Bizi Takip Edin

ASYA

Kishida’nın yeni kabinesinde kadın dışişleri bakanı ve şahin savunma bakanı öne çıktı

Yayınlanma

Onay oranları düşen Japonya Başbakan Fumio Kishida, gelecek yıl partisinde yapılacak başkanlık seçimleri öncesi, son dakika değişikliğiyle kabinedeki kilit isimleri değiştirirken, bazı deneyimli isimleri ve rakiplerini görevlerinde tuttu.

Çarşamba günü yaptığı kabine değişikliğinin ardından düzenlediği basın toplantısında “Bu kabine değişimden güç alan bir kabine” diyen Kishida, ekonomi, sosyal politika ve diplomasi ve güvenlik olmak üzere üç kilit alanda “sağlam kabiliyetlere sahip” bakanlar seçtiğini sözlerine ekledi.

Kishida’nın yakın müttefiki Yoshimasa Hayashi’nin yerine, kadın eski Adalet Bakanı Yoko Kamikawa‘yı Dışişleri Bakanı olarak ataması ülke gündemine oturdu. Yirmi yıldır ilk kez bir kadın bu görevi üstlendi.

Kishida ayrıca eski Başbakanlar Shinzo Abe ve Yoshihide Suga’nın yardımcılarından Minoru Kihara‘yı Yasukazu Hamada’nın yerine Savunma Bakanı olarak atadı. Kabine’deki ilk görevini alan Kihara, son dönemde ölümcül silahların ihracatı konusunda fiili bir yasak niteliği taşıyan kuralların elden geçirilmesi için iktidar partisinin yürüttüğü tartışmalarda ön saflarda yer almıştı.

Asahi Shimbun gazetesi tarafından 2021’deki son Alt Meclis seçimleri öncesinde yapılan bir ankete göre Kihara, Japonya’nın savunma kapasitesinin artırılmasını ve ABD-Japonya ittifakının güçlendirilmesini desteklerken Çin’i de bir “tehdit” olarak nitelendirmişti.

Kishida seçimlerini Kawakami’nin “geniş uluslararası ağına” ve Kihara’nın “savunma alanındaki uzmanlığına” dayandırarak açıkladı.

Ancak bir devamlılık göstergesi olarak, Maliye Bakanı Shunichi Suzuki ve Ekonomi Bakanı Yasutoshi Nishimura gibi ülkeyi yönetme hırsını hiçbir zaman gizlememiş bir başka ağır topun da aralarında bulunduğu bir dizi kilit yetkiliyi de görevde tuttu.

Yeni Kishida Kabinesi’nin 19 bakanlı kadrosunda beş kadın yer alıyor. Bu, 2001’de Koizumi ve 2014’te Abe dönemlerindeki kadın oranını da aşıyor. Kabine değişikliği ülke gündeminde en çok da kadınların sayısı ile gündem oldu.

Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yılın başlarında yayınladığı bir rapora göre Japonya siyasette cinsiyet eşitliği konusunda 146 ülke arasında 138. sırada yer alıyor.

Rakiplerini yakın tuttu

Muhtemelen gelecek yıl yapılacak Liberal Demokrat Parti başkanlık seçimlerini göz önünde bulunduran Kishida’nın, Toshimitsu Motegi’yi LDP genel sekreteri ve Taro Kono’yu da dijital ajans başkanı olarak tutarak potansiyel rakiplerine yakın durmaya karar verdiği yorumları yapıldı.

Bir sonraki LDP başkanlık seçimlerinde potansiyel bir aday olan Motegi, ülkenin ticaret bakanı ve üst düzey diplomatı olarak görev yaptığı için ekonomik ve diplomatik politikalar konusunda öne çıkıyor. Aynı zamanda 54 milletvekiliyle LDP’nin en büyük üçüncü grubuna başkanlık ediyor.

