Bizi Takip Edin

AMERİKA

Robert Fort yazdı: İsrail lobisi solcu Demokratları böyle hedef alıyor

Yayınlanma

The Guardian gazetesi geçen haftalarda yayınladığı analizinde, Gazze’ye yönelik saldırılarında İsrail’i destekleyen bazı ABD Kongresi üyelerine, İsrail yanlısı lobilerce para verildiği ortaya koymuştu. Analize göre, yüksek meblağlarda bağış alanlar, çoğunlukla ABD’nin Tel Aviv’e askeri desteğinin sürdürülmesini talep ediyor ve İsrail’in Gazze’ye saldırılarını destekliyordu.

Aşağıda çevirisini okuyacağınız makale de seçim dönemine giren ABD’de İsrail lobisinin Filistin’e sempati duyan demokrat adaylara karşı İsrail’e yakın demokratları nasıl desteklediğini açıklıyor. Makalenin yazarı, ABD’nin son Suriye büyükelçisi Robert Ford. Ford’a göre lobinin etkinliği, İsrail’e yapılacak ek yardım oylaması ve İsrail’in Gazze’deki eylemlerini eleştiren Demokrat Parti’nin sol kanadından Kongre üyelerinin seçimlerdeki akıbeti belli edecek.

***

AIPAC giderek daha eleştirel hale gelen Amerikan solu ile mücadele ediyor

İsrail yanlısı lobi grupları, İsrail’i eleştiren siyasetçilerin peşine düşme konusunda köklü bir geçmişe sahip. Ancak yıldırma taktikleri hız mı kaybediyor?

Robert Ford

Önümüzdeki birkaç ay içerisinde Amerika Birleşik Devletleri’ndeki İsrail yanlısı lobinin etkisinin iki kez sınanacağını göreceğiz. İlk sınav önümüzdeki haftalarda, 7 Ekim’den sonra İsrail’e yapılacak ek Amerikan yardım paketinin Washington’daki akıbeti üzerine olacak.

İkincisi ise İsrail’in Gazze’deki eylemlerini eleştiren ve bu yıl yeniden seçilmek için yarışan Demokrat Parti’nin sol kanadından Kongre üyelerinin akıbeti olacak.

22 Ocak’ta Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC) destekçilerinden bir kez daha İsrail’e yeni özel yardımlar yapılması için Kongre’ye baskı yapmalarını istedi.

Geçen Kasım ayında Temsilciler Meclisi, İsrail’e 2024 bütçesinde alması planlanan yaklaşık 4 milyar dolarlık yardıma ek olarak 14 milyar dolarlık ekstra askeri yardım sağlayacak bir tasarıyı kabul etti.

Ancak, özel yardım tasarısı lehinde oy kullanan 226 Kongre üyesinin çoğu, tasarılarına siyasi zehir katan Cumhuriyetçilerdi. Tasarı, Biden yönetiminin İsrail için ekstra 14 milyar doları finanse etmek için hükümetin diğer bölümlerinden -özellikle Hazine Bakanlığı’nın vergi müdürlüğünden- fon almasını gerektiriyordu.

Biden yönetimi ve Kongre’deki Demokratlar buna karşı çıkıyor; Demokrat Parti’nin istediği hükümet programlarını ödemek için daha fazla vergi toplamak üzere vergi müdürlüğüne ihtiyaçları var.

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar arasındaki müzakereler artık İsrail’e yapılacak acil yardıma değil, sınır güvenliği, vergi müdürlüğü ve Ukrayna’ya yardım da dahil olmak üzere diğer programlara yapılacak harcamalara odaklanıyor. Donald Trump Cumhuriyetçileri uzlaşmayı reddetmeye çağırıyor ve bu nedenle İsrail’e yapılacak yardımın üzerinde anlaşılmış bir fonu yok.

İki parti arasındaki bu tartışmaya beklenmedik bir çözüm bulunması halinde İsrail’e yapılacak yardımın, İsrail’e destek ve İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonlarına yönelik eleştirilerin kesişme noktası haline gelen Senato’dan onay alması gerekiyor.

Ocak ayında, Amerika’daki sol kanat politikacıların liderlerinden Senatör Bernie Sanders, İsrail’e askeri yardım yapılmadan önce ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail’in insan hakları siciliyle ilgili bir rapor hazırlaması yönündeki talebine Kongre’den fazla destek alamadı.

