Bizi Takip Edin

RUSYA

Rosatom, Türkiye ile Akkuyu santrali için 60 yıllık hizmet sözleşmesi imzaladı

Yayınlanma

Rusya’nın devlet nükleer şirketi Rosatom, Türkiye’de inşaatı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali için 60 yıllık bir hizmet sözleşmesi imzaladı.

TASS haber ajansının aktardığına göre Rosatom Servis Şirketinin genel müdür yardımcısı Dmitriy Paseviç, sektör dergisi Vestnik Atomproma‘ya verdiği mülakatta, “Akkuyu Nükleer Santrali için yapılan sözleşme teknik bakım, ekipman onarımı, yedek parça temini ve onarımlar için teknolojik dokümantasyonun geliştirilmesini kapsıyor. Ancak operasyonel danışmanlık dahil değil,” dedi.

Paseviç, “Sözleşme, öngörülen 60 yıllık işletme ömrünün tamamı için geçerli,” ifadesini kullandı.

Öte yandan Paseviç, hizmet sözleşmelerinin her zaman tek seferde tüm işletme dönemi için imzalanmadığını, zira bunun ülkenin yasal çerçevesi ve tedarik prosedürleri de dahil olmak üzere yerel özelliklere bağlı olduğunu belirtti.

Yetkili, “Uzatma hükümleriyle birlikte 3 ila 12 yıl arasında değişen sözleşmelerimiz var. Türkiye’deki Akkuyu ve Mısır’daki ed-Debaa Nükleer Santrali gibi projeler için tüm işletme ömrü boyunca geçerli olacak uzun vadeli sözleşmeler mevcut,” diye konuştu.

Ayrıca bakım çalışmalarının hem Rus hem de yerel uzmanlar tarafından yürütüleceğinin altını çizen Paseviç, “Her zaman yerli şirketlerle çeşitli derecelerde işbirliği yapıyoruz, bu da karşılıklı yarar sağlıyor ve kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak tanıyor,” diye ekledi.

Akkuyu, tamamı Rusya tarafından finanse edilen Türkiye’nin ilk nükleer enerji santrali olma özelliğini taşıyor.

Rosatom, santralin tasarım, inşaat, bakım, işletme ve nihai olarak işletmeden çıkarılmasından sorumlu şirket olan Akkuyu Nükleer’in çoğunluk hissesine sahip.

Bu proje, küresel nükleer endüstride yap-işlet-devret modeli kapsamında hayata geçirilen ilk proje.

Hükümetler arası anlaşmaya göre, Akkuyu santralinin ilk güç ünitesinin gerekli tüm izinlerin alınmasından itibaren yedi yıl içinde faaliyete geçmesi planlanıyor ve ilk ünite için inşaat lisansının 2018’de verildiği göz önüne alındığında, projenin tamamlanma tarihi 2025 olarak belirleniyor.

Rosatom Genel Müdürü Lihaçov: ABD, Akkuyu santralinin inşasına engel olmaya çalışıyor

RUSYA

Yaptırımlar karşısında Rusya’nın enerji sektörünün beklentileri neler?

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, mayıs ayında yakıt ve enerji kompleksinin geliştirilmesine ilişkin düzenlenen bir toplantıda, petrol ve doğalgaz sektörünün, yaptırımlar ve jeopolitik gerilimlere rağmen hammadde ihracatında yeni pazarlar bulduğunu ve iç piyasada da istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiğini belirtti.

Putin’e göre, Rusya ekonomisinin hammadde ihtiyacı artmaya devam ediyor ve bu ihtiyaç, yakıt ve enerji kompleksinin aktif çalışmaları sayesinde tam anlamıyla karşılanıyor.

Platform Stratejik Araştırma Merkezi’nin raporuna göre, petrol ve doğalgaz sektörü, şok ve adaptasyon sürecinden çıkarak yeni gerçeklikte büyümeye başladı.

Rusya, enerji hammadde üretimi ve ihracatında dünya liderleri arasında yer almaya devam ediyor. Bununla birlikte, rapor, sektörün karşı karşıya olduğu bazı ciddi sorunlara işaret ediyor: Personel açığı, hafif petrol üretiminin azalması, ithal ikamesi ve enerji dönüşümü bu zorluklar arasında.