The Japan Times’a göre, Motegi’nin genel sekreter olarak kalması Kishida’yı eleştirmesini ve gelecek yıl yapılacak parti liderliği seçimleri öncesinde bir aday olarak kabul edilmesini zorlaştıracak.

Öte yandan son birkaç aydır Motegi, yurtdışı ziyaretleriyle itibarını artırarak ve çocuk bakım harcamalarındaki artış da dahil olmak üzere hükümetin önemli politika girişimlerine öncülük ederek profilini yükseltmeye çalışsa da halk nezdindeki popülaritesi oldukça düşük.

LDP’nin 2021 başkanlık yarışının ikinci turunda Kishida’ya yenilmesine rağmen kamuoyunun bir sonraki başbakan olarak en çok tercih ettiği isimlerden biri olan Kono, dijital ajans şefi olarak görevine devam edecek. Kono aynı zamanda dijital idari reform konusunda yeni bir panelin başına getirildi.

Kishida’nın, kamuoyunun endişelerini gidermek amacıyla, vergi ve sosyal güvenlik verilerinin tek bir kimlik kartında birleştirilmesi politikasının uygulanmasında yaşanan bir dizi aksaklıktan sonra, “süreklilik ve istikrarı” hedeflediği yorumları basında yer aldı.

Yeni kadro

Yeni Kabine’de beş kadın görev aldı; Kamikawa dışişleri bakanı olarak atanırken

Sanae Takaichi ekonomik güvenlik bakanı olarak görevine devam edecek, Ayuko Kato çocuk politikalarından sorumlu bakan olarak atandı, Hanako Jimi kırsal bölgeleri yeniden canlandırma bakanı oldu, yeniden yapılanma bakanı olarak ise Shinako Tsuchiya atandı.

Kabinede kadınların sayısının artmasının – açıklanan ekonomik teşvik paketiyle birlikte – hükümetin popülaritesini artırıp artırmayacağı tartışılıyor.

Bu arada bir diğer önemli değişiklik de Kishida’nın en yakın sırdaşlarından ve bazı kilit hükümet politikalarının beyni olan Kabine Sekreter Yardımcısı Seiji Kihara’nın yerine başbakanın danışmanlarından Hideki Murai’nin getirilmesi oldu.

Kihara’nın adı son dönemde bazı skandallara karışmış ve istifa etme niyetini dile getirmişti. Bir süredir de medyadan uzak duruyordu.

Kishida grubunun bir üyesi olan Murai, bu yılın başlarında kurulan geçici bir ekibin başkanı olarak hükümetin yapay zeka kullanımını teşvik etme çabalarında öncü bir rol oynadı.

Eski LDP genel sekreter yardımcısı ve sonbaharda cinsel azınlıkların anlaşılmasını teşvik edecek bir yasanın çıkarılmasını tartışan LDP panelinin başkanı Hiroshi Moriya, Üst Meclis’ten seçilen diğer kabine sekreter yardımcısı olarak Yoshihiko Isozaki’nin yerini aldı.

İktidar koalisyonunun küçük ortağı Komeito’nun yoğun talebi üzerine görevdeki toprak bakanı Tetsuo Saito yeniden atandı. Komeito, koalisyonun 2012’de yeniden iktidara gelmesinden bu yana bu görevi kesintisiz olarak sürdürüyordu.

Fukushima No.1 nükleer santralinden deşarj edilen sudan hükümetin tercih ettiği “arıtılmış su” yerine “kirlenmiş su” olarak bahsettiği için eleştirilmesinin ardından görevinden ayrılmak istediğini dile getiren Tarım Bakanı Tetsuro Nomura’nın yerine Ichiro Miyashita atandı.

Değişiklikleri tamamlayan eski sağlık bakan yardımcısı Keizo Takemi, görevden ayrılan Katsunobu Kato’nun yerine Kabine portföyü için görevlendirildi.

