Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Peru’nun Çin tarafından inşa edilen mega limanı bölgesel ticareti dönüştürmeye hazırlanıyor

Yayınlanma

Peru’nun Pasifik kıyısında Çin tarafından inşa edilen ve bölgesel ticareti dönüştürecek olan Chancay Limanı’nda kurdele kesimi öncesinde Çin yapımı ZPMC insansız vinçler rıhtımda sıralandı.

BYD kamyonetler mühendisleri taşımak için hazır beklerken, Huawei 5G internet kuleleri de otomatik operasyonu yürütmek için yeni inşa edildi.

Financial Times’a göre, perşembe günü açıldığında Chancay’i işletecek olan Çin devletine ait denizcilik devi Cosco Shipping’in liman halkla ilişkiler müdürü Mario de las Casas, “Her şey Çin malı,” dedi. Peru ve Çin bayrakları sokak lambalarında dalgalanırken “Bu sadece Peru için değil tüm bölge için büyük bir fırsat” diye ekledi.

Perulu yetkililer, Cosco’nun yerel madenci Volcan ile birlikte inşa ettiği limanın, büyük bir bakır ve meyve üreticisi olan Peru’yu Güney Amerika’nın Singapur’una dönüştüreceğini ve derin sularında daha büyük gemileri barındırabileceği için kıtanın Pasifik kıyısı boyunca deniz ticaretini alt üst edeceğini savunuyor.

Ancak, Çin’in diğer bir dizi altyapı yatırımını takip eden 3,6 milyar dolarlık projenin, aslında Peru’nun liman üzerindeki egemenliğini devretmesi anlamına geldiği yönünde eleştiriler de var.

Latin Amerika’da artan Çin etkisinin stratejik bir sorun teşkil ettiğini düşünen ABD, limanın Çin savaş gemileri tarafından kullanılabileceği uyarısında bulundu. Bu gelişme, Çin’e karşı daha sert bir tutum takınan ABD’nin seçilmiş başkanı Donald Trump’la bir çekişme alanı yaratabilir.

Devlet ziyareti öncesinde APEC zirvesine katılmak üzere bu hafta Peru’da bulunan Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, perşembe günü Peru Devlet Başkanı Dina Boluarte ile birlikte 80 km uzaklıktaki Lima’dan video bağlantısı yoluyla Chancay’ın açılışına katılacak.

ABD Başkanı Joe Biden da başkan olarak Güney Amerika’ya yaptığı ilk ve son ziyaretinde APEC zirvesi için kentte olacak.

Mayıs ayında, Cosco ile yaşanan bir anlaşmazlığın ortasında, Perulu kanun koyucular Cosco’ya Chancay’ı işletmesi için münhasır haklar tanıyan bir yasa çıkardılar. Bazı analistlere göre bu, Peru’nun dünyaya açılan penceresi olan kendi limanları üzerindeki egemenlik iddiasının özüne aykırı.

Peru Ulaştırma Bakanı Raúl Pérez-Reyes, Chancay’in Peru’nun gümrük ve liman yetkilileri tarafından denetleneceğini savunarak bu endişelere yanıt verdi.

Pérez-Reyes, “Bu durumda bu bir Çin sermayesi yatırımıdır, ancak İngiliz veya Kuzey Amerika sermayesi ile tamamen aynıdır … hiçbir durumda egemenliğimiz kaybolmaz” dedi.

Limanın Peru’nun gelişen tarım sektörünün büyümeye devam etmesini sağlayacağını söyledi. “Chancay’in yapacağı şey kargonun bir kısmını yeniden yönlendirmek ve doğrudan Asya’ya göndermek olacak”diye ekledi.

Cosco, 3.6 milyar dolarlık inşaat maliyetinin 1.3 milyar dolarlık kısmının ilk aşamada yatırıldığını söyledi. Derin su limanı, konteynerler için bir endüstri standardı olan 22.000 yirmi fit eşdeğer birim veya TEU kapasitesi ile dünyanın en büyük nakliye gemilerinden bazılarını yanaştırabilir. Güney Amerika’nın Pasifik kıyısındaki başka hiçbir liman bu büyüklükteki gemileri kabul edemiyor.