AIPAC, Sanders’ın önerisine şiddetle karşı çıktı ve Senato’daki oylamayı kaybetti; 72 senatör karşı çıkarken sadece 11 senatör destekledi. Ancak Demokrat Parti’nin sol kanadından başka senatörler de İsrail’e askeri yardım konusunda yeni kısıtlamalar öneriyor.

Maryland Senatörü Van Hollen, Dışişleri Bakanlığı’nın İsrail’in savaş hukukuna ilişkin Amerikan ve uluslararası hukuku ihlal ettiğini tespit etmesi halinde İsrail’e yapılan tüm askeri yardımların durdurulmasını öngören bir yasa değişikliği teklifinde bulundu.

On sekiz senatör- Senato’daki Demokratların üçte birinden fazlası- Van Hollen’in önerisini destekliyor. Bu arada Senatör Tim Kaine (Hillary Clinton’ın 2016’daki başkan yardımcısı adayı), Biden yönetiminin Kongre’nin İsrail’e yapılan tüm askeri yardımları gözden geçirmesine izin vermesini gerektiren bir karar tasarısı sundu- bu da teslimatları geciktirecek.

AIPAC her iki tedbire de karşı çıkıyor ve İsrail’e yardım tasarısı Senato’ya gelirse Cumhuriyetçilerden destek alamayacaklar.

Kampanya bağışları

AIPAC, İsrail’i eleştiren Demokrat Partili adaylara karşı yarışacak olan Demokrat Partili adaylara yaptığı bağışları artırarak karşılık veriyor.  2022’deki kongre seçimlerinden önce AIPAC, Amerikan yasalarının gerektirdiği şekilde siyasi kampanyalara para aktarmak üzere yeni kuruluşlar oluşturdu.

Bunlardan biri AIPAC-PAC, diğeri ise bir adaya yasal olarak sınırsız miktarda para verebilen bir Süper Siyasi Eylem Komitesi olan Birleşik Demokrasi Projesi’dir (United Democracy Project).  Birleşik Demokrasi Projesi, 2022 Demokrat Parti ön seçimlerinde kampanya finansmanının en büyük kaynağıydı.

İsrail yanlısı bu kampanya finansmanı kuruluşları, bazı Demokrat Parti adaylarına gözdağı veriyor. Özellikle, John Fetterman 2022’de Senato için yarışırken, İsrail-Filistin çatışması konusundaki pozisyonunu AIPAC ile çalışan bir başka İsrail yanlısı siyasi eylem komitesiyle müzakere etmişti.

Fetterman’ın pozisyonunda yaptığı değişiklikler onları tatmin edince Mayıs 2022 Demokrat Parti ön seçimlerinde Fetterman’ın rakibine yardım etmekten kaçındılar. Fetterman daha sonra Kasım 2022 seçimlerinde Cumhuriyetçi adayı yendi ve şimdi Senato’da İsrail’in en büyük destekçilerinden biri.

Elbette AIPAC’in lobicilik faaliyetleri ve seçim kampanyalarına mali katkıları ABD’de yasal, normal ve nispeten şeffaf. Yüzlerce siyasi eylem komitesi seçim kampanyalarına mali katkı sağlıyor.

Birleşik Demokrasi Projesi’ne 2022 yılında para verenler arasında WhatsApp’ın kurucusu Jan Koum, büyük bir yatırım şirketini yöneten Paul Singer ve büyük bir perakende mağaza zinciri olan Home Depot’un kurucusu Bernie Marcus da vardı.

Bu zengin Cumhuriyetçi işadamları asla Demokrat adaylara oy vermezler ama Demokrat Parti’nin iç siyasetine müdahalede bulunuyor ve solcu Demokratlara karşı merkezcilere yardım ediyorlar.

The Intercept haber sitesinde çalışan gazeteci Ryan Grim, zengin işadamlarının Birleşik Demokrasi Projesi’ne kısmen İsrail’e yardım etmek için para verdiğini belirtti. İşadamları aynı zamanda zenginlerden daha yüksek vergi alınmasını ve büyük şirketlere yönelik daha fazla hükümet düzenlemesini destekleyen solcu Kongre üyelerini de yenmek istiyor.

