Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Netanyahu’dan koalisyon ortaklarına: Kendinize gelin

Yayınlanma

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun koalisyonu iç tartışmalarla sarsılıyor. Netanyahu; Haredi partilerin tepkisi, Ben Gvir’le kamuoyu önünde yaşanan tartışma ve Barkat’ın muhalefetiyle yüzleşirken koalisyon üyelerinin ‘partizan çıkarları’ bir kenara bırakıp Gazze’deki savaş çabaları etrafında birleşmeleri gerektiğini söyledi.

Netanyahu’nun çağrısı, Likud partisinin “devlet sırlarını” sızdırmakla suçladığı Otzma Yehudit lideri Itamar Ben Gvir ile tartışmaya girmesinin ardından ve Netanyahu’nun Şas Partisi’nin desteklediği “Haham Yasası” taslağını geri çekme kararına yönelik yoğun ultra-Ortodoks öfkenin ortasında geldi.

Bu arada Ekonomi Bakanı Nir Barkat, çarşamba günü Haredi toplumunun askere alınmasıyla ilgili bir başka tartışmalı yasa tasarısının mevcut halini desteklemeyeceğini açıklaması koalisyondaki çatlağı derinleştirdi.

İnternette yayınlanan video mesajında Netanyahu, Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı devam eden savaşa ve Lübnan sınırında Hizbullah ile yaşanan çatışmalara atıfta bulunarak “Birçok cephede savaş halindeyiz ve büyük zorluklarla ve zor kararlarla karşı karşıyayız. Bu nedenle tüm koalisyon ortaklarının kendilerine gelmelerini ve duruma el koymalarını şiddetle talep ediyorum” dedi.

Netanyahu, şöyle devam etti: “Küçük politikaların zamanı değil, düşmanlarımıza karşı zafer kazanmak için savaşan koalisyonu tehlikeye atacak yasaların zamanı değil. Hepimiz sadece önümüzdeki görevlere odaklanmalıyız: Hamas’ı yenmek, tüm rehinelerimizi geri almak ve hem kuzeyde hem de güneyde yaşayan halkımızı güvenli bir şekilde evlerine geri döndürmek. Bu nedenle herkesten başka her türlü düşünceyi bir kenara bırakmasını talep ediyorum. Partizan çıkarları bir kenara bırakın. Birlik olarak, birlik içinde, askerlerimizin arkasında durun.”

Likud partisi perşembe günü Ben Gvir’i, Netanyahu’nun kendisine Haham Yasası tasarısını desteklemesi karşılığında hassas güvenlik brifingleri vermeyi teklif ettiğine dair haberlerin yayınlanmasının ardından “devlet sırlarını” sızdırmakla suçladı. Likud yaptığı açıklamada söz konusu teklife ilişkin haberlerin “yanlışlıklarla dolu” olduğunu söyledi.

Ben Gvir ise Likud’a saldırarak toplantılardan bilgi sızdıranın Netanyahu olduğunu öne sürdü.

Netanyahu’nun salı gecesi, yeterli oya sahip olmadığını anladıktan sonra Haham Yasası tasarısını Knesset gündeminden çekmesi, Haredi partilerinin koalisyondan çekilerek hükümetin parlamentodaki çoğunluğunu ortadan kaldırabilecekleri yönünde tehditler savurmasına yol açtı.

KAN’ın haberine göre Şas Partisi, İsrail hükümetinin dağılmasının an meselesi olduğu uyarısında bulundu ve söz konusu yasa taslağının geri çekilmesine yanıt olarak atılacak adımları ele alacağını bildirdi.

Başbakan Netanyahu ile Şas’ın lideri Haham Aryeh Deri arasında “zor” bir telefon görüşmesi gerçekleştiğine yer verilen haberde, Deri’in Netanyahu’yu koalisyonun kontrolünü kaybetmekle ve hükümetini Haredi halkı (Ultra Ortodoks Yahudiler) için zararlı olmaya başlamakla suçladığı aktarıldı.

