Diplomasi
M Çiçeği, Asya ve Avrupa’ya sıçradı

Haber: Bilge Dilay Misir
Geçtiğimiz günlerde Afrika kıtasını sarsan M çiçeği salgını, Avrupa ve Asya kıtalarında da gözlemlendi.
Afrika kıtasını çalkalayan M çiçeği hastalığı, Avrupa’ya sıçradı. Geçtiğimiz günlerde Afrika Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), “Kıta Güvenliği Halk Sağlığı Acil Durumu” yetkisini ilk defa kullanarak Afrika kıtasında acil durum ilan etmişti. 14 Ağustos’ta ise Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hastalığın hızlı bir uluslararası yayılım potansiyeli gösterdiğini belirterek dünya çapında acil durum ilan etti. Hemen ardından 15 Ağustos Perşembe günü İsveç, ilk M çiçeği vakasını duyurdu.
DSÖ Avrupa Bölge Müdürü Hans Kluge, İsveç sağlık yetkililerinin açıklamasına göre, vakalının yakın zamanda Afrika’da mpox vakası yaşanan bir bölgeye seyahat ettiğini söyledi. Teşhis edilen bireyin, belirtilerine göre tedavi edildiğini vurgulayan Kluge, hastanın sıkı denetim altında olduğu bildirdi.
PAKİSTAN’DA 14 KİŞİ M ÇİÇEĞİ OLDU
İsveç’te Afrika dışında görülen ilk vakanın yaşanmasının ardından, Liberya ve Pakistan’dan haber geldi. Liberya, 3 velayetinde toplam 5 M çiçeği vakası tespit edildiğini açıkladı. Halkı salgına karşı dikkatli olmaya çağıran Liberya, hastalık önleyici tedbir ve gözetimlerin arttığını belirtti. Pakistan’da ise yerel haber kanalı Geo News, Hayber Pahtunhva eyaletinde körfez ülkesinden gelen 3 şahısta M çiçeği teşhis edildiğini duyurdu. Pakistan Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Sacid Şah, vakalı şahısların hafif belirtiler gösterdiklerini söyleyerek yayılımı önleme amacıyla “temaslı takibi” oluşturduklarını açıkladı. Pakistan’da bu güne kadar 1’i ölümle sonuçlanan 14 M çiçeği vakası bildirildi.
DSÖ, M ÇİÇEĞİNE KARŞI BİRLİK ÇAĞRISINDA BULUNDU
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, sosyal medya hesabında “Acil Durum Komitemiz mpox riski altındaki ülkeler için bu süreci kapsayan geçici bir tavsiye rehberi hazırlıyor” açıklamasını yaptı. Aynı platform üzerinden yaptığı bir başka paylaşımda Ghebreyesus: “Tüm ülkeleri gözetimi artırmaya, verileri paylaşmaya ve salgını daha iyi anlamak için çalışmaya; aşı gibi araçları paylaşmaya ve geçmişteki acil durumlardan alınan dersleri uygulamaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“2024 YILINDA TÜRKİYE’DE M ÇİÇEĞİNE RASTLANMADI”
Sağlık Bakanlığı sosyal medya hesabında, Türkiye’de M çiçeği vakası görülmediğini vurgulayarak “Herhangi bir kısıtlama veya ek tedbir ihtiyacı bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı. Bakanlık, açıklamasının devamında gerekli çalışmalar içinde olduklarının altını çizerek güncel haberleri kamuoyuna duyuracaklarını paylaştı.
Afrika kökenli öğrencilerin yoğunluyla geçtiğimiz aylarda gündeme gelen Karabük Üniversitesi, rektörlük tarafından yapılan açıklamada; uluslararası öğrenciler ve tüm öğrencilerin sağlığının dikkatli bir şekilde izlendiğini, konu kapsamında TC Sağlık Bakanlığı ve ilgili kurumların tavsiyelerine yönelik hareket edildiğini duyurdu
M ÇİÇEĞİ NEDİR?
