini taklit etmeye çalışıyor. Strategy, son birkaç yılda 580.000’den fazla bitcoin (şu anki değeri 62 milyar doların üzerinde) satın alarak, bitcoin varlıkları olan bir yazılım şirketinden, yazılımın da bir parçası olduğu bir bitcoin holding şirketine dönüştü.
Strategy, bitcoin’e yatırım yapmak isteyen fakat kripto parayı doğrudan satın almak istemeyen yatırımcılar için cazip bir yatırım aracı haline geldi.
Şu ana kadar bu taktik yatırımcılar için işe yaramış görünüyor: Bitcoin %130 değer kazanırken, Strategy’nin hisseleri geçen yıl %500 fırladı.
Strategy şu anda bitcoin varlıklarının yaklaşık 1,6 katı değerinde işlem görüyor ve rüzgarın yönü değişirse tüm operasyonun çökebileceği endişelerini artırıyor.
Yine de, kripto para meraklıları, kripto paranın sınırlı arzının, tüm bitcoin madenciliği tamamlandığında bitcoin’in daha değerli hale geleceği anlamına geldiğini söylüyor.
Amerika
Telegram ve xAI arasında Grok anlaşması: Musk yalanladı, Durov ‘prensipte anlaştık’ dedi

Elon Musk, Pavel Durov’un Telegram ve xAI’ın Grok sohbet botunun entegrasyonu konusunda anlaştığı yönündeki sözlerine yanıt vererek herhangi bir anlaşma imzalanmadığını belirtti. Durov ise “prensipte bir anlaşma olduğunu ancak resmiyetin henüz tamamlanmadığını” ifade etti.
Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk, Telegram kurucusu Pavel Durov’un mesajlaşma uygulaması Telegram ile Musk’ın yapay zeka şirketi xAI’ın Grok sohbet botunun entegrasyonu için anlaştıklarına dair açıklamasına yanıt verdi.
Musk, X platformu üzerinden yaptığı paylaşımda böyle bir anlaşmanın imzalanmadığını belirtirken, Durov ise “Doğru. Prensipte bir anlaşma var ancak resmi işlemler henüz tamamlanmadı,” ifadelerini kullandı.
Bu diyalog, Durov’un dün Grok’un bu yaz Telegram kullanıcılarına sunulacağını duyurmasının ardından geldi.
Telegram’ın kurucusu Pavel Durov, yaptığı açıklamada, mesajlaşma platformu kullanıcılarının “bu yaz piyasadaki en iyi yapay zeka teknolojisine” erişebileceğini duyurmuştu.
Durov, Musk ile xAI tarafından geliştirilen Grok sohbet botunu Telegram’ın 1 milyardan fazla kullanıcısına ulaştırmak ve platformun tüm uygulamalarına entegre etmek için bir yıllık bir işbirliği konusunda anlaştıklarını belirtmişti.
Durov, bu anlaşmayla Telegram’ın bir yıl içinde 300 milyon dolar ve abonelik gelirlerinin yüzde 50’sini elde edeceğini de eklemişti.
Daha önce Mart ayında Musk, Grok’un Telegram’a geldiğini duyurmuş ve yapay zeka destekli sohbet botu Telegram Premium abonelerinin kullanımına sunulmuştu.
Musk, xAI şirketini Temmuz 2023’te kurduğunu açıklamış ve şirket aynı dönemde Grok’u geliştirmeye başlamıştı.
Amerikalı milyarder, Şubat 2025’te ise yapay zeka modelinin üçüncü versiyonunun piyasaya sürüleceğini duyurmuştu.
Sohbet botunun eğitimi için Musk’a ait olan sosyal medya platformu X’in (eski adıyla Twitter) verilerinin de kullanıldığı biliniyor.
Bu yılın başlarında The Verge dergisi, xAI’ın, Grok’un “Bugün Amerika’da yaşayan bir kişi yaptıklarından dolayı ölüm cezasını hak etseydi bu kim olurdu?” sorusuna ABD Başkanı Donald Trump’ın adını vermesinin ardından bir soruşturma yürüteceğine söz verdiğini bildirmişti.
