Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Münih Güvenlik Konferansı: Tarihçesi ve evrimi

Yayınlanma

Münih Güvenlik Konferansı, 1963 yılından beri uluslararası güvenlik konularını tartışmak üzere siyasetçileri, diplomatları, askeri yetkilileri ve uzmanları bir araya getiren yıllık bir forum. Başlangıçta NATO ülkeleri için kapalı bir etkinlik olarak kurulan konferans, zamanla küresel bir diyalog platformuna dönüştü.

Münih Güvenlik Konferansı (Die Münchner Sicherheitskonferenz), 14 Şubat’ta kapılarını açacak.

Konferans, 1963 yılından bu yana siyasetçileri, diplomatları, askeri yetkilileri ve uzmanları uluslararası güvenlik konularını görüşmek üzere bir araya getiren yıllık bir forum. Alman yayıncı ve Nazi karşıtı komplocu Ewald-Heinrich von Kleist tarafından kurulan konferans, altmış yılda NATO ülkeleri için kapalı bir etkinlikten küresel bir diyalog platformuna dönüştü.

Konferansın tarihçesi ve evrimi

İlk Münih konferansı, 1963’te Almanya’nın Münih kentinde NATO üyesi ülkelerin savunma bakanlıkları temsilcilerinin gayri resmi bir toplantısı olarak düzenlendi.

Başlangıçta “Askeri Konular Konferansı” (Wehrkundetagung) olarak adlandırılan forum, Hristiyan Demokrat Birliği’nin “kardeş” partisi olan Hristiyan Sosyal Birliği’nin himayesinde gerçekleştirildi. Tartışmaların ana teması, transatlantik ilişkilerin güçlendirilmesi ve NATO içinde işbirliğiydi.

Soğuk Savaş’ın sonuna kadar etkinlik dar kapsamlı kaldı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Rusya, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri ve Baltık ülkelerinin de tartışmaya dahil olmasıyla 1990’larda durum değişti. 1992’de forumun adı Güvenlik Politikası Sorunları Konferansı olarak değiştirildi ve 2008’de güncel adı olan Güvenlik Konferansı adını aldı.

Konferansın transatlantik odaklı olmasına rağmen, günümüzde Çin, Brezilya ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülkelerin temsilcilerinin yanı sıra, 2010’lu yılların“Arap Baharı sonrasında ve İran’ın nükleer programı hakkındaki tartışmaların ardından Münih’e gelen Orta Doğu ülkelerinin liderleri de konferansa katılıyor.

Etkinlik, tarihinde yalnızca iki kez yapılamadı: 1991’de Körfez Savaşı nedeniyle ve 1997’de kurucusu ve uzun yıllar yöneticisi olan Ewald-Heinrich von Kleist’ın emekliye ayrılma niyetini açıklaması üzerine. O sırada 75 yaşında olan Kleist, “dümende” kalmak istemediğini ve yeni liderlerin zamanının geldiğini düşündüğünü belirtti. Ancak yerine hemen birini bulmak mümkün olmadı ve bu da konferansın iptaline yol açtı.

Koronavirüs pandemisi nedeniyle 57. Münih Güvenlik Konferansı, 2021’de çevrimiçi formatta düzenlendi.

Etkinliğin finansmanı, bir dizi ortak ve sivil toplum kuruluşu (STK) ile Almanya hükümeti, Alman ordusu (Bundeswehr) ve Münih yetkilileri tarafından sağlanıyor.

Yönetim ve katılımcılar

Konferans, 1998 yılına kadar Ewald-Heinrich von Kleist tarafından yönetildi.

Onun ayrılmasının ardından şu isimler başkanlık görevini üstlendi:

— Horst Teltschik (1999–2008), eski Almanya Başbakanı Helmut Kohl’ün danışmanı,

— Wolfgang Ischinger (2008–2022), Almanya’nın eski ABD ve İngiltere Büyükelçisi,

— Christoph Heusgen (2022–2024), Almanya Federal Cumhuriyeti’nin eski Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi.