Söz konusu yasa tasarısı, kentlerdeki hahamları atama yetkisinin yerel makamlardan Şas Partisi’nden Michael Malchieli bakanlığındaki Din Hizmetleri Bakanlığı’na devredilmesini öngörüyor.

Ancak Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir başkanlığındaki aşırı sağcı Yahudi Gücü ile Likud partileri söz konusu yasa tasarısına karşı çıkıyor.

Öte yandan Ekonomi Bakanı Barkat’ın Haredilere askerlik hizmetinden muafiyet tanıyan zorunlu askerlik yasa tasarısına mevcut haliyle karşı oy kullanacağını açıklayan ikinci üst düzey iktidar partisi üyesi olması ve diğer parti milletvekillerinin de yasaya karşı çıkacağını belirtmesiyle Likud içinde de gerilim arttı.

Barkat, Netanyahu’ya tasarının mevcut metnine karşı çıkacağını ve bunu “diğer Likud milletvekilleriyle birlikte” yapacağını bildirdiğini söyledi. Barkat, tasarının Knesset genel kurulunda oylamaya sunulmadan önce “köklü değişikliklere” uğraması gerektiğini belirtti.

Böylece Barkat diğer 63 koalisyon milletvekilinin aksine geçen hafta yapılan oylamada tasarıya karşı oy kullanan Savunma Bakanı Yoav Gallant’a katıldı.

Netanyahu’nun Likud partisinden diğer bazı milletvekilleri ve bir bakan da tasarıya karşı olduklarını dile getirdiler.

Kadın ve erkekler için İsrail’de 3 yıl zorunlu askerlik hizmeti bulunuyor. Harediler ise 26 yaşına kadar Tevrat Kursları’nda (Yeşiva) eğitim almaları halinde askerlikten muaf tutuluyor.

Yasa tasarısı Haredilere tanınan bu muafiyeti kalıcı hale getirmek istiyor. Ancak devam eden askeri çatışmalar nedeniyle İsrail Savunma Kuvvetleri IDF’nin insan gücü sıkıntısı çekmesi, konuyu siyasetin sıcak gündemi haline getiriyor.

Koalisyon ortağı Haredi partiler, “Tevrat eğitiminin temel hak olduğu” yönünde bir kanun geçirerek temsil ettikleri kesimin askerlikten muaf tutulmasını yasal güvence altına almak istiyor.

Barkat yaptığı açıklamada “Savaşı kazanmak için IDF’nin daha fazla askere ihtiyacı var” dedi.

Hamas’a karşı savaş sona erdikten sonra Likud lideri olarak Netanyahu’ya meydan okumayı planladığı bildirilen Barkat, tasarının taleplerini içeren revize edilmiş bir versiyonunu destekleyeceğini söyledi.

Likud ise “Nir Barkat’tan hayat pahalılığı ile ilgilenmesini ve savaş zamanında sağcı bir hükümeti devirmek için bahane aramamasını beklediğini” ifade eden bir yanıt yayınladı.

Knesset’te ilk okuması yapılan tasarı, Harediler için zorunlu askerlikten muafiyet yaşını 26’dan 21’e indirilmesini ve ultra-Ortodoksların askere alınma oranını “çok yavaş” bir şekilde artırılmasını öngörüyor.

Netanyahu’nun koalisyonu 120 sandalyeli Knesset’te 64 sandalyeye sahip ve Likud içinde artan muhalefetle birlikte tasarının Knesset’ten geçmesi pek olası görünmüyor.

ORTADOĞU

Blinken’ın ziyaretine “füze saldırısı” rötarı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Orta Doğu turu kapsamında geldiği Tel Aviv’de İsrail yönetimine “esir takası mutabakatına varılması ve Gazze Şeridi’ne saldırıların sonlandırılması” çağrısı yaptı.

ABD Dışişleri Bakanı Blinken 7 Ekim 2023’ten bu yana 11. Kez ziyaret ettiği İsrail’de temaslarını tamamladı. Suudi Arabistan’a hareket etmek üzere olan Blinken’ın programında kentte çalan sirenler nedeniyle kısa süreli bir gecikme yaşandığı bildirildi.

