Bizi Takip Edin

Diplomasi

Macaristan, Rutte’nin NATO Genel Sekreteri olmasına karşı

Yayınlanma

Macaristan Dışişleri Bakanı Péter Szijjártó 5 Mart Salı günü yaptığı açıklamada, hükümetinin Hollanda Başbakanı Mark Rutte’nin NATO’nun bir sonraki genel sekreteri olmasını destekleyemeyeceğini söyledi.

Szijjártó, Rutte’nin Macaristan’ın Brüksel ile ‘hukukun üstünlüğü’ konusundaki gerilimde tuttuğu tarafa atıfta bulunarak, “Daha önce Macaristan’ı dizlerinin üzerine çöktürmek isteyen bir adamın NATO genel sekreteri pozisyonuna seçilmesini kesinlikle destekleyemeyiz,” dedi.

2021’de Macaristan’ın LGBT yasasıyla ilgili gergin bir AB zirvesi sırasında, Rutte Macaristan’ın temel haklara saygı duyması veya bloktan ayrılması gerektiğini açıkça söylemişti. Rutte, “Amacım Macaristan’a bu konuda diz çöktürmek,” demişti.

NATO’nun bir sonraki patronu için kararın tüm üyelerinin oybirliğiyle alınması gerektiğinden, Budapeşte’nin açık muhalefetinin seçim sürecini önemli ölçüde zorlaştırması muhtemel.

Uzun süredir NATO görevinin önde gelen ismi olan Rutte, en büyük üyelerinden bazıları da dahil olmak üzere Batı askeri ittifakı içinde çoğunluğun onayını şimdiden kazandı.

Bir NATO diplomatı geçtiğimiz günlerde Euractiv’e verdiği demeçte, NATO üyeleri arasındaki görüşmelerin devam ettiğini ve yakında bir anlaşmaya varılacağını söyledi.

Süreç hakkında bilgi sahibi olan kişiler, ismin 3-4 Nisan’da yapılacak NATO dışişleri bakanları toplantısında açıklanacağını ve görevdeki NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’in 9-11 Temmuz tarihleri arasında Washington’daki liderler zirvesine başkanlık edeceğini söyledi.

Diplomasi

Ermenistan’da iş insanı Karapetyan hakkında ‘darbe çağrısı’ soruşturması başlatıldı

Yayınlanma

Ermenistan’da Başbakan Nikol Paşinyan ile Rusyalı iş insanı Samvel Karapetyan arasında başlayan kilise tartışması, adli bir krize dönüştü. Paşinyan’ı eleştiren Karapetyan’ın evine baskın düzenlenirken, iş insanı hakkında ‘iktidarı ele geçirme çağrısı’ suçlamasıyla ceza davası açıldı ve tutuklanması talep edildi.

Ermenistan’da, Taşir Grubu’nun sahibi Rusyalı iş insanı Samvel Karapetyan hakkında, evinde arama yapılmasından bir gün sonra ceza davası açıldı.

News.am ajansının haberine göre, Karapetyan’a “iktidarı ele geçirmeye yönelik aleni çağrılar yapma” suçlaması yöneltildi.

İş insanının avukatlarından Armen Feroyan, Sputnik Armenia‘ya yaptığı açıklamada, Ermenistan Soruşturma Komitesi’nin Karapetyan’ın tutuklanması talebiyle mahkemeye başvurduğunu belirtti. Karapetyan ise suçlamaları reddediyor.

Kriz, Karapetyan’ın, Başbakan Nikol Paşinyan hükümetinin üst düzey din adamlarına yönelik sert eleştirilerinin ardından Ermeni Apostolik Kilisesi’ni (EAK) savunmasıyla patlak verdi.

Kilise savunması gerilimi tırmandırdı

Gerilim, 17 Haziran’da Karapetyan’ın kiliseye destek veren bir açıklama yapmasıyla zirveye ulaştı. Karapetyan, “Ermenistan’ın ve kilisenin bin yıllık tarihini unutan küçük bir grup insanın, EAK’ye ve Ermeni halkına saldırdığını” ifade etti.

Bu açıklamaya sert tepki gösteren Başbakan Paşinyan, iş insanını “sefih hayırsever” olarak nitelendirdi.

Paşinyan, din adamlarını ve onların hayırseverlerini “dizginleme” tehdidinde bulundu.

Karapetyan’ın evine baskın ve gözaltılar

Aynı günün akşamı Ermenistan İçişleri Bakanlığı, Karapetyan’ın evinde arama yaptı. Bu sırada binanın önünde toplanan iş insanının destekçilerinden 45 kişi gözaltına alındı.

