Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail heyeti “ikinci aşama” için Katar’da

Yayınlanma

Netzarim Koridoru

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun sözcüsü, İsrail heyetinin pazar günü ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin görüşmelerde bulunmak üzere Katar’a ulaştığını açıkladı. Bu gelişme, İsrail ordusunun, Hamas ile yapılan ateşkes anlaşması kapsamında Gazze’de önemli bir geçiş noktasından çekilmesiyle aynı zamana denk geldi.

İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı müzakerelerin, Netanyahu’nun geçen hafta ABD’ye yaptığı ziyaretin ardından bu hafta yeniden başlaması bekleniyor. Ancak Reuters’ın haberine göre Netanyahu’nun ofisinden bir kaynak, İsrail heyetinin şimdilik yalnızca teknik konuları görüşeceğini, savaş sonrası Gazze’nin yönetimi gibi daha büyük meselelerin ise daha sonraki aşamalarda ele alınacağını belirtti.

Geçen hafta, ABD Başkanı Donald Trump, Filistinlilerin Gazze’den tahliye edilmesi ve bölgenin ABD’ye ait olması gerektiğini savunan sürpriz bir açıklamada bulundu. Washington, Gazze’yi yeniden inşa edeceklerini söylerken, Trump’ın bu çıkışı büyük tepki çekti. Trump yönetimi daha sonra bu ifadeleri yumuşatarak, Filistinlilerin Gazze’ye geri dönebileceğini ancak bölgenin patlamamış mühimmatlardan temizlenmesi ve yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirtti.

Buna rağmen Trump’ın planı, kamuoyunda “etnik temizlik” olarak nitelendirilmeye devam ediyor. İsrail ise Trump’ın açıklamalarına destek verdi. Netanyahu’nun güvenlik kabinesinin yarın hem Trump’ın önerisini hem de ateşkesin ikinci aşamasını görüşmek üzere toplanması bekleniyor.

19 Ocak’ta başlayan ateşkesin ilk aşaması altı hafta sürecek. Bu süreçte, Hamas’ın 33 İsrailli rehineyi serbest bırakması karşılığında İsrail de yaklaşık 2.000 Filistinli mahkûmu tahliye edecek.

İsrail ordusu Netzarim Koridoru’ndan çekildi

Ateşkes anlaşmasının arabuluculuğunu ABD, Katar ve Mısır üstlendi. Anlaşma gereği İsrail ordusu, pazar günü Gazze’yi ikiye bölen Netzarim Koridoru’ndaki son mevzilerinden tamamen çekildi. İsrail’in çekildiğini duyurmasının ardından bölgeden geçen çok sayıda Filistinli görüntülendi. Uzun araç kuyrukları oluşurken, Hamas yönetimindeki polis güçleri bölgedeki geçişleri düzenlemek için konuşlandı. Reuters’in paylaştığı görüntülerde, İsrail askeri araçlarının kıyı şeridinden ayrılarak İsrail sınırına doğru hareket ettiği görüldü.

Ateşkes anlaşması kapsamında, eski Amerikan askerlerinden oluşan özel güvenlik görevlileri de Netzarim Koridoru’ndan geçen araçları denetlemek için görevlendirildi.

ORTADOĞU

SDG’den sonra ENKS de geçici Anayasa’ya itiraz etti

Yayınlanma

ahmet şara-mazlum abdi

Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) rakip olarak Türkiye’nin de desteği ile kurulan ve Erbil’e yakınlığıyla bilinen Suriye Kürt Ulusal Konseyi (ENKS), yeni Suriye anayasa taslağını eleştirdi.

Suriye’de Heyet Tahrir Şam (HTŞ) yönetiminin lideri Ahmed Şara dün geçici anayasanın temel hükümlerinin belirlendiği bildirgeye imza attı. “İslam hukuku yasaların temel kaynağıdır” maddesinin de bulunduğu yeni anayasaya HTŞ ile hafta başında el sıkışan SDG’den sonra ENKS de tepki gösterdi.

ENKS’den yapılan açıklamada “Bu bildiri, Suriye toplumunun gerçek çeşitliliğini yansıtan demokratik bir devlet inşa etme yönündeki beklentilerden uzak, hayal kırıklığı yaratan bir belgedir” denildi.

Taslağın, “Suriye’nin çeşitli siyasi, etnik ve dini bileşenlerini temsil etmeyen bir komisyon tarafından hazırlandığına” vurgu yapılan açıklamada, “Bu durum, belgenin kapsayıcılığını ve ulusal uzlaşıyı zayıflatmış, dışlama politikasını ve iktidarın tekelleşmesini pekiştirmiştir” ifadelerine yer verildi.

HTŞ-SDG arasında “anayasa” krizi

ENKS, geçici anayasanın “Suriye’nin çok uluslu ve çok dinli bir devlet olarak çoğulcu doğasını görmezden geldiği, ülkedeki etnik ve dini bileşenlerin haklarını güvence altına almadığı” eleştirisinde bulunduğu açıklamada, “Devletin isimlendirilmesinde tek bir etnik kimliği sabitleyerek diğer bileşenleri açıkça dışlamıştır. Ayrıca, cumhurbaşkanının dini konusundaki şartı koruyarak devletin dinler karşısında tarafsızlığı ilkesine aykırı davranmış, demokratik bir sistemin temeli olması gereken eşit vatandaşlık ilkelerine ters düşmüştür” ifadelerine yer verdi.

