Bizi Takip Edin

Rusya

Rusya göçmenlere yaklaşımını değiştiriyor

Yayınlanma

2024 yılında Rusya’da göçmenlik politikalarının sıkılaştırılması yönünde toplumsal bir talep artışı yaşandı. Göçmenlerin işlediği suçların sayısında ciddi bir artış görülmesi üzerine, Vladimir Putin daha katı düzenlemeler ve yeni stratejiler uygulanmasını onayladı. Bu düzenlemeler, göçmenlerin entegrasyonu, suç oranlarının azaltılması ve ulusal güvenliğin sağlanmasına odaklanıyor.

2024 yılı, Rusya’da göçmenlerin işlediği suçların artması ve bu konuda kamuoyunun daha sıkı tedbirler talep etmesiyle dikkat çekti.

Özellikle mart ayında Moskova yakınlarındaki Krasnogorsk’ta bulunan Crocus City Hall’da yaşanan silahlı saldırı ve Rusya ordusundan üst düzey bir yetkiliye yönelik suikast girişimi, tartışmaları alevlendirdi. Suçların birçoğunun Orta Asya kökenli göçmenler tarafından işlendiği bildirildi.

Rusya Soruşturma Komitesi verilerine göre, 2024’ün ilk sekiz ayında yabancılar 26 bin suç işledi. Bu rakam, yasa dışı göçmenler tarafından işlenen suçlarda yüzde 300’e varan bir artışı da içeriyor. Rus vatandaşlığı almış göçmenlerin işlediği suçların sayısında da ciddi bir yükseliş görüldü.

Haziran ayında Devlet Başkanı Vladimir Putin, “anlamlı bir göçmenlik politikası” çağrısında bulunarak bu alanda reformlara ihtiyaç olduğunu belirtti.

Aralık ayında yaptığı yıllık değerlendirme konuşmasında, “vasıfsız iş gücüne olan bağımlılığı azaltarak yüksek teknolojiye dayalı sektörlere odaklanılması gerektiğini” ifade etti.

Putin, ayrıca göçmenlerin entegrasyonunun sağlanabilmesi için Orta Asya ülkelerinde Rus okullarının yaygınlaştırılmasını önerdi. Bu okullarda Rusça dil eğitimi, Rusya yasaları ve gelenekleri öğretilerek, ülkeye çalışmaya gelen göçmenlerin adaptasyonu kolaylaştırılacak.

2024’ün sonunda Putin, Rusya’da aşırılıkla mücadeleye yönelik yeni bir strateji onayladı. Bu belgede, göçmenlerin aşırılıkçı faaliyetlerde bulunmasının önlenmesi için çeşitli önlemler yer alıyor. Buna ek olarak, yasa dışı göçmenlerin 2025 Nisan ayına kadar yasal statülerini düzenlemeleri veya ülkeyi terk etmeleri talep edildi. Mayıs ayından itibaren yasalara uymayan göçmenlerin sınır dışı edilmesi öngörülüyor.

Göçmenlerin ülkede kalabilmeleri için biyometrik kimlik doğrulama, sağlık taraması ve borç durumlarının kontrol edilmesi gibi şartlar getirildi. Bunun yanı sıra, yasa dışı göçmenlere bir çözüm yolu olarak Rusya Savunma Bakanlığı ile sözleşme yaparak askeri hizmete katılma seçeneği sunuldu.

1 Ocak 2025 tarihinden itibaren Rusya’da yabancıların vizesiz kalma süresi 180 günden 90 güne düşürülecek. Ayrıca, 5 Şubat 2025’ten itibaren sınır görevlileri, yabancı bir kişinin Rusya’nın güvenliğini tehdit edebileceği durumlarda ülkeye giriş iznini reddetmek için daha fazla gerekçeye sahip olacak.

