Bizi Takip Edin

RUSYA

Kaliningrad’dan barış ve ticaret çağrısı

Yayınlanma

“Avrasya Uluslararası Kültürlerarası Diyaloğu” toplantısı 6-7 Temmuz’da İstanbul’da yapıldı. Rusya’dan gelen misafirler arasında ülkenin en batısında yer alan, Batı’nın coğrafi ablukası altındaki Kaliningrad’dan gelen Senatör Aleksandr Şenderyuk-Jidkov, Harici’ye verdiği röportajda Türk iş dünyasına seslendi.

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkiler uluslararası bağlamda çeşitli teorik zeminlerde tartışılıyor. Türk akademisindeki hakim görüş; Türk –Rus ilişkilerinin temelinde yüzyıllara dayanan güvensizlik olduğu ancak bu durumun iki ülke arasında pragmatist ilişkileri engellemediği yönünde.

Buna karşın hem Rusya’da hem de Türkiye’de karşılıklı “kazan kazan” formülüne dayanan pragmatist ilişkiler yerine daha uzun erimli ve stratejik temellerin aşama aşama inşa edileceği yeni tür birliktelik arayanların sayısı da az değil.

Elbette Türkiye bir NATO ülkesi ve Türk – Rus ilişkilerinin geleceğine yönelik iyimser niyet ve temennilerle güncel pratik gerçekler zaman zaman örtüşmüyor. Ancak Türk Akım, Türkiye’ye gaz merkezi kurulması, Akkuyu Nükleer Santrali gibi uzun erimli projeler, Türk – Rus ilişkilerinde daha geniş imkanların mümkün olduğunu savunanları destekliyor. Tabii, Ukrayna’daki savaşın Türk-Rus dostluğunu test edecek daha zorlu aşamalara yükselmesi de kötümser senaryoların bir parçası.

Türkiye’deki tartışmaları bir kenara bırakacak olursak Rusya’nın en batısından bir sese kulak vermek ilginç olabilir. Rus politikacı Aleksandr Şenderyuk-Jidkov, Rusya Federasyonu Kaliningrad bölgesi senatörü. 2004 yılında Immanuel Kant Baltık Federasyon Üniversitesi’nden mezun olmuş. Danimarka’da iş hukuku okuyan Jidkov, Federasyon Komitesi Bütçe ve Mali Pazar Komitesi üyesi. Endüstriyel tarım konusunda iş tecrübesine sahip. Felsefeye meraklı ve Kant’ın evrensel barış ilkelerini konuşurken sık sık vurguluyor.

Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırım listesinde olan Senatör Jidkov, temmuz ayının başında kalabalık bir heyetle birlikte İstanbul’daydı. Rus anakarasıyla bağlantısı olmayan ülkenin en Batı bölgesinden gelmesi ve İstanbul Kent Üniversitesi’ndeki “Avrasya Uluslararası Kültürlerarası Diyaloğu” toplantısında ikinci sırada konuşma yapması dikkatimizi çekti.

Kaliningrad, Alman felsefeci Immanuel Kant’ın doğduğu kent ve Senatör Jidkov, “Immanuel Kant, sadece filozof değildi. O aynı zamanda bir idealistti. İdeal dünyanın gelecekte nasıl bir olması gerektiği hakkında çok kafa yordu” diyerek felsefecinin evrensel barış mesajlarını önemsediklerini sık sık vurguluyor.

Polonya ve Litvanya’ya komşu olan Kaliningrad’ın adı, bu günlerde Kant’ın evrensel barış mesajlarından çok Ukrayna savaşı sonrası Batı ile Rusya arasında açılacak olası ikinci cephe olarak anılıyor. Psikolojik savaşın da gerçek savaşla iç içe geçtiği bir dönemde bu iddiaların gerçekliğini ölçmek farklı bir haberin konusu. Ancak genişletilmiş bir Doğu Avrupa savaşında Kaliningrad’ın ikinci kritik patlama noktası olacağını iddia eden çok sayıda jeopolitikçi olduğunu da not etmek lazım. Dahası, “Wagner paralı askerlerinin Suwalki koridoruna birkaç saat içinde ihtiyaç olan bölgeye yürümeye hazır olduğu” şeklinde bir haber Türk medyasında geniş yer buldu.