Karapetyan’ın kardeşi Karen Karapetyan, güvenlik güçlerinin “evin kapısında yakaladıkları herkesi” gözaltına aldığını ve bazı kişilerin kollarının kırılarak yaralandığını söyledi.

Sputnik Armenia, Karapetyan’ın evinin yakınındaki gözaltıların “yasa dışı silah bulundurma” gerekçesiyle yapıldığını bildirdi. Haberde, bu suçlamanın ülkede eski siyasetçi ve yetkililere karşı sıkça kullanılan “popüler” bir madde haline geldiği yorumuna yer verildi.

18 Haziran gecesi Samvel Karapetyan, iki güvenlik görevlisi eşliğinde Erivan’daki evinden ayrıldı ve kardeşiyle birlikte bir polis aracına bindi.

Karapetyan, basına yaptığı kısa açıklamada, ne kadar karalanmaya çalışılırsa çalışılsın kilisenin ve Ermeni halkının yanında olacağını söyledi.

Paşinyan’dan kamulaştırma ve görevden alma hamlesi

İş insanıyla yaşanan skandalın ortasında Paşinyan, Karapetyan’a ait olan Ermenistan Elektrik Şebekeleri şirketini kamulaştırma zamanının geldiğini duyurdu.

Ermenistan Başbakanı ayrıca, Ulusal Güvenlik Teşkilatı Direktörü Armen Abazyan’ı görevden alan bir kararname imzaladı. Ulusal Güvenlik Teşkilatı direktörlüğü görevini geçici olarak direktör yardımcısı Andranik Simonyan yürütecek.

Karapetyan: Hükümet tam bir fiyasko

Sputnik Armenia tarafından 18 Haziran’da yayımlanan bir başka açıklamada Karapetyan, ilkelerinden vazgeçmeyeceğini vurgulayarak mevcut zor durumdan çıkmak için birleşme çağrısı yaptı.

İş insanına göre yaşananlar, “mevcut hükümetin tam fiyaskosunu” ortaya koydu. Karapetyan, hükümetin nitelikleri arasında EAK’ye karşı nefret, ulusal değerlere kayıtsızlık, sağlıklı eleştiriye tahammülsüzlük ve her türlü muhalif düşünceyi acımasızca bastırma arzusunu saydı.

Tartışmanın fitilini Paşinyan ateşledi

Hükümet ile Karapetyan arasındaki çatışma, Paşinyan’ın kiliseye yönelik eleştirileriyle başladı. 29 Mayıs’ta bir hükümet toplantısında kiliselerin durumunu eleştiren Paşinyan, ibadethanelerin “kilerlere” dönüştüğünü iddia etti.

Ertesi gün sosyal medya hesaplarından din adamlarını hedef alan Paşinyan, üst düzey ruhban sınıfından kaç kişinin bekaret yeminine sadık kaldığı konusunun araştırılmasını önerdi ve yemini bozan din adamlarının görevlerini bırakması gerektiğini belirtti.

Paşinyan, 9 Haziran’da ise Tüm Ermeniler Katolikosu II. Garegin’i doğrudan bekaret yeminini bozmakla suçlayarak bir çocuğu olduğunu öne sürdü.

Başbakan, Katolikos’un görevini bırakması gerektiğini söyleyerek inananları birleşmeye ve “patriklik konutunu özgürleştirmeye” çağırdı.

Taşir Grubu’nun kurucusu ve başkanı olan Samvel Karapetyan, aynı zamanda Taşir yardım vakfının da başkanlığını yürütüyor.

Forbes‘a göre, bu yılın şubat itibarıyla 3,2 milyar dolarlık servetiyle dünyanın en zengin 1102’nci, Rusya’nın ise 44’üncü zengini konumunda bulunuyor.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Çin Devlet Başkanı Xi: İsrail’in gerginliği tırmandıran eylemlerinden endişeliyiz

Yayınlanma

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, devlet haber ajansı Xinhua’ya göre, daha fazla gerginliği önlemek için İsrail-İran çatışmasında gerginliğin azaltılması çağrısında bulunurken, Pekin’in barışın yeniden tesis edilmesinde “yapıcı bir rol oynamaya” hazır olduğunu vurguladı.