Yeni açıklanan kadroda 19 görevden 11’i ilk kez Kabine üyesi olarak yer alıyor. Kamikawa ve yeni atanan ekonomik canlandırma bakanı Yoshitaka Shindo daha önce sırasıyla adalet bakanı ve içişleri bakanı olarak görev yapmışlardı.

Görev değişikliklerinin ardından Kishida’nın, fiyat artışlarıyla başa çıkmak için ekonomik adımlar üzerinde çalışması, amiral gemisi olan “çocuk yetiştirme” politikasını nasıl finanse edeceğine kafa yorması ve Fukuşima nükleer santralinden radyoaktif suyun okyanusa salınmasıyla ilgili sorunları ele alması bekleniyor.

ASYA

Kishida enerji dönüşümünü desteklemek için ‘Asya’nın OECD’si’ çağrısında bulundu

Yayınlanma

Başbakan Fumio Kishida cuma günü yaptığı açıklamada, Japonya’nın temiz enerji konusunda diğer Asya hükümetleriyle işbirliğini derinleştireceğini belirtirken, yeşil dönüşüm için kural ve kılavuzların belirlenmesine yardımcı olacak bir “Asya OECD’si” vizyonunu açıkladı.

Kishida cuma günü Japonya İş Federasyonu ya da Keidanren tarafından düzenlenen Asya İş Zirvesi’nde konuştu. Etkinliğe aralarında Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi, Filipinler-Japonya Ekonomik İşbirliği Komitesi ve Endonezya Ticaret ve Sanayi Odası’nın da bulunduğu 11 Asya ekonomisinden 13 iş grubunun temsilcileri katıldı.

Kishida zirvenin kapanış konuşmasında Japonya’nın “Asya’nın karbonsuzlaştırılmasına öncülük edeceğini ve Asya’da büyük bir karbonsuzlaştırma pazarı yaratmak için işbirliğini güçlendireceğini” söyledi. Kishida, sıfır karbon emisyonuna ulaşma gibi zor bir görev söz konusu olduğunda “çok benzer bir durumda” oldukları için ülkesinin yeşil dönüşüm deneyimini diğer Asya ülkeleriyle paylaşabileceğini söyledi.

Tokyo, örneğin yeşil enerji ve elektrikli araçlarla ilgili tedbirleri benimseme konusunda daha proaktif olan Avrupa Birliği’ne kıyasla karbonsuzlaştırma konusunda daha kademeli ve iş dostu bir yaklaşım benimsenmesi için baskı yapıyor. Tokyo, imalat ağırlıklı ekonomisi için hızlı bir geçişin başarılmasının zor olacağı ve bunu yapmaya çalışmanın otomobil üretimi gibi kilit sektörlerin rekabet gücüne zarar verebileceği endişesini sık sık dile getiriyor.

Japonya, ASEAN’ın da daha yeşil bir ekonomi ile ekonomik büyümeyi teşvik etme arasında denge kurma konusunda benzer bir ikilemle karşı karşıya olduğunu düşünüyor.

Kishida AZEC’i ilk olarak 2022 yılında önerdi ve ertesi yıl dokuz ASEAN üye ülkesiyle birlikte başlattı. İlk zirve Aralık 2023’te yapıldı.
Başbakan, yeni girişimin, Tokyo tarafından finanse edilen Cakarta merkezli uluslararası bir düşünce kuruluşu olan ASEAN ve Doğu Asya Ekonomik Araştırma Enstitüsü’nde (ERIA) ulaşım ve elektrik gibi sektörlerde karbonsuzlaştırma programlarını desteklemek için bir “Asya sıfır emisyon merkezi” kuracağını söyledi.

Kishida, düşünce kuruluşunun “Asya’nın OECD’si” gibi olmasını ve çeşitli sektörlerde uluslararası kural ve standartların belirlenmesine katkıda bulunmasını istediğini belirtti ve bu sonbaharda Laos’ta ikinci bir AZEC zirvesi düzenlenmesi için görüşmelerin sürdüğünü söyledi. “Bu yılın, gelecek on yıl için belirli eylem planları üzerinde ilgili ülkelerle anlaşmaya varma yılı olmasını istiyorum” dedi.

