Bizi Takip Edin

AVRUPA

İtalya-Fransa gerilimi AB’yi harekete geçirdi

Yayınlanma

Yeni İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, televizyon izleyicilerinin karşısında dokunaklı bir konuşma yaptı. Meloni’nin gündeminde göçmenler, hedefinde ise Fransa vardı. İtalyan lidere göre, Fransa gibi ülkeler Afrika’nın halklarını ve doğal kaynaklarını sömürmese, Kara Kıta’dan Avrupa’ya göç olmazdı. Meloni burada da durmadı ve Burkina Faso’daki altın madenlerinden olduğunu ileri sürdüğü çocuk işçi fotoğraflarını gösterdi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Meloni’ni eleştirilerinden nasibini aldı: Meloni’ye göre çocuk işçiler altın madenlerinde Fransa için çalıştırılıyordu. 

Meloni, Fransa’nın Afrika’daki on dört ülkede kullanıma soktuğu CFA Frangını da göstererek Paris menşeli sömürgeciliğin devam ettiğini de ima etti. Fransa bu “sömürge parası” karşılığında, Meloni’ye göre, Burkina Faso’nun ihracatının yüzde 50’sine el koyuyordu. İtalya Başbakanı, çözümünü sona saklıyordu: Çözüm Afrikalıları alıp Avrupa’ya getirmek değildi; çözüm, Afrikalıları, onları sömüren malum Avrupalılardan kurtarmak ve neye sahiplerse onunla yaşamalarına izin vermekti.

Göçmen teknesi krizi

Geçen hafta Fransız bir STK tarafından işletilen ve 230 Afrikalı göçmeni taşıyan Ocean Viking isimli geminin İtalyan kıyılarına demir atması hükümet tarafından engellenmişti. İtalya, Afrika’dan Avrupa’ya göçte başka ulusların da yükü sırtlanması gerektiğini söylerek bu kararı almıştı.

Bunun üzerine gemi Fransa’nın Toulon limanına demirledi ve Paris ile Roma arasında sert bir atışma başladı. Fransa, İtalya’yı “bencilce” ve “kabul edilemez” davranmakla suçladı. Macron hükümeti, uluslararası hukuka aykırı davrandığı gerekçesiyle İtalya’ya karşılık vereceğini de söyledi. Ama Ulusal Cephe lideri Merine Le Pen, Fransa’yı göçmen meselesinde “çok yumuşak” olmakla suçlayınca Fransa’nın içi de karıştı.

Meloni’nin salvolara ilk yanıtı, Fransızların agresif tutumunu anlaşılmaz ve haksız bulduğu yönündeydi. Meloni soruyordu: İtalya, Akdeniz’de göçmenlerin karaya çıkabileceği tek liman mıydı? Bu hiçbir anlaşmada yazmıyordu. Meloni’nin çözümü belliydi: “AB’nın sınırlarının savunulması, göçmen teknelerinin demir almasının engellenmesi ve bağlantı noktalarının açılması. Türkiye’ye yardım için milyarlarca avro harcadık. Şimdi Avrupalı bir çözüme ihtiyacımız var.” 

Fransa ise bir adım daha atarak, İtalya’da bulunan 3 bin 500 göçmenin yükünü paylaşmayı hedefleyen planı durduğunu ilan etti. Paris’e göre bu meselenin “kaybedeni” Meloni olmuştu. Ama İtalya’nın pek de yalnız olmadığı görüldü: Göçmen akınını ilk karşılayan Avrupa ülkeleri –yani Malta, Kıbrıs ve Yunanistan– Roma’ya destek vererek “STK teknelerinin hukuka saygı göstermesi gerektiğini” açıkladılar. Meloni ve diğer sağcı parti Lega’nın lideri Matteo Salvini, yıllardır STK teknelerinin insan kaçakçılığını teşvik ettiğini ve Libya’da ticaretini kolaylaştırdığını savunuyor. Fransa ve STK’larsa, STK teknelerinin göçmen yaşamını kurtardığını öne sürüyor.

İtalyan yetkililer, bu sene İtalyan kıyılarında yakalanan 88 bin kaçak göçmenin yalnızca 164’üne başka AB ülkeleri tarafından iltica hakkı verildiğinden yakınıyor. İtalya’nın rakamlarına göre bu 88 bin göçmenin yüzde 14’ü STK tekneleri tarafından kurtarıldı. Teknokrat ve Lega’ya yakın İçişleri Bakanı Matteo Piantedosi’ye göre ise STK teknelerinin kurtardığı göçmenlerin iltica başvurusu, teknelerin kayıtlı olduğu ülkelere yapılmalı. İtalyan hükümetinin kararına Lega lideri Matteo Salvini ile Berlusconi’nin Forza Italia’sından sentör Maurizio Gasparri de destek verdi.