Birleşik Demokrasi Projesi gibi kuruluşların finanse ettiği televizyon reklamları, bazı Demokrat seçmenlerin sempati duymadığı İsrail’e odaklanmıyor. Bunun yerine solcu Demokratlara polisin finansmanı ve suç gibi yerel konularda saldırıyorlar.

Demokrat Parti’nin sol kanadı, Demokrat Parti liderlerini zengin Cumhuriyetçilerin kendi adaylarını parti içine empoze etmeye çalıştıkları konusunda uyardı.

Bernie Sanders, 2022’de AIPAC ve İsrail dostu bazı sol eğilimli Demokratlar reddetse de AIPAC’i Demokrat Parti’nin sol kanadını yok etmeye çalışmakla suçlamıştı. Ancak pek çok solcu Demokrat, AIPAC’e karşı giderek daha öfkeli hale geliyor.

Irkçılık suçlamaları

Özellikle Demokrat Parti’nin sol kanadının gözdesi olan Kongre Üyesi Summer Lee, Temsilciler Meclisi’nde Gazze’de ateşkes çağrısında bulunan kararı destekleyen ilk Kongre üyelerinden biriydi.

Bu yıl kendi şehri Pittsburg’da 23 Nisan’da yapılacak ön seçimlerde iki Demokrat Partili rakiple karşılaşacak. AIPAC ve müttefikleri 2022’de Lee’ye karşı büyük miktarda para harcamış ve Lee o seçimi %1’den daha az oyla kazanmıştı.

Lee, AIPAC’in sıklıkla Kongre’nin siyahi üyelerine karşı olan muhalifleri finanse ettiğini vurguluyor. Aralık 2023’te AIPAC’i ırkçı olarak nitelendirerek, AIPAC’i ve zengin beyaz bağışçılarını siyahi toplulukların kendi kaderlerini tayin etmelerini engellemeye çalışmakla suçladı. (2024 ön seçimlerindeki rakiplerinden hiçbiri siyahi değil).

St. Louis kentinden siyahi Kongre üyesi olan Temsilci Cori Bush, siyahilerin baskı konusunda özel bir anlayışa sahip olduğunu ve Gazze’de ateşkes çağrısında bulunan kararın sponsorlarından olduğunu söylüyor.

AIPAC ve müttefikleri, Demokrat Parti ön seçimlerinde ona karşı yarışacak bir başka Demokrata yardım ederek karşılık veriyor.

Cori Bush’un rakibi Wesley Bell, ki kendisi de siyahidir, St. Louis’de bölge savcısı olarak görev yapıyor. Adaylığını açıkladığında İsrail’e verdiği desteğin altını çizmişti.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yerel bir bölge savcısının St. Louis gibi şehirlerin başına bela olan büyük sorunlar yerine dış politika konularına vurgu yapması alışılmadık bir durum. Kendisinin 2017 yılında AIPAC’e bağlı bir kuruluşun davetlisi olarak İsrail’i ziyaret ettiğini de belirtmek gerekir.

Birleşik Demokrasi Projesi şimdiden YouTube’da Cori Bush’un Gazze savaşı konusundaki tutumuna saldıran bir reklam yayınladı. Kampanya parasından Kocasına “güvenlik hizmetleri” için ödeme yaptığı gibi başka kampanya sorunları da var, 6 Ağustos’taki ön seçimi kaybedebilir.

İzlenmesi gereken bir diğer ilginç Demokrat Parti önseçimi de New York’ta, siyahi Kongre üyesi Jamaal Bowman’ın beyaz rakibi George Latimer ile karşılaşacağı seçim olacak.

AIPAC, Latimer’i 25 Haziran’daki ön seçimde Bowman’a meydan okuması için teşvik etti ve onu destekleme sözü verdi. Latimer’in adaylığını açıklamadan bir hafta önce İsrail’i ziyaret etmesi dikkat çekici.

Buna karşılık Bowman, İbrahim Anlaşmalarını öven kongre kararını desteklemeyi reddetti ve Cori Bush’un Gazze’de ateşkes kararını destekledi. Bowman’ın sözcüsü aralık ayında yaptığı açıklamada AIPAC’ın Kongre’nin siyahi üyelerine karşı muhalifleri teşvik ettiğinin ve muhafazakâr finansörlere güvendiğinin bilindiğini söyledi.

