‘Mezarda emeklilik’ olarak adlandırılan emeklilik yasasına tepkiler nedeniyle Fransa’nın kilitlenmesinden endişe eden Macron yönetiminin korktuğu başına geldi.
Başta Genel Emek Konfederasyonu (CGT) olmak üzere birçok sendika ve siyasi partinin çağrısıyla sokağa çıkan ve greve giden emekçiler Fransa’da hayatı durdurdu.
Anketlerde halkın yüzde 68’inin karşı olduğu emeklilik reformu ile emeklilik yaşı 62’den 64’e yükseltilecek.
Yasa tasarısını ‘adil ve sorumlu’ olarak nitelendiren Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, tasarının meclisten geçmesi gerektiğini söyledi.
Fransız işçilerinin tepkisi ise sert oldu. Başta başkent Paris olmak üzere birçok kente sokağa çıkan işçiler, birçok özel ve kamu kuruluşunda da iş bırakarak tepkileri ortaya koydular.
Milyonlar sokakta
Bazı iddialara göre, Paris’te 400 bin olmak üzere, tüm Fransa’da 2 milyonun üzerinde emekçi eylemdeydi. İçişleri Bakanlığının açıkladığı verilere göre protestolara katılanların sayısı 1,2 milyonu buldu.
Sekiz sendika, emeklilik reformuna karşı birleşirken, yapılan ortak açıklamada yasanın tüm işçileri, ama özel olarak da çalışma hayatına erken başlayanları vuracağı vurgulandı.
CGT Genel Sekreteri Philippe Martinez, grevden bir gün önce Fransa’nın zenginlerinin elektriklerini kesmeyi önermişti. Grev günü söylemini yumuşatan Martinez, yeni emeklilik yasasını destekleyen milletvekillerinin elektriklerini kesmeyi önerdi.
Martinez, reform karşıtı eylemlere yeni başladıklarını ve başka eylemlerin de olacağını söyledi.
Sendikalar, 31 Ocak’a yeni bir eylem çağrısı yaptılar.
Martinez, hafta başında yaptığı açıklamada da eylemlerde 1 milyon kişilik barajı geçeceklerini umduğunu söylemişti.
İşçiler ne diyor?
Fransa’da işçiler emeklilik reformuna karşı kararlı bir mücadele döneminin başlayacağının sinyalini veriyor.
France 24’e konuşan 59 yaşındaki bir perakende müdürü, hayatında hiç greve katılmadığını ama bu sefer katılacağını söylüyordu. Dominique, 30 yıldır perakende sektöründe çalıştığını ve sürekli tekrarlanan taşıma hareketleri nedeniyle iki omzundan da ameliyat olmak zorunda kaldığını belirtiyor.
29 yaşındaki duvarcı Jean ise birçok işçi arkadaşının 60’ına bile gelmeden kansere yakalandığını söylüyor. Jean’a göre 60 yaşında kansere yakalanmasan bile 50 yaşından itibaren kötü dizlere, ağrılı sırtlara, karpal tünel sendromuna ve daha nicelerine sahip oluyorsun.
Psikiyatri hemşiresi Joanna, tüm hayatını para kazanmak zorunda olarak harcamak istemiyor. 49 yaşındaki bir Amazon işçisi ise arkadaşları ile birlikte emeklilik reformundan konuştuklarını ve bunun kendileri tiksindirdiğini söylüyor. İşçi saat sabah üç buçukta kalkıyor, her gün tanesi 130 kilo olan 10-15 sandık taşıyor, üstelik bu yoğun fiziksel işi çabuk yapmak zorunda. Bu şekilde 60 küsür yaşına kadar çalışmayı imkânsız buluyor. “Böyle devam edemem,” diyor ve ekliyor: “Daha uygun bir iş bulmak zorunda kalacağım. Bu reformun anlamı yok.”
Restoranda çalışan 22 yaşındaki Balthazar ise kestirip atıyor: “60’ımda yaşıyor olacağımı bile bilmiyorum.”
Hükümet henüz geri adım atmadı
Hükümet ise hasar kontrolüne başlamış görünüyor. Maliye Bakanı Bruno Le Maire, dünkü grevlerin Fransız ekonomisine ‘gerçekten ekonomik bir etki yarattığını’ düşünmediğini söyledi.
Macron yönetimi, mevcut emeklilik sisteminin mali olarak bütçeye fazla yük bindirdiğini savunuyor. 42 farklı devlet destek uygulaması ile 2032 yılına kadar GSYİH’nin 0,3’ü veya 0,4’üne tekabül eden (yıllık 10 milyar avronun üzerinde) bir açık oluşacağı iddia ediliyor.
2021 yılında emeklilik sistemi Fransa GSYİH’sinin yüzde 14’üne tekabül ediyordu. AB ülkeleri bakımından bu oran yüksek olsa da Macron yönetiminin şirketlere vergi indirimi yapmayarak bu açığı kapatabileceği de düşünülüyor.