Fransa sınır bürokrasisini artırdı, AB teyakkuzda

Macron hükümeti ise İtalya’yı sıkıştırmaya kararlı görünüyor. İtalyan sınırına 500 ekstra memur gönderen Paris, sınır geçişlerindeki arama-tarama faaliyetlerini sıkılaştırdı. Fransa 10 sınır noktasında otomobil kontrollerini de artırınca Fransa-İtalya sınırında kuyruklar oluşmaya başladı. Fransız yetkililer, “ciddi pasaport kontrolü” yapacaklarını belirtiyorlar.

Gerilim üzerine Avrupa Komisyonu da olaya el attı ve STK teknelerinin kurtarma faaliyetleri için yeni standartlar belirlemek için çalışmalara başladı. Yeni planda, STK teknelerine düzenleme getirmenin yanı sıra Afrika ve Asya ülkeleriyle, sığınmacıları ülkelerine geri göndermede daha fazla koordinasyon da karar altına alınacak. Yeni planda, göçmenleri oldukları yerde tutmaları için Kuzey Afrika ülkelerine 600 milyon avro civarında fon aktarılması da hedefleniyor.

AVRUPA

“Moldova Batı’nın Rusya’ya karşı hibrit savaşında yeni kurban”

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın 30. Bakanlar Konseyi Toplantısı’nda Moldova konusunda uyarıda bulundu. Lavrov, Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı başlattığı hibrid savaşta bir sonraki kurban olarak gözünü Moldova’ya diktiğini ileri sürdü.

Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te düzenlenen AGİT zirvesine katılan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, örgütün “içler acısı durumda” ve geleceğinin belirsiz olduğunu söyledi.

Lavrov, Rusya’ya yönelik uygulanan binlerce yaptırımın “Doğu ile Batı arasındaki geniş pratik işbirliğine son verdiğini” söyledi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’a göre Avrupa Birliği (AB) de bir refah projesi olmaktan çok “saldırgan bir jeopolitik projeye dönüştüğünü izlenimi” veriyor.

Rusya Dışişleri Bakanı ayrıca Batılı liderleri AGİT lehine değil “NATO lehine basiretsiz bir tercih yapmakla” suçladı.

Rusya ve Belarus olmadan Avrupa siyasi topluluğu oluşturulduğunu kaydeden Lavrov, “Kabul edelim ki AGİT uçurumun kenarında bulunuyor” dedi.

“Batı’nın bir sonraki kurbanı Moldova”

Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Moldova konusunda da sert bir uyarıda bulundu. Lavrov,  Moldova ile Transdinyester arasındaki ilişkilerin Kozak memorandumu ile 20 yıl önce çözüme kavuşturulabileceğini ancak bu çabaların raydan çıktığını belirtti. Lavrov, Brüksel’in öneriyi “belirsiz bir şekilde torpillediğini” söyledi.

Lavrov, “Şimdi de Transdinyester çözümüne yönelik ortak çabalardan geriye kalan son şey olan 5+2 formatını öldürüyorlar” dedi.

Rus bakan “Moldova, Batı’nın Rusya’ya karşı başlattığı hibrid savaşın bir sonraki kurbanı olarak hazırlanıyor” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Avro bölgesinde enflasyonun hızı kesildi

Yayınlanma

Avro bölgesinde enflasyonun Kasım ayında beklenenden çok daha fazla düşerek yüzde 2,4’e gerilemesi ve Temmuz 2021’den bu yana en düşük yıllık hıza ulaşması tüketicileri bir nebze rahatlatırken faiz oranlarının yakında düşürülebileceği umutlarını da artırdı.

Bir ay önceki yüzde 2,9’luk seviyeden yaşanan keskin düşüş, faizlerin yakında düşürüleceğini uman yatırımcılar ile enflasyonda yaşanan büyük artış kesin olarak kontrol altına alınana kadar borçlanma maliyetlerini yüksek tutmaya çalışan merkez bankacıları arasındaki gerilimi artırıyor.

AB istatistik kurumu Eurostat tarafından Perşembe günü yayınlanan verilere göre, enerji fiyatlarındaki düşüş ile gıda ve hizmet fiyatlarındaki düşük büyüme, uyumlaştırılmış tüketici fiyatları endeksindeki yavaşlamanın arkasındaki ana faktörler oldu.

Çekirdek enflasyon ise yüzde 3,6 olarak gerçekleşerek Ekim ayındaki yüzde 4,2’lik değerin aşağısına indi.