AIPAC’e karşı durmak

AIPAC ve müttefiklerinin 2022 seçimlerinde desteklediği adayların çoğu kazandı, ancak Summer Lee örneğinin gösterdiği gibi hepsi değil. 2024 yılında Senatör Van Hollen’in değişikliğini destekleyen 18 Demokrat Partili senatörden beşi bu yıl yeniden seçilmek için yarışıyor.

AIPAC korkusu onların pozisyonlarını değiştirmedi. Senato’daki 50 Demokrat’tan 49’u da Başbakan Netanyahu’nun bu fikri reddetmesinin ardından iki devletli çözümü destekleyen bir mektup imzaladı.

Demokrat Parti’nin Temsilciler Meclisi’ndeki lideri New Yorklu Hakeem Jeffries, AIPAC’e yakın bir isim. Yine de ocak ayında Summer Lee’nin yeniden seçilmesini desteklediğini açıkladı, tıpkı AIPAC’ın bir başka dostu olan Kaliforniya’dan Peter Aguilar gibi.

Ayrıca, AIPAC’in bir aday bulmaya çalışmasına rağmen, İsrail’i çok eleştiren Filistin asıllı bir Amerikalı olan Kongre Üyesi Rashida Tlaib’e karşı 6 Ağustos’ta Michigan’da yapılacak Demokrat Parti ön seçimlerinde Demokrat bir rakip çıkmadı.

Son olarak, şu ana kadar İsrail’i güçlü bir şekilde destekleyen Cumhuriyetçi Parti’nin bile 7 Ekim’den sonra İsrail’e acil yardım yerine hükümet harcamalarını sınırlamaya öncelik verdiğini belirtmek önemli.

İronik olan ise AIPAC’in 2022 seçimlerinde bu Cumhuriyetçilerin birçoğunu desteklemiş olmasıdır. Joe Biden’ın başkan olarak seçilmesini onaylamayı reddeden 109 Cumhuriyetçiyi desteklediler.

Aralarında Senatör Bernie Sanders’ın da bulunduğu Demokrat Parti’den pek çok kişi AIPAC’ın Amerika’da demokrasiyi tehdit eden siyasetçilere yardım ettiği uyarısında bulundu. AIPAC, desteğini İsrail’in Amerikan Kongresinde mümkün olduğunca çok sayıda dosta ihtiyacı olduğunu söyleyerek gerekçelendirdi.

Ancak AIPAC’ın en büyük zorluğu genç Demokratlar arasında olacak. Birçok kamuoyu araştırması genç Amerikalıların genel olarak Filistinlilere daha çok sempati duyduğunu gösteriyor.

Bu genç seçmenlerin çoğu, Amerikan demokrasisine veya sola maliyeti ne olursa olsun, İsrail’in daha fazla desteğe ihtiyacı olduğu yönündeki AIPAC argümanına ikna olmuyor. Irkçılık suçlamaları genç Demokratlar arasında da daha yüksek sesle yankılanacak.

Sonuç olarak, AIPAC ve müttefikleri zengin işadamlarını popüler genç, solcu Demokrat Parti liderlerine karşı kullanmaya devam ederse, Demokrat Parti’nin gelecekteki liderlerini yabancılaştıracak ve siyasi nüfuzlarını kaybedecekler.

AMERİKA

Amazon, Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyar dolar bağış yapacak

Yayınlanma

Büyük teknoloji şirketleri ABD’nin yeni başkanı ile ilişki kurmaya çalışırken, Amazon perşembe günü Donald Trump’ın yemin töreni fonuna 1 milyon dolar nakit bağışta bulunacağını doğruladı.

Amazon’un bu hamlesi, Facebook ve Instagram’ın ana şirketi Meta’nın da benzer şekilde fona 1 milyon dolar bağışta bulunmasının ardından geldi. Amazon ayrıca Trump’ın yemin törenini Prime Video hizmetinde yayınlayacak.

Trump uzun zamandır Büyük Teknoloji şirketlerini, muhafazakâr medyaya yönelik sansür de dahil olmak üzere bir dizi suistimalle suçluyor. Kasım ayındaki seçim zaferinin ardından, Büyük Teknoloji yöneticileri onu tebrik etmek için sıraya girmişti.

Amazon’un bağışını ilk haber yapan Wall Street Journal’a göre şirketin icra kurulu başkanı ve kurucusu Jeff Bezos da önümüzdeki hafta Trump’ın Mar-a-Lago tatil köyünü ziyaret etmeyi planlıyor.

