Ortadoğu
İsrail’in Lübnan’da kayıpları artarken saldırıları Hizbullah’ı aşıyor

İsrail, Hizbullah’ı güney sınırından uzaklaştırma hedefiyle başlattığı kara saldırılarında ağır kayıp verirken Hizbullah’ı hedef aldığını iddia ettiği hava saldırılarını sağlık çalışanları ve gazetecilere kadar genişletmiş durumda.
Lübnan’ın güneyinde çıkan çatışmalarda beş İsrail askeri öldürüldü. Kara işgalinin başlamasından bu yana Lübnan’daki güneyinde Hizbullah’la yaşanan çatışmalarda öldüğü açıklanan İsrail askeri sayısı 29’a yükselmiş oldu.
İsrail ordusundan yapılan açıklamada, Lübnan’ın güneyinde dün akşamki çatışmalarda 5 askerin öldüğü belirtildi. Ölen askerler arasında bir binbaşı ve bir yüzbaşı olduğu ifade edildi. Çatışmalarda, 4 İsrail askerinin de ağır yaralandığı kaydedildi.
Öte yandan İsrail basını, Lübnan’ın güneyinde bu askerlerin içinde bulundukları binanın roketle vurulduğunu yazdı. Haberde, aynı saldırıda 7’si orta derecede, 8’i de hafif olmak üzere 15 askerin daha yaralandığını ve toplam yaralı sayısının 19 olduğunu aktardı.
Karadan işgalin başladığı 30 Eylül’den bu yana Lübnan’daki çatışmalarda öldüğü açıklanan İsrail askeri sayısı 29 oldu.
Sağlık çalışanlarını hedef aldı
Lübnan Sağlık Bakanı Firas el-Ebyad, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyine düzenlediği saldırıda 8 ilk yardım çalışanının hayatını kaybettiğini açıkladı. Ebyad, İsrail askerlerinin naaşlara ulaşılmasını engellediğini bilgisini verdi.
Uluslararası topluma sorumluluklarını üstlenme ve görevlerini yerine getirme çağrısı yapan Ebyad, Lübnan’daki hastanelere 55 saldırı yapıldığını belirtti.
Saldırıların 36’sının doğrudan bir şekilde hastaneleri hedef aldığını söyleyen Ebyad, 8 hastanenin ise kapatıldığını ifade etti.
Beyrut’a yönelik saldırılar
İsrail Lübnan’ın güneyindeki kara saldırılarına ek olarak başkent Beyrut’ta hava saldırılarına devam ediyor. İsrail ordusu Beyrut’un güneyine 12 hava saldırısı gerçekleştirdi.
Lübnan resmi ajansı (NNA), Beyrut’un güneyindeki Amirkan Mahallesi’nin 1, Hureyk Mahallesi’nin ise 2 İsrail hava saldırısının hedefi olduğunu bildirdi.
Saldırılar, İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee’nin, X hesabından yaptığı tahliye uyarılarının ardından geldi. Sözcü, bu saldırılardan sonra Beyrut’un güneyinde bulunan 3 bina için yeni bir tahliye uyarısı yayımladı. Bu tahliye uyarısının ardından ise İsrail, Burc el-Baracine ve Hades mahallelerine 3 hava saldırısı daha düzenledi.
Gazeteciler de hedefte
Yerel basın, Hureyk, Burc el-Baracine ve Hades mahallelerine arka arkaya yapılan saldırıların yanı sıra İsrail’in bazı bölgeleri de uyarı yapmadan hedef aldığını ve başkente toplam 12 hava saldırısı düzenlediğini bildirdi.
Ayrıca İsrail savaş uçaklarının, Beyrut’un güneyindeki Hasbiya beldesinde gazetecilerin kaldığı otele hava saldırısı düzenlediği belirtildi. Saldırıda 3 gazetecinin hayatını kaybettiği ifade edilen haberde, konuya ilişkin detaylı bilgi verilmedi.
Lübnan-Suriye arasında aktif tek sınır kapısı kaldı
Öte yandan Lübnan Ulaştırma Bakanı Ali Hamiyye, İsrail ordusunun saldırıları nedeniyle Lübnan ile Suriye arasındaki ikinci sınır kapısının hizmet dışı kaldığını duyurdu.
Hamiyye, Lübnan’da yayın yapan El-Cedid televizyon kanalına yaptığı açıklamada, “İsrail ordusunun Cusiyye beldesine düzenlediği hava saldırısı sebebiyle ülkenin doğusundaki El-Kaa noktasındaki Lübnan-Suriye kara sınırındaki geçişler tamamen kesildi” dedi.
