Bizi Takip Edin

AMERİKA

Nvidia hisseleri, son çeyrek geliri iki katından fazla artmasına rağmen düştü

Yayınlanma

ABD’li teknoloji devi Nvidia’nın geliri geçtiğimiz çeyrekte iki kattan fazla artarak rekor kıran büyümesini sürdürdü, fakat ABD’li çip üreticisi beklentileri karşılayamayınca hisseleri düştü.

Silikon Vadisi merkezli şirket, üretim sorunlarına rağmen güçlü yapay zeka çiplerinin yeni neslinden bu mali yılda “birkaç milyar dolar” gelir elde edeceği konusunda yatırımcılara güvence vermeye çalıştı. 

Bununla birlikte, Financial Times’ın haberine göre, Nvidia’nın mevcut çeyreğe ilişkin görünümü, çip üreticisinden rekor sonuçlara alışmış olan analistlerin en iddialı tahminlerinin gerisinde kaldı.

Nvidia’nın 28 Temmuz’a kadar olan üç aylık dönemdeki geliri, bir yıl öncesine göre yüzde 122 artışla 30 milyar dolar oldu ve analistlerin 28,7 milyar dolarlık tahminlerini geride bıraktı.

Üçüncü çeyrekte Nvidia, analistlerin konsensüs beklentilerinin sadece biraz ötesinde, artı ya da eksi yüzde 2 ile 32,5 milyar dolar gelir bekliyor. Ayrıca hisse geri alımları için 50 milyar dolar daha yetki verdi.

Bazı yatırımcılar çarşamba günkü rapor öncesinde daha da yüksek bir gelir tahmini bekliyordu. Nvidia’nın hisseleri, yatırımcılarla yapılan görüşmenin ardından mesai sonrası işlemlerde yüzde 8’e kadar düştü ve piyasa değerinden 200 milyar dolardan fazlasını sildi.

Son rakamlar, teknoloji sektörünü etkisi altına alan yapay zeka patlamasının nasıl ilerlediğine dair işaretler için yatırımcılar tarafından merakla bekleniyordu.

Nvidia, hızlı bir yükselişin ardından hisselerinin yıl içinde yaklaşık yüzde 160 artarak 3 milyar dolarlık bir piyasa değerine ulaşmasının ardından ABD borsalarında büyük bir önem kazandı. Şirketin büyümesi, S&P 500’ün yılbaşından bu yana elde ettiği kazancın dörtte birinden fazlasını sağladı.

Bu beklentilerin ağırlığını hissedip hissetmediği sorulan Nvidia CEO’su Jensen Huang Financial Times’a, “Siz bir saniye önce bu konuyu açana kadar hissetmiyordum. Biz sadece işimizi yapabiliriz. Sadece yapabileceğimizi yapabiliriz. Herkes geleceğe doğru yarışıyor. Dünyanın oraya ulaşmasına yardımcı olmak bizim sorumluluğumuz,” cevabını verdi.

Nvidia’nın yıldan yıla büyümesi bir başka rekor çeyreğe yol açarken, hızı bir önceki çeyrekte bildirdiği gelirdeki yüzde 262’lik artıştan çok daha azdı.

Hisse başına kazanç, 65 sentlik tahminlere karşılık 68 sent olarak gerçekleşti ve net gelir 16,6 milyar dolar oldu. Brüt kar marjı, analistlerin yüzde 75,5’lik beklentilerine kıyasla yüzde 75,1’e ulaştı.

Bu ayın başlarında, Blackwell olarak bilinen yeni nesil çiplerde yaşanan bir gecikme, Nvidia’nın hızlı büyümesinin önündeki potansiyel bir engel olarak ortaya çıktı. Huang daha önce Blackwell’in bu yıl “çok” gelir getireceğini söylemişti.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English