Bizi Takip Edin

ASYA

Kishida, Yoon ile “dönüm noktası” için Güney Kore’yi ziyaret etti

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Fumio Kishida, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol ile görüşmek üzere Seul’ü ziyaret etti. İkili ilişkiler güçlendirilmeye ve “mekik diplomasisini” yeniden başlatılmaya çalışırken, beş yıl sonra Tokyo heyeti tekrar Seul’de temaslarda bulundu.

Kishida, Güney havaalanında düzenlenen tören ardından doğruca Güney Koreli gazilerin ve dört eski cumhurbaşkanının gömülü olduğu Seul Ulusal Mezarlığı’na giderek çiçek bıraktı. Daha sonra, Güney Kore’de yaşayan Japon iş liderleriyle görüştü. Ticari ziyaretlerin ardından Yoon ile bir araya geldi.

Kishida’nın gezisi, dönemin Başbakanı Shinzo Abe’nin 2018 Pyeongchang Kış Olimpiyatları’nın açılış töreninden önce Yoon’un selefi Başkan Moon Jae-in ile görüşmesinden bu yana ilk ziyaret.

Son ziyaretler, iki ülke liderlerinin düzenli olarak birbirlerinin ülkelerini ziyaret ettiği mekik diplomasisinin yeniden tesis edildiğine dair ilk somut işaret oldu. Söz konusu mekik diplomasisi, o zamanki Başbakan Yoshihiko Noda’nın Ekim 2011’de Seul’e yaptığı son ziyaretten bu yana fiilen durdurulmuştu.

Kishida’nın ziyareti, Tokyo ve Seul arasında savaş tarihi ve diğer sorunlar nedeniyle yıllarca süren husumetlerin giderilmek istemesi ardından başlamış oldu.

Kishida ve Yoon, Kuzey Kore’nin füze testlerine karşı güvenlik ve iş birliği de dahil olmak üzere bir dizi konuda ortak düşüncelere sahip. Tarihsel konular ve ikili ilişkilerin geliştirilmesindeki ilerleme de muhtemelen üst seviyelere çekilecek.

Geçen yıldan itibaren Kuzey Kore, bugüne kadar devam eden benzeri görülmemiş bir hızda füze ve silah testleri yapmaya başladı, bu da Güney Kore ve Japonya’yı güvenlik alanında daha da yakınlaştırmaya yardımcı oldu.

Genişletilmiş toplantının açılış konuşmasında Yoon, “Başbakan Kishida’nın Güney Kore ziyaretini içtenlikle karşılıyorum. Mekik diplomasisini eski haline getirmek 12 yıl sürdü ancak ikimizin birbirimizi ziyaret etmesi iki aydan az sürdü” dedi.

Yoon, “Başlangıçta iyi bir akım yaratmak zordur, ancak bir kere başladıktan sonra çoğu zaman trend haline gelir. Bence Güney Kore-Japonya ilişkilerinde şu anki gidişat böyle. Geçmişte iki ülke arasında yaşanan güzel zamanların ötesinde daha iyi zamanlar yaratma sorumluluğu hissediyorum. Mevcut ağır uluslararası durum ve karmaşık küresel krizin ortasında, Güney Kore ve Japonya arasındaki iş birliği ve bir arada yaşama, yalnızca her iki ülkenin ortak çıkarları için değil, aynı zamanda dünya barışı ve refahı için de şarttır. Güney Kore ve Japonya, geçmiş tamamen çözülmeden gelecekteki iş birliğine yönelik tek bir adım atamayacakları algısından uzaklaşmaları gerektiğini” diye konuştu.

Kishida Güney Kore ve Japonya liderleri arasında mekik diplomasisinin yeniden kurulmasından dolayı “çok mutluyum” diyerek yanıt verdi.

Japon lider, “Mart toplantısında, Güney Kore ile Japonya arasındaki ikili ilişkileri güçlendirerek daralmış atmosferi ortadan kaldırma konusunda anlaştık. İki aydan kısa bir süre içinde, çeşitli konuşmalar zaten dinamik bir şekilde ilerliyor. Kuzey Kore dahil Pasifik bölgesi ve küresel zorluklar hakkında ayrı bir iş birliğini de görüşmek istiyoruz” sözlerine yer verdi.