Lübnan Ulaştırma Bakanı, Suriye ile Lübnan arasında açık bir sınır kapısının kaldığına dikkati çekti.
NNA’nın haberinde, İsrail savaş uçaklarının Lübnan tarafında El-Kaa, Suriye tarafında da Cusiyye ismi verilen sınır kapısını hedef aldığı duyurulmuştu.
İsrail ordusunun 14 Ekim’de Lübnan’ın doğusundaki Suriye ile olan sınır kapısı el-Masna’ı bombalamış ve iki ülke arasındaki başlıca sınır kapısının kapatılmasına neden olmuştu.
Lübnan’da İsrail ordusunun saldırılarını şiddetlendirmesi sonucu yüzbinlerce Suriyeli ve Lübnanlı, Lübnan sınırından Suriye’ye geçiyor.
Ortadoğu
İsrail İran’ın nükleer ve balistik programına saldırdı: İran’dan misilleme

İsrail, İran’ın nükleer ve balistik programına yönelik dev bir hava harekâtı başlattı. Saldırıda üst düzey İranlı komutanlar ve bilim insanları öldürüldü. İran’dan İHA’larla misilleme geldi.
İsrail, bu sabaha karşı İran’ın nükleer ve balistik füze programını hedef alan kapsamlı bir hava harekâtı başlattı. “Yükselen Aslan” adı verilen operasyonda İsrail savaş uçakları, Tahran, Tebriz, İsfahan’daki Natanz nükleer tesisi ile Loristan, Kirmanşah ve Hamedan gibi stratejik kentlerdeki nükleer ve askeri tesisleri vurdu. Saldırılarda üst düzey İranlı komutanlar ve nükleer bilim insanları öldürüldü.
Bu saldırı, İran’ın 1980’lerde Irak’la yaptığı savaştan bu yana karşılaştığı en ciddi askeri müdahale olarak değerlendiriliyor. Gelişme, uzun süredir karşı karşıya gelen iki ülkeyi topyekûn bir savaşın eşiğine getirmiş durumda.
Tahran’da bazı sivil konutların da isabet aldığı saldırılarda çok sayıda kişinin öldüğü ve yaralandığı bildirildi. İran’ın radar altyapısında kilit öneme sahip Subaşı Radar Merkezi, Kirmanşah’taki askeri kışlalar ve Hüsrevi Sınır Kapısı da vurulan noktalar arasında yer aldı. Loristan’daki bir askeri üs ile Tebriz’de beş ayrı hedef ve Natanz Uranyum Zenginleştirme Tesisi de saldırının odak noktaları oldu.
İsrail basınına göre, operasyonun ilk dalgası hava savunma sistemleri, yerden yere füze bataryaları ve İran Genelkurmay Başkanlığı gibi askeri komuta merkezlerine yönelikti. CNN’e konuşan gazeteci Barak Ravid, İsrail istihbarat teşkilatı Mossad’ın da saldırılarla eş zamanlı olarak İran’ın hava savunma altyapısına yönelik gizli sabotaj operasyonları yürüttüğünü bildirdi.
İsrail, İran’ın halihazırda 15 nükleer bomba üretebilecek düzeyde zenginleştirilmiş uranyuma sahip olduğunu iddia ediyor.
Netanyahu: Geleceğimiz tehlikede
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, saldırının meşruiyetini savunarak “Eğer şimdi harekete geçmezsek, geleceğimiz olmayacak” dedi. İran’ın önümüzdeki altı yıl içinde 20 bin balistik füze üretmeyi planladığını belirten Netanyahu, bu füzelerin İsrail’e dakikalar içinde ulaşabileceğini vurguladı.
İsrail Ordu Sözcüsü Tümgeneral Effie Defrin, saldırıya yaklaşık 200 savaş uçağının katıldığını, yaklaşık 100 hedefin vurulduğunu açıkladı. Operasyon sürerken İran’ın İsrail’e 100’den fazla insansız hava aracı gönderdiği ve İsrail hava savunma sistemlerinin devrede olduğu bildirildi.
İsrail, İran, Irak ve Ürdün, hava sahalarını geçici olarak uçuşlara kapattı. Ülkede olağanüstü hâl ilan edildi.