Rudaw’ın aktardığı açıklamada, şunlar kaydedildi: “Bunlara ek olarak bildiri, merkezi yönetim sistemini güçlendirmiş ve cumhurbaşkanına, güçler ayrılığı veya kurumsal denge için net garantiler sunmadan geniş yetkiler vermiştir. Bu durum, otokratik yönetimin yeni biçimlerde yeniden üretilmesi konusunda endişe yaratmaktadır. Bildiri ayrıca sivil ve bireysel özgürlüklere ek kısıtlamalar getirmiş, kadının rolünü sosyal statüsünü ve toplumsal rolünü korumakla sınırlandırmıştır. Bu yaklaşım, baskı ve toplum üzerindeki kısıtlamaların bir uzantısıdır.”

“Geçiş döneminin adil katılım garantileri olmaksızın beş yıl olarak belirlenmesi, bu süreci gerçek bir siyasi dönüşümün hazırlığı olmak yerine mevcut durumu pekiştiren bir araca dönüştürmektedir. Bu durum, krizi çözmek yerine derinleştirmektedir.”

“Suriye Kürt Ulusal Konseyi, bu bildiriyi tekçiliği ve iktidarın tekelleşmesini pekiştiren bir adım olarak görmektedir. Bu durum, siyasi ve etnik çoğulculuğu sağlamak için bildirinin yeniden gözden geçirilmesi yönünde tüm ulusal demokratik ve etnik güçlerden sorumlu bir duruş gerektirmektedir.”

“Konsey ayrıca, Kürt meselesinin yerli bir halkın meselesi olarak adil ve demokratik çözümü için mücadele etme, tüm vatandaşlarının haklarını garanti altına alan ve aralarında adalet ve eşitliği sağlayan adem-i merkeziyetçi bir Suriye çerçevesinde mücadele etme kararlılığını vurgulamaktadır.”

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hamas, Edan Alexander’ı serbest bırakacak

Yayınlanma

Edan Alexander

Hamas, ateşkese arabulucu ülkelerin sunduğu öneriye yanıt olarak Gazze’de esir tutulan biri hayatta 4’ü ölü, 5 ABD-İsrail vatandaşını teslim edeceğini duyurdu.

Hamas’tan yapılan açıklamada, dün arabulucu ülkeler Mısır ve Katar’dan müzakerelerin yeniden başlatılmasına ilişkin bir öneri alındığı ve olumlu şekilde değerlendirildiği belirtildi. Öneriye cevaben Hamas’ın ABD vatandaşlığı da bulunan hayattaki İsrail askeri Edan Alexander ile 4 ABD-İsrail vatandaşının naaşını teslim edeceği aktarıldı.

Hamas’ın ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin müzakerelere başlamaya hazır olduğu vurgulanan açıklamada, İsrail’e ateşkes anlaşmasına tam uyma çağrısı yapıldı.

Gazze’de 19 Ocak’ta yürürlüğe giren ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşaması 2 Mart’ta sona ermişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail hükümeti, 3 Şubat’ta başlaması gereken ikinci aşama müzakerelerini engellemişti.

İsrail, 2 Mart’ta Gazze Şeridi’ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurmuş, 9 Mart’ta da Gazze Şeridi’ne elektrik tedarikini kesmişti.

İsrail müzakere heyetinin 10 Mart’ta “kalıcı ateşkesi görüşme” yetkisi olmaksızın Katar’ın başkenti Doha’ya ulaştığı bildirilmişti. ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff da müzakerelere katılmıştı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

İsrail, Suriye’den sonra Lübnan’da da kalıcı işgale hazırlanıyor

Yayınlanma

İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz, kara sınırını belirlemek için Lübnan’la yapılması planlanan müzakerelere rağmen İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki beş stratejik noktada “süresiz olarak” kalacağını söyledi.

Katz’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, dün Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir ve diğer üst düzey askeri yetkililerle yaptığı değerlendirme toplantısında Katz, “Ordunun Lübnan’daki tampon bölgeyi kontrol eden beş noktada süresiz olarak kalacağını ve bunun, kuzeydeki İsrail vatandaşlarını korumak adına alınan bir karar olduğunu” net bir şekilde ifade etti. Ayrıca, bu durumun gelecekte, sınırdaki anlaşmazlık noktalarıyla ilgili olası müzakerelerle bağlantılı olmadığını açıkladı.

Times of Israel’de yer alan habere göre Katz, orduya bu beş stratejik noktadaki mevzilerini güçlendirmesi ve uzun süreli işgale hazırlanması talimatını verdi.

“Diplomatik çözümün” sonu İsrail-Lübnan normalleşmesi mi?

İsrail ve Lübnan; ABD ve Fransa arabuluculuğunda iki ülke arasındaki kara sınırı dahil sorunların çözümü için üç ortak çalışma grubunun kurulması konusunda anlaşmıştı. İsrail basınına göre Tel Aviv yönetimi bu sürecin sonunda Lübnan ile ilişkilerini normalleştirmeyi hedefliyor. Hizbullah’a yakın medyaya göre “yeni Lübnan yönetiminin ABD’nin çıkarlarına daha uygun bir pozisyonda olması, Hizbullah’ın bu sürece karşı koymasını zorlaştırıyor.” Ancak yine de “Lübnan içinde bu plana karşı ciddi bir direnç oluşacağı da kesin.”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English