Maymun çiçeği olarak da bilinen rahatsızlık, ilk defa 1958’de maymun kolonilerinde ortaya çıkmış, mpox virüsünden kaynaklanan bir hastalık türüdür. Çiçek hastalığına benzediği ve maymun kolonilerinde ortaya çıktığı için “Maymun Çiçeği” olarak bilinen hastalığın adı, ırkçı izlenim verdiği gerekçesiyle “mpox” yani “M çiçeği” olarak değiştirildi. M çiçeği, çiçek virüsü türünde çift sarmallı bir DNA virüsünden doğmuştur. Başta hayvanlar arasında gözüken daha sonra insanlara da bulaşmaya başlayan M çiçeğinin ilk insan vakası, 1970 yılında Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde gözlemlenmiştir. İleri tarihlerde Batı ve Orta Afrika bölgelerine yayılan hastalık, insandan insana da bulaşıyor. Hastalık; yüksek ateş, sırt, kas ve baş ağrıları, titreme, üşüme, yorgunluk ve suçiçeği benzeri kabarcıkların ortaya çıkması gibi belirtileri ile biliniyor.
Diplomasi
Rusya, Dnipropetrovsk’ta ilk kez bir köyü ele geçirdi

Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Dnipropetrovsk oblastındaki Daçne köyünü ele geçirdiğini duyurdu. Bu, Rus güçlerinin bölgede kontrol altına aldığı ilk yerleşim yeri olurken, Kiev yönetimi ise iddiaları yalanlayarak bir saldırı girişimini püskürttüklerini öne sürdü.
Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın Dnipropetrovsk oblastında bulunan Daçne köyünün Rus birlikleri tarafından ele geçirildiğini duyurdu.
Köy, Rusya Silahlı Kuvvetleri’nin bölge topraklarında ele geçirdiği ilk yerleşim birimi oldu. Ukrayna tarafı ise Rus güçlerinin bölgedeki varlığını reddederek 7 Temmuz Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Ukrayna ordusuna bağlı askerlerin Daçne köyü civarındaki saldırı girişimlerini püskürttüğünü bildirdi.
İddialar ve yalanlamalar
Rus kaynakları, savaşın başlamasından üç yıldan fazla bir süre sonra, ilk olarak mayıs ayında Dnipropetrovsk bölgesine girildiğini bildirmişti.
O tarihten bu yana benzer açıklamalar defalarca yapıldı ancak her seferinde Ukraynalı yetkililer tarafından yalanlandı.
Özellikle 2 Temmuz’da da Rus birliklerinin Daçne’ye girdiği bildirilmiş, fakat Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı bu bilgiyi reddetmiş ve iddia daha sonra doğrulanmamıştı.
Haziran ayı başında Rusya Savunma Bakanlığı, Merkez grubuna bağlı birimlerin Dnipropetrovsk oblastının idari sınırını geçtiğini öne sürmüştü.
Bakanlığın açıklamasına göre, bu yöndeki ilerleme, daha önce Donetsk bölgesinin batı sınırına ulaşan 90. Tank Tümeni’ne bağlı birlikler tarafından gerçekleştiriliyordu.
Ancak Ukrayna Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Başkanı Andrey Kovalenko, Rus birliklerinin bölgeye sızdığına dair bir durumun kaydedilmediğini vurgulamıştı.
Zelenskiy: Amaçları enformasyon etkisi yaratmak
Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelenskiy, daha önceki bir açıklamasında Rusya için enformasyon etkisinin son derece önemli olduğunu, bu nedenle Rus güçlerinin Dnipropetrovsk topraklarına “en azından bir ayakla” basmaya çalıştığını belirtmişti.
Zelenskiy’e göre, düşmanın sabotaj ve keşif grupları “iki, üç, dört kişilik” küçük güçlerle düzenli olarak bölgeye sızma girişimlerinde bulunsa da başarılı olamıyor.
Diplomasi
Paşinyan, Ermeni Kilisesi’ni ‘özgürleştireceğini’ ilan etti

Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Ermeni Apostolik Kilisesi’ni ‘Hristiyanlık karşıtı, ahlaksız, ulus ve devlet düşmanı bir grup’ tarafından ele geçirildiğini belirterek, bu yapıyı ‘özgürleştirme’ hareketine bizzat liderlik edeceğini açıkladı. Paşinyan, aralarında Tüm Ermeniler Katolikosu II. Garegin’in de bulunduğu üst düzey din adamlarını İsa Mesih’in öğretilerinden uzaklaşmakla suçladı.