ASYA

Huawei, Apple ile aynı anda, yeni 3’e katlanabilir akıllı telefonu tanıttı

Yayınlanma

Çinli Huawei salı günü, dünya çapında en büyük akıllı telefon pazarında liderliğini sürdürmeye çalışırken, Apple’ın birkaç saat önce piyasaya sürdüğü yeni iPhone’undan hemen sonra 2,800 dolarlık katlanabilir telefonunu tanıttı.

Çinli teknoloji devi, Shenzhen’deki güneydeki teknoloji merkezinde akordeon ekran kapısı gibi üç farklı şekilde katlanabilen yeni Mate XT modelini tanıttı. Cihaz, şirketin web sitesine göre ön siparişlerde 4 milyondan fazla talep aldı ve herhangi bir depozito gerekmiyor. Araştırma firması IDC’ye göre, ikinci çeyrekte katlanabilir telefonlar için küresel pazar yaklaşık 4 milyon birim büyüklüğündeydi. Huawei’nin icra direktörü Richard Yu, lansmanda “Bugün, herkesin düşleyebileceği ancak yapamadığı bir ürünü sizlere sunuyoruz. Ekibimiz beş yıl boyunca sıkı bir şekilde çalıştı ve asla pes etmedi,” dedi ve ekledi: “Bugün, bir kez daha endüstrinin tarihini yeniden yazacağız, bilim kurguyu gerçeğe dönüştüreceğiz ve katlanabilir cihazlar için yeni bir çağ başlatacağız.”

Yeni telefon, metin özetleme, çeviri ve düzenleme işlevlerinin yanı sıra istenmeyen fotoğraf bölümlerini kesme gibi AI destekli görüntü düzenleme işlevlerine sahip. AI işlevleri Huawei’nin kendi Kylin çipleriyle destekleniyor. Bu beklenen lansman, Apple’ın en son modeli olan AI destekli iPhone 16’nın tanıtılmasının ardından birkaç saat içinde gerçekleşti ve her iki akıllı telefon da 20 Eylül’de satışa sunulacak. Mate XT, kırmızı ve siyah renklerinde sunuluyor ve 10.2 inç ekran büyüklüğüne sahip. 3.6 mm genişliğinde olan bu telefon, şirketin iddiasına göre dünyanın en ince katlanabilir telefonu ve cebinize sığacak bir klavye eki ile birlikte geliyor. Fiyatlar, 256 gigabaytlık versiyon için 19,999 yuan (2,800 dolar) ile başlıyor; daha yüksek hafıza kapasiteli versiyonlar ise 21,999 yuan ve 23,999 yuan olarak satışa sunulacak.

Başarılı akıllı telefon lansmanlarının ardından gelen bu tanıtım, Huawei’nin ABD yaptırımlarını nasıl aştığını vurguluyor ve Çin’de Apple’a karşı olan konumunu pekiştiriyor. Çin’de bazı tüketiciler, yeni iPhone 16’nın AI özellikleri eksikliğinden şikayet etti. Apple, iPhone 16’nın yapay zeka partnerini henüz açıklamadı ve Apple Intelligence, şirketin AI yazılımı yalnızca gelecek yıl Çince dillerinde kullanılabilir olacak. Weibo’da, Çin’in X benzeri platformunda bir kullanıcı, “AI kullanamazsanız ne anlamı var?” şeklinde bir yorum yaptı. Bir diğer kullanıcı ise, “AI en büyük satış noktası olmadan, yarı fiyatına olmalı,” şeklinde bir yorumda bulundu.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya’da koasliyon lideri Natsuo Yamaguchi istifa kararını duyurdu

Yayınlanma

Japonya iktidarındaki Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) koalisyon ortağı Komeito için yeni bir dönem başlıyor. Koalisyon lideri Natsuo Yamaguchi, 15 yıl boyunca parti liderliğinde kaldıktan sonra partisinin 28 Eylül’deki liderlik seçimlerine katılmayacağını duyurdu.