CNN’nin aktardığına göre Tel Aviv’de füze saldırıları nedeniyle sirenler çaldığı için Blinken’ın ülkeden ayrılması kısa bir süre gecikti. İsrail ordusu, sirenlerin Lübnan’dan atılan 2 uzun menzilli roket nedeniyle çaldığını ve bunların havada imha edildiğini açıkladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, Blinken’in Suudi Arabistan ziyaretinden sonra yarın Katar’a gideceğini Cuma günü ise Londra’da Arap dışişleri bakanlarıyla bir araya geleceğini açıkladı.

Blinken, Suudi Arabistan’a hareketinden önce beraberindeki gazetecilere yaptığı açıklamada İsrail’in Hamas’a karşı “taktiksel başarılar” elde ettiğini ileri sürdü. Blinken, “Şimdi bu başarıları kalıcı bir stratejik başarıya dönüştürme zamanı. Yapılacak iki şey kaldı, rehineleri (İsrailli esirleri) eve getirmek ve savaşı (İsrail’in Gazze’ye saldırılarını) sona erdirmek” ifadelerini kullandı.

Gazze’ye insani yardımların artırıldığını iddia eden Blinken, ama daha fazlasının yapılması gerektiğini belirtti.

“İran’a yanıt gerginliği tırmandırmasın” uyarısı

Blinken, İsrail’in İran’a olası saldırısına da değinerek, “İsrail’in daha büyük bir gerilim yaratmayacak şekilde (İsrail’in İran’a olası saldırısı) yanıt vermesi de çok önemli” dedi.

İsrail basınında dün çıkan haberde, ABD’nin İsrail’den İran’a vereceği yanıtı “yumuşatmasını istediği” iddia edilmişti.

“İran’ın nükleer tesisleri hala Netanyahu’nun hedefinde”

“ABD desteği önemli”

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise dün akşam Blinken ile yaptığı görüşmede, “İsrail’in İran’a saldırmasının ardından ABD’nin desteğinin son derece önemli” olduğunu söyledi.

İsrail Savunma Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Gallant görüşmede, ülkesinin “İran’a saldırmasının ardından ABD ile İsrail’in ortak tutum sergilemesinin son derece önemli olduğunu ve bölgesel caydırıcılığı güçlendireceğini” savundu.

Gallant, Gazze’de esir tutulan İsraillilerin geri getirilmesi ve Gazze’de Hamas yönetiminin “diğer bölgesel ve yerel kuruluşlarla” değiştirilmesi gerektiğini ileri sürdü.

İsrail Savunma Bakanı, “İsrail’in kuzeyinden tahliye edilenler geri dönene ve Hizbullah Lübnan’ın güneyinden çekilene kadar, Lübnan’ın güneyindeki kara saldırıları sona erse bile sistematik bir şekilde Hizbullah’ın altyapısına yönelik saldırıların” sürdürüleceğine değindi.

Generallerin Planı’na karşı olduğu açıklamayı reddetti

Öte yandan Blinken’ın Netanyahu’dan Gazze’nin kuzeyini izole etmeye amaçlayan plana karşı olduğunu kamuoyu önünde açıklamasını istediği ancak Netanyahu’nun bunu kabul etmediği belirtildi.

Times of Israel gazetesinde yer alan haberde, Blinken’ın dün Netanyahu ile yaptıkları görüşmede, Gazze’nin kuzeyinin izole edilmesini ve bölgedeki halkın tehcir edilmesini amaçlayan planın gündeme geldiği belirtildi.

İsrail, “Gazze’nin kuzeyi” için planını Mısır’a iletti

Adı açıklanmayan ABD’li bir yetkiliye dayandırılan haberde, Blinken’ın daha önce İsrail basınına yansıyan ve Filistinlilerin Gazze Şeridi’nin kuzeyinden tehcir edilmesinin ardından bölgenin kuşatılmasıyla gıda, yakıt ve temiz su girmesine izin verilmemesini öngören “generallerin planını” sorguladığı ifade edildi.