Xinhua, Xi’nin salı günü yaptığı açıklamada, “Tüm taraflar, çatışmayı mümkün olan en kısa sürede yatıştırmak ve gerginliğin daha da tırmanmasını önlemek için çalışmalıdır” dediğini bildirdi: “Çin, Orta Doğu’da barış ve istikrarın yeniden tesis edilmesinde yapıcı bir rol oynamak için tüm taraflarla işbirliği yapmaya hazırdır.”

Çin Devlet Başkanı Xi, Kazakistan’ın Astana kentinde düzenlenen Çin-Orta Asya Zirvesi’nin arasında, Özbekistan’ın Cumhurbaşkanı Şavkat Mirziyoyev ile yaptığı görüşmede, “İsrail’in İran’a yönelik askeri eylemleri Orta Doğu’da gerginliğin aniden tırmanmasına yol açtı ve bu durum Çin’i derinden endişelendiriyor” dedi.

Çin lideri, “Diğer ülkelerin egemenliğine, güvenliğine ve toprak bütünlüğüne tecavüz eden her türlü eyleme karşıyız. Askeri çatışma sorunların çözümü değildir ve artan bölgesel gerginlikler uluslararası toplumun ortak çıkarlarına uygun değildir” dedi.

Bu arada, Çin Dışişleri Bakanlığı’na göre, Pekin, daha geniş bir bölgesel çatışma endişesinin artmasıyla İran ve İsrail’de yaşayan Çin vatandaşlarını tahliye etmeye başladı.

Bakanlık sözcüsü Guo Jiakun salı günü yaptığı açıklamada, bazı Çin vatandaşlarının komşu ülkelere tahliye edildiğini belirtti ancak ayrıntıları vermedi.

Guo, günlük basın brifinginde, “Bakanlık ve büyükelçilikler, İran ve İsrail’deki Çin vatandaşlarının güvenliğini korumak ve Çin vatandaşlarının tahliyesini hızla organize etmek için her türlü çabayı gösteriyor” dedi.

“Her iki hükümetten de Çin vatandaşlarının ve kurumlarının güvenliğini etkili bir şekilde sağlamalarını, zamanında uyarılar ve yönergeler yayınlamalarını, Çin vatandaşlarıyla yakın temas halinde olmalarını, önlem almaları için onlara rehberlik etmelerini ve tahliye edilenlere aktif olarak yardım etmelerini istedik” ifadelerini kullandı.

Trump’ın İran’ı ABD ile nükleer anlaşma imzalamaya çağıran paylaşımı sorulduğunda Guo, “Ateşi körüklemek, tehditler savurmak ve baskı yapmak durumun yatışmasına yardımcı olmayacak, sadece çatışmayı şiddetlendirecek ve genişletecektir. Çin, tüm ilgili tarafları, özellikle İsrail üzerinde özel etkisi olan ülkeleri, sorumluluklarını üstlenmeye, gerilimi azaltmak ve çatışmanın genişlemesini ve yayılmasını önlemek için acil önlemler almaya çağırıyor” dedi.

Geçen hafta her iki tarafın dışişleri bakanlarıyla telefon görüşmeleri yapan Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, İsrail’in İran’a yönelik saldırısını “kabul edilemez” bir uluslararası hukuk ihlali olarak nitelendirdi ve iki ülkeye gerilimi azaltma çağrısında bulundu.

Çin Dışişleri Bakanlığı da bu tutumunu defalarca dile getirerek İsrail ve İran’ı “farklılıklarını diyalog yoluyla çözmeye ve barış içinde bir arada yaşamanın yolunu aramaya” çağırdı.

Salı günü, Çin’in İsrail Büyükelçiliği, Çin vatandaşlarına mümkün olan en kısa sürede kara sınır kapılarından ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu. Büyükelçilik, kişisel güvenliğin sağlanmasının önemini vurgulayarak Ürdün üzerinden seyahat edilmesini tavsiye etti.

İsrail makamlarına atıfta bulunarak, Ürdün ve Mısır sınır kapılarının açık olduğunu da ekledi.

Büyükelçilik, sosyal medyada yayınladığı güvenlik duyurusunda, “Son günlerde, İsrail’deki birçok Çin vatandaşı, havaalanının ne zaman yeniden açılacağı ve [Çin’in] Hainan Havayolları’nın uçuşlarının ne zaman yeniden başlayacağı hakkında bilgi almak için büyükelçiliğimize telefon veya e-posta yoluyla başvurdu” dedi.

“İsrail hava sahası kapalıdır ve hükümet olağanüstü halin süresini 30 Haziran’a kadar uzattı.

