Rusya
McDonald’s’tan Visa’ya: Rusya’ya hangi Batılı şirketlerin dönmesi mümkün?

Amerikan giyim markaları, Rusya’daki alışveriş merkezlerine geri dönmek için nabız yoklamaya başladı. Ardından, McDonald’s, Visa ve Mastercard, Batılı otomobil üreticileri ve teknoloji üreticileri de dahil olmak üzere diğer tüm markaların geri dönüşü başlayacak. Rusya’ya ilk kimler gelecek ve kimlerin geri dönüşü zor olacak?
Rusya, başta mevcut ABD Başkanı Donald Trump’a sadık olanlar olmak üzere Batılı marka ve şirketlerin geri dönüşüne hazırlanıyor.
Rusya Alışveriş Merkezleri Birliği, 2022’de Rusya’yı terk eden Inditex (Zara, Zara Home, Massimo Dutti, Bershka, Oysho, Pull & Bear, Stradivarius markalarının sahibi) ile Rusya’ya dönüş konusunda özel görüşmeler yürüttüklerini belirtti.
Bu, Batılı marka ve şirketlerin yakında Rusya’ya dönebileceğine dair ilk haber oldu. Peki, Rusya’da ilk sıralarda kimler yer alabilir ve kimlerin geri dönüşü zor olacak?
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Finansal Piyasalar Komisyonu Başkanı Anatoliy Aksakov, uluslararası ödeme sistemleri Visa ve Mastercard’ın bu yıl içinde faaliyetlerine yeniden başlayabileceğini düşünüyor.
Ayrıca, McDonald’s restoran zincirinin yıl sonuna kadar Rusya’da yeniden açılabileceği yönünde görüşler ortaya çıktı.
İletişim Yönetimi Enstitüsü Genel Müdürü Vadim Siprov, Vzglyad gazetesine yaptığı açıklamada, PepsiCo, Coca-Cola, Apple, Cisco, Microsoft, Johnson & Johnson, Nike, Ford ve diğerleri gibi şirketlerin Rusya’ya ilk dönenler arasında olacağını söyledi.
Rusya’daki demiryolu mühendisliği alanında bir dizi büyük projede yer alan ve ülkeden ayrılmaları nedeniyle 5 milyar avrodan fazla kayıp yaşayan Alman Siemens ve Fransız Alstom şirketleri de Rusya’ya dönebilir.
Rusya Ulusal Taşımacılık ve Altyapı Araştırma Merkezi Başkanı Pavel İvankin, Rusya pazarının onlar için cazip olmaya devam ettiğini düşünüyor.
Vadim Siprov, Alman ev aletleri, Adidas, Hugo Boss ve Puma giyim markalarının raflarımıza hızla dönebileceğini ve önde gelen otomobil üreticilerinin temsilciliklerinin yeniden açılabileceğini kaydetti.
Siprov, “Elbette, Almanya’daki Donald Trump’a yönelik güçler üstün gelirse ve Londra ile Brüksel’in baskısına karşı koyabilirlerse,” diye ekledi.
Ancak Siprov, Japonya ve Güney Kore’nin muhtemelen Almanya’yı geride bırakacağını ve Rusya’da büyük Asyalı elektronik, ev aletleri ve otomobil üreticilerinin tekrar görülebileceğini de sözlerine ekledi.
Güney Kore’de, Moskova ile Washington arasında başlayan diyalog nedeniyle Samsung, LG ve Hyundai gibi yerli işletmelerin Rusya’ya dönmeyi düşündükleri bildiriliyor.
Siprov ayrıca, pek çok büyük havayolu şirketinin de Ukrayna ihtilafı sona erdikten sonra Moskova ile ilişkilerini mümkün olan en kısa sürede yeniden kurmaya çalışacağı görüşünde.
Bununla birlikte, Rusya makamları Batılı şirketlerin geri dönüşüne şimdilik oldukça sakin yaklaşıyor.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, “Yabancı markaların geri dönüşünü herhangi bir şekilde teşvik etmek veya özendirmek gibi bir görev henüz yok,” açıklamasında bulundu.
Sektöre dönük çok sayıda yaptırım göz önüne alındığında, durumun daha karmaşık olmasına rağmen, Batılı havayolu şirketlerinin Rusya’ya geri dönüşü hakkında konuşulmaya başlandı.