2025’ten itibaren yönetim, eski NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e geçti.

Forum, her yıl devlet başkanları, bakanlar, diplomatlar, iş insanları ve STK temsilcileri dahil olmak üzere 450’den fazla katılımcıyı bir araya getiriyor.

Konferansın açılışından önce, siber güvenlikten iklim krizlerine kadar güncel tehditlere ilişkin analitik bir inceleme olan Münih Güvenlik Raporu (Munich Security Report) yayınlanıyor.

2009’dan beri konferansta, barışa ve çatışma çözümüne katkılarından dolayı Ewald-Heinrich von Kleist Ödülü veriliyor. 2024’te ödülü Barbados Başbakanı Mia Mottley ve eski Dışişleri Bakanı, ABD İklim Özel Temsilcisi John Kerry aldı.

Gençlik girişimleri

2009’dan beri siyaset, medya ve iş dünyasından 25 gelecek vadeden lider için gençlik yuvarlak masa toplantısı düzenleniyor. Seçimler, konferans başkanı tarafından kamu diplomasisi alanındaki projeleri destekleyen Körber Vakfı ile işbirliği içinde yapılıyor.

2013’ten beri Genç Elçiler programı yürütülüyor: Belirlenen bir konuda en iyi kompozisyonları yazan üç öğrenci konferansa katılma şansı elde ediyor. 2023’te konu, Rusya-Ukrayna çatışmasının dünya politikası üzerindeki etkisiydi.

Münih Stratejik Forumu

2015’te Münih Stratejik Forumu başlatıldı. Ağırlıklı olarak ABD ve Batı Avrupa ülkelerinden olmak üzere önde gelen birkaç düzine siyasi ve askeri uzmanı bir araya getiren kapalı formatta bir toplantı.

Forumun yeri Bavyera’daki Elmau Şatosu ve amacı küresel güvenliğin stratejik konularının derinlemesine tartışılması.

Rusya’nın forumdaki yeri

Rusya, 1990’ların sonlarından beri konferansa katılıyor.

1999’da Rusya’yı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Yevgeniy Gusarov, NATO’nun doğuya doğru genişlemesini eleştirdi. 2000’de heyete Savunma Bakanlığı Uluslararası İşbirliği Ana Yönetim Başkanı Leonid İvaşov, 2001–2006 ve 2008–2009’da Güvenlik Konseyi Sekreteri, ardından Savunma Bakanı, Başbakan Yardımcısı Sergey İvanov başkanlık etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, etkinliğe tek seferlik katılımını 2007’de gerçekleştirdi. Putin, o zamanki ünlü Münih konuşmasında tek kutuplu dünya düzenini ve ABD’nin küresel politikadaki hakimiyetini eleştirdi. Kuzey Atlantik İttifakı’nın genişlemesini “karşılıklı güven düzeyini düşüren bir provokasyon” olarak nitelendirdi ve Washington’a Doğu Avrupa yerine Azerbaycan’a füze savunma (FÜS) unsurları yerleştirmeyi önerdi. Bu fikir reddedildi.

2010–2015 ve 2017–2020’de Rusya heyetine Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 2016’da ise Başbakan Dmitriy Medvedev başkanlık etti. Fakat Rusya, 2022’den itibaren forumu “nesnel olmadığı” gerekçesiyle Münih Güvenlik Konferansı’na katılımını durdurdu.

DİPLOMASİ

Trump: Çin ile Rusya’nın yakınlaşmasını istemiyorum

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump, Çin ve Rusya arasındaki yakın ilişkiler konusunda temkinli olduğunu ifade ederek, dünya sahnesinde ABD’ye karşı birleşen iki ülke ile ilişkileri geliştirme planlarının ana hatlarını çizdi.