Suwalki koridoru Kaliningrad ile Belarus arasındaki kara bağlantısı. Yani Kaliningrad’dan Moskova’ya karadan bu koridoru geçerek gidebilirsiniz. Tersten bakıldığında ise NATO üyesi olan Baltık devletleri, Litvanya, Letonya ve Estonya’nın Atlantik dünyasına karadan açılan kapısı…

Yani her iki taraf için de önemli bir bölge… Politico dergisinde 2022 Haziranında yayımlanan bir makaleye göre bu koridor “dünyanın en tehlikesi bölgesi…”

Senatör Jidkov Polonya ve Litvanya’nın karadan Kaliningrad’ı bloke ettiğini ve çimento, ağaç gibi endüstriyel materyallere erişimde güçlükler yaşadıklarını, bu blokajın insani durumu da olumsuz etkilediğini söylüyor.

Savaş senaryolarını sorduğumuz Senatör Jidkov, öncelikle Kant’a atıf yapmakta ısrar ediyor. Senatör önümüzdeki yıl Kant’ın 300. yaş gününü de dünyadan geniş bir etkinlikle kutlayacaklarını söylüyor.

Senatör Jidkov, açıkça söylemese de Kalingrad’dan verilen barış mesajları, savaşın buradan yayılma olasılığı ile de ilgili olabilir.

Senatör ayrıca, Avrupa’da Dostoyevski, Puşkin ve Tolstoy’un eserleri eğitim müfredatlardan çıkarılırken, Rusya’nın evrensel değerlerinin dünya kültür ortamından dışlanmaya çalışıldığı bir ortamda Kant’ın doğum gününü kutlayarak Rusların yüksek kültüre Avrupalı siyasiler gibi bakmadıkları mesajını veriyor.

Sadede gelecek olursak Batı ile Rusya arasındaki bu tehlikeli hatta Türkiye’nin de bir pozisyonu var. Yaptırımlara katılmayan Türkiye, Kaliningrad ile ticaret yollarını çeşitlendirmenin arayışında.

“Rusya ve Türkiye arasındaki barış ve 100 yıllık olağanüstü ilişkiler barışın bütün ülkeler için mümkün olduğunu gösteriyor” diyen Rusya Federasyon Konseyi Senatörü Jidkov, geçtiğimiz ay İzmir ile Kaliningrad arasında konteynır hattı kurulduğunu söylüyor.

“Rusya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin bütün dünya için bir model teşkil ettiğinden şüphem yok” ifadelerini kullanan senatör Türk iş dünyasına sesleniyor. Kaliningrad’tan İstanbul’a uçuşların yaklaşık 3 saat sürdüğünü Moskova’ya kıyasla bu rotanın bir buçuk saat daha kısa olduğunu anımsatıyor: “Kaliningrad aynı zamanda serbest uçuş bölgesi. Federal hükümetten lisans almamıza ihtiyaç yok. Bütün havayolu şirketleri Kaliningrad’a gelebilir ve bizim havalimanımızı kullanabilir.”

Türk turizmcilerin Rusya’dan turistleri getirmek için Kaliningrad rotasını da kullanabileceğini belirten Jidkov, Türk – Rus ilişkilerinde Kaliningrad’ın yeni bir ekonomik yıldız olabileceğini kaydediyor.

Ayrıca Kaliningrad’ın serbest ekonomik bölge olduğunu ve turizm dışındaki yatırım, üretim ve ticaret alanlarında da Türk iş insanları için büyük fırsatlar olduğunu vurgulayan Senatör Jidkov, Türk – Rus ilişkilerinin dünyaya örnek olabileceğini belirtiyor.

Neresinden bakılırsa bakılsın Türk – Rus ilişkilerinde savaşın başından bu yana devam eden dengenin korunması Ukrayna’daki ateşin kontrol altında tutulmasıyla sıkı sıkıya bağlı görünüyor.

RUSYA

Rusya Dışişleri: Batı, Azerbaycan ve Ermenistan’ı Moskova ile işbirliğinden koparmak istiyor

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Müdür Yardımcısı Andrey Nastasin, Batılı ülkelerin Azerbaycan ve Ermenistan’ı NATO zirvesine davet ederek Rusya’nın dostlarını Moskova ile işbirliğinden uzaklaştırmak istediğini belirtti.

Vedomosti‘nin haberine göre Nastasin, yaptığı açıklamada “Avrupa-Atlantikçilerin bölgenin özelliklerini anlamaktan uzak reçetelerini dayatmaları, Güney Kafkasya’da yeni ayrım çizgilerinin ortaya çıkmasına yol açacak ve sadece bu bölge için değil, aynı zamanda pan-Avrasya güvenliği için de yıkıcı sonuçlar doğuracaktır,” dedi.

Nastasin, Güney Kafkasya’da istikrarın bölgesel sorumluluk ilkesi çerçevesinde bölge ülkeleri tarafından sağlanabileceğini de sözlerine ekledi.

