Ortadoğu
Netanyahu ile Halevi arasında “baskı” krizi

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, ordunun rehine takası anlaşması için Hamas üzerinde gereken baskıyı kurduğunu söyledi. Halevi’nin açıklaması Netanyahu’nun orduyu aylarca Hamas üzerinde yeterince baskı kurmamakla eleştirmesinden bir gün sonra geldi.
Halevi yaptığı Hamas’la ateşkes, İsrail’in Gazze’den olası çekilmesi ve Filistinli tutuklularının serbest bırakılması karşılığında rehinelerin serbest bırakılmasını öngören bir anlaşmanın ahlaki bir zorunluluk olduğunu ve ordunun bunun sonuçlarıyla başa çıkabileceğini söyledi.
İsrail’in merkezindeki Palmachim Hava Üssünde düzenlediği basın toplantısında “Rehinelerin iadesi için anlaşma, hayat kurtarmak için acil bir ahlaki zorunluluktur” dedi.
Halevi, açıklamasında “IDF böyle bir anlaşma için en iyi koşulları yaratmak üzere gereken tüm baskıyı oluşturuyor” diyerek Başbakan Binyamin Netanyahu’ya yanıt verdi.
Cumartesi gecesi Netanyahu “askeri baskı yeterince güçlü olmadığı için aylarca [rehine anlaşmasına yönelik] bir ilerleme kaydedilemediğini” ve bunun ancak IDF’nin Refah’a girmesinde ısrar etmesiyle değiştiğini iddia etmişti.
Halevi, “IDF, siyasi kademe tarafından onaylanan herhangi bir anlaşmaya nasıl uyacağını ve ateşkesten sonra bile geri dönüp büyük bir yoğunlukla savaşmayı biliyor” dedi. Halevi sözlerini şöyle sürdürdü: “IDF, zamanın büyük zorluklarla geçtiği rehineleri kurtarmak için çalışmayı bırakmayacak ve bu hedefe ulaşılana kadar Hamas’a saldırmaya devam etmekten vazgeçmeyeceğiz ve tabii ki İsrail Devleti vatandaşlarının güvenliğini sağlamaktan da vazgeçmeyeceğiz.”
Halevi, bir soru üzerine ordunun 7 Ekim saldırısının önleyememesi nedeniyle istifa edip etmeyeceğine savaşın hedeflerine ulaşılmasının ardından karar vereceğini söyledi. Halevi, “Neredeyse 40 yıldır IDF’de görev yapıyorum. Hizmetimin tek bir anı bile bir sandalyeye yapışmakla geçmedi. Şu anda Hamas’ın tasfiyesi, rehinelerin iadesi, sınırlarda yaşayanların güvenliğinin sağlanması gibi görevlerle meşgulüm” dedi.
Halevi, “Sorumluluğumu çeşitli vesilelerle ifade ettim ve bu sözlerin pratik bir anlamı da var, benim için çok açık. Görevleri ortada bırakmayız, görevleri tamamladığımızda kararımı vereceğim” ifadeleriyle istifa etmeyi ciddi olarak düşündüğünü ima etti.
Ortadoğu
ABD, HTŞ’yi terör örgütleri listesinden çıkarıyor

Suriye’de Beşar Esad yönetimini devirip Şam’da geçici bir hükümet kuran Heyet Tahrir el Şam (HTŞ), El Kaide ve El Nusra bağlantılı geçmişine rağmen, ABD tarafından yabancı terör örgütleri listesinden çıkarılmak üzere. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bir iç yazışmasına göre bu karar, Başkan Donald Trump’ın Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırmasıyla eş zamanlı olarak alındı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio tarafından 23 Haziran’da imzalanan ve 7 Temmuz’da resmiyete giren yazışmada, “Adalet ve Hazine Bakanlıklarıyla yapılan istişareler sonucunda, aynı zamanda Heyet Tahrir el Şam olarak da bilinen El Nusra Cephesi’nin yabancı terör örgütü listesinden çıkarılacağı” belirtildi.
2012’de El Kaide’nin Suriye kolu olarak kurulan El Nusra Cephesi, ABD yaptırımlarından kurtulmak amacıyla ismini daha sonra HTŞ olarak değiştirmişti. Pentagon ve CIA’in El Kaide benzeri mezhepçi yapıları kullanarak yürüttüğü Esad karşıtı operasyonlar, Suriye’yi 2011’den itibaren 14 yıl sürecek bir vekalet savaşına sürükledi.
ABD’nin yanı sıra İsrail, İngiltere, Fransa, Katar, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Türkiye gibi ülkelerin de destek verdiği Esad karşıtı cephe, 8 Aralık 2024’te HTŞ liderliğindeki cihatçı grupların Şam’da yönetimi ele geçirmesiyle sahadaki hedeflerine ulaştı.
Şara geçici cumhurbaşkanı ilan edildi, Trump yaptırımları kaldırdı
ABD’nin başına ödül koyduğu HTŞ lideri Ahmed Şara (diğer adıyla Ebu Muhammed Colani), Şam’da yönetimi ele geçirdikten sonra kendisini geçici cumhurbaşkanı ilan etti. Bu gelişmeyle birlikte Batı dünyası Esad döneminde uygulanan yaptırımları gevşetmeye başladı.
