Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Hizbullah ile GKRY arasında “İsrail” atışması

Yayınlanma

nasrallah

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah, İsrail’in Lübnan’a olası bir topyekûn saldırıda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin (GKRY) havalimanı ve askeri üslerini kullanacağı yönünde istihbarat elde ettiklerini, böylesi bir durumda GKRY’yi savaşın bir parçası kabul edip bu şekilde tutum sergileyecekleri uyarısında bulundu. Hizbullah’ın saldırı tehditlerine tepki gösteren GKRY ise İsrail’e üs kullandırılacağı iddiasının gerçeği yansıtmadığını savundu.

Hizbullah lideri Nasrallah, İsrail ordusunun 11 Haziran’da Lübnan’ın güneyine düzenlediği hava saldırısında öldürülen Talib Sami Abdullah için düzenlenen anma törenine video-konferans aracılığıyla katılarak açıklamalarda bulundu.

İsrail devletinin kuruluşu olan 1948’den bu yana ilk defa İsrail’in kuzeyindeki İsraillilerin bölgelerini terk etmek zorunda kaldığını ve İsrail’in orada güvenlik kemeri inşa etmek zorunda kaldığını belirten Nasrallah, Lübnan cephesinin en açık kanıtlarından birisinin İsrailli liderler ve yerleşimlerden duydukları isyan çığlıkları olduğunu söyledi.

İsrail’in GKRY’de sürekli askeri tatbikat yaptığını ifade eden Nasrallah, Lübnan’a yönelik olası bir saldırıda GKRY’ye ait havalimanı ve askeri üssleri kullanacağı yönünde istihbarat ve duyumlar aldıklarını söyledi.

Nasrallah, GKRY’nin Lübnan’a saldırı için İsrail’e üslerini açması halinde Hizbullah’ın “GKRY”yi savaşın bir parçası kabul edeceği ve buna göre tutum sergileyeceği tehdidinde bulundu.

“Dahil değiliz”

GKRY hükümet sözcüsü Konstantinos Letybiotis, Nasrallah’ın sözlerinin gerçekle ilgisi olmadığını iddia etti. “Sözleri uygunsuzdu” diyen sözcü, gerekli diplomatik girişimde bulunacaklarını belirtti.

GKRY Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides de ülkesinin “sorunun değil, çözümün bir parçası” olduğunu ileri sürdü. Hiçbir şekilde bölgedeki herhangi bir askeri operasyona dahil olmadıklarını belirten Christodoulides, aksine Kıbrıs’tan Gazze’ye insani yardım taşınması için oluşturulan deniz koridorunu örnek gösterdi.

İsrail’in kuzeyine saldırı planı masada

Hizbullah’ın savaş niyeti olmamasına rağmen İsrail’in korkudan dolayı kuzeydeki kuvvetlerini güçlendirmeye devam ettiğini aktaran Nasrallah, bunun da İsrail ordusu açısından Gazze’deki cepheyi etkilediğini kaydetti.

İsrail’in sınır hattından gerilimi yükseltmesi durumuna da değinen Nasrallah, “Lübnan’a dayatılabilecek herhangi bir savaş halinde Celile’ye (İsrail’in kuzey bölgeleri) saldırı olasılığı mevcut” dedi.

Hizbullah’ın İsrail’in kuzeyindeki sınır hattında yer alan askeri mevziilerine aralıksız bir şekilde saldırılar düzenlediğini söyleyen Nasrallah, “Mevziiler boş değil ve halen içerisinde askerler var” dedi.

“Yeni silahlar elde ettik”

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, bu süreçte ellerine yeni silahların geçtiğini ve daha önce çatışma alanlarında bunu kullanmadıklarını ancak aşamalı bir şekilde söz konusu silahı kullanmaya başlayacaklarını söyledi.

Yeni silahların türü ve nasıl temin ettiklerine dair detay vermeyen Nasrallah, Lübnan’da bazı insansız hava aracı ve füzelerin de imalatına başladıkları bilgisini de verdi.

Hizbullah’ın mensup sayısı hakkında daha önce 100 bin rakamını verdiğini hatırlatan Nasrallah, bu rakamı şu anda çoktan geçtiklerini ancak topyekûn savaş koşullarında bile bu kadar insan gücüne ihtiyaçlarının olmadığını aktardı.

Nasrallah, Suriye, Irak, Yemen, İran ve diğer ülkelerinden saflarında savaşmak isteyen müttefiklerinin kendileriyle irtibata geçtiğini ancak onlara yeterli insan güçlerinin olduğunu ilettiklerini söyledi.

ORTADOĞU

İsrail’e “ağır bomba sevkiyatı beklemede kalacak”

Yayınlanma

İsrail medyasına konuşan ABD’li bir yetkilinin, Tel Aviv’e ağır bomba sevkiyatının “şimdilik beklemede kalacağını” söylediği belirtildi.

