Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Meloni Pekin’de: 3 yıllık eylem planı anlaşması imzalandı

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni 28 Temmuz Pazar günü göreve geldiğinden bu yana Pekin’e yaptığı ilk resmi ziyarette üç yıllık bir eylem planı imzalayarak Çin ile işbirliğini “yeniden başlatma” sözü verdi.

2022’den bu yana sağcı hükümete liderlik eden Meloni, Çin Başbakanı Li Qiang ile görüşmesi sırasında yaptığı açıklamada, Roma’nın geçen yıl Kuşak ve Yol Girişimi (KYG) yatırım programından çıkmasının ardından Pekin ile ticari bağlarını geliştirmeye çalıştığını söyledi.

İtalyan lider beş günlük ziyaretinin “ikili işbirliğini yeniden başlatmak üzere yeni bir aşamaya geçme iradesinin bir göstergesi” olduğunu söyledi. Eylem planının yeni işbirliği biçimlerini denemeyi amaçladığını da sözlerine ekledi.

Günün ilerleyen saatlerinde Meloni, İtalya ve Çin tarafından imzalanan bir endüstriyel işbirliği mutabakatının elektrikli mobilite ve yenilenebilir enerji gibi stratejik endüstriyel sektörleri içerdiğini söyledi.

Meloni Xi ve Zhao Leji ile de görüşecek

Li Qiang ofisinden yapılan açıklamada “gemi inşa, havacılık, yeni enerji, yapay zeka alanlarında küçük ve orta ölçekli işletmeler arasında karşılıklı fayda sağlayan işbirliğine” işaret etti.

Çin yatırımlarını İtalya’nın ekonomik büyümesini canlandırmanın bir yolu olarak gören Meloni, Xi ve Zhao Leji ile de görüşecek.

Pazar günü Meloni, İtalyan lastik üreticisi Pirelli, enerji grubu ENI, savunma grubu Leonardo, şarap üreticileri ve Dolce & Gabbana gibi bazı İtalyan lüks moda gruplarının da aralarında bulunduğu şirketlerin davet edildiği bir İtalya-Çin iş forumuna katıldı.

Meloni’nin Çinli yetkililerle Çin’in “kapasite fazlası” konusunu ve Çin’in Ukrayna ile savaşında Rusya’ya verdiği ekonomik desteği gündeme getirmesi bekleniyor.

Çin medyasına göre Meloni “bazı yanlış anlamaları” açıklığa kavuşturmak istiyor

Meloni’nin ofisi tarafından paylaşılan bir videoya göre Li forumun açılışında “Çin ve İtalya kazan-kazan zihniyetini benimsemeli ve ticaret ve yatırım işbirliğini artırarak işbirliğini daha da dinamik ve sürdürülebilir hale getirmelidir,” dedi.

Çin devlet medyası gezinin İtalya’nın KYG’den çekilmesiyle ilgili “bazı yanlış anlamaları açıklığa kavuşturmayı” ve ekonomik bağların önemini vurgulamayı amaçladığını söyledi.

İtalyan hükümeti, Stellantis’in yanı sıra bir başka büyük üreticiyi daha ülkeye çekme çabalarının bir parçası olarak Çinli otomobil üreticileriyle görüşmeler yürütüyor.

İş Forumu’nda konuşan Meloni, İtalya ve Çin arasında imzalanan endüstriyel işbirliği mutabakatının “elektrikli mobilite ve yenilenebilir enerji gibi stratejik endüstriyel sektörleri içerdiğini” söyledi ve Pekin’i “bilginin yeni sınırlarını ortaklarıyla” paylaşmaya çağırdı.

Coğrafi işaretlerin korunması, gıda güvenliği, çevre ve eğitim diğer çerçeve anlaşmaların odak noktasını oluşturdu.

Roma, Pekin’e yönelik gümrük vergilerini desteklemişti

İtalya’nın Çin’deki doğrudan yabancı yatırımı 15 milyar avroyu bulurken, 1.600’den fazla İtalyan şirketi özellikle tekstil, makine mühendisliği, ilaç, enerji ve ağır sanayi alanlarında faaliyet gösteriyor.

Fakat İtalya, Avrupa Komisyonu’nun Çin’den ithal edilen elektrikli araçlara %37,6’ya varan geçici gümrük vergisi uygulama kararını destekledi. Pekin öfkeyle tepki gösterdi ve Avrupa konyağı ve domuz etine yönelik misilleme soruşturmaları başlattı.

Aralarında İtalya’nın da bulunduğu G7 üyeleri geçtiğimiz ay, işletmelerini Çin’in “adil olmayan ticaret uygulamalarına” karşı korumaya devam edecekleri sözünü vermişlerdi.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English