Diplomasi
G7, Rus petrolüne yönelik tavan fiyatı sıkılaştıracak

G7, Rus petrolü üzerindeki tavan fiyatı sıkılaştırma ve Ukrayna’nın kayıpları tazmin edilene kadar Batı’daki Rus varlıklarına koyulan blokenin kalacağı sözünü verdi.
2024 yılında yapılacak ilk devlet ve hükümet başkanları toplantısının ardından G7 tarafından yapılan açıklamada, grubun temel önceliğinin Ukrayna’nın yeniden inşası olduğu ifade edildi.
Açıklamada, “Ukrayna makamları ve uluslararası finans kuruluşlarıyla birlikte çalışmaya devam edeceğiz,” denildi.
Ülkeler Rusya’dan çatışmaları durdurmasını ve askerlerini geri çekmesini talep ederken G7, Rusya’ya bağlanan Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye’de yapılacak seçimlerin sonuçlarını asla tanımayacağını bildirdi.
Açıklamada, “Rusya’nın enerji ve diğer emtialardan elde ettiği gelirler üzerinde ağır baskılar oluşturmaya devam edeceğiz. Uyumluluğu sıkılaştırma ve petrol fiyatlarına sınırlama getirme yönünde adımlar atmayı sürdüreceğiz,” ifadelerine yer verildi.
Grup, ayrıca fiyat kontrollerinin aşılmasına yardımcı olan kişi ve şirketlere ek yaptırımlar uygulama sözü verdi.
Bununla birlikte Dünya Bankası verilerine atıfta bulunulan açıklamada ‘Rusya’nın neden olduğu zararı ödeme yükümlülüklerinin açık olduğu’ kaydedilerek “İlgili hukuk sistemlerimiz uyarınca, Rusya Ukrayna’ya verdiği zararı ödeyene kadar yetki alanlarımızdaki Rus egemen varlıklarının dondurulmuş olarak kalacağını yineliyoruz,” vurgusu yapıldı.
Diplomasi
Trump: Kırım Rusya’da kalacak, Zelenskiy de bunu biliyor

ABD Başkanı Trump, Time dergisine verdiği mülakatta, Kırım’ın Rusya’da kalacağını ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy’nin de bunu bildiğini belirtti. Trump, yarımadanın Rusya’ya geçmesinden Obama’yı sorumlu tutarken, Ukrayna savaşını 24 saatte bitirme vaadini ‘şaka’ ve ‘abartı’ olarak nitelendirdi.
ABD Başkanı Donald Trump, Time dergisine verdiği mülakatta, Kırım’ın Rusya’da kalacağını ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin de bunu bildiğini ifade etti.
Trump, yarımadanın Rusya’ya geçmesinden Barack Obama’yı sorumlu tuttuğunu belirtti. Ayrıca, Ukrayna’daki savaşı 24 saat içinde bitirme vaadini “şaka” ve “abartı” olarak nitelendirdi.
Reuters‘ın ulaştığı metne göre, ABD Başkanı’nın özel elçisi Steve Witkoff tarafından 17 Nisan’da Paris’te Avrupalı yetkililere sunulan Ukrayna’daki savaşı sona erdirme önerileri listesinde, “ABD, Rusya Federasyonu’nun Kırım üzerindeki kontrolünü hukuken tanır,” maddesi yer alıyordu.
Trump’ın başkanlığının ilk 100 gününe odaklanan mülakatta, Time Genel Yayın Yönetmeni Sam Jacobs ve kıdemli siyaset muhabiri Eric Cortellessa, Trump’a Kırım’ın Ruslara geçip geçmemesi gerektiğini ve nihai barış anlaşmasında Kırım ile Rusya’nın ele geçirdiği diğer dört bölgenin Rusya’ya bırakılmasının kendisi için kabul edilebilir olup olmayacağını sordu.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
Trump, “Kırım [zaten] Ruslara geçti. Onu bana değil, Barack Obama’ya verdiler,” yanıtını verdi.