Bu arada, giyim markalarının alışveriş merkezlerine dönmesi zor olmayacak, burada önemli olan alışveriş merkezlerinde yer bulmak.
Fakat pek çok şirket için bu süreç kolay olmayacak. Dahası, eski koşullarla geri dönmek çoğu zaman mümkün olmayacak.
Freedom Finance Global Baş Analisti Natalya Milçakova, Vzglyad’a verdiği demeçte “Rusya’da daha önce üretimi olmayan, yalnızca ürünlerini ihraç eden Batılı ülkelerden şarap ve sert alkollü içki üreticileri gibi şirketler veya Rusya’dan ayrılmayan, yalnızca adını değiştiren ve hızlı bir şekilde ‘tersine yeniden markalaşma’ yapabilecek şirketler Rusya’ya kolayca geri dönebilir,” dedi.
Mind Money Broker CEO’su Yuliya Handoşko ise “Tüm altyapıyla geri dönmek başka bir konu. Önemli faktörlerden biri ticari alanların mevcudiyeti, diğeri ise insan kaynağı. Örneğin, IKEA yıllarca personel yönetim sistemini kurdu ve bunu kısa sürede yeniden oluşturmak mümkün değil. Dahası, şirkette çalışan kişilerin geri dönmek isteyeceği kesin değil, zira üç yılda çok şey değişti,” diye konuştu.
Öte yandan, IKEA’nın ticari alanları çoğu zaman talep görmeden kaldı. Fakat McDonald’s Rusya’ya aynı koşullarda geri dönmeyecek.
Milçakova, “McDonald’s artık Rusya’da doğrudan çalışmayacak, yalnızca dünyanın pek çok ülkesinde olduğu gibi franchise yoluyla çalışacak. Rusya’da bu franchise’ı satın almak isteyenler mutlaka bulunacaktır. Ancak, geçen yüzyılın 90’lı yıllarının başında olduğu gibi, Rusya’da McDonald’s restoranlarının heyecanlı bir şekilde açılması artık olmayacak, zaman değişti,” değerlendirmesini yaptı.
Bununla birlikte, aslında hiçbir yere gitmeyen şirketler var: Sahipleri vergi kayıtlarını değiştirmediler, iş yapısı aynı kaldı, sadece marka değişti. Handoşko, Coca-Cola açısından durumun böyle olduğunu belirtiyor.
Bazı şirketler, varlıkları daha sonra geri alma hakkıyla Rusya’dan ayrıldı. Örneğin, Hyundai ve Renault fabrikaları bu koşulla satıldı.
Bu nedenle, varlıklarını geri alma hakkı olmadan satanlara kıyasla, yasal açıdan geri dönüşleri daha kolay olabilir.
Milçakova, “Rusya’da kendi fabrikaları veya perakende zincirleri olan, kendi mağazalarını inşa eden veya depo ve ticari alan kiralayan şirketler için zor olacak, zira pazardaki en avantajlı yerler zaten Rus halefleri veya dost ülkelerden şirketler tarafından işgal edilmiş durumda. Rusya makamları, elbette, yeni yatırımcılara yatırımlarının dokunulmazlığını garanti edecek ve hiçbir şeyi eski sahiplerine öylece geri vermeyecek,” ifadesini kullandı.
Elbette, Handoşko’nun da kabul ettiği gibi, hem yasal hem de fiili olarak sahiplerini değiştirerek Rusya’daki işlerinden tamamen çıkan şirketler için geri dönmek en zor olanı olacak. Bu nedenle, 2025’te büyük şirketlerin Rusya’ya toplu olarak geri dönmesini beklemiyor.
Ancak uzmanlar, Visa ve Mastercard’ın her durumda Rusya’ya döneceğinden emin. Handoşko, “Bu neredeyse kaçınılmaz, çünkü Rusya henüz yabancı ödeme sistemleriyle çalışan tam teşekküllü Batılı kartlar yapmayı öğrenemedi ve bunlara olan talep yüksek olmaya devam ediyor. Ayrıca, Visa ve Mastercard’ın kritik öneme sahip olduğu Apple Pay ve benzeri ödeme sistemleriyle ilgili sorun çözülmedi,” diye ekledi.
