Bizi Takip Edin

AMERİKA

Politico: ABD ordusu Husilere karşı daha güçlü bir saldırı hazırlamıştı

Yayınlanma

ABD ve Birleşik Krallık öncülüğündeki Kızıldeniz koalisyonu Yemen’e yönelik saldırılar düzenlerken, ABD Başkanı Joe Biden ile Pentagon arasındaki ‘çelişkiler’ üzerine haberler düşmeye başladı.

Politico’da yer alan habere göre, Biden son haftalarda bir yandan diplomatik alanda girişimlerde bulunurken diğer yandan da askeri hazırlıklar ve Yemen’e yönelik saldırı planları hazırladı.

Politico’ya göre Biden’ın ekibini askeri seçenekler hazırlamaya yönlendirdikten sonra bir haftadan fazla bir süre saldırı emri vermemesi, diplomatik seçenekleri tüketme ve ABD’yi başka bir Ortadoğu savaşına sürüklemekten kaçınma konusundaki iyi bilinen arzusuyla uyumluydu.

Habere bakılırsa perşembe günkü saldırılar, Husi saldırılarına askeri olarak yanıt vermesi için Biden üzerinde haftalardır artan baskıyı sona erdirdi. ABD ordusu, aralık ayının ilk haftası gibi erken bir tarihte daha güçlü seçenekler hazırlamıştı, fakat bu noktada üst düzey Biden yetkilileri, Husileri doğrudan vurmanın en iyi yol olmadığı konusunda hemfikirdi.

ABD’li yetkililer, ticari gemilere yapılan saldırıların Filistinlilere verilen desteğin bir göstergesi olduğunu söyleyen Husileri vurmanın İran’ı kışkırtacağından ve Gazze savaşını bölgesel bir çatışmaya genişletme riski taşıyacağından endişe duyuyorlardı.

Dönüm noktası bu haftaki saldırı oldu

1 Ocak’taki toplantıda Biden, ekibine askeri harekata başlamadan önce uluslararası ortaklarla birlikte son bir uyarı açıklaması yayınlama talimatı verdi.

Salı günü, Yemenlilerin şimdiye kadarki en büyük saldırıyı başlatması ABD için bir dönüm noktası oldu. Saldırının ardından Biden, ulusal güvenlik ekibini o gün başka bir toplantı için topladı. Beyaz Saray’da Biden’a yine askeri seçenekler sunuldu. Toplantının sonunda Biden, harekete geçmenin zamanının geldiğine karar verdi.

Üst düzey bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, operasyonun koordine edilmesinin zaman aldığını çünkü ilgili diğer ülkelerin saldırıların yasal dayanağını ve ABD’nin tam olarak ne yapmalarını istediğini anlamak istediklerini söyledi.

Kongre Biden’a tepkili

Öte yandan Kongre’deki bir grup Demokrat, Biden’ın Husilere karşı kongre onayı almadan misilleme saldırıları başlatma hamlesine öfkeyle yanıt verdi.

Kongre üyeleri, hareketin Kongre tarafından askeri harekat yetkisi verilmesini gerektiren Anayasanın 1. maddesini ihlal ettiğini savundu. Biden Kongre’yi bilgilendirdi fakat onayını talep etmedi.

Washington’un Demokrat Temsilcisi Pramila Jayapal, “Bu, Anayasanın kabul edilemez bir ihlalidir,” diye yazdı.

Michiganlı Demokrat Temsilci Rashida Tlaib ve Missourili Demokrat Temsilci Cori Bush ‘sonsuz savaşı’ kınayarak ve Biden’ın eylemlerini anayasaya aykırı olarak nitelendirerek Jayapal’a destek oldular. California’nın Demokrat Temsilcisi Ro Khanna X’te Beyaz Saray’da kim olursa olsun Anayasaya uyma çağrısı yaparken bir başka Demokrat Temsilci Ilhan Omar da Khanna’yı retweetledi.

Birçok Cumhuriyetçi de, Yemen’e yönelik saldırıya ‘açık olduklarını’ söyleseler de bunun Kongre’nin onayıyla yapılması gerektiğini açıkladılar.

AMERİKA

Morgan Stanley’in Kasım 2024 raporundan: Türkiye’de asgari ücrete %30 zam bekliyoruz

Yayınlanma

Türkiye’de hükümetin asgari ücrete %30 zam yapmasının ardından gözler uluslararası kuruluşların yakın zamanda asgari ücret zammı beklentilerine çevrildi.

ABD merkezli yatırım bankası Morgan Stanley, geçen ay yayınladığı Türkiye raporunda, hükümetin asgari ücrete %30 civarında bir zam yapacağını ve Merkez Bankasının (TCMB) da faiz oranlarında kısmi bir düşüşe gideceğini önceden yazmış görünüyor.

“TCMB’nin baz senaryosunda yeni yıl ücret ve fiyat artışlarının enflasyondaki düşüş patikasıyla uyumlu olduğunu düşünüyoruz,” diyen banka, asgari ücrette %30 civarında, enerji fiyatlarında ise %25 civarında bir artışın TCMB’nin yakın dönem enflasyon gidişatı ve %26’lık 2025 yıl sonu tahmini ile uyumlu olduğunu düşündüklerini yazıyor.

Morgan Stanley, “PPK’nin yeni ileriye dönük yönlendirmesi ve risk dengesi göz önünde bulundurulduğunda, faiz indirimlerinin ocak ayından itibaren, aralık ayında başlamasını bekliyoruz,” diyordu.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Dışişleri’nin ‘yabancı propagandayla mücadele’ merkezi kapatıldı

Yayınlanma

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın ‘dezenformasyonla mücadele’ amacı güden Küresel Etkileşim Merkezi (GEC), bütçe kesintileri nedeniyle kapatıldı. Cumhuriyetçilerin sansür iddiaları ve Elon Musk’ın eleştirileri, merkezin kapanmasında etkili oldu.