Diğer değişiklikler arasında, yabancıların ve vatansız kişilerin yalnızca 10 SIM kart kaydettirebileceği bir sınırlama yer alıyor. Bu SIM kartlar yalnızca yabancıların bizzat bir iletişim mağazasına gitmesi, Sosyal Sigorta Numarası, devlet hizmetleri portalında bir hesap ve biyometrik kimlik doğrulamasıyla kimliklerini doğrulamaları durumunda satın alınabilecek. Ayrıca, federal ve bölgesel düzeyde, göçmenlerin ekonomi sektörlerindeki bazı alanlarda çalışmasına yönelik sınırlamalar getirildi.

Bu arada, pek çok Rus için hassas bir konu olan göç, Batılı istihbarat teşkilatlarının da dikkatini çekiyor.

Siyaset bilimci Aleksandr Asafov, Vzglyad gazetesine verdiği demeçte, “Düşmanlarımız göç temalarını ustaca etnik bölünmeye dönüştürüyor. Toplumun bölünmesi için girişimlerde bulunuluyor. Çoğu Rus bu oyunlara dahil olmamayı başarabiliyor, ancak bu çalışmaların hedef kitlesi var,” ifadelerini kullandı.

Asafov, göçmenlerin karıştığı suçların toplumu duygusal olarak etkilediğini ve adalet talebine yol açtığını belirtti. Ancak bu gibi durumların yürütme organlarının ve güvenlik güçlerinin görev alanına girdiğini, özellikle de mağdurların çocuklar olduğu durumlarda kamuoyunun sakinleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Asafov, göçmenlerin gerçekleştirdiği terör eylemlerinin doğrudan göç politikalarıyla bağlantılı olmadığını ifade ederek “Ukrayna’dan gelen gerçek teröristler, farklı milliyetlerden ve uyruklardan insanları devşiriyor. Onlarca patlayıcı madde vakası, banka ve polis araçlarının kundaklanmasının göçmenlerin işi olduğunu mu düşünüyoruz? Bunları bizim gibi yurttaşlar yapıyor. Bu nedenle genellemeler yanlış olur,” dedi.

Rusya Federasyonu Halk Meclisi üyesi Maksim Grigoriev, “sahte İslami faaliyetlere” dahil olan göçmenlerin oluşturduğu terör tehdidine dikkat çekti. Grigoriev, radikal İslamcıların propagandasına karşı yürütülen mücadelede birçok göçmenin bu ideolojilere maruz kaldığını gözlemlediğini belirterek “Göç politikalarının geliştirilmesi, yurttaşlarımızın güvenliği açısından gerekli,” değerlendirmesini yaptı.

Devlet Duması’nın aldığı kararların göç alanında düzeni sağlamayı amaçladığını ifade eden Grigoriev, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin bu konudaki deneyimlerinin incelenmesini önerdi.

Diğer yandan Asafov, işverenlerin yalnızca göçmenlerin kalma koşullarını sağlamakla kalmayıp, aynı zamanda onların yasalara ve toplumsal davranış normlarına uymasını da sağlama yükümlülüğüne sahip olduğunu vurguladı. İşverenlerin göçmenlerin dil eğitimi ve topluma entegrasyonu gibi konularda sorumluluk alması gerektiğini ifade etti.

Grigoriev ise işverenlerin sorumluluğunu artırmak için daha katı para cezalarının uygulanmasını önerdi. İşverenlerin, göçmen işgücünün ana yararlanıcıları olduğunu belirtti.

Asafov, 2025 yılında göç yasalarının iyileştirilmesine yönelik çalışmaların devam edeceğini belirterek şöyle devam etti: “Yeni bir hukuki çerçeve oluşturuldu, ancak bu çerçeve bölgesel özellikler göz önünde bulundurularak daha da geliştirilebilir. Gelecek yıl yeni girişimler ve çözümler göreceğiz.” Asafov, Rusya’nın çok uluslu ve çok dinli bir toplum olarak bu zorlukların üstesinden gelebileceğini ve gerekli hukuki düzenlemelerin yapılacağını vurguladı.