Yapay zeka stratejisi konusunda Kishida, Nikkei’nin daha önce Japonya’nın ülkedeki ve Asya’nın başka yerlerindeki şirketler arasında, ilgili Asya ülkelerinin dillerine ve kültürlerine daha uygun yapay zeka geliştirmek için işbirliğini destekleyeceği yönündeki haberini doğruladı. “Ne yazık ki Japonca, küresel toplumda küçük bir dil,” diyen Kishida, Asya ülkelerinin yapay zekanın faydalarından tam olarak yararlanmak için birlikte çalışması gerektiğini sözlerine ekledi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Kırgızistan’da darbe girişimi

Yayınlanma

Kırgızistan Milli Güvenlik Devlet Komitesi’nden (GKNB) yapılan açıklamada, ülkenin güvenlik kurumlarının erken müdahalesi sayesinde düzenlenen darbe girişiminin önlendiği belirtildi.

Açıklamada, “Vatandaşların güvenliğini sağlamaya ve anayasal düzenin temellerini korumaya yönelik tedbirlerin bir parçası olarak, şiddet kullanarak iktidarı ele geçirmeyi ve vatandaşların ölümüyle sonuçlanan kitlesel kaos tertip ederek ülkedeki sosyo-politik durumu istikrarsızlaştırmayı planlayan yıkıcı bir grubun yasa dışı faaliyetleri bastırılmıştır,” ifadelerine yer verildi.

RİA Novosti‘nin haberine göre açıklamada, suç örgütünün dinci fanatikleri de içerdiği kaydedildi.

Ülkenin güvenlik kurumları tarafından yürütülen soruşturma ve operasyonel tedbirler sırasında, dört Kırgız vatandaşının gözaltına alındığı ve geçici bir gözaltı merkezine götürüldüğü bilgisine yer verilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Gözaltına alınanların evlerinde ve araçlarında yapılan aramalarda el yapımı patlayıcılar, ateşli silahlar, mühimmat, telsizler, kurşun geçirmez yelekler, kolluk kuvvetleri üniformaları, insansız hava araçları, aşırılıkçı yayınlar ve diğer yasaklı materyaller bulunmuş ve bunlara el konulmuştur.”

Öte yandan açıklamada, soruşturma ve operasyonel faaliyetlerin halihazırda devam ettiği vurgulanarak ilerleyen bir tarihte gerekli bilgilerin kamuoyuna açıklanacağına dikkat çekildi.

Daha önce Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un 5-6 Temmuz tarihlerinde Azerbaycan’ı ziyaret etmeyi ve Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) gayrı resmi zirvesine katılmayı planladığı bildirilmişti.

Rusya gözünden Türkiye’nin Orta Asya politikası

Okumaya Devam Et

ASYA

Filipinler ve Japonya Karşılıklı Erişim Anlaşması’na hazırlanıyor

Yayınlanma

Filipinler ve Japonya, Güneydoğu Asya ülkesi ile Çin arasında Güney Çin Denizi’nde tırmanan gerilimin ortasında, savunma ve dışişleri bakanlarının pazartesi günü Manila’da yapacakları kritik “iki artı iki” toplantısıyla güvenlik ortaklıklarını bir üst seviyeye taşımaya hazırlanıyor.

Türünün ikinci örneği olan görüşmelerin odak noktalarından biri, iki ülke arasında askerlerin erişimini kolaylaştıracak ve ortak askeri tatbikatları kolaylaştıracak potansiyel bir karşılıklı erişim anlaşması (RAA) olacak.