ABD Dışişleri Bakanlığı bünyesindeki Küresel Etkileşim Merkezi (Global Engagement Center, GEC), faaliyetlerini durdurdu.

Bu kurum, “yabancı dezenformasyonla mücadeleden” sorumluydu. Böylece, ABD son sekiz yıl içinde ilk kez dış propagandaya karşı mücadelede merkezi bir kurumsal yapıya sahip olmadan kaldı.

GEC’nin finansmanı, geçen hafta Senato tarafından onaylanan gelecek yılın bütçe tasarısının nihai versiyonuna dahil edilmedi.

Önceki yıllarda, merkezin faaliyetleri için yılda yaklaşık 61 milyon dolar ayrılıyor ve ajans bünyesinde yaklaşık 120 kişi çalışıyordu. Merkez çalışanlarının ve hâlihazırda yürütülen projelerin geleceği hakkında henüz bir bilgi verilmedi.

GEC tarafından yapılan açıklamada yalnızca, Dışişleri Bakanlığı’nın bu konuda Kongre ile görüşmeler gerçekleştirdiği belirtildi.

Cumhuriyetçi siyasiler, merkezin sansür uyguladığı ve Amerikalı vatandaşları izlediği iddiasıyla, GEC’nin finansmanına karşı çıkıyordu.

GEC’ye karşı duranlardan biri de Elon Musk. Musk, 2023 yılında kurumu “ABD’nin en korkunç devlet sansürcüsü ve medya manipülatörü” olarak nitelendirirken, aynı zamanda “demokrasimiz için bir tehdit” olarak tanımladı.

Musk, Donald Trump tarafından devlet yönetiminde etkinliği artırma amacıyla oluşturulacak yeni bir departmanda liderlik pozisyonu için önerildikten sonra, GEC’nin finansmanını içeren federal bütçe tasarısına karşı çıktı.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’deki rüşvet soruşturmasında Türk asıllı işadamı Arkan suçunu kabul etti

Yayınlanma

ABD’de federal savcılar, New York Belediye Başkanı Eric Adams’a karşı açılan ceza davasıyla bağlantılı olan Türkiye doğumlu bir işadamının, yasadışı kampanya katkısı suçlamasını kabul etmeyi planladığını açıkladı.

Adams aleyhindeki iddianamede daha önce sadece “İşadamı-5” olarak tanımlanan Erden Arkan, pazartesi günü davaya müdahil olan iki hakime gönderilen bir mektuba göre, kampanya katkılarının paravan ile toplanması yoluyla telgraf dolandırıcılığı yapmak için komplo kurmakla suçlanacak.

Bloomberg’e göre savcılar mektupta, “Arkan suçunu kabul etmek istediğini belirtti,” dedi.

Arkan, Adams’ın 2021 belediye başkanlığı kampanyasına fon sağlamak için kampanya finansmanı yasalarını ihlal etmekten suçlu olduğunu kabul eden son sanık olacak.

Manhattan’daki ABD Savcı Vekili Edward Kim’in sözcüsü, Arkan’ın, suç işlediğini reddeden Adams’ın kovuşturulmasında işbirliği yapmayı kabul edip etmediğini söylemeyi reddetti.

Belediye başkanının baş avukatı Alex Spiro, mahkeme dosyasına cevaben yaptığı açıklamada, “Hükümetin kendi görüşmelerinden, Bay Arkan’ın defalarca Belediye Başkanı Adams’ın eylemleri hakkında bilgisi olmadığını söylediğini biliyoruz. Bay Arkan’ın davranışının Belediye Başkanının davası üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır,” dedi.

Adams eylül ayında, Manhattan’da yeni bir kule konsolosluğunun uygun yangın denetimi yapılmadan açılmasına izin verilmesi için yetkililere baskı yapması karşılığında yasadışı kampanya bağışlarını kabul etmek ve Türkiye hükümetinden lüks seyahat hediyeleri almakla suçlandı.

Görevdeyken suçlanan ilk New York belediye başkanı olan Adams, rüşvet, dolandırıcılık, komplo ve yasadışı kampanya bağışları istemek suçlamalarıyla karşı karşıya. Adams suçsuz olduğunu savundu ve istifa etmeyi reddetti.

Arkan’ın suçunu kabul etmesi, belediye başkanını, en yakın çalışma arkadaşlarını ve 2021 kampanyasıyla bağlantılı kişileri hedef alan suçlama ve soruşturmaların sonuncusu. Belediye başkanının eski üst düzey danışmanlarından Ingrid Lewis-Martin geçen hafta rüşvet ve kara para aklamakla suçlandı.

Adams iddianamesinde savcılar, belediye başkanının pazartesi günkü mektupta Arkan olarak tanımlanan “İşadamı-5 ”ten paravan kişi olarak bağış istediğini ve kabul ettiğini söyledi. Savcılar, işadamının “New York’un Türk toplumunun önde gelen bir üyesi” olduğunu ve New York bölgesinde bir inşaat şirketi işlettiğini söyledi.

Savcılara göre Arkan, diğer inşaat yöneticilerini ve Türk toplumundan kişileri Adams’ın kampanyasına bağışta bulunmaya ikna etmek için çalıştı ve Mayıs 2021’de şirketinin ofislerinde bir bağış etkinliği düzenledi. Bağış toplantısından önce Arkan’ın 10 çalışanın her birine 1.250 dolar verdiği ve çalışanların da bu parayı kampanyaya bağışladığı iddia ediliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English