Rapora göre, petrol ve doğalgaz sektöründe 200.000’den fazla açık pozisyon bulunuyor. Demografik kriz, göç oranlarının düşmesi ve büyük şehirlerde hizmet sektörünün gelişmesi, iş gücü açığının başlıca sebepleri arasında.

Bu faktörler, iş gücü piyasasında “mükemmel fırtına” durumu yaratıyor. Vedomosti gazetesine konuşan Moskova Devlet Üniversitesi Coğrafya Bölümü profesörü Natalya Zubareviç de Rusya’nın ciddi bir personel kriziyle karşı karşıya olduğunu ve durumun 2032-2033 yıllarına kadar düzelmesinin zor olduğunu belirtiyor.

Rusya, dünyadaki en büyük doğalgaz rezervlerine sahip olup, bu rezervlerin yüzde 22’sine ev sahipliği yapıyor. 2022 yılı tahminlerine göre, Rusya’nın doğalgaz rezervleri 64,8 trilyon metreküp seviyesinde ve 2035 yılına kadar bu rezervlerin yüzde 50 oranında artırılması hedefliyor.

Ancak, geri kazanılması zor rezervler için yeni teknolojilere yatırım yapılmadığı takdirde, sektör kaynaklarının küçülme riski taşıdığı da vurgulanıyor. Öte yandan, Rusya’nın mevcut üretim seviyesinin uzun süre devam edebileceği öngörülüyor.

Petrol ve gaz sektörünün geleceği hem yerel hem de küresel talebe bağlı olarak şekillenecek. OPEC’e göre, önümüzdeki 10 yıl içinde küresel petrol talebi artış gösterecek.

Rusya’nın ekim ayında petrol ihracatını artırması bekleniyor

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın ekim ayında petrol ihracatını artırması bekleniyor

Yayınlanma

Sektör uzmanları, Rusya Federasyonu’nun ekim ayında petrol ihracatını azaltmak yerine artırabileceğini öngörüyor. Bu öngörü, bakım sezonunun sona ermesi ve Rusya’daki rafinerilerin kapasite kullanımında beklenen düşüşe rağmen geldi.

Reuters haber ajansına konuşan bir sektörü kaynağı, “Ekim ayında ihracatta birkaç yüz bin tonluk hafif bir artış bekliyorum. Tüm bakım çalışmalarının zamanında tamamlanacağından şüpheliyim ve Rusya’nın güneyindeki rafinerilerin durumu tam olarak net değil” ifadelerini kullandı.

Ajansın sektör kaynaklarından aldığı bilgilere dayanarak yaptığı hesaplamalar, yılın ikinci yarısında (sonbahar bakım dönemindeki en yüksek seviye) kapasite kullanımının geçen hafta zirve yaptığını ve günlük 161.000 tona ulaştığını gösteriyor.

Yapılan tahminlere göre, ekim ayının ilk yarısında birincil rafinaj kapasitesinin günlük ortalama duruş süresi, eylül ayının ikinci yarısına kıyasla günde 27.400 ton (eksi yüzde 23) azalarak günde 92.200 ton olacak.

Bazı tüccarlar ise, ekim ayında ülkenin batısındaki limanlardan yapılan petrol sevkiyatlarının, rafinerilerdeki mevsimsel bakım çalışmaları nedeniyle eylül ayına göre yine de düşebileceğini düşünüyor.

Novorossiysk, Primorsk ve Ust-Luga limanlarına gelecek ayın ilk günlerinde yapılacak tanker sevkiyatlarının programı henüz belli olmadığından, piyasa aktörleri kesin tahminlerde bulunmakta zorlanıyor.

Bu ayın başında, Rusya’nın eylül ayında Baltık limanlarından petrol ihracatını ve transit geçişini 0,2 milyon ton artırarak 6,2 milyon tona çıkaracağı açıklanmıştı.

Reuters‘in hesaplamalarına göre, ek yüklemelerle birlikte eylül ayında Baltık’taki Primorsk ve Ust-Luga limanlarında toplam petrol aktarma hacmi günlük 2,04 milyon varile çıkacak ve ağustos ayına kıyasla günlük bazda yüzde 4,5 artış gösterecek.