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, kendisi ile Ermeni Apostolik Kilisesi arasında süren çatışmanın, aralarında kilisenin lideri Tüm Ermeniler Katolikosu II. Garegin’in de bulunduğu bir dizi üst düzey din adamının İsa Mesih ve öğretileriyle “bağlantı ve ilişkisinin olmadığını” ortaya çıkardığını belirtti.
Paşinyan, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, kilisenin ruhani ve idari merkezi olan Eçmiadzin Ana Makamı’nın “Hristiyanlık karşıtı, ahlaksız, ulus ve devlet düşmanı bir grup tarafından ele geçirildiğini ve özgürleştirilmesi gerektiğini” ifade etti.
Başbakan Paşinyan, “Bu özgürleştirme hareketine ben liderlik edeceğim,” diyerek kararlılığını ortaya koydu.
Paşinyan, İsa Mesih ile “alakası olmama” suçlamasını, Kutsal Mücadele hareketinin lideri Başpiskopos Bagrat Galstanyan ve haziran sonunda iktidarı ele geçirme çağrısı yaptıkları suçlamasıyla tutuklanan Şirak Piskoposluğu Başkanı Mikael Acapahyan için de yineledi.
Darbe suçlaması ve operasyon sinyali
Paşinyan, bir gün önceki açıklamasında, Katolikos II. Garegin’in bu din adamlarının tutuklanmasını yasa dışı bulması durumunda, “adı geçen kişilerin askeri darbe yapma ve ülkede kaos yaratma ideolojisini ve planlarını paylaştığı” anlamına geleceğini söyledi.
Başbakan, Facebook’taki paylaşımında, “Özellikle bu durumda, Vağarşapat’ın (Eçmiadzin Ana Makamı’nın bulunduğu yer) hiçbir bölümü kolluk kuvvetlerinin faaliyetlerine kapatılamaz,” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamanın ardından 24news haber ajansı, bir soruşturma ekibi ve güvenlik güçlerinin 7 ve 8 Temmuz’da Eçmiadzin’de arama yapmak için hazırlandığını bildirdi.
Paşinyan, ‘sünnetli’ suçlamasına karşı kilise liderine cinsel organını göstermeyi önerdi
Eçmiadzin’de arbede yaşanmıştı
Güvenlik güçleri, 27 Haziran’da Acapahyan’ı Eçmiadzin topraklarında gözaltına almaya çalışmış, bu sırada güvenlik güçleri ile din adamları ve protestocular arasında arbede yaşanmıştı.
Gözaltı girişimi sırasında fenalaşan Acapahyan, daha sonra kendisi Soruşturma Komitesi’ne gitmişti. Acapahyan, hakkındaki suçlamaların uydurma olduğunu savunuyor.
Ermenistan’daki yetkililer ile kilise temsilcileri arasındaki çatışma, Paşinyan’ın Ermeni Apostolik Kilisesi lideri II. Garegin’i bekâret yeminini bozmakla suçlayarak görevini bırakmasını talep etmesiyle başlamıştı.
Kilise ise bu eleştirilere cevaben, kiliseyi ilgilendiren konuların “kilise kanunları ve tüzüklerine göre karara bağlandığını ve devlet ile siyasi aktörlerin yetki alanına girmediğini” açıklamıştı.
Haziran ayında Paşinyan, Ermenistan’da bir darbe girişiminin önlendiğini duyurmuş ve “Kutsal Mücadele” hareketinden bahsetmişti.
Kısa bir süre sonra hareketin ondan fazla destekçisi tutuklanmıştı. Ayrıca haziran ortasında, Ermeni Apostolik Kilisesini destekleyen Taşir şirketler grubu başkanı Samvel Karapetyan da tutuklanmıştı.