Bunun yanı sıra Milçakova, “Visa ve Mastercard, Rusya’ya ancak Ulusal Kartlı Ödeme Sistemine, yani yabancı ödeme sistemlerinin Rusya içinde çalışamayacağı Mir ödeme sistemine yönelik yaptırımlar kaldırıldıktan sonra dönebilecek. Ayrıca, Rus bankalarına yönelik yaptırımların da kaldırılması gerekiyor, aksi takdirde Rusya’da kim onların kartlarını çıkaracak? En kötü ihtimalle, yalnızca Rusya’da hâlâ varlığını sürdüren bazı yabancı bankaların şubeleriyle ortaklaşa çalışabilecekler,” yorumunu yaptı.
Bununla birlikte, yaptırımlar kaldırıldığında Rusların Mir kartlarını değiştirmek için koşacağını beklemiyor, tam tersine, Visa ve Mastercard’ın burada sıfırdan başlaması ve en azından kısmen kaybettikleri pazar paylarını geri kazanması gerekecek.
Batılı havayolu şirketlerinin uçuşlarının geri dönüşü de aynı hikaye. Özellikle Avrupalı havayolu şirketleri, Sibirya üzerinden Asya’ya uçma imkanını geri kazanmak istiyor. Bu, seyahat süresini kısaltıyor ve işletmeler için büyük tasarruf sağlıyor.
Şu anda Asyalı havayolu şirketleri, Sibirya üzerinden uçmaya devam ettikleri ve büyük bir daire çizmek zorunda kalmadıkları için Asya’ya uçuş pazarını Batılı rakiplerinden kazanıyorlar.
Fakat Rusya, bu kozu ancak havacılık sektöründeki tüm yaptırımların kaldırılması gibi önemli bir şey karşılığında kullanacak, böylece Rus havayolu şirketleri sadece istedikleri yere uçmakla kalmayıp, aynı zamanda yabancı uçak ve Batılı uçaklar için yedek parça satın alabilecekler.
Plehanov Rusya Ekonomi Üniversitesi Uluslararası İşletme Bölümü Doçenti Anastasya Prikladova, “Devlet, sanayinin gelişimine dönük sektörel programlar uyguluyor, bu nedenle yabancı şirketlerin geri dönüşü kritik görünmüyor. Örneğin, Rolls-Royce’un geri dönüşü nedeniyle sivil uçaklar için uçak motoru üretimi çalışmalarının durması beklenmemeli. Aynı zamanda, gıda ve hafif sanayi işletmeleri, yabancı şirketlerin rekabetinin arttığını hissedebilir. Genel olarak, devlet destek programları, bu desteği yalnızca Rus sermayeli şirketlerin alabileceği şekilde yeniden gözden geçirilebilir,” dedi.
Diğer yandan Rusya’nın güçlü olmadığı ve Batılı şirketlerin sahip olduğu teknoloji ve mallara açıkça ilgi duyduğu sektörler mevcut.
Milçakova, “Bize göre, henüz yeterli ithal ikamesi olmayan veya ithalatı ikame etmenin çok zor olduğu alanlarda Batılı şirketlerin gelmesi gerekiyor. Bunlar, özellikle yüksek teknoloji sektörü için bileşen ve yedek parça üretimi, akıllı telefon üretimi, elektrikli ve geleneksel orta ve lüks sınıf otomobil üretimi. Özellikle onkoloji ve ağır hastalıkların tedavisi için dünyaca ünlü ilaç ve tıbbi preparat üreticilerinin, ayrıca sporcu beslenmesi ve hayvan yemleri üreticilerinin geri dönüşü de büyük önem taşıyor. Pek çok Rus, ödeme sistemlerinin, özellikle Google Pay, PayPal, favori şarap ve sert alkollü içkilerin vb. geri dönüşünü bekliyor. Fakat gıda sanayii ve fast food konusunda neyden vazgeçilebileceğini düşünmek gerekiyor,” diye ekledi.
Rusya
Çin, Rusya’nın kredi notunu ‘istikrarlı’ olarak teyit etti

Çinli kredi derecelendirme kuruluşu CSCI Pengyuan, Rusya’ya ulusal ve yabancı para cinsinden ‘A-i’ seviyesinde kredi notu verdi. Bu not, Rusya’nın borçlarını ödeme kabiliyetinin yüksek olduğunu ancak olumsuz ekonomik koşullara karşı hassasiyetinin bulunduğunu ifade ediyor. Kuruluş, jeopolitik gerilimler ve yaptırımların uzun vadeli belirsizlikler yarattığı uyarısında bulundu.