Üst düzey komutanlar ve bilim insanları hayatını kaybetti
İran devlet televizyonu, Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri’nin saldırılarda öldüğünü doğruladı. Tesnim Haber Ajansı ise nükleer bilim insanları Feridun Abbasi, Muhammed Mehdi Tehrançi, Abdulhamid Menuçehr, Ahmed Rıza Zülfikari, Emir Hüseyin Fıkhi ve Motlabizade’nin hayatını kaybettiğini bildirdi.
İran’dan misilleme
Operasyon sürerken İran’ın İsrail’e 100’den fazla insansız hava aracı gönderdiği ve İsrail hava savunma sistemlerinin devrede olduğu bildirildi. İsrail ordusu, halkı sığınaklarda kalmaları ve sivil savunma talimatlarına uymaları yönünde uyardı. İsrail Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir, “Bu operasyon uzun süredir planlanıyordu. Mutlak başarı garantisi veremem. İran’ın tepkisi alışık olduğumuzdan farklı olabilir” dedi
İsrail; İran, Irak ve Ürdün, hava sahalarını geçici olarak uçuşlara kapattı. Ülkede olağanüstü hâl ilan edildi.
Çok sayıda havayolu firması yolcu uçaklarını Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’ndan çıkarıyor. İsrailli havayolu şirketleri El Al, Israir ve Arkia havalimanındaki uçaklarını ülke dışına çıkardıklarını duyurdu.
Flightradar24 verilerine göre, Israir uçaklarının bazıları Güney Kıbrıs’a, El Al uçakları da Avrupa’daki havalimanlarına gitti. Çok sayıda havayolu şirketi de bölge uçuşlarını iptal ediyor.
THY’ye bağlı AJet’ten bir kaynak Reuters’e, İran, Irak ve Ürdün uçuşlarının pazartesiye kadar iptal edildiğini söyledi.
Hamaney: Bu rejim ağır bir cezayla yüzleşecek
İran dini lideri Ayetullah Ali Hamaney, saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Siyonist rejim bu sabah topraklarımızda bir suç işleyerek yerleşim alanlarını hedef aldı. Bu rejim ağır bir cezayla karşı karşıya kalacak,” dedi. “Şehit edilen komutan ve bilim insanlarının yerini, onların yoldaşları ve halefleri alacak. Bu rejim, kendi sonunu hızlandırdı.”
İran: ABD de sorumlu
İran Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in saldırılarından ABD’yi de sorumlu tuttu. Bakanlık açıklamasında, “Siyonist rejimin İran’a yönelik saldırgan eylemleri, ABD’nin koordinasyonu ve izni olmadan gerçekleştirilemez” denildi: “ABD, bu maceranın sonuçlarından da sorumlu olacaktır.”
Açıklamada ayrıca, BM Şartı’nın ilgili maddeleri gereği İran’ın meşru müdafaa hakkını saklı tuttuğu vurgulandı.
ABD: Saldırıya dahil değiliz
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada, “İsrail, bu operasyonun öz savunma amacıyla gerekli olduğunu bize iletti. Ancak ABD bu saldırıya katılmamıştır,” ifadelerini kullandı. Rubio, ABD’nin önceliğinin bölgedeki Amerikan güçlerinin korunması olduğunu söyledi.
ABD, saldırı öncesi Bağdat’taki bazı diplomatlarını tahliye etmiş, bölgedeki askerî personelin ailelerine de gönüllü tahliye seçeneği sunmuştu.
İsrail’in askeri kapasitesini zorladı
Times of Israel’e göre saldırı, İsrail ordusunun lojistik kapasitesini zorladı. İran’a ulaşabilmek için eskiyen hava tankerleri kullanıldı. İsrail uçaklarının doğrudan İran hava sahasına girip girmediği netlik kazanmazken, saldırıların başka ülkeler üzerinden fırlatılan uzun menzilli “standoff” füzelerle yapılmış olabileceği değerlendiriliyor. Irak’taki görgü tanıkları saldırı sırasında jet sesleri duyduklarını aktardı.
Gazze gölgesinde zamanlama tartışması
Operasyon, İsrail’de 20 aydır süren ve kamuoyunda tepkiyle karşılanan Gazze savaşı sürerken gerçekleştirildi. Times of Israel’e göre uzmanlar, Netanyahu’nun dikkatleri Gazze’den uzaklaştırmak için saldırıyı bu dönemde tercih etmiş olabileceğini öne sürüyor. Buna rağmen İran tehdidinin İsrail halkı tarafından geniş ölçüde gerçek bir tehdit olarak görüldüğü biliniyor. Dün Netanyahu hükümetini devirmek için Meclis’e önerge verenlerden muhalefet lideri Yair Lapid bile Netanyahu’ya “tam destek” verdi. Ancak olası bir İran misillemesinde can kaybı artar veya günlük yaşam sekteye uğrarsa, kamuoyunun tutumu hızla değişebilir.