Bu türden ilk Filipinler-Japonya toplantısı 2022 yılında, Manila ile Pekin arasındaki diplomatik ilişkileri yakınlaştıran dönemin Filipinler Devlet Başkanı Rodrigo Duterte döneminde yapılmıştı. Buna karşılık önümüzdeki hafta yapılacak görüşmeler, ülkenin jeopolitik bağlılığını yeniden Washington’a kaydıran Başkan Ferdinand Marcos Jr. döneminde gerçekleştirilecek.

Çin, Filipinler’in Güney Çin Denizi’ndeki Scarborough Sığlığı ve İkinci Thomas Sığlığı’na yaptığı ikmal görevlerini egemenliğini ihlal ettiği gerekçesiyle tazyikli su ve çarpışmalarla bastırarak karşı çıkıyor. Filipinler ise Çin’in kendi egemenliğini ihlal ettiğini ve uluslararası hukuku çiğnediğini iddia ediyor.

Filipinler’deki Amador Araştırma Hizmetleri’nin CEO’su Julio Amador, Nikkei Asia’ya verdiği demeçte, “bence Japonya, Güney Çin Denizi’nin bölgede daha geniş bir çatışmayı tetikleyebilecek bir parlama noktası olmasından çok endişe duyuyor” dedi.

Güneydoğu Asya uzmanı ve Japonya Ulusal Politika Çalışmaları Enstitüsü’nde doçent olan Yusuke Takagi, karşılıklı erişim anlaşmasının imzalanmasının “Japonya’nın Filipinler’in yaptıklarını desteklediği” yönünde bir sinyal göndereceğini söyledi.

Nikkei’ye konuşan Yusuke Takagi, “RAA, ordunun acil bir durumda bir şey yapması durumunda bir yedektir. RAA’nın bir şeyleri hemen değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Japonya’dan Filipin Sahil Güvenliğine] gemi sağlanması daha çok oyunun kurallarını değiştirir” dedi.

Filipinler ve Japonya arasında daha yakın bir ilişkinin başka sonuçları da olabilir. Hawaii’deki Pacific Forum International’da siber güvenlik ve kritik teknolojiler direktörü olan Mark Manantan, ikiden fazla iki görüşmesinin, Amerika’nın “Trump başkanlığında bir kez daha daha içe dönük, işlemci ve hatta değişken” olması durumunda bile ABD-Japonya-Filipinler üçlü ilişkileri için bir tür “gelecek güvencesi” işlevi gördüğünü söyledi.

Üç ülke bu yılın başlarında Washington’da tarihi bir üçlü zirve düzenleyerek Çin’in artan etkisine karşı Hint-Pasifik bölgesinde savunma ve ekonomik işbirliğini güçlendirmek için birleşik bir cephe sergilediler.

Manantan, Japonya’nın Filipinler ile yürüttüğü iki artı iki angajmanının, özellikle Güney Çin Denizi’nde hak iddia eden diğer Güneydoğu Asya ülkeleriyle gelecekte yürüteceği diyalog için bir “şablon” olabileceğini belirtti. “Japonya, olası bir Japonya-Vietnam-Filipinler diyaloğunun şekillendirilmesinde kolaylaştırıcı bir rol oynayabilir. Yani burada koalisyon kurma konusunda pek çok olasılık var” dedi.

Japonya’nın RAA gibi yasal anlaşmalarla bölgede artan varlığı daha fazla potansiyel çerçeveye kapı açabilir. Manantan, Japonya’nın Avustralya ile de RAA’sı olduğu göz önüne alındığında, Japonya-Filipinler-Avustralya ortaklığını “ABD-Japonya-Filipinler üçlüsünün bir yinelemesi” olarak görmenin kendisini “şaşırtmayacağını” söyledi.

Amador ayrıca Tokyo ve Manila arasındaki RAA anlaşmasının Japonya’ya bölgede ABD ve Avustralya’nın sahip olduğu “bazı ayrıcalıkları” vereceğini belirtti.

NATO Japonya, Güney Kore, Avustralya ve Yeni Zelanda ile güvenlik bağlantılarını artıracak

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English