Bizi Takip Edin

AVRUPA

Fransız sağından seçim toplantısı

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un erken seçim çağrısında bulunmasından bir gün sonra, ülkenin önde gelen iki sağ gücü, hem Fransa’nın hem de AB’nin geleceği açısından kritik önem taşıyan bir hesaplaşmada Macron’a karşı bir araya gelme olasılığını görüşmek için bir araya geldi.

Macron, Marine Le Pen’in partisi Ulusal Birlik’in (RN) Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde liberal Rönesans partisini yüzde 31,4’e karşı yüzde 14,6’lık bir farkla mağlup etmesinin ardından pazar gecesi Ulusal Meclis seçimi çağrısında bulundu.

Pazar günkü AP seçimlerinde Reconquête partisinin baş adayı olan Marion Maréchal, pazartesi günü RN’nin cumhurbaşkanı adayı, teyzesi Marine Le Pen ve RN Başkanı Jordan Bardella ile potansiyel bir ittifakı görüşmek üzere bir araya geldi.

Le Pen “çoğunluğu oluşturma” peşinde

Eski bir RN milletvekili olan Maréchal, 2022 başkanlık yarışı öncesinde Éric Zemmour tarafından kurulan Reconquête partisinin saflarına katılmak üzere RN’den ayrılmıştı.

Her ne kadar kendi partisi RN’den çok daha küçük ve pazar günü Fransa’da milletvekili seçmek için gerekli olan yüzde 5’lik barajı ancak geçebilmiş olsa da, bu destekçiler yakın geçecek bir seçimde kritik öneme sahip olabilir.

Maréchal seçim gecesinden bu yana yeni partisinin eski partisiyle bir ittifak kurması için bastırıyor. Maréchal pazartesi günü X’te yayınladığı bir gönderide, “Ulusal kamp tarihi bir skor elde etti. Ülkemiz için durumun ciddiyeti göz önüne alındığında, bir hükümet koalisyonu kurma fırsatını değerlendirmek için Marine Le Pen ve Jordan Bardella ile görüşmeye hevesliyim,” dedi.

Görüşmenin ardından verdiği bir televizyon röportajında Le Pen, yeğeniyle bir anlaşmaya varıp varmadığını belirtmeksizin “çoğunluğu oluşturmak” amacıyla bir dizi siyasi liderle görüşeceğini söyledi.

RN, Sarkozy’nin partisini de ittifaka dahil etmeye çalışıyor

Le Pen ayrıca Ulusal Birlik’in, partisiyle anlaşmaya varmaları halinde muhafazakâr Les Républicains’e karşı aday göstermekten kaçınmaya istekli olacağını belirtti.

Maréchal birlik için bastırdığını açıkça ortaya koyarken, partisinin başkanı ve kurucusu Zemmour’un aynı fikirde olup olmadığı belirsizliğini koruyor.

Reconquête’nin en önde gelen iki şahsiyeti arasında bir çatlak olduğunu öne süren Bardella, Éric Zemmour’un aksine Maréchal’in “yapıcı tutumunu” övdü.

Maréchal ve Le Pen, AP’de rakip siyasi gruplarda yer alan milletvekilleri olarak Avrupa düzeyinde de aynı görüşte değiller. İki parti arasında ulusal düzeyde gerçekleşecek bir yakınlaşma, şu anda AP’nin sağcı Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubu, sağcı Kimlik ve Demokrasi (ID) grubu ve bağımsız sağcı milletvekillerinden oluşan ve çok konuşulan bir “süper gruba” giden yolu açabilir.  

2022’deki başkanlık yarışında yüzde 7 oy alan Maréchal ve Zemmour’un AP seçim kampanyası sırasında aralarının açık olduğu iddia ediliyor. Pazar günü Zemmour, Ulusal Birlik’i potansiyel bir ortak olarak tanımlamadan “en büyük sağcı koalisyonun” kurulması çağrısında bulundu.

RN’den ayrılan Maréchal, partisinin lideri Zemmour’u dışladı

Maréchal 2017 yılında ideolojik ve stratejik anlaşmazlıklar nedeniyle ailesinin partisinden ayrılmıştı. Toplumsal meselelerdeki “normalleşmeyi” reddeden yeğen Maréchal, Le Pen’in “solcu” ekonomi politikalarını eleştirmiş ve sağ ile aşırı sağ arasında bir koalisyon kurmayı reddeden teyzesini eleştirmişti.

