Rusya’nın başbakanı ve Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından tekrar başbakanlığa aday gösterilen Mihail Mişustin, devam eden yaptırım baskısına rağmen Rusya’nın ülkedeki yabancı şirketlerin ve yerli girişimcilerin yurt dışındaki çalışmalarını kısıtlama gibi bir planı olmadığını söyledi.
İnterfaks ajansının aktardığına göre Mişustin, başbakan adaylığının kabul edilmesi prosedürünün bir parçası olarak alt parlamento kanadı Duma’da yaptığı açıklamada, “Ülkemiz üzerindeki devam eden baskılara rağmen, bizimle çalışmaya devam etmek isteyen veya yeni projelerle Rusya’ya gelmeyi planlayan yabancı girişimcilere herhangi bir kısıtlama getirmeyi planlamadığımızı vurgulamak isterim,” dedi.
Mişustin, “Yerli şirketlerin dış pazarlarda faaliyet gösterme fırsatlarını hiçbir şekilde sınırlama niyetinde de değiliz,” ifadelerini kullandı.
Aynı zamanda Mişustin, dost ülkelerle ve Rusya ve Belarus Birlik Devleti, Avrasya Ekonomi Birliği, BDT, ŞİÖ ve BRICS çerçevesinde iş birliği için elverişli koşulların yaratılmasına önem verileceğini vurguladı.
Başbakan Vekili, “Asya-Pasifik, Orta Doğu ve Afrika ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları hazırlayacak, endüstriyel, bilimsel ve teknik işbirliğini genişletecek ve yeni ortak yatırım projeleri başlatacağız,” diye konuştu.
Mişustin bu amaçla, uluslararası koridorlar boyunca sevkiyatın genişletilmesi de dahil olmak üzere, ulaştırma ve lojistik altyapısını güçlendirme taahhüdü verdi.
Putin, yemin ederek resmen göreve başladı: ‘Birlikte kazanacağız!’
Hükümetin altı önceliğini sıraladı
Mişustin’e göre önümüzdeki altı yıl içinde Rusya hükümeti, ‘vatandaşların yaşam standartlarını iyileştirmeye, çocuklu aileleri desteklemeye, ekonomiyi güçlendirmeye, bölgeleri geliştirmeye, dijital dönüşüme ve teknolojik egemenliği sağlamaya’ odaklanacak.
Mişustin, “Devlet Başkanı’nıın Federasyon Konseyi’ne gönderdiği mesajı, hükümetin önümüzdeki altı yıl boyunca yapacağı çalışmaların temeli olarak görüyorum. Bunlar, siz değerli milletvekillerinin ve benim, Federasyon Konseyi, Rusya Merkez Bankası, bölgesel liderler ve kalkınma kurumları ile, Ülke ve vatandaşlarımızın yararı için yaratıcı faaliyetlerde bulunmaya hazır kamu kuruluşları ile iş birliği içinde uygulamak zorunda olduğumuz temel öncelikler ve geniş çaplı bir sosyo-ekonomik kalkınma programıdır,” değerlendirmesini yaptı.
Bakanlar Kurulunun önümüzdeki yıllarda odaklanacağı öncelikleri sıralayan Mişustin, “Birincisi ekonomiyi güçlendirmek. İkincisi teknolojik egemenliğin sağlanması. Üçüncüsü dijital dönüşüm. Dördüncüsü insani tasarruf ve çocuklu ailelere destek. Beşincisi vatandaşların refahının yükseltilmesi. Altıncısı bölgelerin ve altyapının dengeli kalkınması,” dedi.