Bizi Takip Edin

AVRUPA

İtalya’da göçmenlerin karıştığı tecavüz vakası gerilimi yükseltti

Yayınlanma

İtalya’nın güneydeki Sicilya adasında yer alan Katanya’da reşit olmayan Mısırlı göçmen gençlerin, yine reşit olmayan 13 yaşındaki bir kıza, erkek arkadaşının gözleri önünde topluca tecavüz ettikleri iddiası siyaseti karıştırdı.

Söz konusu çete, DNA testinin en az bir reşit olmayan kişinin kıza cinsel tacizde bulunduğunu doğrulamasının ardından ve grubun en büyüğünün, astlarının eylemlerinden rahatsız olduğu ve yetkililere itiraflarda bulunması üzerine yakalandı. 

Katanya polisinin CNN’e bildirdiğine göre, Mısırlı göçmenler, 2021 ve 2022’de refakatsiz çocuklar olarak İtalya’ya tekneyle girdi.

İddiaya göre olaya adı karışan 7 Mısırlı genç yasadışı yollarla İtalya’ya gelmişti. Fakat İtalyan yasaları, reşit olmayan göçmenlerin sınır dışı edilmesini yasaklıyor.

Salvini ‘kimyasal hadım’ istedi

Öte yandan geçen yıl eylül ayında yürürlüğe giren yeni yasaya göre, yetkililer artık sistemi yanıltmaya çalışan yetişkin göçmenlerin yakalanması umuduyla yaşı belirlemek için bilek kemiklerinin röntgeni de dahil olmak üzere fiziksel muayeneleri kullanabilecekler. 

Olayın duyulmasının ardından İtalya’nın sağcı hükümetinden öfkeli sesler yükselmeye başladı. Lega lideri ve Başbakan Yardımcısı Matteo Salvini, faillerin ‘kimyasal olarak hadım edilmesi’ çağrısında bulunurken, Başbakan Giorgia Meloni, “Adalet yerini bulacak,” açıklaması yaptı.

Salvini, “Gelip benimle ‘hoşgörü’ veya ‘hata’ hakkında konuşmayın. Bu tür dehşetler karşısında, merhamet olamaz, sadece bir çare olabilir: kimyasal hadım. Lega tarafından öne sürülen teklifin mümkün olan en kısa sürede oylanacağına güveniyorum,” dedi.

Katanya piskoposundan ‘itidal’ çağrısı

Olay İtalya’daki Afrika kökenli göçmenlere ve hükümetin göç politikasına tepkileri artırıken, Katanya Piskoposu Luigi Renna, şiddet içeren suçlar için göçmenlerin fişlenmesine karşı uyarıda bulundu. Renna, “Bu genç göçmenlerin işlediği suç bizi genellemelere götürmemelidir, çünkü biliyoruz ki tüm genç İtalyanlar şiddet yanlısı olmadığı gibi, tüm göçmenler de şiddet yanlısı değildir,” dedi.

Olaya karışan gençlerden ikisini tanıyan başka göçmen işçiler, İtalyan medyasına, çocukların İtalyan toplumuna entegre olmak için çaba sarf ettiklerini ve saldırı sırasında çalışma izni peşinde olduklarını söyledi. İşçiler, “Böyle bir şey yapacaklarından şüphelenmek için hiçbir nedenimiz yoktu,” dediler.

Katanya Belediye Başkanı: Bakanlık endişelerimizi görmüyor

Katanya Belediye Başkanı Enrico Trantino ise, yüksek göç oranlarının bir sonucu olarak Sicilya kentindeki ‘güvenlik sorunları’ konusunda endişeli olduğunu, fakat raporlarının ciddiye alınmadığını savundu.

Trantino, “Sanki bu kaba, aşağılık ve korkakça hareketle tüm şehrin ırzına geçilmiş gibi. Umarım yaşananlar yargı makamları tarafından ağır bir şekilde cezalandırılır. Katanya’da, İçişleri Bakanına defalarca beyan ettiğimiz bir güvenlik sorunumuz var,” dedi.

‘İtalyan sanat ve kültürünün tanıtımına adanmış’ bir vakıf olan Cultura Identita, reşit olmayanların sınır dışı edilmesini engelleyen göçmenlik politikasına karşı bir bildiri yayınladı.

Yargıcın sözleri tartışma yarattı

Öte yandan davaya bakan yargıç yargıç Carlo Umberto Cannella’nın sözleri dikkat çekti.

Cannella, şüphelilerin ‘medeniyete alışkın olmadıkları’ için yeniden suç işlemelerinin muhtemel olduğunu söyledi ve soruşturma devam ederken hepsinin hapiste kalması gerektiğine karar verdi.

Cannella geçen çarşamba günü yaptığı açıklamada, şüphelilerin kefaletle serbest bırakılmaması gerektiğine karar verirken, “Dehşetin ancak kızın kendi kendisini serbest bırakma girişimi sayesinde sona erdiği gerçeği ışığında, suçun tekrarlanma tehlikesi olduğu açık görünüyor,” dedi.

Berlusconi’nin gazetesi göç politikasına saldırdı

Eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin ailesi tarafından kurulan sağ eğilimli Il Giornale gazetesinde yer alan sert bir başyazıda ise Sicilya’daki tecavüz iddialarından göç sorumlu tutuldu.

Başyazıda, “Bu kişiler, uluslararası korumaya erişim zorunluluğu olmaksızın neden hala İtalya’da ve sınır dışı edilmediler?” diye soruldu.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English