Katılımcılar tarafından olumlu olarak nitelendirilen toplantının ardından Bardella ve Maréchal sırayla kameralara olası bir “ulusal birlik” hakkında açıklamalarda bulundular ve bu birliğin “aşırı sağcı” bir başbakanın atanmasına yol açabileceğini iddia ettiler.

Bardella “birliğin” “yapıcı bir tutuma” sahip olanları kapsayacağını belirtti ve Reconquête kurucusu Eric Zemmour’u ismen açıkça dışladı.

Le Monde’un aktardığına göre Maréchal tartışmalar için bu “çerçeveyi” geniş bir gülümsemeyle kabul etti. 

Maréchal, “kırmızı çizgi” sunmadı

“Önümde bir seçenek var,” diyen Maréchal, muhafazakâr ve kimlikçi fikirlerini, göç konusu dışında pek çok politik anlaşmazlık yaşadığı RN’nin taşıdığı platforma entegre edeceğine söz verdi.

Kampanya yöneticisi, kimlikçi ve eski Ulusal Cephe üyesi Philippe Vardon, “Marion, Reconquête üyeleri, aktivistleri ve seçmenleri için siyasi bir çıkış noktası sağlamayı amaçlıyor. Jordan Bardella’nın bahsettiği bu ulusal birlik içinde bir rol oynamak mı istiyoruz, yoksa olayları sadece izlemek mi?” diye sordu.

Le Pen’in yeğeni, inançlarına aykırı bir platforma bağlı kalmak istemediğini söyledi. Bu, özellikle toplumsal reformların reddedilmesi ya da RN’nin yapmayı önerdiği gibi, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un emeklilik reformunun yürürlükten kaldırılması anlamına geliyor.

Fakat buna rağmen Maréchal’in taleplerinde “kırmızı çizgiler”in bulundmadığı belirtiliyor. Vardon, “Bu terimi kullanmıyoruz, çünkü bu diyalogda herkes birbirini yeterince iyi tanıyor ve saygı duyuyor,” dedi.

Le Pen, rakip sağcı partiyi bölebilir

Le Monde’a göre Maréchal ve yakın çevresi ile Zemmour-Sarah Knafo çifti arasında seçim gecesinden bu yana hiçbir temas olmadı.

RN, Reconquête!’i seçimlerde elimine etmeyi başaramadı ama şimdi onu parçalamaya çalışıyor.

Aylardır Reconquête’nin “kaybetme stratejisi” ile alay eden Zemmour ve Knafo çifti bu olası ittifakın dışında kalmış gibi görünüyor.

Reconquête yürütme kurulunun genç üyesi ve Knafo’nun ilk destekçilerinden biri, aynı zamanda Bardella’nın özel kalem müdürü Arthur Perrier’in de arkadaşı Stanislas Rigault ile temasa geçildi. Pazar günü Avrupa Parlamentosu’na seçilen partinin başkan yardımcıları Guillaume Peltier ve Nicolas Bay ise Zemmour-Knafo çiftine daha fazla destek vermediler. Maréchal’in çevresi, her ikisinin de RN ile ilk diyaloğuna dahil olduklarını söyledi.

Maréchal’ın RN’ye olası dönüşünün ana hatları 11 Haziran Salı sabahı henüz belirlenmemişti. Projeye karşı çıkan Le Pen’e yakın bir kişi, hiçbir şeyin kesinleşmediğini ve olası anlaşmanın “pek çok kişiyi memnun etmediğini” söyledi.

Maréchal’e, yakın arkadaşlarına ve Reconquête yöneticilerine sunulan bazı uygun seçim bölgeleri teklifi ise belirsizliğini koruyor. Yakın çevresi, Maréchal’in Avrupa’da kazandığı yetkiyi bırakma konusunda hâlâ tereddütlü olduğunu söyledi.

Maréchal’in RN’ye yeniden katılması şu anda gündemde olmasa da, parlamento seçimlerinde yakın bir ortaklık için yol artık açık.

AVRUPA

Avrupa Komisyonu, Macaristan ve Slovakya’nın Lukoil talebini reddetti

Yayınlanma

Macaristan ve Slovakya’nın Ukrayna ile yaşadıkları son Lukoil anlaşmazlığında AB’yi devreye sokma girişimleri dün başarısızlıkla sonuçlandı.

Financial Times (FT) Avrupa Komisyonu’nun, Kiev’i Rus petrol şirketi Lukoil’e yönelik son yaptırımları kaldırmaya teşvik etme talebini durdurduğunu yazdı.