Chancay, daha önce Peru’dan Çin’e 35 gün süren yolculuğu en az 10 güne indirecek, yani gemiler artık Meksika’nın Manzanilla limanında ya da Kaliforniya’nın Long Beach limanında mola vermek zorunda kalmayacak.

Cosco, bazen Asya’ya ya da Panama Kanalı üzerinden doğuya giden Brezilya kargolarının da en az 10 günlük seyahat süresinden tasarruf edeceğini söyledi.

Mayıs ayında kabul edilen bir kabotaj yasası, kargonun karaya çıkmadan önce Peru limanları arasında hareket etmesine olanak tanıyarak yollarda harcanan zamandan tasarruf edilmesini sağlayacak. Cosco, Ekvador, Şili ve Kolombiya’dan küçük gemilerin Peru’nun diğer limanlarına mal gönderebileceğini söyledi. Bu mallar daha sonra Chancay’e taşınacak ve buradan ihraç edilecek.

Pérez-Reyes, Peru’nun Pasifik kıyısına ulaşmadan önce Brezilya’nın tarım merkezleri Acre ve Rondônia’dan geçen Güney Okyanuslararası Otoyolu’nun kullanılmasıyla Brezilya’nın da bundan faydalanacağını söyledi.

ABD-Çin rekabeti

Pekin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin bir parçası olan Chancay, Çinli bir madenci olan MMG’ye ait Peru’nun en büyük bakır madeni Las Bambas’ı da içeren Çin yatırımları portföyüne ekleniyor.

Nisan 2023’te China Southern Power Grid, ülkenin başkenti Lima’nın kuzey kesimine elektrik sağlayan Enel’in Peru elektrik işini satın aldı. Lima’nın elektrik arzının geri kalanı 2020 yılında, Peru’da bir hidroelektrik barajına da sahip olan Çin’in Three Gorges Corporation şirketine satıldı.

Peru mart ayında, Ica yakınlarında bir demir cevheri madeni işleten Çinli Jinzhao şirketinin bir iştirakine güneyde bir liman inşa etme ve işletme imtiyazı verdi.

Buna karşılık Peru Ticaret Bakanı Úrsula León, ABD’nin yatırım yapma fırsatını kaçırdığını söyledi. Pekin ve Washington’un Lima ile serbest ticaret anlaşmaları bulunuyor ve ilkinin Xi’nin ziyareti sırasında STA’sını güçlendirmesi bekleniyor.

Çin, Peru’nun en büyük ticaret ortağı ve 2023 yılında toplam 23.1 milyar dolar değerindeki ihracatın büyük kısmını bakır, demir ve balık unu oluşturdu. ABD’ye yapılan ihracat ise 9.1 milyar dolar.

ABD Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin Peru ile Chancay’i görüştüğünü ve “tüm kilit altyapı projeleri için yeterli gözetim, güvenlik, düzenleme ve adil rekabetin önemini” dile getirdiğini söyledi.

Yetkili, “Ortaklarımızdan ABD ve [Çin] arasında seçim yapmalarını istemiyoruz, ancak ABD ile ortaklığın faydalarını gösteriyoruz” dedi.

Çin şu anda Güney Amerika’nın en büyük ticaret ortağı ve kritik madenler, ulaşım ve enerji projelerinde önemli bir yatırımcı. Pekin, Washington’un hegemonya ve jeopolitik avantaj arayışı olarak adlandırdığı yaklaşıma karşıt bir yaklaşımla, denizaşırı projelerinin karşılıklı fayda sağlamayı amaçladığını söylüyor.

Analistler, ABD başkanı seçilen Trump’ın korumacı politikalar izlemesi ve Çin’e karşı sert bir tutum takınması beklendiğinden Peru’nun arada kalabileceği görüşünde.

DİPLOMASİ

The Economist: Cephede kötüleşen durum hakkındaki bilgiler Zelenskiy’den gizleniyor

Yayınlanma

The Economist‘e konuşan bir kaynak, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in Ukrayna Silahlı Kuvvetlerinin cephede karşılaştığı sorunlardan haberdar edilmediğini ileri sürdü.