2009’da ilk kez parti lideri seçilen 72 yaşındaki Yamaguchi’nin, yarıştaki tek aday olan 66 yaşındaki Genel Sekreter Keiichi Ishii’ye koltuğunu bırakması bekleniyor. Ishii, parti tarafından bu ayın sonlarında yapılacak kongrede resmen seçilebilir. LDP’nin başkanlık yarışından bir gün sonra gerçekleşecek ve aynı zamanda bir sonraki başbakanın kim olacağına da etkili bir şekilde karar verileceği bir döneme girildiğinin altı çiziliyor.

Süreç Komeito’nun Yamaguchi’nin geri çekilmesi ve Ishii’nin yükselişinin LDP yarışını nasıl etkileyebileceğine ve LDP adayları arasında Komeito ile çalışmaya en uygun olanın kim olabileceğine odaklanıyor. Yamaguchi ise iktidar koalisyonunun bazı farklılıklara rağmen işbirliğine devam etmesini istediğini ve LDP ve Komeito liderlerinin birbirleriyle uyum içinde olması gerektiğini söyledi.

Yamaguchi, “LDP bana uzun zamandır bir koalisyon ortağı olarak rehberlik ve cesaret verdi. Bazı LDP üyeleri yeniden aday olmama kararım karşısında şaşırdı” dedi.

Komeito’nun LDP ile ortaklığı Yamaguchi’nin görev süresi boyunca inişli çıkışlı oldu. Koalisyon eski Başbakanlar Shinzo Abe ve Yoshihide Suga ile iyi çalışmış olsa da, Başbakan Fumio Kishida ve özellikle LDP başkanlığı için yarışan adaylardan biri olan Genel Sekreter Toshimitsu Motegi ile ilişkileri zaman zaman sorunlu oldu.

İki parti arasındaki ilişkiler, 2023’te yeni oluşturulan Tokyo seçim bölgesinde kimin adayının yarışması gerektiği konusunda tartışmalar ile gündeme gelmişti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Batı, Çin’in ‘hakimiyetini kırmak’ için lityuma daha fazla destek vermeye çağırıldı

Yayınlanma

Madencilik uzmanı Ken Brinsden’e göre, Batılı hükümetler Çin’in tedarik zinciri üzerindeki hakimiyetini kırmak istiyorlarsa lityum endüstrisine daha fazla destek sağlamalı.

Nikkei Asia’ya konuşan Brinsden’in uyarısı, dünyanın en büyük üçüncü lityum şirketinin Batı Avustralya’daki bir projeyi rafa kaldırma kararı da dahil olmak üzere, bir dizi oyuncunun üretim planlarını küçültmesine veya ertelemesine yol açan fiyat düşüşünün ortasında geldi.

Batı Avustralya’daki Pilbara Minerals’i küresel bir lityum tedarikçisine dönüştüren ve şu anda Kanada’daki Patriot Battery Metals’in başında bulunan Brinsden, Çin’in lityum tedarik zinciri üzerindeki kontrolü göz önüne alındığında, Çin’den uzaklaşmanın “doğal olarak gerçekleşmeyeceğini” söyledi.

BMI’ya göre Avustralya dünyadaki lityumun yarısından biraz azını üretirken, çoğu metalin yüzde 60’ından fazlasını işleyen Çin’e gönderiliyor.

“[Çin] bunu her sektörde yapmıyor, ancak kritik mineral tedarik zincirlerinin çoğunda, temelde kendi amaçları için fiyatı etkiliyorlar” diyen Brinsden, jeopolitik kaygılar olmasa bile, arzın tek bir ülkede yoğunlaşmasının bir risk teşkil edeceğini de sözlerine ekledi.

Elektrikli araç bataryalarında kullanılan önemli bir metal olan lityum fiyatları, Çinli üreticilerin talep artışı sırasında hızla yeni arzı devreye sokmasının ardından 2022’deki zirvesinden bu yana %80’den fazla düştü. Ancak son zamanlarda elektrikli araç satışları tahmin edilenden daha yavaş seyrediyor.