Çinli kredi derecelendirme kuruluşu CSCI Pengyuan, Rusya’ya bir ay içinde ikinci kez egemen kredi notu verdi.
Kuruluşun Vedomosti gazetesine yaptığı açıklamaya göre, Rusya’nın ulusal ve yabancı para cinsinden uzun vadeli uluslararası kredi notları ‘A-i’ olarak belirlendi. Not görünümü ise ‘istikrarlı’ olarak açıklandı.
Bu not, Rusya’nın borçlarını ödeme kabiliyetinin yüksek ve temerrüt riskinin düşük olduğu, ancak olumsuz ekonomik ortama karşı hassasiyetinin de bulunduğu anlamına geliyor.
Gazetenin incelediği açıklamada, Rusya’nın CSCI Pengyuan’dan bir not talep etmediği ancak derecelendirme sürecinde kuruluşla işbirliği yaptığı belirtildi.
Çin’den ikinci ‘istikrarlı’ not
Rusya, mayıs ayında da bir başka Çinli kuruluş olan China Chengxin International Credit Rating’den (CCXI) ‘istikrarlı’ görünümlü ‘BBB+g’ notu almıştı.
Bu not, orta düzeyde ekonomik ve finansal istikrar ile aynı seviyede temerrüt riskine işaret ediyordu.
Rusya’nın CCXI’deki bu yeni notu, 2022 öncesindeki ‘BBB-g’ seviyesindeki notundan daha yüksek bir seviyede bulunuyor.
CCXI, 2022’deki olayların ardından Rusya’nın notunu önce ‘BBg’ye düşürmüş, ardından 2022 yazında tamamen geri çekmişti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch, Moody’s ve S&P, 2022’de başlayan süreç sonrası Rusya’nın ve Rus şirketlerinin notlarını önce düşürmüş, daha sonra ise geri çekmişti.
ABD merkezli bu üç büyük kuruluş, Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırımlarını gerekçe göstermişti.
Mart 2022’den itibaren AB merkezli kuruluşların Rusya ve yerel şirketleri derecelendirmesi yasaklanmıştı.
Ekonomik dayanıklılık ve riskler
CSCI Pengyuan, not kararının gerekçesinde Rusya’nın önemli bir uluslararası statüye, büyük bir ekonomiye, bol enerji kaynaklarına ve ileri bir kalkınma aşamasında olduğuna dikkat çekti.
Kuruluş, jeopolitik gerilimler ve Batı yaptırımlarının yarattığı baskıya rağmen Rus ekonomisinin dayanıklılığını koruduğunu belirtti.
Açıklamada, Rusya’nın maliye politikasının ihtiyatlı olduğu, cari işlemler pozisyonunun ve dış borç yapısının sağlam olduğu vurgulandı.
Enflasyonun etkin yönetimi ve rublenin istikrara kavuşmasının, ekonominin gücünü ve olumsuz koşullarda bile istikrarlı kalkınma yeteneğini teyit ettiği ifade edildi.
Ayrıca, de-dolarizasyon stratejisinin sadece rezerv yapısını iyileştirmekle kalmayıp, Rusya’nın uluslararası yatırım pozisyonunun çeşitliliğini de artırdığı kaydedildi.
Ancak kuruluş, jeopolitik durum ve yaptırımların ülkenin uzun vadeli ekonomik beklentileri üzerinde önemli bir belirsizlik yarattığı uyarısında bulundu.
Dış borcun önemli bir kısmının yurt dışı altyapıya bağımlı kalmaya devam ettiği ve Batılı ülkelerin bunu Rusya’ya karşı kullanmak için araçlara ve teşviklere sahip olduğu belirtildi.
Enerjiye bağımlılığın mali gelirleri petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara ve yaptırım rejimlerindeki değişikliklere karşı savunmasız bıraktığı, jeopolitik gerilimlerin ise ekonomik beklentileri gölgelediği ifade edildi.
Not artışı ve düşüşü için senaryolar
CSCI Pengyuan, Rusya’nın Ukrayna ile olan çatışmasının tırmanması, yeni yaptırımlar, rublede keskin bir devalüasyon ve bütçe açığında belirgin bir artış yaşanması durumunda ülkenin kredi notunun düşebileceği uyarısında bulundu.