Kaynak, “Kendisinin sıcak bir banyoda tutulduğu bile söylenemez. Adeta bir saunada tutuluyor,” diyerek yetkililerin tüm gerekli bilgileri başkana bildirmediğine dikkat çekti.

Donald Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmasının ardından Ukrayna yönetimi değişikliklere hazırlanmaya başladı.

Üst düzey bir Ukraynalı yetkiliye göre, Trump’ın Ukrayna’ya sempati duyan eski Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’yu yeni yönetimine dahil etmeyecek olması, Kiev’de hayal kırıklığı yarattı.

The Economist’e konuşan yetkili, “Bu, çok olumsuz bir gelişme,” dedi. Ukraynalı yetkililer, Trump’ın Ukrayna politikasının başkan yardımcısı adayı J.D. Vance’in sunduklarına benzemesinden endişe ediyor.

Söz konusu plan, Rusya ve Ukrayna birlikleri arasında mevcut temas hattında bir askerden arındırılmış bölge oluşturulmasını ve Kiev’in NATO’ya katılmayı reddetmesini öngörüyor.

Devlet Başkanı Zelenskiy, bu öneriyi “radikal” ve “kabul edilemez” olarak nitelendirerek, bunun aslında Ukrayna’ya topraklarından vazgeçme teklifi olduğunu ifade etmişti.

Daha önce The Wall Street Journal kaynakları, Trump’ın Ukrayna’ya topraklarından feragat etmeden Rusya ile savaşı dondurmayı ve en az 20 yıl NATO’ya katılmaktan vazgeçmeyi önerebileceğini belirtmişti. Bu arada plana göre ABD, Kiev’e silah desteğini sürdürmeye devam edecek.

AFP’nin Amerikan Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) verilerine dayandırarak yaptığı analize göre, Rus birlikleri ekim ayı sonu itibariyle Ukrayna topraklarının 478 kilometrekaresini ele geçirerek Mart 2022’den bu yana bir rekor kırmış durumda.

27 Ekim itibariyle Rusya ordusu, 2024 yılının ağustos ve eylül aylarına göre -sırasıyla 477 ve 459 kilometrekare- daha fazla toprak ele geçirdi.

Ayrıca Rusya ordusu, Donetsk oblastının doğusunda 300 kilometrekareden fazla alanı ele geçirdi. Şu anda Rus kuvvetleri, stratejik öneme sahip Pokrovsk kasabasından sadece birkaç kilometre uzaklıkta bulunuyor.

Trump’ın Ukrayna planı: NATO üyeliğinden vazgeçiş ve askerden arındırılmış bölge

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Milei, Arjantin heyetini COP29 zirvesinden çekti; Fransa Aliyev’e tepkili

Yayınlanma

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, COP29 iklim zirvesindeki ekibini Azerbaycan’dan çekerken, Fransa’nın iklim bakanı da konferansta yaşanan siyasi gerilim nedeniyle görüşmelere geri dönmeyeceğini söyledi.

Arjantin’in sürpriz hamlesi müzakereciler arasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın 2015’te imzalanan Paris Anlaşması’ndan çıkma tehdidini takip edebileceği endişesine yol açtı. Arjantin’in katılmaması, zirvenin trilyonlarca dolar tutarında önemli bir iklim finansmanı anlaşması üzerinde uzlaşmaya varma hedefini de zora sokuyor.

Arjantin’in hamlesinin tek seferlik mi yoksa Paris Anlaşmasından olası bir çekilmeye giden yolda ilk adım mı olduğu net değil.

Bloomberg’e konuşan gelişmiş bir ülkeden bir müzakereci, herhangi bir koordineli hareketin sınırlı olduğunu ve iklim ilerlemesine karşı başka bir hareketle sonuçlanma ihtimalinin düşük olduğunu düşündüklerini söyledi. Katılımcı listesine göre Arjantin’in zirveye kayıtlı yaklaşık 20 müzakerecisi ve yetkilisi bulunuyor.

