Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Erdoğan’ın danışmanı: Türkiye İsveç’in NATO üyeliğini bir gecede onaylamayacak

Yayınlanma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politika baş danışmanı Akif Çağatay Kılıç Nikkei Asia’ya verdiği röportajda, Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğini onaylama taahhüdünün parlamentonun programı nedeniyle hızlı bir süreç olmayabileceğini söyledi.

Akif Çağatay Kılıç, Erdoğan’ın Litvanya’daki NATO zirvesinden döndükten sonra koalisyon ortağıyla masaya oturacağını ve ardından İsveç’in onay belgelerini parlamentoya göndereceğini kaydetti.

Salı günü düzenlenen zirve oturum aralarında konuşan Kılıç, “Yönetim, yasayı bir an önce meclise göndermek için üzerine düşeni yapacaktır” dedi.

Nikkei haberinde, parlamentonun önümüzdeki hafta tatile gireceği ve 1 Ekim’e kadar tekrar toplanmayacağı düşünüldüğünde, İsveç’i yaz tatilinden önce ittifakın 32. üyesi yapmanın adeta “zamana karşı bir yarış” olacağı vurgulandı.

Kılıç, “Düğmeye basıp ertesi gün her şey olmuyor. Meclis süreci var, yani bu hafta olacağını düşünmüyorum” ifadesini kullandı.

Onay süreci, cumhurbaşkanının katılım protokolünü önce Dışişleri Komisyonunda görüşülmek üzere meclise göndermesini gerektiriyor. Komisyon oylamasından sonra Genel Kurul’da oylamaya sunulacak. Karar onaylandıktan sonra resmi gazetede yayımlanacak.

Teknik olarak, parlamento oturumu uzatabilir, ancak bu da AKP ve MHP oylarına bağlı.

‘İsveç daha fazlasını yapmalı’

İsveç’in, Ankara’nın Türkiye karşıtı gruplarla ilgili endişelerini gidermek için çaba sarf ettiğini kaydeden Kılıç, ancak Ankara’nın Stockholm’ün daha fazlasını yapmasını umduğuna işaret etti.

Kılıç, geçen yıl Madrid’de düzenlenen NATO zirvesi öncesinde Türkiye ile NATO’nun potansiyel üyeleri Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan 10 maddelik Üçlü Memorandum’a işaret ederek “Üçlü anlaşmanın bazı gerekliliklerini yerine getirdiler” dedi.

“Burada bir samimiyet var, ancak yapılması gereken bazı işler var,” diyen Kılıç, bunun tamamlanmış bir anlaşma olmadığını ima etti ve ekledi: “Bu yüzden bu konuda çalışmanın parlamentoya bağlı olduğunu söylüyoruz çünkü yürütme organı olarak bize düşen bunu parlamentoya göndermektir.”

Geçen yılki üçlü mutabakatın ilgili maddesi Finlandiya ve İsveç’in, PKK ve FETÖ bağlantılı gruplara destek vermemesini öngörüyordu.

Kılıç, Türkiye’nin ayrıca NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in anlaşmanın bir parçası olarak Erdoğan’a söz verdiği NATO terörle mücadele özel koordinatörlüğünün kurulmasını da izleyeceğini kaydetti: “Koordinatörlük bizim açımızdan çok önemli bir konu.”

“İyi terörist diye bir şey yoktur. ‘Ama’lar ve ‘fakat’lar olmadan teröristler kötüdür” diyen Kılıç, bir koordinatörün bu anlayışın yayılmasına yardımcı olabileceğini söyledi.

‘ABD ile karşılıklı daha yakın ilişkiler kurma iradesi’ 

Salı günü ayrıca Erdoğan Vilnius’ta ABD Başkanı Joe Biden ile bir araya geldi ve ikili ilişkilerde yeni bir aşamaya hazır olduğu sinyalini verdi. Erdoğan, “Sayın Başkan, değerli dostum, öncelikle mevcut görevime yeniden seçilmemin ardından beni tebrik ettiğiniz için teşekkür etmek istiyorum” dedi.

İki devlet başkanının daha sık bir araya gelmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Bundan önceki görüşmelerimiz sadece ısınma turlarıydı ama şimdi yeni bir süreç başlatıyoruz. Bu yeni süreç beş yıllık bir süreçtir” diyerek beş yıllık yeni görev süresine atıfta bulundu.

Kılıç, Erdoğan’a Beyaz Saray’dan bir davet gelip gelmediğini söylemedi ancak “Her iki tarafta da daha yakın ilişkiler kurma yönünde bir irade var” dedi.

İki lider ayrıca eylül ayında New York’ta yapılacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çerçevesinde bir yüz yüze görüşme olasılığını da değerlendirebilir.

‘Vize serbestisi konusunda Türkiye’ye söz verildi’

Bu hafta Erdoğan, İsveç müzakerelerinin talep listesine Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğini de eklemişti. Kılıç bu konuda, Ankara’nın müzakere sürecinin “canlandırılmasını” istediğini ve üzerinde çalışılabilecek bazı fasıllar olduğunu söyledi.

“Ticaretimizin %60’ı AB ile ve bu nedenle AB’li ortaklarımızla da bir yenilenme ve daha iyi bir atmosfer görmek istiyoruz” diyen Kılıç şöyle devam etti: “Vize serbestisi konusunda [Türkiye’ye] zaten söz verildi. Eksik olan çok az nokta var, dolayısıyla bu konuda ilerlemeye oldukça hazırız.”

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English