Trump sözlerine şöyle devam etti: “Eğer Kırım Rusya’da kalacaksa, sadece Kırım hakkında konuşmalıyız, çünkü hep ondan bahsediliyor. Kırım Rusya’da kalacak. Zelenskiy de bunu anlıyor, herkes oranın [Kırım’ın] uzun süredir onlarla [Rusya ile] olduğunu anlıyor. Ben gelmeden çok önce onlarlaydı. Tekrar söylüyorum, bu Obama’nın savaşı. Bu asla olmaması gereken bir savaş.”
Başka bir yanıtında Trump, daha önce defalarca yaptığı gibi, Rusya’nın Ukrayna ile savaşını “Joe Biden’ın savaşı” olarak nitelendirdi ve kendi başkanlığı döneminde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in komşu ülkeye asla saldırmayacağını da sözlerine ekledi.
Witkoff tarafından iletilen önerilerde, ABD’nin Rusya’nın Lugansk oblastı ile Zaporojye, Donetsk ve Herson oblastlarının bazı kısımları üzerindeki kontrolünü fiilen tanımaya hazır olduğu belirtiliyordu.
Ukrayna’nın ise toprak meselesinde yalnızca Rus birliklerinin küçük bir alanı kontrol ettiği “Harkov oblastındaki toprakların kontrolünü yeniden sağlayacağı” ifade ediliyordu.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Ukrayna anayasasının buna izin vermediğini belirterek Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınması ihtimalini reddetti.
Trump, başkanlığının ilk gününde neden söz verdiği gibi savaşı bitirmediği sorusuna, “Savaş üç yıldır sürüyor, ben ise sadece üç aydır durdurmaya çalışıyorum,” yanıtını verdi ve ekledi:
“Bunu mecazi anlamda söyledim ve abartı olarak söyledim, çünkü kendi görüşümü belirtmek için ve biliyorsunuz, bu tabii ki yalan haberlere konu oluyor. Açıkçası insanlar bunu söylediğimde şaka amaçlı olduğunu biliyorlar, ama aynı zamanda ona [savaşa] son verileceği de söylendi.”
Trump’a göre, Putin Rusya Devlet Başkanı, Zelenskiy de Ukrayna Devlet Başkanı olarak kalırsa savaşı bitirmek mümkün, ancak en önemlisi bunu yalnızca kendisi, yani Trump başarabilir.
Diplomasi
Ukrayna, ABD desteğinin kesilmesine karşı hazırlık yapıyor

Alman Bild gazetesinin Ukrayna hükümetinden bir kaynağa dayandırdığı haberine göre, Kiev yönetimi ABD’nin gelecekte desteğini kesme olasılığına karşı hazırlık yapıyor.
Kaynak, Bild‘e yaptığı açıklamada, “En kötü senaryoya hazırlanıyoruz. Yani ABD’nin desteğinin tamamen kesilmesine,” dedi.
Kimliğinin gizli kalması koşuluyla konuşan yetkili, Ukrayna yönetiminde Washington’ın önerdiği barış planı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin üzerinde baskı kurmaması ve ABD’nin Rusya’ya yönelik yaptırımları artırma konusundaki isteksizliği nedeniyle hayal kırıklığının arttığını belirtti.
Kaynak, “Bunun sadece bir müzakere taktiği olduğunu umuyorduk. Fakat Putin’e baskı yapmıyor, herhangi bir yaptırım uygulamıyor ve hatta Ukraynalı sivillere yönelik acımasız saldırılar hakkında kamuoyu önünde bir öfke bile dile getirmiyor,” diye açıkladı.
Bild‘in görüştüğü kaynak, ABD tarafından önerilen barış anlaşması koşullarının Ukrayna’nın çıkarlarına uymadığını vurguladı.