Rusya

Rus iş dünyası, merkez bankasından faiz indirimi bekliyor

Yayınlanma

Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği (RSPP) Başkanı Aleksandr Şohin, iş dünyasının Rusya Merkez Bankası’nın bir sonraki toplantısında politika faizinde indirime gidilmesini beklediğini belirtti. Şohin, enflasyondaki yavaşlama gibi makroekonomik gerekçelerin bu beklentiyi desteklediğini ifade etti.

Rusya Sanayici ve Girişimciler Birliği (RSPP) Başkanı Aleksandr Şohin, iş dünyasının Rusya Merkez Bankası’nın bir sonraki toplantısında politika faizinde indirime gidilmesini umduğunu açıkladı.

TASS‘a verdiği mülakatta Şohin, böyle bir sonuç için halihazırda “makroekonomik gerekçeler” bulunduğunu ifade etti.

Enflasyondaki yavaşlama indirim beklentisini güçlendiriyor

RSPP Başkanı Şohin, faiz indirimi kararı için gerekçeler arasında enflasyon hızındaki düşüşü gösterdi. Şohin, “26 Mayıs itibarıyla yıllık bazda tüketici fiyat endeksi yüzde 9,78, ay başından itibaren ise yüzde 0,21 olarak gerçekleşti. RSPP’nin yaptığı anketler de fiyatlardaki pozitif dinamikleri teyit ediyor. Mayıs ayında katılımcılar ‘fiyatlar arttı’ yanıtını daha az, ‘satın alma fiyatları değişmedi’ yanıtını ise daha sık belirtti,” diye açıkladı.

Şohin’e göre, merkez bankasının yüksek faiz oranı ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Bu konuda bizzat düzenleyici kurumun verilerine, özellikle de 28 Mayıs 2025 tarihli finansal istikrar raporuna atıfta bulundu.

Raporda, madencilik, ticaret, makine mühendisliği ve hafif sanayi gibi sektörlerdeki bazı büyük kurumsal borçluların borçlarını ödemede zorluklar yaşadığı belirtiliyor.

Rusya’da yüksek faizler KOBİ’lerin satışlarını vurdu, kredi iştahı arttı

Yatırım faaliyetleri zorlu bir dönemden geçiyor

Yatırım faaliyetlerinin de zor bir dönemden geçtiğini belirten Şohin, kendi verilerine göre şirketlerin yüzde 20’sinin yatırım projelerinde takvimden geri kaldığını, yüzde 14’ünün ise bütçe kesintisine gitmek zorunda kaldığını kaydetti.

Şohin, bazı projelerin ancak devlet desteğiyle gerçekleştirilebileceğini, ancak bu desteğin hacminin de azaldığını ekledi.

Geçen hafta Rusya’nın önde gelen bankalarından VTB’nin yöneticisi Andrey Kostin, bankanın birinci başkan yardımcısı Dmitriy Pyanov’un merkez bankasının bir sonraki toplantıda politika faizini sabit tutacağı yönündeki tahmini üzerine 10 fiske karşılığında iddiaya girmeyi teklif etmişti.

Kostin, ekonomide kademeli bir soğuma ve enflasyonda yavaşlama işaretleri olduğunu belirtmişti.

Rusya Merkez Bankası, 25 Nisan’daki bir önceki toplantısında politika faizini dördüncü kez üst üste yüzde 21 seviyesinde sabit tutmuştu. Bir sonraki faiz kararının yarın (6 Haziran) açıklanması bekleniyor.

Rusya’da yatırım ve tüketim frenlendi, sanayi daralıyor

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya, The British Council’ı ‘istenmeyen kuruluş’ ilan etti

Yayınlanma

Rusya Başsavcılığı, Birleşik Krallık’ın uluslararası kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatları organizasyonu olan The British Council’ı ülkede ‘istenmeyen kuruluş’ ilan etti. Başsavcılığa göre Konsey, eğitim ve kültür faaliyetleri kisvesi altında İngiliz çıkarlarını ve değerlerini destekleyerek Moskova’nın politikasını itibarsızlaştırıyordu. The British Council, 2018 yılında ‘Skripal olayı’ sonrası Rus diplomatların sınır dışı edilmesine misilleme olarak Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın talebiyle ülkedeki faaliyetlerini durdurmuştu.