Büyükelçiliğimiz, evlerine dönmek veya ülkeyi terk etmek isteyen Çin vatandaşlarının ihtiyaçlarını karşılamak için konsolosluk hizmetlerinin sorunsuz bir şekilde yürütülmesi için her türlü çabayı gösterecektir” ifadeleri kullanıldı.

Bu arada, İran’daki büyükelçilik, Çin vatandaşlarına Türkiye, Ermenistan veya Türkmenistan ile kara sınırlarından mümkün olan en kısa sürede ülkeyi terk etmeleri çağrısında bulundu.

İsrail-İran savaşı, Çin’in enerji güvenliği ve diplomasisi için bir sınav olabilir

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Fransa, Paris fuarına İsrailli silah üreticilerinin katılımını engelledi

Yayınlanma

Fransa, İsrailli dört silah üreticisinin Paris Havacılık Fuarına katılımını engelledi.

Bu karar, İsrail’in Gazze’ye yönelik işgali ve ablukası nedeniyle iki ülke arasında artan gerginliğin son göstergesi oldu.

Elbit Systems, Rafael, Israel Aerospace Industries (IAI) ve Uvision’un stantları, Fransız hükümetinin saldırı silahlarının sergilenmemesi yönündeki talimatına uymayı reddettikten sonra pazartesi günü siyah bariyerlerle kapatıldı.

İsrail Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, “Bu çirkin ve eşi görülmemiş karar, politik ve ticari kaygıların ürünü” diyerek Fransa’yı “Fransız sanayisine rakip olan silahları” fuardan çıkarmaya çalışmakla suçladı.

Açıklamada, “Bu karar, İsrail’in Orta Doğu, Avrupa ve tüm dünyayı tehdit eden nükleer ve balistik tehdidi ortadan kaldırmak için gerekli ve adil bir savaş verdiği bir dönemde alındı,” denildi.

İsrail ile Fransa arasındaki diplomatik ilişkiler, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Gazze’de süren savaşa yönelik eleştirilerini sertleştirmesi nedeniyle son aylarda kötüleşti.

Macron, İsrail’in sağcı hükümetinin engellemeye kararlı olduğu Filistin devletinin tanınması için uluslararası bir girişimde de öncülük ediyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu girişimi kınadı.

Öte yandan Macron, İran’ın nükleer tehdidinden kendini savunma hakkı olduğunu söyleyerek İsrail’in İran’a saldırısını destekledi.

Fransız yetkililere göre, Fransız hükümeti son birkaç hafta içinde İsrail’e temel kuralları defalarca bildirdi. Paris Havacılık Fuarına katılan dokuz İsrail şirketinden dördü, saldırı silahlarını sergilememe emrine uydu ve stantları açık kaldı. İsrail Savunma Bakanlığının standları da pazartesi günü açıktı.

Fransız yetkili, insansız hava araçlarından hava savunma sistemlerine, füzelerden uçaklara kadar her şeyi üreten ve tasarlayan İsrail şirketlerinin sergilerini değiştirirlerse yeniden açılmalarına izin verileceğini söyledi.

IAI’ın CEO’su Boaz Levy, şirketin organizatörlerle müzakere etmeye çalıştığını ama pazartesi sabahı standının “gece boyunca inşa edilen siyah duvarlarla kapatıldığını” gördüğünü söyledi.

Levy, “Bu tür davranışlar kabul edilemez ve bu hava gösterisine katılan diğer tüm katılımcılar bu kısıtlamalara tabi tutulmadığı için İsrailliler ve Yahudiler olarak bize ayrımcılık yapmaktadır,” diye ekledi.

7 Ekim 2023 Aksa Tufanı operasyonundan bu yana Fransa ve İsrail, havacılık ve savunma fuarları konusunda ilk kez çatışmıyor. Fransız hükümeti, İsrail şirketlerinin saldırı amaçlı silahları sergilememesi kararını aldıktan sonra, Haziran 2024’teki Eurosatory fuarından ve Kasım 2024’teki Euronaval fuarından onlarca İsrail şirketi dışlandı.

Fuarın organizatörleri, “duruma uygun bir çözüm bulmak” için çeşitli taraflarla görüşmelerin sürdüğünü açıkladı.

Fuarı düzenleyen Fransız Havacılık ve Uzay Sanayii Derneğinin iştiraki SIAE, yaptığı açıklamada, etkinlik öncesinde “İsrail stantlarında sergilenen belirli ekipmanların kaldırılmasına ilişkin ilgili Fransız makamlarının talimatına” uyduğunu belirtti.

SIAE, söz konusu şirketlerin “yine de fuarda sergi açma izni aldığını” ekledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English