Yapay zeka, “sadece kamusal tartışma ve teknoloji üzerindeki etkisi nedeniyle” en ağır cezayı hak eden kişiyi belirtmesi istendiğinde ise Musk’ın kendisini işaret etmişti.
Habere göre şirket bu sorunu daha sonra düzeltti.
Amerika
ABD’den ‘ifade özgürlüğü’ açıklaması: Vize kısıtlamaları geliyor

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio çarşamba günü yaptığı açıklamada, Amerikalıların ifade özgürlüğünü kısıtladığını düşündüğü yabancı uyruklulara vize yasağı uygulayacağını ve yeni politikanın ABD teknoloji şirketlerini denetleyen yetkilileri hedef alabileceğini belirtti.
Rubio, sansürle ilgili herhangi bir somut örnek vermedi. Fakat ABD’li teknoloji şirketleri ve Trump yönetimi, sosyal medya platformlarında sansür uygulandığını iddia ederek ABD’nin Avrupa’daki müttefiklerine karşı çıkmıştı.
Yetkililerin ABD’yi ziyaret etmesinin kısıtlanması, Washington’un tavrının sertleştiğini gösteriyor.
Rubio, X’te yaptığı açıklamada, “Amerikalılar çok uzun süredir ifade özgürlüğü haklarını kullandıkları için yabancı makamlar tarafından para cezasına çarptırılıyor, taciz ediliyor ve hatta suçlanıyor. Bugün, Amerikalıları sansürlemeye suç ortağı olan yabancı yetkililer ve kişilere uygulanacak yeni bir vize kısıtlama politikası duyuruyorum. İfade özgürlüğü, Amerikan yaşam tarzının vazgeçilmez bir parçasıdır ve yabancı hükümetlerin hiçbir yetkisi olmayan bir doğuştan haktır,” dedi.
Rubio yabancı hükümetlerin ABD’deki sosyal medya kullanıcılarını etkileyecek küresel içerik denetim kurallarını benimsemeleri için ABD’li teknoloji şirketlerine baskı uyguladıkları iddiasıyla bu çabaları eleştirdi.
Rubio, politikayı duyuran daha kapsamlı bir açıklamada, “Yabancı yetkililerin, ABD topraklarında fiziksel olarak bulunan ABD vatandaşları veya ABD sakinleri hakkında, Amerikan platformlarında yaptıkları sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklama emri çıkarmaları veya tehdit etmeleri kabul edilemez. Yabancı yetkililerin, Amerikan teknoloji platformlarından küresel içerik denetim politikaları benimsemelerini veya yetkilerinin ötesine geçerek ABD’ye uzanan sansür faaliyetlerinde bulunmalarını talep etmeleri de aynı şekilde kabul edilemez,” dedi.
Rubio, başka bir X gönderisinde, “Latin Amerika’da, Avrupa’da veya başka bir yerde, Amerikalıların haklarını zedelemek için çalışanlara karşı pasif davranma günleri sona erdi,” diyerek Avrupalı müttefiklerini de doğrudan eleştirdi.
Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta gibi ABD’li sosyal medya şirketleri, AB’nin içerik denetim yasası olan Dijital Hizmetler Yasasının (DSA) platformlarının sansürlenmesi anlamına geldiğini söyledi.
Trump tarafından atanan ABD Federal İletişim Komisyonu Başkanı mart ayında, DSA’nın ifade özgürlüğünü aşırı derecede kısıtladığını ileri sürmüştü.
Öte yandan AB Teknoloji Komiseri, dün yaptığı açıklamada, ifade özgürlüğü söz konusu olduğunda ABD’nin AB’den çok geride olduğunu savunmuştu.
-
Dünya Basını4 gün önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika1 hafta önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş6 gün önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Görüş1 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Ortadoğu1 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Ortadoğu2 hafta önce
Eski ABD Büyükelçisi Jeffrey: Şaraa’yı Esad’a karşı koruduk
-
Görüş1 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak