Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İşkence merkezi ayyuka çıktı: 9 İsrail askeri gözaltına alındı

Yayınlanma

Gazze Şeridi’nde alıkonulanların tutulduğu Sde Teiman gözaltı tesisinde Filistinlilere işkence etmekle suçlanan 9 İsrail askeri gözaltına alındı.

Haaretz’in güvenlik kaynağına dayandırdığı habere göre, gözaltı kararı gözaltına alınan bir kişi merkezde tutulurken ağır yaralar nedeniyle hastaneye kaldırıldı ve yürüyemez hale geldi. Bu olay üzerine harekete geçen İsrail ordu polisinden bir ekip, alıkonan Filistinlilere yönelik işkence soruşturmasında adı geçen bazı askerleri gözaltına altına almak için Sde Teiman gözaltı merkezine geldi. Burada ordu polisi ile askerler arasında arbede yaşanırken, polislere biber gazı sıkıldı.

Bir askerin “Asker arkadaşlarımızı tutuklayan IDF’ye karşı birleşeceğiz” dediği duyulurken başka bir askerin “Bu utanca hazır değilim. Hayatımı sizin için, ülkem için verdim” dediği duyuldu.

İsrail Savunma Kuvvetleri’nden (IDF) konuyla ilgili yapılan açıklamada “Sde Teiman gözaltı tesisinde tutulan bir tutuklunun ciddi şekilde istismar edildiği şüphesi üzerine, askeri savcılığın emriyle askeri polis tarafından bir soruşturma başlatıldı” denildi.

Askeri polis tarafından gözaltına alınan askerler, 7 Ekim’den sonra yeniden kurulan ve tutukluları korumakla görevli olduğuna inanılan “Kuvvet 100” olarak bilinen bir birliğe mensup.

Haaretz’in yayınladığı ifadeler, bu birliğin üyelerinin son aylarda birçok şiddet olayına karıştığını gösteriyor. Örneğin, Sde Teiman’da görev yapan bir asker, birliğin tutuklulara şiddet uyguladığını belirterek, “Bir keresinde herkese yere yatmalarını söylediler ve hemen hücrenin ortasına bir ses bombası attılar, sonra da onları şiddetli bir şekilde tekmelediler” dedi.

İfadede ayrıca askerlerin zaman zaman tutukluları kenara çekip şiddet uyguladıkları belirtilerek “onları sopalarla dövüyorlardı, kırık dişler ve kaburgalar gördüm” denildi.

New York Times gazetesinde geçen ay çıkan haberde ise Sde Teima gözaltı merkezinde alıkonan Gazzelilerin etrafı açık bir alanda gözleri bağlı olarak günde 18 saate kadar elleri kelepçeli şekilde yerde sessiz şekilde oturtulduğu belirtilmişti.

Haberde, gözaltı merkezine getirilen Filistinli tutukluların burada 3 aya kadar kaldığı ve sorgulama süreçlerinde birçok kişinin insanlık dışı muameleye ve işkenceye maruz kaldığı kaydedilmişti.

Burada tutulan ve daha sonra serbest bırakılan bazı Gazzeliler, Sde Teima’da maruz kaldıkları işkenceleri dile getirmişti.

Sağcı bakanlar harekete geçti

Olayın basına yansımasının ardından aşırı sağcı bakanlar, adı işkenceyle alınan askerlere sahip çıkarak gözaltılara tepki gösterdi.

İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir, olayın “utanç verici” olduğunu iddia ederek işkence suçlamasıyla karşı karşıya olan askerlere destek için Sde Teiman’a doğru yola çıktığını belirtti.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich de sosyal medyadan paylaştığı mesajında adı işkenceyle anılan askerlere sahip çıktı. Smotrich, Askeri Başsavcı Tümgeneral Yifat Tomer-Yerushalmi’ye “kahraman savaşçılarımızın üzerinden ellerini çek” çağrısında bulundu.

Meclis komitesi toplanacak

Knesset Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi Başkanı Yuli Edelstein ise İsrail askerlerinin gözaltına alınmasını görüşmek üzere yarın acil bir oturum düzenleyeceğini açıkladı.

Edelstein, “Bugün Sde Teiman’daki üste yaşananlara benzer sahnelerin yaşanmasına göz yummayacağım. Maskeli askeri polislerin bir askeri üssü basması benim için kabul edilebilir değil ve bunun tekrarlanmasına izin vermeyeceğim. Askerlerimiz suçlu değil ve askerlerimize yönelik bu aşağılık uygulama kabul edilemez” dedi.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English