Mart ayında Alevi nüfusun yoğun olduğu sahil kentlerinde HTŞ’ye bağlı grupların da katıldığı 1600’ü aşkın sivilin öldürüldüğü mezhepçi katliamlar belgelenmesine rağmen, ABD Başkanı Donald Trump, mayıs ayında Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’ı ziyaretinde yaptırımları kaldırma niyetini duyurdu. Aynı ziyaret sırasında HTŞ lideri Ahmed Şara ile görüştü.
Trump, geçen hafta Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldıran başkanlık kararnamesini imzaladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, bu adımın “istikrar ve barışa giden yolu desteklemeyi amaçladığı” iddia edildi.
ABD’den İsrail’le normalleşme ve Filistin direnişine mesafe şartı
ABD yönetimi, yaptırımların kaldırılmasına karşılık olarak yeni Suriye yönetiminden bazı taleplerde bulundu. Bu talepler arasında: İsrail’le ilişkilerin normalleştirilmesi, “yabancı teröristlerle”- İran bağlantılı gruplar kastediliyor – bağların koparılması ve Filistinli direniş örgütlerinin yasaklanması yer alıyor.
İsrail: Normalleşme süreci Golan işgali devam ederken yürütülmeli
Ortadoğu
İsrail, kalıcı işgal için girdiği Beyt Hanun’da 5 askerini kaybetti

İsrail ordusu, cumartesi günü kalıcı işgal için yeni harekât başlattığı Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun kentinde dün gecesi yol kenarına yerleştirilen bombayla gerçekleştirilen saldırıda 5 İsrail askerinin öldüğünü, 14’ünün ise yaralandığını duyurdu.
Times of Israel’in haberine göre ölen askerlerin kimlikleri şöyle: Asteğmen Meir Şimon Amar, Onbaşı Moşe Nissim Frech, Asteğmen Noam Aharon Musgadian, Asteğmen Moşe Şmuel Noll, Yedek Başçavuş Binyamin Asulin.
Amar, Frech, Musgadian ve Noll’un İsrail ordusunun Kfir Tugayı’na bağlı ultra-Ortodoks Netzah Yehuda Taburu’nda görev yaptığı; Asulin’in ise Gazze Tümeni’nin Kuzey Tugayı bünyesinde yer aldığı belirtildi.
İsrail ordusunun ön incelemesine göre, askerler pazartesi gecesi saat 22.00 sularında Beyt Hanun’da kara operasyonları sırasında yaya olarak ilerlerken yol kenarına yerleştirilen bir bombayla hedef alındı. Askerlerin zırhlı araçta değil, yürüyerek operasyonda oldukları belirtildi.
Yaralı askerleri bölgeden tahliye etmeye çalışan birlikler, bu sırada ağır ateş altına girdi.
Yaralanan 14 askerden ikisinin durumunun ağır olduğu bildirildi.
Ordu, patlamanın yaşandığı alanın, operasyon öncesinde hava saldırısıyla hedef alındığını açıkladı. Netzah Yehuda askerlerinin, Beyt Hanun’daki “terör unsurlarını temizleme” gerekçesiyle cumartesi günü başlatılan yeni bir harekât kapsamında, yedek paraşütçü 646. Tugay ile birlikte Kuzey Tugayı emrinde görev yaptığı aktarıldı.
Savaşın başından bu yana İsrail ordusu, Gazze’nin kuzey sınırındaki Beyt Hanun’a defalarca girip çıktı. Her seferinde kasabayı ele geçirip birkaç hafta içinde geri çekilen ordunun bu son operasyonda bölgeyi kalıcı olarak elde tutmayı hedeflediği bildiriliyor. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi’nin yaklaşık yüzde 70’ini ordunun işgali altında.
Netanyahu’dan açıklama
İsrail Başbakan Binyamin Netanyahu, Washington’daki ziyareti sırasında saldırıyla ilgili açıklama yaptı: “Bu zor sabah, tüm İsrail halkı başını eğiyor. Hamas’ı yenmek ve rehinelerimizi kurtarmak için hayatlarını feda eden kahraman savaşçılarımızın yasını tutuyoruz. Ailelerini kucaklıyor, yaralıların tam iyileşmesi için dua ediyoruz.”
Son aylarda Gazze’de ölen birçok İsrail askeri, yol kenarına veya binalara yerleştirilmiş patlayıcılarla hedef alındı. 24 Haziran’da Han Yunus’ta bir Hamas militanının zırhlı personel taşıyıcısına el bombası atması sonucu 7 İsrail askeri ölmüştü.
İsrail’in resmi verilerine göre İsrail ordusunun kara harekâtı kapsamında Gazze’de ve sınır bölgelerinde şimdiye kadar 449 asker öldü.
