Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Nijerya terör tehdidi gölgesinde sandığa gidiyor

Yayınlanma

Afrika kıtasının en kalabalık ülkesi Nijerya’da halk devlet başkanı, senato ve temsilciler meclisi üyelerini seçmek için yarın sandığa gidiyor. 18 adayın yarıştığı devlet başkanlığı seçiminde ülkenin en kalabalık üç kabilesinin adayları öne çıkıyor. Kampanya sürecinde aday, seçim bürosu ve mitinglere yönelik bir çok saldırının düzenlendiği ülkede terör örgütleri ve silahlı çeteler seçim güvenliğini tehdit ediyor.

Nijerya’da 16 yıl süren askeri yönetimin ardından 1999’da sivil yönetime geçilerek ilk devlet başkanlığı seçimi düzenlendi. Ülkede yarın 7. kez devlet başkanlığı seçimi yapılacak. Yaklaşık 206 milyon nüfusa sahip ve 93,4 milyon seçmenin bulunduğu Nijerya’da, başkent Abuja’nın yanı sıra ülkenin 36 eyaletinde kurulan 176 binden fazla sandıkta oy kullanılacak. Seçmenler, devlet başkanının yanında 109 Senato ve 360 Temsilciler Meclisi üyesini 25 Şubat’ta belirleyecek. İki hafta sonra 11 Mart’ta da 36 eyaletin 28’inde vali ve eyalet meclis üyeleri seçimi yapılacak.

Devlet Başkanlığı için 18 aday

Ülkede, 2015 ve 2019’daki devlet başkanlığı seçiminde göreve gelen mevcut Devlet Başkanı Muhammed Buhari’nin anayasa gereği iki dönem görev süresinin tamamlanmasıyla bu koltuğa oturmak için 18 aday yarışıyor. İktidar partisi Tüm İlericiler Kongresi (APC) eski Lagos Valisi Bola Ahmed Tinubu, ana muhalefet partisi Halkın Demokratik Partisi (PDP) lideri Atiku Abubakar ve İşçi Partisi (LP) adayı Peter Obi, medyada ön plana çıkan isimler arasında yer alıyor. Seçimde, APC adayı Tinubu ile PDP adayı Abubakar favori gösterilirken, LP adayı Obi ise “dengeleri değiştirecek” aday olarak görülüyor.

APC adayı Tinubu ülkenin ikinci büyük nüfusa sahip Yoruba kabilesini temsil ederken PDP adayı Abubakar ülkenin en kalabalık kabilesi Hausa’nın mensubu. LP adayı Obi ise ülkenin üçüncü en kalabalık kabilesi İgbolardan geliyor.

18 aday ve parti başkanları, iki gün önce seçim sonuçlarını kabul edeceklerine dair ikinci kez barış anlaşması imzaladı. Eski Nijerya Devlet Başkanı ve Ulusal Barış Komitesi Başkanı General Abdulsalami Abubakar’ın öncülüğünde, başkent Abuja’da yapılan imza töreninde knuşan Abubakar, tüm adayları ve parti başkanlarının özgür, adil ve güvenilir olduğu sürece seçimin sonucunu kabul etmeleri gerektiğini belirtti. Ülkede düzenlenecek seçimlerin tarafsız ve şeffaf olacağına dair söz veren Abubakar, “Her lider, bu ülkeye hizmet etmek için yarışıyor ve tabii seçimin sonunda bir kişi lider olacak. Seçim sürecinde hepimizin şiddetten kaçınması gerekiyor” diye çağrı yaptı.

NNPP’nin mitingine yapılan saldırıda araçlar da kundaklandı.

Kara sınırları kapatıldı

Nijerya Göçmenlik Bürosu Denetleme Kurulu Başkanı İsah İdris de seçim güvenliği için gece 00.00 itibarıyla tüm kara sınırlarının kapatılacağını açıkladı. Terör örgütleri Boko Haram ve Biafra Yerli Halkları (IPOB) ile silahlı çete üyeleri, ülkede seçimler için güvenlik tehdidi oluşturuyor.

Terörle Mücadele Komutanı Tümgeneral İbrahim Saliu Ali, “Boko Haram ve ISWAP teröristlerinin seçim sürecini bozmaya yemin ettiklerini biliyoruz ancak seçimler boyunca ve hatta seçimlerden sonra güvenliği sağlamaya hazırız” dedi.

Güvenlik sorunları devam ederken, seçim kampanyalarında da cezaevleri ve seçim komisyonu ofislerine yönelik saldırılar da arttı. İşçi Partisinin (LP) Senato adayı Amechi Awkunanaw, çarşamba günü seçim kampanyasından dönüşünde silahlı saldırıya uğradı. Silahlı kişiler, senatör adayı ve yanındaki 5 kişiyi öldürerek cesetlerini araçlarıyla yaktı. Dün de muhalefet partilerinden Yeni Nijerya Halk Partisi’nin (NNPP) ülkenin en kalabalık şehirlerden biri olan Kano’da düzenlediği mitinge kimliği belirsiz kişilerce saldırı düzenlendi. Kimliği belirsiz kişiler, NNPP adayı Rabiu Musa Kwankwaso’yu karşılamaya giden destekçilerine pala ve sopayla saldırdı. Saldırıda çok sayıda kişi yaralandı, birçok araç zarar gördü ve bazıları da kundaklandı.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English