Macaristan ve Slovakya, savaşın ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasaktan muaf tutulmuştu. Fakat iki ülke, Kiev’in Lukoil ürünlerinin Rusya’dan Drujba boru hattı üzerinden geçişini durdurma kararının arzı azaltabileceğini söylüyor.

İkili, AB’nin ticaret politikasını yürüten Avrupa Komisyonu’na bir mektup yazarak Ukrayna ile olan ticaret anlaşması kapsamında istişarelerde bulunmasını istedi.

Fakat AB Ticaret Komiseri Valdis Dombrovskis FT’ye, “Brüksel’in kanıt toplamak ve hukuki durumu değerlendirmek” için daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.

FT’ye konuşan üç diplomat, dün üye devletlerin ticaret yetkililerinin katıldığı bir toplantıda 11 ülkenin Dombrovskis’in görüşünü desteklemek üzere araya girdiğini ve hiçbirinin Budapeşte ve Bratislava’nın tarafını tutmadığını söyledi.

Diplomatlardan biri Ukrayna ticaret anlaşmasının, tedarikin kesilmesine izin verebilecek bir güvenlik maddesi içerdiğini söyledi.

Kiev, diğer Rus şirketleri sayesinde boru hattından eskisi gibi aynı miktarda petrol aktığı konusunda ısrar ediyor.

Slovakya’nın tek rafinerisindeki girdilerin yüzde 35-40’ını Rus petrolü oluşturuyor. Bu petrolden üretilen ürünler de 5 Aralık’a kadar tanınan bir başka muafiyet kapsamında Ukrayna’ya ve Çek Cumhuriyeti’ne ihraç ediliyor.

Bir AB diplomatı Slovakya’nın Rusya’dan ithalat yapamaması halinde bunun “etkisinin çok büyük olacağını” söyledi.

Slovakya Cumhurbaşkanı Peter Pellegrini, Ukrayna’nın Lukoil konusundaki tutumunu değiştirmemesi halinde “tepki vermek zorunda kalacaklarını” söyledi.

Pellegrini, Slovakya’nın Ukrayna’ya gaz rezervleri ve elektrik tedariki konusunda yardımcı olduğunu da sözlerine ekledi.

Macaristan konu hakkında henüz yorum yapmadı. Ukrayna üzerinden geçen Lukoil tedarikleri ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %25-30’unu oluşturuyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Romanya: Topraklarımızda Rusya’ya ait İHA parçaları bulduk

Yayınlanma

Romanya 25 Temmuz Perşembe günü topraklarında Rusya’ya ait insansız hava aracı parçaları bulduğunu açıklarken NATO da Moskova birliklerinin gece boyunca Ukrayna’ya 38 uzun menzilli insansız hava aracı fırlatmasının ardından ittifak topraklarına yönelik “kasıtlı bir saldırıya” dair herhangi bir işaret görmediğini açıkladı.

Ukrayna Hava Kuvvetleri Komutanı Telegram’dan yaptığı açıklamada 25 Rus insansız hava aracını imha ettiklerini söyledi. Üç insansız hava aracının “Romanya sınırını geçtikten sonra kaybolduğunu” da sözlerine ekledi.

Romanya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın güney liman kenti İzmail’den Tuna Nehri’nin karşısındaki Plauru köyü yakınlarında, üst üste ikinci gece saldırıya uğrayan bir Rus Geran 1/2 insansız hava aracının parçalarını bulduğunu söyledi.

Enkaz haberlerini yorumlayan bir NATO sözcüsü, ittifak topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırı olduğuna dair herhangi bir belirti olmadığını söyledi.

Sözcü yaptığı açıklamada, “NATO’nun elinde Rusya’nın Müttefik topraklarına yönelik kasıtlı bir saldırıda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi bulunmamakla birlikte, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikelidir,” dedi.

Bakanlık, Romanya’daki NATO hava polisliği görevlerinin bir parçası olan iki Fin F-18 savaş uçağının saldırıyı izlemek üzere görevlendirildiğini de sözlerine ekledi.

Diğer parçaların aranmasına devam edildiği ve insansız hava araçlarının düşmüş olabileceği tüm yerlerin “yerleşim alanlarının dışında olduğu ve hiçbir altyapı unsurunun zarar görmediği” belirtildi.

Odesa bölge valisi Oleh Kiper, drone enkazının İzmail bölgesindeki özel bir eve isabet etmesi sonucu iki kişinin yaralandığını söyledi.