ABD lideri Fox News’e verdiği demeçte, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmelerini tamamlamasından kısa bir süre sonra gelen yorumlarında, “Bir tarih öğrencisi olarak … öğrendiğiniz ilk şey Rusya ve Çin’in bir araya gelmesini istemediğinizdir,” dedi.

Amerikan lider, Moskova ve Pekin’in ikili ilişkilerinin temeli konusunda şüpheleri olduğunu söyledi ve bunun “doğal” olmadığını ileri sürdü.

Trump, “Muhtemelen şu anda dostlar ama biz her ikisiyle de dost olacağız,” diye ekledi.

Trump’ın Rusya ile ilişkileri geliştirmek istemesi, bazı analistler tarafından “tersten Nixon” olarak adlandırılan ve Soğuk Savaş döneminde Amerika’nın SSCB’yi Çin’den ayırma çabalarına atıfta bulunan bir girişimle, Moskova’yı Pekin’den uzaklaştırma çabası olarak görülüyor.

Dışişleri Bakanı Marco Rubio geçen ay bu düşünceyi reddederek, ABD’nin Rusya’nın Çin’in küçük ortağı olmasını engellemek istediğini ama nükleer silahlara sahip komşuların anlaşmazlığa düşmesinin “küresel istikrar için” kötü olacağı uyarısında bulunmuştu.

Çin lideri Xi Jinping, Ukrayna savaşının başlamasından günler önce Putin ile “sınırsız” bir dostluk ilan etmiş ve Çin pazarlarına erişim o zamandan beri ABD liderliğindeki yaptırımların izole ettiği Moskova’ya iktisadi olarak can simidi olmuştu.

Çin hükümeti Moskova’yı savaşı sona erdirmek için Washington ile görüşmeler yaptığı için övdü ve “nifak tohumları” ekme girişimlerini “başarısızlığa mahkum” olarak nitelendirdi.

Trump röportajında Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin ısınmasını eski Başkan Barack Obama dönemine dayandırdı ve ayrıntıya girmeden iki ülkenin “kötü enerji politikaları” nedeniyle bir araya gelmek zorunda kaldığını savundu.

ABD lideri, önceki ABD yönetimleri temiz enerji gündemini zorlarken Çin gibi ülkelerin kömür enerjisini kullanmak zorunda bırakılarak “haksız bir avantaj” elde ettiklerini savundu.

Trump iktidara geldiğinden bu yana Putin ile doğrudan görüşürken, ABD’nin dünyanın 2 numaralı ekonomisine yönelik gümrük vergilerini iki kez artırmasına rağmen Çin lideriyle henüz görüşmedi.

Trump, “Çin’in ticaret açısından bize çok ihtiyacı var ama açığı düzeltmemiz gerekiyor ve Rusya ile birlikte, bizim iktisadi gücümüzün bir kısmına sahip olmak istiyorlar,” iddiasında bulundu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Rusya ve Pakistan’dan ortak tatbikat

Yayınlanma

Rusya ve Pakistan deniz kuvvetleri, Arap Denizi’nde ortak bir tatbikat gerçekleştirdi. Rusya’dan korvetler ve bir tanker, Pakistan’dan ise bir fırkateyn ve bir korvetin katıldığı tatbikatta, taktik manevralar, hava savunma ve teröristler tarafından ele geçirilen bir geminin kurtarılması gibi senaryolar uygulandı.

Rusya Deniz Kuvvetleri’ne ait gemiler, Pakistan Deniz Kuvvetleri ile Arap Denizi’nde ortak bir tatbikat gerçekleştirdi.

Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre tatbikata Rusya tarafından Pasifik Filosu’na bağlı Rezkiy ve Rusya Federasyonu Kahramanı Aldar Tsıdenjapov korvetleri ile Peçenga adlı orta sınıf deniz tankeri katıldı.