Diplomasi
Soykırım sanığı, soykırım sponsorunu Nobel’e aday gösterdi

Gazze’de işlenen savaş suçları ve soykırım nedeniyle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nce hakkında yakalama kararı bulunan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi. Trump ise Netanyahu’ya verdiği destekle, Filistinlilerin başka ülkelere sürülmesini ve iki devletli çözümün reddini savundu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Donald Trump’ı Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdiğini açıklayarak adaylık mektubunu Trump’a Beyaz Saray’daki görüşmeleri sırasında teslim etti. Trump, bu jestten memnun olduğunu belirtti.
Trump ise görüşmede Ukrayna’ya daha fazla silah göndereceklerini ifade etti: “Göndermek zorundayız. Kendilerini savunabilmeleri gerekiyor. Çok ağır saldırı altındalar.”
Filistinlilerin “gönüllü” göçü masada
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump, Netanyahu’yu Beyaz Saray’da ağırlarken, ABD’nin İran ile yeni görüşmeler planladığını duyurdu ve Gazze’den Filistinlilerin başka ülkelere yerleştirilmesi yönündeki tartışmalı girişimde ilerleme sağlandığını söyledi.
Görüşme öncesi gazetecilere konuşan Netanyahu, ABD ve İsrail’in, Filistinlilere “daha iyi bir gelecek” sunacak ülkelerle birlikte çalıştığını belirtti.
“Kalmak isteyen kalabilir ama ayrılmak isteyenler de ayrılabilmeli” diyen Netanyahu, “ABD ile çok yakın çalışıyoruz. Bence birkaç ülkeye ulaşmak üzereyiz” ifadesini kullandı.
Trump ise sorulara önce yanıt vermekten kaçındı, ardından şunları söyledi:
“Çevredeki ülkelerden harika bir işbirliği gördük. Her birinden. Yani iyi bir şey olacak.”
Trump, yılın başlarında Gazze’den Filistinlilerin gönderilmesi ve bölgenin kontrolünün alınması fikrini gündeme getirmişti. Gazze halkı bu öneriyi “toplu sürgün” olarak nitelemiş ve evlerini terk etmeyeceklerini açıklamıştı.
‘Filistin devleti, yok etme platformu olur’
Trump’a görüşmede iki devletli çözümün mümkün olup olmadığı da soruldu. Trump, “Bilmiyorum” diyerek soruyu Netanyahu’ya yönlendirdi.
Netanyahu ise şunları söyledi: “Filistinlilerin kendilerini yönetme konusunda tüm yetkilere sahip olması gerektiğini düşünüyorum ama bizi tehdit etme yetkisine asla. Bu da demektir ki güvenlik gibi egemen yetkiler her zaman bizim elimizde kalacaktır.”
Netanyahu, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırılarını örnek göstererek, “Bakın ne yaptılar. Yer altına tüneller kazdılar, katliam yaptılar, kadınlarımıza tecavüz ettiler, erkeklerimizin kafasını kestiler… Bu, İsrail’i yok etmek için bir platform olur” dedi.
“Bizi yok etmek istemeyen Filistinli komşularımızla bir barış tesis edeceğiz. Ama bu barışta güvenlik kontrolü her zaman bizim elimizde olacak. İnsanlar şimdi diyecek ki ‘Bu bir devlet değil’. Umurumuzda değil. ‘Bir daha asla’ dedik. Ve o ‘bir daha asla’ şu an. Bu bir daha olmayacak.”
‘İran artık farklı, görüşmeye hazır’
Trump görüşmede İran’la yapılması planlanan temaslara da değindi:
“İran ile görüşmeleri planladık ve onlar da görüşmek istiyor. Büyük darbe aldılar. Artık farklılar. İki hafta önce olduklarından çok farklılar.”
Yeni bir saldırı planı olup olmadığı sorusuna “Umarım yapmak zorunda kalmayız” yanıtını veren Trump, “İran’a yeniden inşa etme şansı vermek isterim. ‘ABD’ye ölüm’ demiyorlar artık. Ortadoğu’nun zorbasıydı, artık değil” diye konuştu.
Trump ayrıca, Suriye’ye yönelik yaptırımları kaldırdıklarını belirtti ve Şam yönetimine “şans vermek” istediklerini söyledi. Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’dan “çok etkilendiğini” dile getiren Trump, Şara’nın “sert bir geçmişten ve coğrafyadan geldiğini” belirtti.
Netanyahu da Suriye’de artık istikrar ve barış için yeni fırsatlar doğduğunu ifade etti.
-
Ortadoğu1 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Söyleşi2 hafta önce
İsrail-İran savaşını kim kazandı? E. Tuğamiral Alaettin Sevim Harici’ye anlattı
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD ve İsrail, UAEA’yı nasıl ele geçirdi?
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
İran-İsrail savaşı ve Orta Asya
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Söyleşi2 hafta önce
E. Koramiral Kadir Sağdıç: ‘Hürmüz’ü kapatmak ABD-İsrail’e yarar’
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jerusalem Post: Rusya-Ukrayna savaşının gölgesinde Çin’in Orta Doğu stratejisi