Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

LNG rekabetine 27 yıllık anlaşma damgası

Yayınlanma

Çin’in petrokimya firması Sinopec ile Katar’ın kamu işletmesi Qatar Energy arasında 27 yıllık sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) satış ve satın alma anlaşması (SPA) imzalandı.

Anlaşmaya göre Qatar Energy’nin Sinopec’e 27 yıl boyunca yıllık 4 milyon ton LNG sağlayacağı duyuruldu.

Qatar Energy, LNG’nin nakliyesini ve teslimatını sağlayacak.

Uzmanlar, 2050’ye kadar devam edecek olan anlaşmanın LNG sektörünün “en uzun süreli anlaşmalarından biri” olduğunu belirtiyor.

Dünyanın en çok LNG ihraç eden ülkeleri arasında yer alan Katar, Çin’e 2009’dan bu yana LNG sağlıyor.

Anlaşma, Rusya’ya yaptırımlar sebebiyle enerji krizi ile boğuşan Avrupa’nın büyük miktarlarda LNG  ihtiyacı duyduğu bir dönemde gerçekleşti.

Çin pazarındaki talebe yönelik

Sinopec’in başkanı Ma Yongsheng, anlaşmanın Çin pazarındaki doğal gaz talebini karşılamaya ve Çin’in enerji tüketim yapısını optimize etmeye ve enerji arzının güvenliğini, istikrarını ve güvenilirliğini iyileştirmeye yardımcı olacağını söyledi.

Ma, Çin ve Katar’ın enerji alanında doğal olarak tamamlayıcı olduklarını ve işbirliklerini derinleştirmek için iyi bir ortam oluşturduklarını vurguladı.

Çin’in, bu yılın Ocak-Ekim döneminde yıllık yüzde 6,0 artışla 178,5 milyar metreküp doğal gaz ürettiği ve yıllık yüzde 10,4 düşüşle 88,74 milyon ton doğal gaz ithal ettiği belirtiliyor.

Qatar Energy başkanı Saad Sherida Al-Kaabi de, farklı alanları kapsayan işbirliğinin 27 yıl süreceğini, bunun olağanüstü bir önem taşıdığını ve iki taraf arasındaki işbirliğinde yeni bir sayfa açtığını söyledi.

Dünyanın en büyük gaz sahası

Anlaşma, Katar ile Çin arasında Katar’ın kuzeyindeki doğalgaz kapasitesini genişletme projesi kapsamındaki işbirliğinin bir parçası olarak sunuluyor.

Kuzey Sahası genişletme projesinin 2026 yılında faaliyete geçmesi bekleniyor.

Katar ile İran’ın paylaştığı Kuzey Sahası, dünyadaki tüm doğal gaz kaynaklarının yüzde 10’unu teşkil ediyor.

Sahanın genişleme projesi iki aşamaya ayrılıyor: Kuzey Sahası-Doğu Projesi (North Field East Project – NFE) ve Kuzey Sahası- Güney Projesi (North Field South – NFS).

Qatar Energy, iki aşamalı genişleme planının ilk ve daha büyük aşaması olan NFE anlaşmasını Haziran ayında imzalamıştı. Eylül ayında da genişlemenin ikinci aşaması için NFS sözleşmesi imzalandı.

Qatar Energy tarafından kontrol edilen North Field East’in hissedarları arasında Shell, ExxonMobil, TotalEnergies, Eni ve ConocoPhillips yer alıyor.

Çin ile imzalanan anlaşma, NFE için duyurulan ilk tedarik anlaşması oldu.

Avrupa için de alternatif olabilir

Global Times’a göre, tüm kapasite genişletme planı, Katar’ın LNG üretim kapasitesini yılda 77 milyon tondan 2027’de 126 milyon tona çıkaracak.

Katar’a göre 28 milyar dolara mal olacak ve üretimi yüzde 60 artırması beklenen projenin diğer kısımları da 2027 yılına kadar tamamlandığında yabancı doğal gaz ve petrol arama şirketlerinin payı yüzde 25’e çıkacak.

Halihazırda dünyanın en büyük LNG ihracatçısı olan Katar’ın, Kuzey Sahası genişleme projesi ile bu konumunu güçlendireceği ve Rus gazına alternatifler arayan Avrupa için de uzun vadeli gaz arzını garanti altına alabileceği belirtiliyor.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English