Kaynak, “Kağıt üzerinde yazılı olan ve müzakerelerde bize sinyal verilenler kabul edilemez. Öylece teslim olmayacağız. Hükümet bunu istese bile ki istemiyor, halk buna karşı çıkardı,” diye ekledi.
Habere göre, Ukrayna’nın mevcut stratejisi, Amerikan koşullarının yeniden gözden geçirilmesini sağlamak ve eş zamanlı olarak Avrupa ülkelerinin liderleriyle istişarelerde bulunma yönünde.
Özellikle, bu çabalar kapsamında, Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin 26 Nisan Cumartesi günü düzenlenecek bir törende Donald Trump ile görüşmesi bekleniyor.
18 Nisan’da Trump, Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeye yönelik müzakerelerin “doruk noktasına yaklaştığını” belirterek, yakın zamanda ilerleme kaydedilmezse ABD’nin süreçten çekilebileceği uyarısında bulundu.
Ukrayna tarafına, Washington’ın “son teklifi” olduğu açıkça belirtilen bir barış anlaşması taslağı iletildi.
Axios‘un haberine göre, plan Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınmasını, ayrıca Donetsk, Lugansk, Zaporojye ve Herson oblastlarının Rusya’nın kontrolünde kalmasını öngörüyor.
Uzlaşma kapsamında Ukrayna, Zaporojye Nükleer Santrali üzerinde biçimsel kontrol elde edecek, ancak santral ABD tarafından yönetilecek.
Diğer koşullar arasında Kiev’in NATO’ya katılma isteğinden vazgeçmesi ve Ukrayna’nın doğal kaynaklarının ortak geliştirilmesine ilişkin ABD ile bir anlaşma imzalaması yer alıyor.
Buna ek olarak Trump, 2014’ten sonra Rusya’ya uygulanan tüm yaptırımları kaldıracağını vaat etti.
23 Nisan’da Londra’da İngiltere, Fransa, Almanya, Ukrayna dışişleri bakanları ve ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun katılımıyla bir toplantı planlanmıştı.
Fakat, bundan bir gün önce Vladimir Zelenskiy, Ukrayna’nın Kırım’ın Rusya toprağı asla tanımayacağını bir kez daha kamuoyu önünde belirtti.
Bu pozisyon, Rubio’nun müzakerelere katılmaktan vazgeçmesine neden oldu. Kısa süre sonra Fransa ve Almanya dışişleri bakanları da benzer kararlar aldı. Sonuç olarak, toplantı daha düşük bir düzeyde gerçekleşti.
Zelenskiy’nin açıklaması, Donald Trump tarafından sert bir tepkiyle karşılandı. Ukrayna Devlet Başkanı’nı savaşı uzatmakla suçlayan Trump, “üç yıl içinde Zelenskiy’nin ülkeyi kaybedebileceğini” belirtti.
24 Nisan’da Ukrayna Devlet Başkanı, hiçbir barış anlaşmasının Ukrayna Anayasası’na aykırı olamayacağını bildirdi. Ayrıca, Trump’ın değerlendirmesi için alternatif barış anlaşması önerilerinin iletildiğini belirtti.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
Diplomasi
ABD, Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna sahip olma hakkını tanımasını istiyor

Bloomberg’in haberine göre, ABD, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için hazırladığı barış anlaşması kapsamında Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna ve savunma sanayisine sahip olma hakkını tanımasını talep edecek. Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapacağı görüşmede gündeme getirmesi bekleniyor.
Bloomberg‘in haberine göre, ABD, Ukrayna’daki çatışmanın çözümü için hazırladığı barış anlaşması kapsamında Rusya’dan Ukrayna’nın kendi ordusuna ve savunma sanayisine sahip olma hakkını tanımasını talep edecek.
Ajansın kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff, bu konuyu Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmede gündeme getirecek.
Witkoff’un Moskova’ya yeni bir ziyaret gerçekleştireceği daha önce Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov tarafından duyurulmuştu.
Axios portalı, görüşmenin 25 Nisan’da yapılabileceğini yazmıştı.