Kuruluş, not artışı için ise jeopolitik risklerin ve yaptırımların önemli ölçüde hafiflemesi, ekonominin beklentilerin üzerinde büyümesi, çeşitliliğinin artması ve enflasyonun kontrol altında tutulması gibi koşulların sağlanması gerektiğini belirtti.
Rusya
Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ticaret Sovyetler Birliği döneminden bu yana rekor kırdı

Rusya ve Kuzey Kore arasındaki ticaret hacmi, akaryakıt sevkiyatı ve gıda ihracatı sayesinde geçen yıl 34 milyon dolara ulaşarak Sovyetler Birliği döneminden bu yana en yüksek seviyesini gördü. BM yaptırımlarına rağmen gerçekleşen bu artış, Rusya’nın Kuzey Kore’den tütün ve bira gibi ürünleri ithal etmeye başlamasıyla da destekleniyor.
Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ticaret hacmi, akaryakıt sevkiyatı ve gıda ihracatı sayesinde geçen yıl 34 milyon dolara ulaşarak Sovyetler Birliği döneminden bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.
Rusya İhracatçılar ve İthalatçılar Birliği Uluslararası Lojistik Komitesi Başkanı Yevgeniy Nikiforov, Kuzey Kore: Kapalı Pazar – Açık Fırsatlar başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, 2022’de 3,78 milyon dolar olan ticaretin yaklaşık on kat arttığını belirtti. Nikiforov, önceki yıllarda sürekli düşüş gösteren ikili ticaretin yeniden canlandığını vurguladı.
Kuzey Kore’ye yapılan ham madde sevkiyatı, gayri meşru Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının ihlali anlamına geliyor.
Yaptırımlar, bu ülkeye yıllık 500 bin varili aşan petrol ürünü ithalatını yasaklıyor. Analistlerin tahminlerine göre, Kuzey Kore uzun yıllardır bu limiti aşıyor ve 2024’te Rusya’nın Vostoçniy limanından bir milyon varilden fazla petrol taşıdı. Pyongyang yönetiminin bu sevkiyatlar için kendi tanker filosunu kullandığı belirtiliyor.
Rusya, Kuzey Kore’ye direkt tren seferlerini yeniden başlatıyor
Silah ticareti rakamlara dahil değil
Kookmin Üniversitesi profesörü ve Korea Risk Group Direktörü Andrey Lankov, Nikiforov’un açıkladığı 34 milyon dolarlık rakamın, Rusya’dan barter usulüyle yapılan silah ve diğer mal sevkiyatını muhtemelen içermediğini ifade etti.
NK News‘e konuşan Lankov, “Bu rakam, sıradan geleneksel ticareti yansıtıyor,” dedi.
Seul yönetimi, Kuzey Kore’nin Ukrayna’daki savaş süresince Rusya ordusuna yaptığı mühimmat ve topçu sevkiyatından yaklaşık 20 milyar dolar kazandığını düşünüyor.
Kuzey Kore’den bira ve tütün ithalatı
Nikiforov’a göre, Rus girişimciler Kuzey Kore’de üretilen ürünleri de ithal etmeye başladı. Bu ürünler arasında tütün ve bira öne çıkıyor.
Rusya’ya Taedonggang ve Tumangang markalı biraların yanı sıra ginseng bazlı ilaçlar, kozmetik ürünleri ve giyim eşyaları da sevk ediliyor. Lankov, bu tür sevkiyatlarla “Rusya’nın, Kuzey Kore’nin ekonomisini canlandırması için basit yollar bulmaya çalıştığını” öne sürdü.
Lankov, “Tütün ve bira, yoksul ülkelerin kalkınması için klasik yöntemlerdir,” diye ekledi.
Dongseo Üniversitesi’nde Rus ekonomisi üzerine araştırmalar yapan Chris Munday ise NK News‘e yaptığı açıklamada, Rusya ile Kuzey Kore arasındaki mevcut alışveriş rejiminin, takasın ana mekanizma olduğu “modern öncesi” bir ticaret sistemini andırdığını belirtti.