Tüccarlar, eylül ayı ana pozisyon programında Ural, Sibirya Light ve KEBCO ham petrol sevkiyatlarının Karadeniz’deki Novorossiysk limanından 2,1 milyon ton, Baltık’taki Primorsk ve Ust-Luga limanlarından ise 6 milyon ton olarak öngörüldüğünü tahmin ediyor.

Rusya’nın petrol ve doğalgaz gelirleri yedi ayda yüzde 60’tan fazla arttı

Okumaya Devam Et

RUSYA

IMF, AB’den gelen tepkiler üzerine Rusya planını iptal etti

Yayınlanma

Uluslararası Para Fonu (IMF), Avrupa ülkelerinden gelen, “saldırgan tarafla iş birliğinin Kremlin propagandasına hizmet edeceği” yönündeki tepki ve suçlamalar üzerine Rusya hükümetiyle yeniden başlatmayı planladığı görüşmeleri askıya aldı.

IMF’nin Rusya’dan sorumlu icra direktörü Aleksey Mojin, TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, IMF misyonunun 16 Eylül’de planlandığı gibi çalışmaya başlamayacağını belirtti: “Fon yönetimi hem Rus tarafına hem de yönetim kuruluna misyonun çalışmalarının belirsiz bir süre için ertelendiğini bildirdi. Ertelemenin gerekçesi olarak, misyonun istişareler için teknik olarak hazır olmaması gösterildi.”

Bu hafta çevrim içi görüşmelerin başlaması beklenirken, 1 Ekim’de IMF heyetinin Moskova’da yetkililerle bir araya gelmesi planlanıyordu. Bloomberg ve Politico’nun kaynaklarına göre, IMF başlangıçta üçüncü bir ülkede yüz yüze görüşme yapmayı önerdi, fakat nihayetinde Rusya’ya gitmeyi kabul etti.

IMF heyeti en son Kasım 2019’da pandemi öncesinde yıllık ziyaret kapsamında Rusya’ya gitmişti. Ancak Ukrayna’ya dönük askeri müdahalenin ardından bu iş birliği sona ermişti. IMF, yeniden başlama kararını Rusya’daki ekonomik durumun normalleşmesine ve fonun “tüm üyelerinin çıkarları doğrultusunda” her ülkedeki ekonomik durumu gözden geçirme “kurumsal sorumluluğuna” dayandırdı.

Ancak, dokuz Avrupa ülkesi cuma günü IMF’ye bir dilekçe göndererek ve genel müdür Kristalina Georgieva ile yapılan toplantıda bu kararı protesto etti. Avrupa ülkeleri, Moskova’nın pek çok ekonomik istatistiği yayımlamayı durdurduğunu ve bu verilerin Kremlin tarafından sansürlenmiş olduğunu öne sürdü. Dilekçede, Kremlin’in IMF misyonunu ilişkilerin normalleştiği yönünde propaganda amaçlı kullandığı, bunun da IMF’nin itibarına zarar vereceği ve bağışçıların Ukrayna’ya fon sağlamaya yönelik istekliliğini azaltabileceği savunuldu.

ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise IMF’nin Rusya’ya mali destek sağlamadığı sürece, Rus ekonomisinin yıllık gözden geçirilmesine yeniden başlanmasına karşı olmadığını ifade etti.

IMF, Rusya’nın ekonomik büyüme tahminlerini, silah üretimine yapılan büyük yatırımlar, savunma sanayiinde canlanma, askeri yüklenicilere yapılan ödemeler ve işgücü açığı nedeniyle artan ücretler gibi faktörler doğrultusunda yükseltmek zorunda kaldı. IMF’nin ilkbahar verilerine göre, Rusya’nın GSYİH’si 2022’de yüzde 1,2 daralırken, 2023’te yüzde 3,6 büyüme kaydetti. Fon, bu yıl için yüzde 3,2, gelecek yıl için ise yüzde 1,8 büyüme öngörüyor.

IMF Rusya’yı ziyaret edeceğini duyurdu, Avrupa tepki gösterdi

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English