Netanyahu’nun görüşmede “generallerin planını” uygulamadıklarını savunduğu kaydedildi. Bunun üzerine Blinken’ın Netanyahu’dan “generallerin planını” uygulamadıklarını kamuoyu önünde açıklamasını istediği belirtildi. Netanyahu’nun ABD Dışişleri Bakanı’nın isteğine olumlu yanıt vermediği aktarıldı.

İsrail ordusu, 6 Ekim’de başta Cibaliya Mülteci Kampı olmak üzere Gazze’nin kuzeyine kara saldırısı başlattı. Saldırılar nedeniyle Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze’nin kuzeyindeki bölgelerde kalan Filistinliler zorla yerlerinden ediliyor.

Bu adımın, daha önce İsrail basınına yansıyan ve “generallerin planı” olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak amacıyla Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden tahliye edilmesi adına atıldığı düşünülüyor.

“Generallerin Planı”nın mimarı: Ya teslim olacak ya açlıktan ölecekler

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail’den BM üssüne beyaz fosfor saldırısı

Yayınlanma

Birleşmiş Milletler’in (BM) gizli bir raporuna göre, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki BM üssü yakınlarında beyaz fosfor kullandığından şüphelenilmesinin ardından on beş BM barış gücü askeri tedavi altına alındı.

Lübnan’ın güneyinde beyaz fosfor kullandığı bilinen İsrail’in aynı bölgedeki BM üslerine de beyaz fosfor saldırısı düzenlediği ortaya çıktı. Bu ay yapılan saldırıdan sonra 15 barış gücü askerinin hastanede tedavi görmek zorunda kaldığı BM raporlarına yansıdı.

The National tarafından elde edilen raporda, BM Lübnan Geçici Görev Gücü’ne (UNIFIL) bağlı üslerin İsrail güçleri tarafından kasten hedef alındığı ve aydınlatma kuleleri ile gözetleme kulelerine ateş açıldığı, barış gücü askerlerinin yaralandığı belirtildi.

Beyaz fosfor, solunduğunda solunum yollarında hasara ve organ yetmezliğine, ciltle temas ettiğinde ise ciddi yanıklara yol açabilen zehirli bir kimyasal olarak biliniyor. Oldukça yanıcı bir madde olan beyaz fosfor oksijenle temas ettiğinde haftalar sonra bile yeniden alevlenerek yangınlara, sivil yapılara ve tarım arazilerine zarar verebiliyor.

İsrail’in “zehirli savaşı”

13 Ekim’de UNIFIL, İsrail’e ait iki tankın bir üsse girerek bir güvenlik krizine yol açtığını bildirdi. Tankların geri çekilmesinden yaklaşık 45 dakika sonra barış gücü askerleri bir patlama duydu ve üssün kuzeyinden yoğun duman yükseldiğini gözlemledi.

Raporda, “Koruyucu maskeler takmalarına rağmen, dumandan etkilenen 15 barış gücü askeri cilt tahrişi ve gastrointestinal (sindirim sistemi ile ilgili) reaksiyonlar yaşadı” ifadeleri yer aldı.

Unifil’e asker katkısında bulunan 50 ülkeden biri tarafından paylaşılan raporda dumana “şüpheli beyaz fosforun” neden olduğu belirtildi.

Beyaz fosfor uluslararası hukuk kapsamında yasaklı bir madde değil ve ABD bunun askerî açıdan kullanımını meşru görüyor ancak insan hakları örgütleri bunun sivillere karşı kasıtlı kullanımının savaş suçu teşkil edebileceğini söylüyor.

HRW: İsrail, Lübnan’da 17 bölgede beyaz fosfor kullandı

Pentagon Basın Sekreteri Tümgeneral Pat Ryder rapor hakkında yorum yapmadı ancak beyaz fosforun “hedeflere odaklanmak için kullanabileceğiniz bir sinyal kabiliyeti olarak kullanıldığını … savaş operasyonlarında meşru bir kullanımı olduğunu” söyledi.

İsrail’in UNIFIL üslerinde beyaz fosfor kullandığı iddiası Kasım 2023’e kadar uzanıyor ve Mart ayında BM Güvenlik Konseyi’ne rapor edildi.