Jitomir bölge valisine göre ise, hava savunma sistemleri gece boyunca 10 hava hedefinin çoğunu vurdu, ancak drone enkazı 10 özel eve ve bir altyapı tesisine zarar verdi.

Kiev’in askeri yönetim başkanı Serhiy Popko, insansız hava araçlarının başkente farklı yönlerden saldırdığını, fakat hepsinin yaklaşırken imha edildiğini söyledi. Popko, Kiev’de herhangi bir hasar ya da can kaybı rapor edilmediğini söyledi.

Dün bazı sosyal medya hesapları, Rumen hava savunma sistemlerinin Rusya’ya air İHA’ları Gepard tipi kundağı motorlu hava savunma silahları tarafından Ukrayna hava sahasında düşürüldüğünü öne sürmüştü.

Rusya sık sık Ukrayna’nın Tuna Nehri üzerindeki yerleşim bölgesi İzmail’i hedef alıyor.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Ukrayna temerrütten kurtuldu, sıra vergi yükünün artırılmasında

Yayınlanma

Ukrayna hükümetinin temerrüde düşme riski ortadan kalıktı. Kiev’in borcunun yüzde 37’si ya da 8 milyar dolardan fazlası silinecek.

Ancak Oakland Enstitüsü’nde ekonomist olan Frederic Mousseau, Ukrayna’nın hala dünyanın Uluslararası Para Fonu’na (IMF) en borçlu üçüncü ülkesi olduğunu anımsattı.

Mousseau, Berliner Zeitung gazetesine verdiği demeçte, Kiev’in vergi artışları gibi halk için acı verici sonuçları olan ‘yapısal reformlar’ yapmaya devam etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.

Kiev, alacaklılarla aylarca süren müzakerelerin ardından temerrüde düşmekten kurtulmayı başardı.

Ukrayna borçlarına yatırım yapan Amundi, Blackrock, Fidelity ve Pimco fonları, Ukrayna’ya 23,3 milyar dolarlık orijinal kredi tutarı üzerinden ‘yüzde 37 indirim’ yapmayı kabul etti.

Sonuç olarak alacaklılar 8,67 milyar dolar açıkta kaldı. Ukrayna Maliye Bakanı Sergey Marçenko da faiz oranının düşürülmesi ve vadenin uzatılması anlaşması sayesinde Kiev’in önümüzdeki üç yıl içinde 11,4 milyar dolar tasarruf edeceğini bildirdi.

Ancak devlet borçlarının iktisadi kalkınma üzerindeki etkisini inceleyen ekonomistler anlaşmanın ‘nispeten mütevazı’ olduğunu söyledi. Mousseau, anlaşmayı ‘kızgın bir kayanın üzerine düşen bir damlaya’ benzeterek “Bu anlaşmayla bile Ukrayna, IMF’ye en fazla borcu olan üçüncü ekonomi olmaya devam ediyor,” değerlendirmesini yaptı.

Mousseau, 143 milyar dolarlık toplam borçla karşılaştırıldığında 8,67 milyar doların ‘önemsiz’ olduğuna işaret etti.

Öte yandan Mousseau, “Ukrayna hükümeti anlaşma sayesinde iflastan kurtulmuş olsa da bu halk açısından önemsiz bir haber,” dedi.

Bu tür anlaşmalara her zaman ‘Ukraynalılar için çok maliyetli tedbirler içeren yapısal uyum’ taleplerinin eşlik ettiğini vurgulayan Mousseau, bariz tedbirler arasında halka yönelik doğalgaz ve elektrik sübvansiyonlarının azaltılmasını, emeklilik reformunu, tarım arazilerinin ve devlete ait işletmelerin özelleştirilmesini saydı.

Ekonomist, “Sanki önemli kamu mallarının ve sosyal güvenlik sistemlerinin kaybı yetmiyormuş gibi, bu kez bu listede halk için vergilerin artırılması da yer alacak,” ifadelerini kullandı.

Halk için bunun bir ‘felaket’ olduğuna işaret eden Mousseau, Kiev yönetiminin müzakerelerde hedefine ulaşamadığını, Kiev’in talep ettiği yüzde 60’lık indirim yerine alacaklıların yalnızca yüzde 37’de anlaştığını anımsattı.

Alacaklılar, Ukrayna’nın borcunu yapılandırmayı ‘ülke halkının yararına ülkenin gelecekte yeniden inşasına katkıda bulunabilmeyi’ bekledikleri için kabul ettiklerini iddia etmişti.

Ukrayna, alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını erteledi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English