ABD’li yetkililer Başkan Joe Biden’ın Enflasyonu Düşürme Yasasının (IRA) kilit bölümlerinin büyük olasılıkla kalacağını ve Trump’ın seçilmesinin ulusal ve özel sektör ilerlemesini durdurmayacağını vurguladılar.

Öte yandan gerginlik çarşamba günü Fransız Bakan Agnes Pannier-Runacher’in Bakü’deki görüşmelerin ikinci haftası için geri dönmeyeceğini açıklamasıyla doruğa çıktı.

Bu açıklama Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Paris’i “yeni sömürgecilik” ve bu yılın başlarında protestolarla sarsılan Yeni Kaledonya da dahil olmak üzere denizaşırı topraklarında “suç işlemekle” suçladığı zirvenin açılış konuşmasının ardından geldi.

Pannier-Runacher parlamentoda yaptığı konuşmada, “Azerbaycan iklim değişikliğiyle mücadeleyi aşağılık bir kişisel gündem için araçsallaştırıyor. Önümüzdeki hafta Bakü’ye gitmeyeceğim,” dedi.

COP29 Başkanlığı sözcüsü Arjantin ekibinin ayrıldığını doğruladı fakat Fransız bakanın pozisyonu hakkında yorum yapmayı reddetti. Pannier-Runacher, ülkenin müzakere ekibinin zirvede kalacağını ve ülkenin AB’nin karar alma sürecinin bir parçası olmaya devam edeceğini söyledi.

Fransa, Avrupa Birliği’nin bir parçası olarak en büyük iklim finansmanı sağlayıcılarından biri.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

The Times: Ukrayna, birkaç ay içinde nükleer bomba üretebilecek kapasitede

Yayınlanma

The Times gazetesinin Ukrayna Savunma Bakanlığı için hazırlanan bir rapordan aktardığına göre, Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak göreve gelmesinin ardından Ukrayna’ya yapılacak askeri yardımların kesilmesi halinde, Kiev “birkaç ay içinde” ilk nükleer bombasını üretebilir.

Raporda, Ulusal Stratejik Araştırmalar Enstitüsü bölüm başkanı Aleksey İjak’ın adı geçiyor.

Raporda, Ukrayna’nın, 1945 yılında ABD’nin Japonya’nın Nagazaki kentine attığı “Şişman Adam” (Fat Man) bombasının yapımında kullanılan teknolojiye benzer bir teknoloji kullanarak hızla plütonyum bazlı nükleer silah geliştirebileceği belirtiliyor.

Raporda, “80 yıl sonra benzer bir silah yapmanın çok da zor olmadığı” ifade ediliyor.

Ukrayna’nın büyük ölçekli uranyum zenginleştirme tesislerine sahip olmaması nedeniyle, nükleer santrallerdeki kullanılmış yakıt çubuklarından elde edilen plütonyumu kullanabileceği vurgulanan raporda, “Ukrayna’nın elinde yaklaşık 7 ton plütonyum olduğu tahmin ediliyor; bu miktar, birkaç kilotonluk taktik verime sahip yüzlerce savaş başlığı yapmak için yeterli” deniliyor.

Rapor, Ukrayna’nın potansiyel nükleer bombasının gücünün, Şişman Adam bombasının gücünün yaklaşık onda biri kadar olacağını belirtiyor “Bu, Rusya’nın bir hava üssünü ya da askeri, endüstriyel veya lojistik bir tesisi yok etmeye yetecek kapasitede.”

Ancak raporda, farklı plütonyum izotoplarının kullanımı nedeniyle böyle bir nükleer yükün tam veriminin önceden tahmin edilmesi zor olduğu ifade ediliyor.

Ekim ayında, Bild gazetesi, ismini açıklamayan bir Ukraynalı yetkiliye dayanarak Ukrayna’nın nükleer silah üretimi için gerekli tüm kaynaklara ve bilgiye sahip olduğunu, hatta birkaç hafta içinde bir bomba üretebileceğini bildirmişti.

Aynı ay, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Ukrayna’nın NATO üyesi olmaması halinde kendi nükleer silahlarını geliştirme sürecine girebileceğini söylemişti.

Emekli Pentagon yetkisi: Ukrayna’daki savaş kazara nükleer savaşa evrilebilir

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English