Nitekim Netanyahu, “Bedava savaş yoktur” ifadesini kullanarak İsraillilerin sığınaklarda alıştıklarından daha uzun süre kalmaları gerekebileceğini söyledi.
Saldırı bekleniyordu
İran’ın nükleer faaliyetleri gerekçesiyle İsrail’in İran’a saldırı ihtimali haftalardır konuşuluyordu. ABD Başkanı Donald Trump, saldırıdan bir gün önce, “Bu tür bir saldırı çok olası görünüyor” açıklamasını yapmıştı. Saldırı başladığında, ABD’nin İsrail Büyükelçiliği tüm Amerikan personeline “bulundukları yerde kalmaları” talimatı verdi.
Öte yandan ABD Ulusal Güvenlik Konseyi, Trump başkanlığında toplanacak. Trump’ın saldırıya ilişkin kamuoyuna açıklama yapıp yapmayacağı ise henüz bilinmiyor.
Petrol fiyatları yükseldi
Petrol fiyatları, dün akşamki kapanışının ardından İsrail’in İran’a saldırı düzenlemesiyle yüzde 7’den fazla yükseldi. Brent petrolün varil fiyatı, Türkiye saatiyle 04.10 itibarıyla yüzde 7,40 artışla 74,49 dolara çıktı.
Aynı dakikalarda Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili de yüzde 7,86 yükselişle 73,39 dolara tırmandı.
Ortadoğu
İsrail’in saldırısı sonrası İran’dan UAEA’ya nükleer güvence

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın, İsrail’in nükleer tesislerine yönelik saldırısının ardından radyasyon seviyesinde bir artış olmadığını bildirdiğini açıkladı.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Grossi, İranlı yetkililerin, İsrail’in nükleer tesislere yönelik saldırılarının ardından radyasyon seviyesinde herhangi bir artış olmadığını kendilerine bildirdiğini açıkladı.
Açıklama, saldırının hedeflerinden biri olan İsfahan eyaletindeki kilit öneme sahip Natanz uranyum zenginleştirme tesisini kapsıyor.
İran medyası, tesiste en az üç patlama meydana geldiğini yazmış ve siyah dumanların yükseldiği görüntüler yayımlamıştı.
İranlı yetkililer saldırıyı doğrulamakla birlikte, UAEA’ya tesisin zarar görmediği yönünde güvence verdi. İsfahan Valiliği Güvenlik İşleri Başkan Yardımcısı Ekber Salihi, “nükleer kirlenme olduğuna dair herhangi bir bildirim alınmadığını” belirtti.
“Iranian authorities have informed the IAEA that the Bushehr Nuclear Power Plant has not been targeted and that no increase in radiation levels has been observed at the Natanz site.” – DG @rafaelmgrossi https://t.co/3oDMwFZKPq
— IAEA – International Atomic Energy Agency
(@iaeaorg) June 13, 2025
Ayrıca Fordo’daki uranyum zenginleştirme tesisinin de hasar görmediği ve Buşehr Nükleer Santrali’nin İsrail tarafından hedef alınmadığı iddia edildi.
100 hedef vuruldu
İsrail ordusu, 13 Haziran gecesi İran’ın nükleer tesislerine, komuta merkezlerine ve füze üslerine yönelik hava saldırıları düzenledi.
Başbakan Binyamin Netanyahu, İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer silah üretme kapasitesine ulaşmaktan sadece birkaç hafta uzakta olduğunu söyledi.
Netanyahu bu nedenle saldırının sadece askeri hedeflere değil, aynı zamanda Natanz’daki uranyum zenginleştirme tesisine ve “bomba üzerinde çalışan” kilit bilim insanlarına yönelik olduğunu kaydetti.
Saldırıdan hemen önce UAEA, 20 yıldır ilk kez İran’ın nükleer yükümlülüklerini yerine getirmediğini açıklamıştı.
İsrail ordusu, saldırıda 200 hava kuvvetleri uçağının görev aldığını ve yaklaşık 100 hedefe 330’dan fazla mühimmat atıldığını bildirdi.