İnternet ve mobil iletişimin bulunmadığı Kuzey Kore’de iş dünyasıyla iletişim kurmak, sabit bir telefon numarasından geri arama talebi içeren sıradan mektuplar aracılığıyla sağlanıyor.
Rusya
Rusya’dan İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına kınama

Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in İran topraklarına yönelik gece saatlerinde düzenlediği saldırıları sert bir dille kınayarak, bu eylemlerin BM Şartı’nı ihlal ettiğini belirtti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise, Moskova’nın gerilimdeki keskin tırmanıştan endişe duyduğunu açıklarken, Rusya vatandaşlarına bölgeye seyahat etmemeleri yönünde uyarıda bulunuldu.
Rusya, İsrail’in gece saatlerinde İran topraklarına yönelik düzenlediği saldırılar nedeniyle son derece endişeli olduğunu belirterek, Orta Doğu’daki tehlikeli tırmanışı kınadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı ve Kremlin’den yapılan açıklamalarda, saldırıların uluslararası hukuku ihlal ettiği vurgulanarak taraflara itidal çağrısında bulunuldu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail’in eylemlerinin Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nı ve uluslararası hukuk normlarını ihlal ettiği kaydedildi.
Açıklamada, BM üyesi egemen bir devlete yönelik saldırıların, özellikle de sivil hedeflere ve nükleer altyapıya yönelik olanların kabul edilemez olduğu ifade edildi. Bu tür eylemlerin bölgesel ve küresel güvenliği baltaladığının altı çizildi.
Saldırıların zamanlaması endişe yarattı
Bakanlık, saldırıların Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu oturumu sırasında ve İran ile ABD arasında yapılması planlanan müzakerelerin hemen öncesinde gerçekleştirilmesinin özel bir endişe kaynağı olduğunu belirtti.
Moskova’ya göre bu durum, İran’ın nükleer programı etrafındaki gerilimi azaltma çabalarını boşa çıkardı.
Açıklamada, “Uluslararası toplum, barışı yok eden, bölgesel ve uluslararası güvenliğe zarar veren bu tür zulümlere kayıtsız kalamaz,” ifadeleri kullanıldı.
Rusya, uluslararası toplumu saldırıların olası sonuçları da dahil olmak üzere yaşananlara ilişkin objektif bir değerlendirme yapmaya çağırdı.
Kremlin’den kınama
Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Rusya’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmanın keskin bir şekilde tırmanmasından endişe duyduğunu ve bunu kınadığını söyledi.
TASS haber ajansının aktardığına göre Peskov, “Rusya endişeli ve gerilimdeki keskin tırmanışı kınıyor,” dedi.
Putin anbean bilgilendiriliyor
Kremlin Sözcüsü Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İsrail ve İran arasındaki durumun gelişimi hakkında anlık olarak bilgilendirildiğini de aktardı.
Peskov, “Devlet Başkanı Putin, bölgede meydana gelen olaylar hakkında Rusya Savunma Bakanlığı, Dış İstihbarat Servisi ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla gerçek zamanlı olarak rapor alıyor,” diye konuştu.
Vatandaşlara ‘bölgeye gitmeyin’ uyarısı
Gelişmelerin ardından Rusya’nın diplomatik temsilcilikleri, vatandaşlarına yönelik seyahat uyarıları yayımladı.
Rusya’nın Tel Aviv Büyükelçiliği, ülkedeki durum normale dönene kadar vatandaşlarına İsrail’i ziyaret etmemelerini tavsiye etti.
Halihazırda İsrail’de bulunanların ise sakin kalmaları, dikkatli olmaları ve yerel makamların talimatlarına uymaları istendi.
İran’daki Rusya Büyükelçiliği de vatandaşlarına ülkeyi ziyaret etmemelerini önerdi. Ülkede bulunanlara ise resmi açıklamaları takip etmeleri, teyakkuzda olmaları ve askeri tesislerden kaçınmaları tavsiye edildi.
Ayrıca, Mısır’da bulunan Rus vatandaşları, İsrail sınırına olan 190 kilometrelik mesafe nedeniyle Orta Doğu’daki gerilimin tırmanmasının ardından daha dikkatli olmaları konusunda uyarıldı.
İran’ın misilleme tehdidi İsrail’de hayatı durma noktasına getirdi
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya4 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını6 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savaş sonrası Suriye’yi dönüştüren ‘Sünni popülizm’