NATO’nun bu yılki zirvesi 9-11 Temmuz tarihlerinde Washington’da gerçekleştirilecek. İtalyan Corriere della Sera gazetesinin haberine göre zirvede ülkeler Ukrayna’ya asker göndermeyi reddeden bir bildiriyi kabul edebilir.

Geçen hafta ise Ermenistan’ın NATO zirvesine katılmayı kabul ettiği öğrenildi. Davet, ortak ülkeler formatında katılımı öngörmekte ve ittifakın kuruluşunun 75. yıldönümü münasebetiyle düzenlenecek yan etkinlikleri kapsıyor.

Ermenistan Dışişleri: NATO’ya katılma planımız yok

Okumaya Devam Et

RUSYA

Dağıstan’da peçe geçici olarak yasaklandı

Yayınlanma

Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan Cumhuriyeti’nin müftülüğü, fetva dairesinin peçe konusundaki tutumuna ilişkin açıklama yayımladı.

Din adamlarının aldığı karara göre peçenin tamamen yasaklanması için yeterli gerekçe bulunmuyor, ancak güvenlik gerekçesiyle yerel düzeyde uygulanabilir.

Müftülük, ‘tespit edilen tehditler ortadan kaldırılıncaya ve yeni bir dini görüş sunuluncaya kadar’ geçici bir yasak ilan etti.

Bunun dayanağı, bölgesel Ulusal Politika ve Din İşleri Bakanlığı’nın ‘bölgenin nüfusunun güvenliğine yönelik mevcut tehdit hakkında’ yaptığı itirazın yanı sıra fetva dairesinin sonucuna dayanıyordu.

Karar, Dağıstan Müftülüğünün Telegram kanalında bildirildi.

Dağıstan Müftülüğü Fetva Dairesi önceki gün (2 Temmuz) peçe ile ilgili bir karar yayımlamıştı.

Fetva dairesine göre yasak, güvenlik gerekçesiyle belirli durumlarda yerel olarak uygulanabilir.

Fetva dairesi başkanına göre, peçe takmanın zorunlu olup olmadığı konusunda dört mezhebin âlimleri arasında görüş ayrılığı söz konusu.

Bazı âlimler bunu zorunlu görürken, bazıları arzu edilen bir durum olarak değerlendirirken bazıları ise karşıt görüşte.

Daha önce Dağıstan lideri Sergey Melikov peçeye ‘erkeklere saklanma ve kadınlara da bu geniş başlıkların arkasında yasak eşyaları taşıma fırsatı verdiği’ için karşı çıkmıştı.

Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin de benzer bir tutum sergilemişti. Bastrıkin, bu konuda Dağıstan’ın Mahaçkale ve Derbent kentlerindeki silahlı saldırılara ve Rostov-na-Donu’ndaki tutukevinde yaşanan rehin alma olayına işaret etmişti.

Rusya’da peçe yasağı tartışmaları: Kim, ne diyor?

 

Okumaya Devam Et

RUSYA

‘Mahaçkale’de kiliseye saldıranlar Şii camisini basmayı planlıyordu’

Yayınlanma

Rusya Federasyonu’na bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti İçişleri Bakanı Abdurreşid Magomedov, 23 Haziran’da Mahaçkale ve Derbent’te kiliseler ve bir sinagoga saldırıların militanların bir Şii camisini de basmayı planladıklarını bildirdi.

TASS haber ajansının aktardığına göre Magomedov, “Derbent’te bir sinagoga ve bir kiliseye saygısızlık eden aynı şahıslar -bu kanıtlanmış bir gerçektir- aynı şeyi bir Şii camisinde yapmaya gitmişlerdi,” ifadesini kullandı.

Dağıstan’daki terör saldırısı 23 Haziran akşamı meydana geldi. Silahlı saldırganlar iki Ortodoks kilisesine, bir sinagoga ve bir trafik polisi karakoluna saldırdı.

Kolluk kuvvetlerinin operasyonunda beş militan etkisiz hale getirildi. Saldırganlardan üçü, Dağıstan’ın Sergokala rayonu belediye başkanı Magomed Omarov’un oğlu ve yeğeni.

Yetkili emekliye sevk edildi ve Birleşik Rusya partisinden ihraç edildi. Silahlı saldırıda ölenlerin sayısı en son 22 olarak açıklandı.

1 Haziran’da terör saldırısına karışan militanlar arasında Mahaçkale havaalanındaki ayaklanmalara katılan bir kişinin de bulunduğu öğrenildi.

Mahaçkale ve Derbent’te silahlı saldırılar: 15 polis hayatını kaybetti, 25 sivil yaralandı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English