Bunun sonucunda ortaya çıkan arz fazlası marjları sıkıştırdı ve sektör genelinde kârları vurdu. Geçtiğimiz hafta, dünyanın üçüncü büyük Lityum şirketi Arcadium, Batı Avustralya’daki Mt. Cattlin madenini, lityum içeren bir cevher olan spodümen fiyatlarının düşük olması nedeniyle “bakım ve onarıma” alacağını, yani faaliyetlerini askıya alacağını duyurdu.

Avustralya, şirketlere ucuz kredi desteği sağlamak ve 2027 yılında yürürlüğe girecek olan kritik minerallerin işlenmesi için %10’luk bir vergi kredisi oluşturmak gibi önlemlerle yerli bir tedarik zincirini teşvik etmeye çalıştı. ABD de bu segmente para akıttı. Enflasyon Azaltma Yasası, Çin’in de dahil olduğu bir kategori olan “sahip olunan, kontrol edilen veya … endişe verici bir yabancı kuruluşun yönlendirmesine tabi olan” bir şirket aracılığıyla tedarik edilen malzeme içermedikleri sürece elektrikli araçlar için sübvansiyonlar sunuyor.

Brinsden, bu tür önlemlerin iyi bir başlangıç olduğunu, ancak fiyat tabanı oluşturmak için ürün satın almaya yönelik bir plan oluşturulması da dahil olmak üzere daha fazlasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

“Eğer Çin gerçekten de piyasa fiyatlarını düşürerek Batı sermayesini bastırmak istiyorsa, buna karşılık vermenin tek yolu maden geliştirmeyi gerçekten teşvik edecek bir fiyat belirlemektir. … Madenin geliştirilmesini sağlamak için bu fiyatı belirlemeniz ve hatta ürünü satın almanız oldukça basit” dedi.

Şangay Metal Piyasası’na göre, %6 lityum oksit içerikli Avustralya spodümen konsantresi (SC6) geçen hafta ton başına 772,5 dolardı. Bu rakam 2022’nin sonlarında 8.000 doların üzerindeydi.

Citibank tarafından yakın zamanda yapılan bir analize göre, Avustralya’nın yedi spodümen madeninden yalnızca biri mevcut spot fiyatlarla kârlı. Bu da %51’i Çinli Tianqi ve Avustralyalı IGO’nun ortak girişimine ait olan Greenbushes. ABD’li dev Albemarle kalan hissenin sahibi.

Avustralya ve Kanada’da iki borsada işlem gören ve Albemarle’ın da hissedarları arasında yer aldığı Vancouver merkezli Patriot Battery Metals, geçtiğimiz ay Quebec’teki Shaakichiuwaanaan projesinin ön ekonomik değerlendirmesini yayınladı.

Şirket madeni 1,4 milyar Kanada doları (1,03 milyar $) tahmini maliyetle iki aşamada geliştirmeyi ve 800.000 ton tam üretim yapmayı hedefliyor. İlk üretimin 2028’in sonlarında yapılması planlanan projenin tahmini geri ödeme süresi, Brinsden’in sektör için “mantıklı bir teşvik fiyatı” olarak nitelendirdiği SC6 için ton başına 1.500 dolarlık bir fiyat varsayımıyla 3,6 yıl.

“Projeyi bugünkü fiyatlarla inşa etmeyi düşünmüyoruz” diyen Brinsden, Shaakichiuwaanaan’ın yüksek tenörlü zonlarının gelecekteki düşüş dönemlerinde projeyi savunulabilir kıldığını da sözlerine ekledi.

Brinsden, Çin’in batarya hücreleri için maliyetleri düşürmesi ve “inanılmaz” ölçek ekonomileri oluşturması nedeniyle bir sonraki yükselişin beklenenden daha erken gelmesini beklediğini ve bunun da daha fazla hammadde talebini canlandıracağını söyledi.

“Bence bir sonraki talep şoku aslında Çin’in küresel olarak büyüttüğü pazarları doldurmak için daha fazla hammadde satın almaya geri dönmesinden kaynaklanıyor ve bu, Batı’nın bugün onlara verdiği krediden çok daha erken gerçekleşecek” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English