Raporda yer alan fotoğraflarda tankların BM üssünün kapılarını aştığı ve duvarlarına zarar verdiği, havada beyaz dumanların yükseldiği ve yaralı Endonezyalı barış gücü askerlerinin görüntüleri yer alıyordu. 10 sayfalık raporda İsrail ordusunun UNIFIL üslerine “kasıtlı olarak” saldırdığı belirtildi.

10 Ekim’de bir İsrail Merkava tankının UNIFIL’in Naqoura’daki merkezindeki bir gözlem kulesine ateş açması sonucu iki Endonezyalı barış gücü askeri yaralandı. Aynı gün İsrail güçleri Labbouneh’deki BM üssüne ateş açarak İtalyan barış gücü askerlerinin barındığı sığınağın girişini vurdu, araçlara ve iletişim sistemine zarar verdi.

İsrail’e BM askerini vurmak bile serbest

11 Ekim’de iki BM barış gücü askeri daha Lübnan’ın güneyindeki gözetleme kulelerinin yakınında İsrail’in saldırısı sonucu yaralandı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail’in kuzeyinde İHA paniği

Yayınlanma

Lübnan’dan gönderilen bir insansız hava aracı (İHA), İsrail’de milyonlarca kişinin büyük panik yaşamasına ve sığınaklara girmesine neden oldu. Öte yandan Hizbullah Tel Aviv’e füze saldırısı düzenledi.

Lübnan’dan gönderilen bir İHA İsrail hava sahasında onlarca kilometre boyunca bir saatten fazla sürede serbestçe dolaştı. İsrail savaş uçakları ile helikopterlerinin karşı koymayı başaramadığı İHA daha sonra kayboldu. Ortadan kaybolan ve akıbeti henüz bilinmeyen İHA, İsrail’in kuzeyindeki onlarca yerleşim yerinde bir saatten fazla sirenlerin çalmasına neden oldu.

İsrail ordusunun X platformunda yaptığı yazılı açıklamada, “Ras Nakura bölgesinde bir İHA tespit edildi ve Hayfa’nın güneydoğusundaki Yokneam bölgesine doğru yöneldi ve Hava Kuvvetleri gözetimi altındaydı” ifadesine yer verildi.

Açıklamada, İHA’nın geçeceği tahmin edilen güzergâh dikkate alınarak vatandaşların güvenliğinin sağlanması amacıyla uyarı politikası doğrultusunda ilave alanlarda sirenlerin çalıştırıldığı aktarıldı.

Ordunun açıklamasında, açık bir alana düştüğü tahmin edilen İHA’nın yerini bulma çalışmalarının devam ettiğine işaret edildi.

İsrail’in Walla sitesinin haberinde de Lübnan’dan gönderilen İHA’nın milyonlarca İsraillinin sığınaklara girmesine neden olduğu ve o sırada Hayfa, Kiryat, Ha’emkim ve Zikhron Ya’akov yakınında sirenlerin durmadan çaldığı belirtildi.

Tel Aviv’deki askeri üsse füze saldırısı

Öte yandan Hizbullah’tan yapılan yazılı açıklamada, Tel Aviv çevresindeki İsrail Askeri İstihbarat Birimi 8200’e bağlı Glilot Üssü’nün füze salvosuyla bombalandığı belirtildi.

Açıklamada, söz konusu saldırının “Gazze Şeridi’ndeki kararlı Filistin halkına ve onurlu direnişine destek olmak, Lübnan’ı ve halkını savunmak, İsrail’in gerçekleştirdiği saldırı ve katliamlara yanıt vermek” için gerçekleştirildiği ifade edildi.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada ise, Lübnan’dan atılan 2 füzeye karşı konulduğu, saldırı nedeniyle ülkenin orta ve kuzey bölgelerinde sirenlerin çaldığı belirtildi.

İsrail basınına göre, füze saldırıları sonrası Herzliya’da bir kadın şarapnel parçaları nedeniyle hafif şekilde yaralandı. Herzliya’da şarapnel parçaları nedeniyle park halindeki bazı araçlar da zarar gördü.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English