Google ve Apple üst düzey yöneticileri Sundar Pichai ve Tim Cook da seçimlerin ardından Trump’ı tebrik etmekte gecikmemişlerdi.

The Information’ın haberine göre Pichai’nin perşembe günü Mar-a-Lago’da Trump’la bir araya gelmesi bekleniyordu ve Meta’nın CEO’su Mark Zuckerberg de seçimi kazanmasının ardından Trump ile birlikte yemek yedi.

Apple’ın, Trump’ın vaat ettiği kapsamlı gümrük vergisi planlarına maruz kalma potansiyeline sahip olduğu ve bunun da kritik Çin tedarik zincirlerini alt üst etme riski taşıdığı belirtiliyor.

Trump’ın ilk döneminde Cook, şirketin ürünleri için muafiyetler sağlamayı başarmıştı.

Yeni başkan ilk döneminde Amazon ile çatışmış, online perakende devini şirketleri iflas ettirmekle suçlamış ve vergi politikasını eleştirmişti. Ayrıca 2018’de ABD Posta Servisinin paket teslimatları için uyguladığı fiyatlandırmanın gözden geçirilmesini emretmiş ve kurumu Amazon’un “kuryesi” gibi davranmakla suçlamıştı.

Biden yönetimi altında Amazon, Lina Khan yönetimindeki ABD Federal Ticaret Komisyonu (FTC) ve birkaç eyaletin geçen yıl şirkete karşı tekel davası açmasıyla daha fazla baskıyla karşı karşıya kaldı.

FTC ayrıca Amazon da dahil olmak üzere büyük bulut hizmeti sağlayıcılarını, üretken yapay zeka alanındaki ortaklıkları konusunda soruşturuyor.

Yaz aylarında Trump’a yönelik ilk suikast girişiminin ardından Bezos X’te bir mesaj yayınlayarak Trump’ı “gerçek ateş altında gösterdiği muazzam zarafet ve cesaret” dolayısıyla tebrik etmişti.

Washington Post’un da sahibi olan Bezos, ekim ayında gazetenin Trump’ın Demokrat rakibi Kamala Harris’i desteklemesini de engellemişti.

Trump ile Bezos arasında zımni bir anlaşmanın olduğu, bu anlaşmanın da Elon Musk’ın SpaceX’i ile rekabet eden roket şirketi Blue Origin ile ilgili olduğu ileri sürülmüştü.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Ukrayna için 117 silah üretim hattına yatırım yapıyor

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’ya verdiği destek kapsamında 117 silah üretim hattına yatırım yaparken Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, 2023’te küresel silah satışları 632 milyar dolara ulaştı; ABD ve NATO şirketleri bu satışların büyük bölümünü oluşturdu.

Bloomberg’in haberine göre, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Yönetim ve Kaynaklardan Sorumlu Müsteşarı Richard Verma, Ukrayna’ya verilen desteğin ABD’ye ekonomik olarak da katkı sağladığını belirtti.

Washington’daki Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde gerçekleştirdiği mülakatta Verma, “31’den fazla ABD eyaletinde 117’den fazla üretim hattına yatırım yapıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bu yatırımlar arasında obüsler, Bradley piyade savaş araçları, mühimmat ve diğer silahların üretimi yer alıyor.

Rusya’dan tepki: Silah sevkiyatları meşru hedef

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ukrayna’ya silah taşıyan herhangi bir sevkiyatın Rusya için meşru bir hedef olduğunu ifade etti.

Lavrov, ABD ve NATO’nun yalnızca silah sağlayarak değil, aynı zamanda İngiltere, Almanya, İtalya ve diğer ülkelerdeki personeli eğiterek de çatışmaya doğrudan müdahil olduğunu savundu.

Rusya Dışişleri Bakanlığı da ABD’nin dondurulmuş Rus varlıklarından elde ettiği gelirle Ukrayna’ya kredi sağlamasını sert bir dille eleştirdi.

Bakanlık, “Bu sıradan bir hırsızlıktır,” diyerek durumu kınadı. Açıklamada, ABD’nin Kiev rejimine 20 milyar dolarlık yeni bir kredi sağlamak üzere harekete geçtiği belirtildi. Bu miktarın, G7 ülkelerinin Rusya’dan aldığı dondurulmuş devlet varlıklarından elde edilen gelir olduğu öne sürüldü.