Öte yandan Bloomberg, Washington’ın Kiev’in donanımlı ve tam kadrolu bir orduya sahip olma hakkını koruma konusundaki mutabakatının, Moskova’nın daha önce belirttiği taleplerle çeliştiğini belirtiyor.
FT: Rusya, Ukrayna’da çatışmaları mevcut cephe hattında durdurmaya hazır
Habere göre, Rusya’nın kabul etmesi durumunda, Ukrayna’yı demilitarize etme yönündeki ilan ettiği hedeften vazgeçmesi gerekecek.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’daki askeri müdahalenin başladığı gün olan 24 Şubat 2022’de, operasyonun amacını Ukrayna’nın “silahtan ve Nazilerden arındırılması” ile Donbass’taki sivil halkın soykırımdan korunması olarak belirtmişti.
Ajans, bu şartın Trump yönetiminin sadece Ukrayna’dan değil, Rusya’dan da tavizler alma çabasını doğruladığını belirtiyor.
Bloomberg, şimdiye kadar eleştirmenlerin ABD planını, Ukrayna’nın NATO’ya katılmaktan vazgeçmesi şartı da dahil olmak üzere, Rusya’nın çıkarlarına uygun olarak gördüğünü iddia etti.
Kaynaklara Washington, çatışmanın çözümü için yapılan anlaşma kapsamında Moskova’nın Zaporojye Nükleer Santrali’ni Kiev’e iade etmesini de istiyor.
ABD’nin planına göre, santral daha sonra her iki tarafın enerji tedarikini garanti altına almak için Amerikan kontrolüne geçecek.
Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporojye Nükleer Santrali, Ekim 2022’den bu yana Rosatom’un bir iştiraki olan Rosenergoatom AŞ tarafından yönetiliyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Zaporijya Nükleer Santrali’nin Rusya’ya ait bir nükleer tesis olduğunu ve “santralin Rus nükleer sektörüne geri dönmesinin uzun zamandır gerçekleşmiş bir gerçek” olduğunu belirtmişti.
ABD ayrıca, Rusya’nın kontrolüne geçen Harkiv oblastındaki toprakları Ukrayna’ya iade etmeyi ve Kiev’in temas hattı boyunca uzanan Dinyeper Nehri’ne erişimini garanti etmeyi umuyor.
Kaynaklara göre, anlaşmanın detayları henüz kesinleşmedi ve değişiklik gösterebilir.
Washington tarafından hazırlanan çatışma çözüm planının içeriği resmi olarak açıklanmadı.
Daha önce Bloomberg, ABD’nin çözüm kapsamında Rusya’nın kontrolüne geçen tüm toprakları Rusya’ya bırakmayı teklif ettiğini yazmıştı. The Wall Street Journal‘ın haberine göre de Washington’ın planında Kırım’ın Rusya toprağı olarak tanınması maddesi de yer alıyor.
Trump: Ukrayna savaşında Rusya ile anlaştığımızı düşünüyorum
-
Görüş2 hafta önce
Avrupa’da savaşa hazırlık tam gaz: Fransız askeri haritacılar Romanya’da ne arıyor?
-
Görüş2 hafta önce
İran-ABD müzakereleri: Maskat görüşmesi ne anlama geliyor?
-
Ortadoğu1 hafta önce
“Suriye ve İsrail normalleşmeye hazırlanıyor” iddiası
-
Dünya Basını2 hafta önce
Trump’ın anti-sosyal devleti
-
Dünya Basını2 hafta önce
FT: Xi’nin eli neden Trump’tan daha güçlü?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Beyaz Saray’da “İran” çekişmesi
-
Görüş1 hafta önce
ABD’nin İran’a baskısı: Yay gerildi ama henüz tam çekilmedi
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya’nın Berlin Büyükelçisi: ‘Ukrayna’da yabancı askerlerin konuşlandırılması kabul edilemez’