The Times of Israel gazetesinin ismi paylaşılmayan ABD’li bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, ABD’nin İsrail’e “göndermediği ağır bombaları içeren bir sevkiyatın şimdilik beklemede kalmaya devam edeceği” kaydedildi.

Öte yandan Washington’da temaslarda bulunan İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise yaptığı görüntülü açıklamada, ABD’den ülkesine silah sevkiyatı konusu da dahil olmak üzere ABD’li yetkililerle görüşmelerinde “önemli ilerlemeler kaydettiklerini” öne sürdü.

Gallant ayrıca, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ile görüşmesinde, Gazze’deki saldırılar ve esirlerin geri getirilmesi gibi konuların da ele alındığını belirtti.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Gallant, ABD ile silah sevkiyatına dair yaşanan anlaşmazlık konusunda karşı karşıya gelmişti.

Gallant, ABD ile anlaşmazlıkları “kapalı odalarda çözdüklerini” öne sürerken, Netanyahu ise ABD ile silah sevkiyatı konusunda yaşanan “anlaşmazlıkların haftalardır kapalı odalarda çözülmediğini” savunmuştu.

Netanyahu, 18 Haziran’da ABD’yi ülkesine silah sevkiyatı yapmayı reddetmekle suçladığı bir video paylaşmış, ertesi günkü hükümet toplantısında ise ABD’nin silah yardımlarında “çarpıcı bir düşüş” olduğunu savunmuştu.

Netanyahu ayrıca, ABD’li yetkililerle yaptıkları görüşmelerde sevkiyatın hızlandırılması için defalarca çağrıda bulunduklarını ancak “temel durumun değişmediğini” iddia etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise Netanyahu’nun “ABD’nin silah yardımlarında çarpıcı bir azalma olduğu” yönündeki açıklamasını reddederek, “bunun ne anlama geldiğini anlamadıklarını” belirtmişti.

ABD, İsrail’e 7 Ekim 2023’te Gazze’ye yönelik saldırılarının başlamasından bu yana milyarlarca dolar yardımda bulunurken, ABD Temsiciler Meclisi ise 8 Mayıs’ta, İsrail’e yaklaşık 250 ila 1000 kilogram ağırlığındaki bombaların tedarikinin durdurulduğunu bildirmişti.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana karadan, havadan ve denizden on binlerce ton bomba yağdırdığı Gazze Şeridi’ndeki saldırılarında en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279’u kadın olmak üzere 37 bin 718 Filistinli öldü, 86 bin 377 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

“Mısır ve BAE Gazze güvenlik gücüne katılmaya hazır” iddiası

Yayınlanma

ABD Gazze ile ilgili savaş sonrası planlarını uygulamaya koymadan önce Arap ülkelerinin desteğini almaya çalışıyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi üç yetkilinin The Times of Israel’e verdiği bilgiye göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken bölgeye yaptığı son ziyaret sırasında mevkidaşlarına Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin savaş sonrası Gazze güvenlik gücüne katılmaya hazır olduğunu söyledi.

ABD; İsrail ile Hamas arasında şimdiye kadar başarı sağlayamadığı ateşkes girişimlerini sürdürürken Gazze’nin savaş sonrası yönetimine ilişkin vizyonu üzerinde de çalışıyor. Savaş sonrası Gazze’de Arap müttefiklerini de rol biçen ABD’nin bu konuda ilerleme kaydettiği ileri sürüldü.

Bir Arap yetkili, bir ABD’li yetkili ve konuya aşina üçüncü bir kaynağa göre Blinken iki hafta önce Katar, Mısır, İsrail ve Ürdün’e yaptığı ziyaretler sırasında muhataplarına ABD’nin yerel Filistinli subaylarla birlikte çalışacak bir gücün oluşturulması için Kahire ve Abu Dabi’den destek aldığını bildirdi.

Ancak yetkililere göre Mısır ve BAE böyle bir güce katılmak için bağımsız Filistin devletine giden yolun açılması başta olmak üzere bazı şartlar öne sürdüler.

Mısır’ın İsrail güçlerinin Gazze’den tamamen çekilmesini talep ederken BAE Gazze güvenlik gücüne ABD’nin de katılmasını istedi.

Ancak Netanyahu yönetimi hem bağımsız Filistin devletinin kurulmasına karşı hem de Gazze’de genel güvenlik kontrolünü sürdürmekte kararlı. Dolayısıyla bu taleplerin İsrail’in reddiyle karşılaşması olası.

Kaynak, Blinken’ın ABD’nin kendi askerleriyle bu güce katkıda bulunmayacağını açıkladığını söyledi.

Kaynaklar, Blinken’in muhataplarına ABD’nin güvenlik gücünün kurulmasına ve eğitilmesine yardımcı olacağını ve gücün geçici bir yetkiye sahip olmasını sağlayacağını, böylece sonunda tamamen Filistinli bir organla değiştirilebileceğini söylediğini aktardı. Kaynağa göre bu düzenlemenin amacı Filistin Yönetimi’nin sonunda Gazze’yi devralması ve böylece Gazze Şeridi ve Batı Şeria’nın tek bir yönetim altında yeniden birleştirilmesi. ABD bunu, nihai iki devletli çözüme doğru atılacak ayrılmaz bir adım olarak görüyor.