Ortadoğu
Filistinli örgütler: İran, Filistin’i desteklemesinin bedelini ödüyor

Filistinli örgütler Hamas, İslami Cihad ve Mücahitler Hareketi, İsrail’in İran’a yönelik saldırısını kınayarak Tahran yönetimiyle tam dayanışma içinde olduklarını açıkladı. Hamas, saldırının bölgeyi bir patlamanın eşiğine getiren tehlikeli bir tırmanış olduğunu belirtirken, İslami Cihad ise İran’ın bu saldırıya güçlü bir şekilde karşılık vereceğine inandıklarını vurguladı.
Filistinli örgütler, İsrail’in İran İslam Cumhuriyeti’ne yönelik geniş çaplı saldırısını kınayarak, bu adımın bölgeyi bir patlamanın eşiğine getiren tehlikeli bir tırmanış olduğunu belirtti.
Hamas, İslami Cihad ve Mücahitler Hareketi tarafından yapılan ayrı açıklamalarda, İran halkı ve yönetimiyle tam dayanışma içinde olunduğu vurgulandı.
Hamas, yayımladığı basın açıklamasında, “Siyonist yapının kardeş İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı başlattığı geniş çaplı saldırıyı” kınadı. Açıklamada, bu saldırının “bölgeyi bir patlamanın eşiğine getiren tehlikeli bir tırmanış teşkil ettiği” ifade edildi.
‘Netanyahu bölgeyi açık çatışmalara sürüklüyor’
Hamas, saldırının “aşırılıkçı Netanyahu hükümetinin, Talmudik hayallerine hizmet etmek ve bölge halkları üzerinde hegemonya kurma çabaları doğrultusunda bölgeyi açık çatışmalara sürükleme konusundaki ısrarını yansıttığını” belirtti.
Örgüt, İran İslam Cumhuriyeti ile tam dayanışma içinde olduğunu ifade ederek, “başta Devrim Muhafızları Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami ve İran Ordusu Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Bakıri olmak üzere üst düzey komutanların ve bir dizi nükleer bilimcinin şehit olması” nedeniyle İran liderliğine ve halkına en derin taziyelerini sundu.
Açıklamada, “İran bugün, Filistin’i ve direnişini destekleyen kararlı duruşunun ve bağımsız ulusal kararından taviz vermemesinin bedelini ödemektedir. Bu durum, ümmetin ve onun canlı güçlerinin bu tehlikeli saldırganlık karşısında birleşik bir tavır almasını gerektirmektedir,” denildi.
Hamas, “Siyonist varlığın ümmetin merkezi düşmanı olduğunu ve onunla mücadelenin bir kader savaşı olduğunu” vurguladı.
İslami Cihad: İran güçlü bir şekilde karşılık verecektir
İslami Cihad da saldırıyı kınayarak, “Suçlu yapının İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı başlattığı geniş çaplı saldırı, savaş suçlusu Binyamin Netanyahu liderliğindeki rejim hükümetinin uzun zamandır arzuladığı, bölgenin tamamını yeni bir açık çatışma evresine sokma tehlikesi taşıyan ciddi bir gelişmedir,” ifadelerini kullandı.
Örgüt, İran halkı, hükümeti ve liderliğiyle tam dayanışma içinde olduğunu belirterek, “İran İslam Cumhuriyeti’nin halkı ve liderliğiyle bu saldırıya güçlü ve muktedir bir şekilde karşılık verebileceğine” olan tam güvenini dile getirdi.
İslami Cihad, saldırıda hayatını kaybedenler için İran halkına taziyelerini ileterek, “başta Devrim Muhafızları Komutanı Hüseyin Selami ile nükleer bilimciler Feridun Abbasi ve Muhammed Mehdi Tahrancı” olmak üzere hayatını kaybedenleri andı.
Filistin Mücahitler Hareketi de saldırıyı kınayarak İran halkı ve liderliğiyle dayanışma içinde olduğunu teyit etti.
Hareket, “Bu saldırı ümmete yapılmış bir saldırıdır,” diyerek Tahran’ın “Filistin davasını, halkını ve direnişini destekleyen sağlam duruşunun ve bölgedeki Amerikan hegemonyası ile kibrine meydan okumasının bedelini ödediğini” kaydetti.
Öte yandan, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Umman ve Venezuela başta olmak üzere çok sayıda ülke de İsrail’in İran’a yönelik saldırısını kınadı.
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya3 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını5 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savaş sonrası Suriye’yi dönüştüren ‘Sünni popülizm’