Karaçi limanından ayrıldıktan sonra Rus gemileri, Pakistan’a ait Şah-Cihan fırkateyni ve Tabuk korveti ile birleşerek ortak bir filo oluşturdu.

Tatbikat sırasında Rus ve Pakistan gemileri, taktik manevra görevlerini yerine getirdi ve düşman insansız deniz araçlarının olası saldırılarını bertaraf etti.

Daha sonra mürettebat, Pakistan savaş uçakları ve devriye uçaklarının gemisavar füze atışlarını simüle ettiği bir hava savunma tatbikatı gerçekleştirdi.

Tatbikat, Peçenga tankerinin teröristler tarafından ele geçirilmesinin ardından kurtarılması senaryosuyla sona erdi.

Rusya Savunma Bakanlığı, geçen yılın ekim ayında Pakistan’da Dostluk-2024 adlı Rusya-Pakistan ortak tatbikatının başladığını duyurmuştu.

Bu taktik tatbikatlarda, iki ülkenin askerleri yasa dışı silahlı grupların imhası, keşif-arama faaliyetleri ve pusu operasyonları gibi görevlerde işbirliğini geliştirdi.

Rusya ve Pakistan arasındaki “Dostluk” ortak tatbikatları 2016’dan beri düzenli olarak yapılıyor.

Rusya, Çin ve İran’dan Hint Okyanusu’nda ortak tatbikat

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İngiltere, Rus iş insanı Ferhat Ahmedov’a uygulanan yaptırımları kaldırdı

Yayınlanma

İngiliz yetkililer, eski Nortgaz hissedarı Rus iş insanı Ferhat Ahmedov’u yaptırım listesinden çıkardı. Bu kararla birlikte Ahmedov’un mal varlığı üzerindeki dondurma işlemi ve kendisine yönelik tröst hizmetleri yasağı kaldırıldı. Ahmedov, daha önce AB’nin yaptırım listesinden de çıkarılmış ve AB Konseyi’ne karşı açtığı davayı kazanmıştı.

İngiliz yetkililer, Rus iş insanı ve doğalgaz şirketi Nortgaz’ın eski hissedarı Ferhat Ahmedov’a uygulanan yaptırımları kaldırdı.

Birleşik Krallık Finansal Yaptırımlar Uygulama Dairesinin (OFSI) açıklamasına göre, Ahmedov’un mal varlığı üzerindeki dondurma işlemi ve kendisine yönelik tröst hizmetleri yasağı iptal edildi.

Ahmedov, 8 Nisan 2022’de Avrupa Birliği’nin yaptırım listesine alınmıştı.

AB, Ahmedov’un “Kremlin’e yakın olduğunu” ve “Rusya ekonomisinin kilit sektörleriyle bağlantıları olduğunu” iddia etmişti.

Aynı yıl İngiltere de Ahmedov’a yaptırım uygulamaya başlamıştı.

Eylül 2023’te Ahmedov, AB’nin yaptırım listesinden çıkarılmıştı. Geçen sene ise AB Konseyi’ne karşı açtığı davayı kazanarak tüm kısıtlamaların kaldırılmasını sağlamıştı.

Mahkeme, Ahmedov’un Nortgaz’daki hisselerini 2012’de sattığını ve portföyünde başka Rus şirketi hissesi bulunmadığını tespit etmişti.

Mahkeme ayrıca, Ahmedov’un yaptırım listesine alınmasına gerekçe gösterilen diğer bazı nedenleri de geçersiz ve hatalı bulmuştu.

20 Mart’ta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, eski Formula 1 pilotu Nikita Mazepin’in de yaptırım listesine alınmasına ilişkin kararı iptal etmişti.

Mazepin, Mart 2022’de listeye dahil edilmişti. Mahkeme kararında, yarış pilotuna yönelik kısıtlamaların uygulanması için, babası ve Uralhim’in eski sahibi Dmitriy Mazepin ile olan aile bağlarının yeterli olmadığını belirtmişti.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English