Rusya Başsavcılığı, Birleşik Krallık’ın uluslararası kültürel ilişkiler ve eğitim fırsatları organizasyonu olan The British Council’ın ülkede faaliyet göstermesinin istenmediğini duyurdu. Başsavcılığın internet sitesinde yapılan açıklamada, kararın gerekçeleri sıralandı.

The British Council, Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın talebi üzerine 2018 yılında ülkedeki faaliyetlerini sonlandırmıştı.

‘İngiliz hükümetinin önceliklerine göre çalışıyor’

Başsavcılık, The British Council’ın kendisini bağımsız bir yapı olarak konumlandırmasına rağmen tüm çalışmalarını Birleşik Krallık hükümetinin önceliklerine göre yürüttüğünü, parlamentoya karşı sorumlu olduğunu ve bu ülkenin dış politika bakanlığı tarafından finanse edildiğini belirtti.

Kurumdan yapılan açıklamada, Konsey’in eğitim ve kültürel faaliyetler kisvesi altında (eğitim etkinlikleri, İngilizce dil öğretimi vb.) “eğitim, kültür ve gençlik politikası alanlarında uzun vadeli İngiliz çıkarlarını ve değerlerini” desteklediği ifade edildi.

Başsavcılık, bu faaliyetler arasında Rusya’da aşırılıkçı bir örgüt olarak tanınan ve yasaklanan “uluslararası LGBT hareketi” propagandasının ve Moskova’nın politikasını itibarsızlaştırma çabalarının da bulunduğunu iddia etti.

İddialar arasında ‘ajan ağı oluşturma’ da var

Başsavcılığın Konsey’e yönelik sıraladığı hedefler arasında ayrıca “eski Sovyet cumhuriyetleri nüfusunu Rus kimliğinden koparma”, “dünya çapında bir İngiliz etki ajanı ağı oluşturma” ve “Rusya karşıtı Baltık topluluğunu birleştirme” gibi suçlamalar da yer aldı.

The British Council, 2018 yılında Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın talebiyle ülkedeki faaliyetlerini durdurmuştu. Bu talep, Mart 2018’de eski GRU çalışanı Sergey Skripal ve kızı Yuliya’nın zehirlenmesiyle ilgili olarak Rus diplomatların Birleşik Krallık’tan sınır dışı edilmesine yönelik misilleme önlemlerinden biriydi.

Kuruluşun internet sitesinde Rusya’da bir temsilciliğinin bulunmadığı belirtiliyor. Londra, Moskova’yı Skripal olayına karışmakla suçlarken, Rusya ise sorumluluğun kendisine yüklenmesi girişimlerini kınamış ve olayı “uydurma” olarak nitelendirmişti.

FSB’den casusluk suçlaması

2024 yılında Rusya Federal Güvenlik Servisi (FSB), The British Council’ın Birleşik Krallık’ta yaşayan Ukraynalı mültecileri “Herson oblastındaki yakın bağlantıları aracılığıyla askeri-politik nitelikte istihbarat bilgisi elde etmek amacıyla” devşirmeye çalıştığını iddia etmişti.

Ağustos 2024’te ise Devlet Duması’nın yabancı devletlerin Rusya’nın içişlerine müdahale ettiği iddialarını araştırma komisyonu, Başsavcılığa The British Council’ın Rusya’daki her türlü faaliyetinin yasaklanmasını önermişti.

Bu öneri, sadece sivil toplum kuruluşlarının değil, devlet kuruluşlarının da istenmeyen olarak tanınmasına olanak tanıyan yasanın yürürlüğe girmesinin ardından gelmişti.