Silah şirketlerinin gelirleri artıyor

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’nün (SIPRI) raporuna göre, 2023 yılında 41 ABD silah şirketi, başta Ukrayna olmak üzere çatışma bölgelerine yapılan satışlardan 317 milyar dolar gelir elde etti.

Bu şirketler, dünyadaki toplam silah satışlarının yüzde 78’ini gerçekleştirdi.

Raporda, 2023 yılı toplam küresel silah satışlarının 632 milyar dolara ulaştığı, bunun 494 milyar dolarlık kısmının ABD ve NATO şirketlerine ait olduğu belirtildi.

Beyaz Saray’dan Ukrayna’ya ‘askeri yardım yağdırma’ sözü

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Elon Musk evsizlik için ‘yalan’ ve ‘propaganda’ dedi

Yayınlanma

Dünyanın en zengin insanı Elon Musk Amerikan hükümetinin, evsizliği sona erdirmek için çalışan kuruluşları zenginleştirmek amacıyla daha fazla insanı evsiz bırakmaya yönelik “küresel bir komplonun” arkasında.

Musk, “‘Evsizleri kurtaran’ STK’lara genellikle sokaklarda kaç evsiz olduğuna göre ödeme yapılıyor, bu da evsizlerin sayısını en üst düzeye çıkarmaları ve sorunu asla çözmemeleri için güçlü bir mali teşvik yaratıyor!” diye yazdı.

Musk X’te yaptığı başka bir paylaşımda, “Çoğu durumda, ‘evsiz’ kelimesi bir yalandır. Genellikle ağır akıl hastalığı olan şiddet eğilimli uyuşturucu bağımlıları için kullanılan bir propaganda sözcüğüdür,” dedi.

Musk eylül ayında da, “Ne kadar çok evsiz varsa, bu kuruluşlar o kadar çok para alıyor, bu yüzden teşvikleri evsizliği azaltmak değil, artırmak!” demişti.

Trump da “tedavi, akıl hastanesi veya gözaltı” öneriyor

SpaceX ve Tesla CEO’su ekim ayında ise Tucker Carlson’a verdiği demeçte, “Evsiz kelimesi yanlış bir isimlendirme. Birinin ev kredisini biraz geciktirdiğini ve eğer ona bir iş verirseniz, kendi ayakları üzerinde durabileceğini ima ediyor,” demişti.

Musk’a göre “Aslında sahip olduğunuz şey, sokaklarda ölü gözleri, iğneleri ve insan dışkıları olan şiddet yanlısı, uyuşturucu zombileri.”

Musk, evsizlikle mücadele için ne kadar çok para harcanırsa “durumun o kadar kötüye gittiğini” söylemişti.

Bu arada Trump, evsiz kalan insanların tedaviye ya da akıl hastanelerine zorlanmaları ya da “gözaltına alınmaları” gerektiğini söylüyor.

Kampanyasında “tehlikeli derecede dengesiz” olanların “kâbusuna son verme” sözü veren Trump, “ucuz araziler açmayı, doktorlar, psikiyatristler, sosyal hizmet uzmanları ve uyuşturucu rehabilitasyon uzmanları getirmeyi ve evsizlerin yerleştirilebileceği ve sorunlarının tespit edilebileceği çadır kentler kurmayı” planladığını söylemişti.

Yeni başkan, “ciddi derecede akıl hastası veya tehlikeli derecede dengesiz” olanları “topluma yeniden kazandırmak” amacıyla barındırmak ve rehabilite etmek için akıl hastanelerini geri getirmek istiyor.

Trump yanlısı zenginler de evsizliği bir “hastalık” olarak göre eğiliminde

Musk ve Trump bu konuda yalnız değil. Ulusal Evsizlik Hukuk Merkezinin kampanya ve iletişim direktörü Jesse Rabinowitz’e göre, etkili milyarderler ve sağcı düşünce kuruluşları Kongrede ve Yüksek Mahkemede evsizliği suç sayan yasaları geçirmek istiyor ve “hepsi de insanları yeterince cezalandırırsak yoksul olmamayı seçecekleri şeklindeki bu geriye dönük, yanlış görüşü paylaşıyor.”

Tam verilerin mevcut olduğu son tarih olan Ocak 2023’te, ABD’de tek bir gecede 650.000’den fazla kişi evsizdi. Bu, 2022’ye göre yüzde 12’lik bir artışa işaret ediyor ve Konut ve Kentsel Gelişim Bakanlığı tarafından yaklaşık 20 yıldır kaydedilen en yüksek rakam.