Avro da ABD doları karşısında yüzde 0,6 düşüşle 1,091 dolara gerileyerek son dönemdeki kayıplarını artırdı.

Öte yandan Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde bu hafta ‘zafer ilan etmenin zamanı olmadığı’ uyarısında bulundu. ECB Başkanı ücret baskılarının ‘güçlü kalmaya devam ettiğini’ ve ‘yerel enflasyonu yönlendiren kilit bir faktör’ haline geldiğini de savundu.

ABD’de de soğuma sürüyor

ABD Merkez Bankası Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan Kişisel Tüketim Harcamaları (PCE) Fiyat Endeksi Ekim ayında bir yıl öncesine göre %3 artarken, bir önceki ayki yüzde 3,4’lük artışa kıyasla geriledi.

İstikrarsız gıda ve enerji fiyatlarını içermeyen çekirdek PCE ise yüzde 3,5 artarak Eylül ayındaki yüzde 3,7’ye göre yavaşladı. Son üç ayda çekirdek PCE yıllık bazda yüzde 2,4 oranında artarak Eylül ayına kıyasla sabit kaldı. Bu oran Fed’in hedefine (yüzde 2) oldukça yakın.

ABD’de harcamalar Ekim ayındaki temposundan uzaklaştı. Fakat bu durum, üretimdeki faaliyetlerin çökmesinden ziyade ekonomide görülmesi beklenen türden bir yavaşlama olduğunu gösterdi.

PCE %0,2 artarak Eylül ayındaki %0,7’lik hızdan geriledi. Bu harcamalar, yavaşlayan enflasyon sayesinde reel olarak artan ücretler tarafından desteklendi.

Faiz indirimi fiyatlanmaya başladı

Tahvil yatırımcıları, ABD’de ekonomik büyümenin yavaşladığına ve enflasyonun düştüğüne dair işaretlerin belirginleşmesiyle birlikte, önümüzdeki yılın ilk yarısında Fed’in faiz indirimine gitmesini fiyatlıyor.

Zayıflayan büyüme görünümü Fed’in faiz artırımına gitmesini engelleyen önemli bir faktör olsa da, esas olarak enflasyon cephesindeki ilerleme Merkez Bankası’nın para politikasını ne zaman gevşeteceğini belirleyecek.

Yatırımcıların güveni bu hafta başında ‘şahin’ bir politika yapıcı olarak bilinen Fed YK üyesi Christopher Waller’ın önümüzdeki aylarda olası bir faiz indirimine işaret etmesiyle pekişti.

Piyasalar, Fed Başkanı Jerome Powell’ın Cuma günü Atlanta’daki Spelman College’da yapacağı konuşmada Waller’ın yorumlarını destekleyip desteklemeyeceğini görecek.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İsviçre, Rusya’nın toplamda 8,8 milyar dolar değerinde varlığını dondurdu

Yayınlanma

İsviçre, Ukrayna’ya dönük askeri müdahaleyle ilgili yaptırımların bir parçası olarak Rusya’nın yaklaşık 7,7 milyar İsviçre frangı (8,81 milyar dolar) değerindeki varlıklarını dondurdu.

Ülkenin geçtiğimiz aralık ayında Rusya’nın 7,5 milyar frank değerinde mal varlığını dondurduğu bildirilmişti. Söz konusu artış, geçtiğimiz yıl 300 şahıs ve 100 şirkete yaptırım uygulanmasından kaynaklanmıştı.

Reuters ajansının ülke hükümetine dayandırdığı haberine göre güncellenen tahmin, yaptırım listesine yeni kişilerin eklenmesi/çıkarılması ve varlıkların dondurulmasına dönük davaların açılması nedeniyle hala geçici.

İsviçre bankalarının hükümete rapor vereceği 2024 yılının ikinci çeyreğinin sonuna kadar daha kesin bir rakamın açıklanması bekleniyor.

Ukrayna’daki çatışmalar nedeniyle Batılı ülkeler Rusya’ya karşı büyük ölçekli yaptırımlar uygulamış ve Rusya vatandaşları ve kuruluşlarının yurt dışındaki varlıklarını dondurmuştu.

Mayıs 2023’te Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, üye ülkelerin Rusya Merkez Bankası’nın yaklaşık 200 milyar avroluk varlıklarını bloke ettiğini bildirmişti. İsviçre makamları da Merkez Bankası’nın varlıklarının Ukrayna’nın yeniden inşası için kullanılmasına izin vermişti.

AB Komisyonu 12 Aralık’a kadar dondurulmuş Rus varlıklarının kullanımına ilişkin bir öneri paketi sunmayı planlıyor.

İsviçre, ilk kez ABD öncülüğündeki bir tatbikata katıldı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English