12 Haziran’da Doha’da düzenlenen basın toplantısında Blinken, ABD ve ortaklarının Gazze’nin savaş sonrası yönetimine ilişkin planlarını yakında açıklayacaklarını söylemişti: “Önümüzdeki haftalarda, yönetişim, güvenlik ve yeniden yapılanmanın nasıl yönetileceğine dair somut fikirler içeren, savaş sonrasının temel unsurlarına ilişkin önerilerimizi ortaya koyacağız.”

The Times of Israel’e konuşan yetkililer, Washington’un Suudi Arabistan’ın da yeniden inşa çabalarına öncülük etmesini umduğunu söyledi.

Konuyla ilgili ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, The Times of Israel’ın sorusu üzerine şu açıklamayı yaptı: “Filistin Yönetimi, kilit ortaklar ve İsraillilerle Gazze’nin ertesi gün planlaması konusunda, yönetim, güvenlik ve yeniden inşayı da kapsayacak şekilde görüşmelere devam ediyoruz. Gazze için ertesi gün planı, çatışmaya kalıcı bir son vermenin yanı sıra savaşın sonunu adil ve kalıcı bir barışa dönüştürmek ve bu barışı daha entegre, daha istikrarlı ve daha müreffeh bir bölge inşa etmek için bir temel olarak kullanmak için kilit önemde olacaktır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İran’daki seçim yarışında Pezeşkiyan önde

Yayınlanma

İran’da yapılan kamuoyu yoklamasında, 28 Haziran’daki cumhurbaşkanı seçiminde, yarışın ilk sırasında yüzde 33,1 ile reformist aday Mesud Pezeşkiyan, ikinci sırasında yüzde 28,8 ile Said Celili yer alırken diğer muhafazakâr aday Muhammed Bakır Kalibaf ise yüzde 19,1 ile üçüncü sırayı aldı. Aynı ajansın neredeyse bir haftalık periyodlarda yayınladığı anket sonuçlarına göre Pezeşkiyan oylarını neredeyse 20 puan artırdı.

İranlı Öğrenciler Anket Ajansı (ISPA) 26 Haziran’da ülke genelinde cumhurbaşkanı seçimine ilişkin yüz yüze gerçekleştirdiği anketin sonuçlarını paylaştı.

Ülkede 31 eyalette 18 yaş üstü 3.589 kişiyle yapılan ankette seçime kesin katılacağını veya katılmayı düşündüğünü belirten seçmenlere “Şu anda cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılsa hangi cumhurbaşkanı adayına oy verirsiniz” sorusu yöneltildi.

Katılımcıların yüzde 31,1’i reformistlerin tek adayı Pezeşkiyan’a, yüzde 28,8’i ise eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Celili’ye oy vereceklerini belirtti.

Daha önceki anketlerin bir kısmında ön sıralarda yer alan Meclis Başkanı Kalibaf ise yüzde 19,1 ile üçüncü sırada yer aldı.

ISPA’nın 19 Haziran’da yayınladığı ankette Celili yüzde 26,2 ile birinci sırada yer alırken Pezeşkiyan yüzde 19,8 oy oranıyla ikinci sırada ve yüzde 19 oy alan Kalibaf üçüncü sırada yer almıştı.

ISPA’nın adaylar kesinleştikten sonra yayınladığı ilk ankette ise Pezeşkiyan oyların sadece yüzde 13,7’sini alabilmişti.

Anket sonuçlarının seyri, Pezeşkiyan’ın oylarını kademeli olarak artırdığını gösteriyor.

İran’da anketler seçimin 3 aday arasında geçeceğini gösteriyor

Öte yandan “Muhafazakâr kanatta birliği güçlendirmek için” adaylıktan çekilen Emir Hüseyin Kadızadehaşimi yüzde 2,8, Ali Rıza Zakani yüzde 2,1 ve Mustafa Purmuhammedi yüzde 1,4’de kaldı.

Katılımcıların yüzde 10,5’u “kararsız” olduğunu belirtirken yüzde 1,7’si “boş oy” kullanacağını, 0,5’i de oy vereceği adayın ismini açıklamak istemediğini söyledi.

Ankete göre, katılımcıların yüzde 46’sı kesinlikle sandığa gideceğini, yüzde 7,9’u büyük olasılıkla katılacağını, yüzde 12,2’si bu konuda henüz karar vermediğini ifade etti.

Ankete katılanlardan yüzde 5,1’i sandığa gitmesinin düşük ihtimal olduğunu ifade ederken yüzde 28,8’i hiçbir şekilde oy kullanmayacağını belirtti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English