Diplomasi
ABD’nin Ukrayna’ya silah sevkiyatı yeniden başlayabilir

Politico’nun haberine göre, ABD’nin temmuz başında durdurduğu Ukrayna’ya yönelik silah sevkiyatının, iki ülke yetkilileri arasında yapılacak bir dizi görüşmenin ardından yeniden başlaması bekleniyor. ABD Başkanı Donald Trump, Ukrayna’ya daha fazla silah göndereceklerini açıklarken, Pentagon da yeni sevkiyatlar için hazırlıklara başlandığını doğruladı.
Politico‘nun konuya aşina iki kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD’li ve Ukraynalı üst düzey yetkililerin İtalya ve Ukrayna’da yapacağı bir dizi görüşme, Washington’un temmuz başında askıya aldığı silah sevkiyatının kısmen yeniden başlamasının anahtarı olabilir.
Kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg’un, Roma’da düzenlenecek uluslararası yardım konferansında Ukrayna Savunma Bakanı Rustem Umerov ile bir araya geleceğini belirtti.
Bu görüşmeyi, bu hafta ve gelecek hafta Kiev’de yapılacak toplantıların takip edeceği ifade edildi.
Kellogg’un sözcüsü Morgan Murphy ise söz konusu görüşmenin, sevkiyatların durdurulduğu haberinden önce planlandığını ve başlangıçta askeri yardımı tartışma amacı taşımadığını söyledi.
Politico‘nun kaynaklarına göre ABD, Ukrayna’ya mühendislik ekipmanları ve bazı zırhlı araçların sevkiyatının yakında yeniden başlayacağı mesajını verdi ancak henüz net bir tarih belirtilmedi.
Yardım krizi ve diplomatik trafik
Politico ve NBC News, 1 Temmuz’da ABD’nin Ukrayna’ya Patriot füze sistemleri de dahil olmak üzere bazı silahların sevkiyatını durdurduğunu bildirmişti.
Pentagon, kararı “askeri yardımın savunma önceliklerimizle uyumlu olmasını sağlamak için imkanların yeniden gözden geçirilmesi” olarak açıklamıştı.
The Economist ise Washington’un Kiev’e yönelik tüm askeri yardımı durdurduğunu öne sürmüş, ancak bu iddia ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlanmıştı.
Kiev yönetimi, silah sevkiyatının durdurulmasıyla ilgili resmi bir bildirim almadığını açıklamış ve Ukrayna Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Maslahatgüzarı John Hinkel’i bakanlığa çağırmıştı.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Washington ile diyalog yoluyla durumu açıklığa kavuşturmaya çalıştıklarını belirtmişti.
4 Temmuz’da Trump, Zelenskiy ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Zelenskiy, görüşmede hava savunmasının güçlendirilmesi üzerinde çalışmak üzere anlaştıklarını duyurdu.
Axios sitesi ise haberinde, Trump’ın Zelenskiy’e “hava savunması konusunda yardım etmek istediğini ve sevkiyatta gerçekten bir duraklama olup olmadığını kontrol edeceğini” söylediğini yazdı.
The Wall Street Journal‘a göre ise Trump, Washington’un “yapabildiği kadar çok silah” tedarik edeceği sözünü verdi.
Trump’tan ‘daha fazla silah’ açıklaması
Trump, 8 Temmuz gecesi yaptığı açıklamada, ABD’nin Ukrayna’ya silah sevkiyatına devam edeceğini ve bunu artırmayı planladığını duyurdu.
Trump, “Daha fazla silah göndereceğiz. Göndermeliyiz. Kendilerini savunabilmeliler. Şu anda çok ağır darbeler alıyorlar. Başta savunma amaçlı olmak üzere daha fazla silah göndereceğiz,” ifadelerini kullandı.
Bu açıklamanın ardından Pentagon, başkanın talimatıyla Ukrayna’ya ek silah sevkiyatı için hazırlık yapıldığını bildirdi.
Trump, Zelenskiy ile görüşmesinden bir gün önce Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmişti.
ABD Başkanı, bu görüşmenin ardından Ukrayna konusunda “hiçbir ilerleme” kaydedemediğini söylemişti.
-
Ortadoğu1 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD ve İsrail, UAEA’yı nasıl ele geçirdi?
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Söyleşi2 hafta önce
E. Koramiral Kadir Sağdıç: ‘Hürmüz’ü kapatmak ABD-İsrail’e yarar’
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’