Rusya, İngiliz devlet kuruluşu British Council’i istihbarat faaliyeti yürütmekle suçladı

Okumaya Devam Et

Rusya

Putin: Kiev terör eylemlerine geçti, müzakereler provokasyonlara gelinmeden sürmeli

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Putin, hükümet üyeleriyle yaptığı toplantıda Ukrayna ile müzakereler ve Bryansk ile Kursk oblastlarındaki demiryolu patlamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Putin, Kiev’in terör eylemlerine yöneldiğini belirterek, askeri müdahalenin hedeflerine ulaşmak için müzakereler dahil tüm araçların kullanılması gerektiğini vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, hükümet üyeleriyle toplantı gerçekleştirdi. Toplantının ana gündem maddesi iletişim hizmetleri alanında teknolojik egemenliğin sağlanması olarak açıklanmış olsa da, devlet başkanı görüşmenin başında Ukrayna ile müzakere heyetinin başkanı ve Rusya liderinin yardımcısı Vladimir Medinskiy’den İstanbul’da varılan mutabakatlar hakkında ve Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin’den Bryansk ve Kursk oblastlarındaki demiryolu patlamalarının soruşturma sonuçları hakkında rapor aldı.

Ukrayna’daki askeri müdahalenin hedeflerine ulaşmak için müzakereler de dahil olmak üzere tüm araçların kullanılmaya devam edilmesi ve provokasyonlara boyun eğilmemesi gerektiğini belirten Putin, Ukrayna’daki çatışma ve çözümünün Rusya Güvenlik Konseyi’nin bir sonraki toplantısında ele alınacağını ifade etti.

‘Kiev, Ukraynalıları kendi halkı olarak görmüyor’

Putin, “Kiev, Ukraynalıları kendi halkı olarak görmüyor ve barışçıl bir çözüme de yanaşmıyor, çünkü bu onlar için iktidarın kaybı anlamına gelecektir,” dedi.

Putin, Ukrayna ordusunun birbiri ardına yenilgiler aldığını ve Kursk oblastında “çok büyük ve tamamen anlamsız kayıplar” verdiğini dile getirdi.

Rusya lideri, “Kiev tarafından Rusya Federasyonu ile bir zirve talebi, Ukrayna oluşumlarının düzenlediği açık terör saldırıları fonunda kulağa garip geliyor,” diye ekledi.

Putin’e göre, herhangi bir mola, Kiev rejimi tarafından silah pompalamak, zorla seferberlik yapmak ve Rusya topraklarında terör saldırıları hazırlamak için kullanılacak.

Rusya lideri, “Ukrayna yönetimi hiçbir uzmanlık becerisine sahip değil ve bu nedenle baştan aşağı çürümüş ve yolsuzluğa batmış rejimin, müzakerelerdeki Rus heyetinin yeteneklerini ve statüsünü değerlendirme yetkisi yok,” ifadelerini kullandı.

Putin ayrıca, Ukrayna’nın Rusya’daki barışçıl hedeflere yönelik saldırılarının, “zaten gayri meşru olan Kiev rejiminin bir terör örgütüne dönüştüğünü teyit ettiğini” söyledi.

Bryansk ve Kursk oblastlarındaki köprülerin bombalanması hakkında

Putin, Bryansk ve Kursk oblastlarındaki trenlerin havaya uçurulmasının “kesinlikle bir terör eylemi” olduğunu belirtti. Bryansk ve Kursk oblastlarındaki tren olaylarında hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileyen ve yaralananlara acil şifalar temenni eden Putin, “Kiev, kayıplar vererek ve Rusya’yı korkutmaya çalışarak terör eylemleri organize etmeye geçti,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya lideri, Bryansk ve Kursk oblastlarındaki demiryolunda meydana gelen terör eylemlerine ilişkin kararların Ukrayna tarafından siyasi düzeyde alındığını vurguladı.

Putin, hükümete ve bölgesel makamlara, Bryansk oblastındaki tren olaylarında hayatını kaybedenlerin ailelerine yardım etmek için gerekli tüm önlemleri alma talimatı verdi.

Putin, “Bryansk ve Kursk oblastlarındaki trenlerin havaya uçurulması, sivillere yönelik kasıtlı bir saldırıdır. Tüm uluslararası normlara göre bu tür eylemler terörizm olarak adlandırılır,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English