Rapora göre, evsizlik yaşayan her 10 kişiden yaklaşık üçü çocuklu bir ailenin parçası ve tüm evsizlerin yüzde 17’si 18 yaşın altındaki çocuklardan oluşuyor.

New York’ta ekim ayında 45.000’den fazlası çocuk olmak üzere 130.000’den fazla kişi barınaklarda uyuyordu.

Özellikle aileler arasında evsizliğin başlıca nedeni, evlerden tahliye, aşırı kalabalık konutlar, aile içi şiddet ve iş kayıplarının evsiz aileleri barınaklara ve sokaklara göndermesiyle birlikte, uygun fiyatlı istikrarlı konut eksikliği.

ABD’nin hiçbir yerinde asgari ücretli bir işçi iki odalı bir ev kiralayamıyor

İstatistiklere göre asgari ücret alan tam zamanlı bir işçi, ülkenin herhangi bir yerinde piyasa fiyatından iki yatak odalı bir ev kiralayamıyor.

Saatlik ücretle çalışan bir işçinin, ülkenin herhangi bir yerinde adil piyasa kirasıyla ortalama bir yatak odalı bir ev kiralayabilmesi için haftada 104 saat çalışarak saatte en az 15 dolar kazanması gerekiyor.

Musk evsizlik yaşayan insanları “şiddet yanlısı” olarak tanımlasa da, bu kişilerin suç faili olmaktan ziyade suç mağduru olma olasılığı daha yüksek. 

San Francisco’daki Kaliforniya Üniversitesi Benioff Evsizlik ve Barınma Girişimi, her gece yarım milyondan fazla Amerikalıyı sokaklara iten bir dizi politika başarısızlığından kaynaklanan “gizli bir salgın” olarak adlandırıyor.

Musk ve Ramaswamy, beslenme yardımı programında kesintiye gidecek

Musk ve milyarder girişimci Vivek Ramaswamy, sağlık sigortası ve gıda programlarındaki kesintiler de dahil olmak üzere, trilyonlarca dolarlık federal harcamalarda yapılacak kesintileri belirlemek üzere Kongre ile birlikte çalışmak üzere yeni oluşturulan bir danışma grubunu yönetiyor. 

Ramaswamy, yoksul Amerikalılar ve aileler için en kritik güvenlik ağı programlarından biri olan Ek Beslenme Yardımı Programı ya da gıda pulları için 1 milyar dolarlık kesinti yapılmasını önerdi.

Yardım alanların yaklaşık yüzde 75’i yoksulluk içinde ve yüzde 20’den fazlası bu yardımlar dışında başka bir geliri olmadığını bildirmiş durumda. 

Musk ve Ramaswamy’nin ayrıca düşük gelirli Amerikalılar ve çocuklara yönelik federal sağlık programlarında (evsiz Amerikalıların da hak sahibi olduğu programlarda) kesintiye gitmeyi düşündükleri bildiriliyor.

Trump’ın ilk döneminde evsizlik artmıştı

Trump ilk yönetimi sırasında, evsizliğe yönelik federal müdahaleyi denetleyen kurumun başına, kendini “evsizlik danışmanı” olarak tanımlayan birini atamıştı.

ABD Kurumlar Arası Evsizlik Konseyini 2019-2021 yılları arasında yöneten Robert Marbut, yıllardır krizi ele alma politikalarının arkasındaki itici güç olan ve ülke çapında evsizlik ve barınma kurumları ve hizmetleri tarafından yaygın olarak desteklenen standart “önce barınma” çerçevesini terk etti. 

Fakat Marbut, “dördüncü konut” olarak adlandırdığı ya da insanların destekleyici hizmetlere kaydolmasını sağlamak için konutun bir teşvik olarak kullanılmasını onayladı.

Trump “evsizlik belasını sona erdirme” sözü vermişti. Başkanlığının son yılı olan 2020’de, evsizliği deneyimleyen insanların sayısı üst üste dördüncü yıl artmıştı.

Covid-19 salgınının ilan edilmesinden iki ay önce, Ocak 2020’de tek bir gecede, yaklaşık 580.000 kişi (ya da ülkedeki her 10.000 kişiden yaklaşık 18’i) evsizdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English