Rusya
Rusya’da Yeltsin’in özelleştirme şefi Anatoliy Çubays’ın eski yardımcılarına gözaltı

Moskova’da, eski Rosnano Başkanı Anatoliy Çubays’ın bazı eski yardımcıları, yetki aşımı soruşturması kapsamında gözaltına alındı. Rusya’da Çubays’ın faaliyetleri de soruşturuluyor ve ülkeye iadesi isteniyor.
RBK gazetesi, Rusya Soruşturma Komitesi’ndeki kaynaklara dayandırdığı haberinde, Moskova’da, eski Rosnano başkanı ve Boris Yeltsin döneminde “kemik kıran” lakabıyla tanınan özelleştirme şefi Anatoliy Çubays’ın bazı eski yardımcılarının gözaltına alındığını bildirdi.
TASS haber ajansına konuşan emniyet kaynakları da gözaltıları doğruladı.
Habere göre, gözaltıların nedeni yetki aşımı soruşturması. Şu anda güvenlik güçleri arama ve soruşturma işlemlerini yürütüyor.
Ajansa konuşan bir yetkili, “Gözaltına alınanların statüsü, soruşturma işlemleri sırasında belirlenecek,” dedi.
Daha önce, Devlet Duması milletvekilleri Andrey Kartapolov ve Andrey Lugovoy, Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin’den, Çubays’ın Rosnano başkanlığı ve Rusya Devlet Başkanı’nın uluslararası kuruluşlarla ilişkiler özel temsilciliği görevlerini yürüttüğü dönemdeki faaliyetlerinin “ilgili suçların belirtileri açısından” incelenmesini talep etmişti.
Soruşturmanın başlatılmasını isteyenler, Rusya Başsavcısı İgor Krasnov’a da bir talepte bulundular.
Başsavcıdan, Çubays’a karşı açılan ceza davalarına ilişkin soruşturma makamlarında bulunan delilleri Devlet Duması’nın Savunma, Güvenlik ve Yolsuzlukla Mücadele komisyonlarına sunması istendi.
Milletvekilleri, inceleme sonuçlarını ve talep edilen materyalleri kendilerine iletilmesini talep ettiler.
Çubays, 2008-2020 yılları arasında Rosnano yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütmüştü. Aralık 2020’den Mart 2022’ye kadar ise Devlet Başkanı Vladimir Putin’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmak amacıyla uluslararası kuruluşlarla ilişkiler özel temsilcisi olarak görev yaptı.
Putin, Çubays’ın Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından ülkeyi terk etmesinden iki gün sonra bu görevden aldı.
Çubays şu anda İsrail’de yaşıyor ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonraki Rusya tarihini inceleyen bir Rusya Araştırmaları Merkezi’nin “sponsor grubunun organizatörü” oldu.
2023 yılında Putin, Çubays’ın “kaçtığını” ve “nedense yurt dışında saklandığını” söylemişti.
Putin, bunun Rosnano’daki “finansal açık” soruşturmasıyla ilgili olabileceğini öne sürmüştü.
Geçtiğimiz ekim ayında ise Devlet Duması Başkanı Vyaçeslav Volodin, 1998-2008 yılları arasında RAO UES yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüttüğü sırada yaptığı elektrik enerjisi reformunu eleştirerek Çubays’ın iade edilmesini önermişti.
Volodin, “Çubays, elektrik enerjisi sektörünün özel mülkiyete devredilmesinden sonra kapasitelerini artıracaklarını vaat etti. Ne artırdılar? Devlet, nükleer enerjide ve hidroelektrik enerjisinde yeni kapasiteler inşa ediyor. Fakat onlar [elektrik enerjisinde] sadece kendi ceplerini doldurdular ve yurt dışında gayrimenkul aldılar. Sonra da hepsini kaybettiler. Bu yüzden gerçekleri olduğu gibi söyleyelim. Çubays nerede? Alın getirin,” şeklinde konuşmuştu.
Devletleştirme dalgası büyüyor
Rusya’da son dönemde yaşanan gelişmeler, ülkenin siyasi ve ekonomik gündemine damga vuruyor. Özellikle Çubays’ın ekibinin temsil ettiği neoliberal kanada yönelik operasyonlar dikkat çekerken, devletleştirme süreçleri de hız kazanıyor.
Geçtiğimiz günlerde Yekaterinburg’daki Yeltsin Merkezi’nin Moskova’da şube açması beklenen bir olaydı. Ancak, açılış törenine devlet erkanından hiçbir ismin katılmaması, siyasi çevrelerde yorumlara neden oldu.
Bu durum, Rusya’nın liberal ve küreselleşmeci çevrelere karşı tutumunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Bir diğer önemli gelişme ise Domodedovo Havaalanı’na yönelik devletleştirme davası oldu.
Savcılık, havaalanının yabancı kontrolünde olması gerekçesiyle dava açtı. Bu adım, Rusya’nın stratejik öneme sahip varlıklarını yeniden devlet kontrolüne alma politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Ukrayna çatışmasının başlangıcında Komsomolskaya Pravda gazetesinin “milli kapitalizm” kavramını gündeme getirmesi, Rusya’nın ekonomik politikalarına yön veren iktidar yapıları için bir tür siyasi program niteliği taşıyor. Bu süreçte, küreselleşmeci ve liberal burjuvazi ya tasfiye ediliyor ya da saf değiştirmeye zorlanıyor.
Ukrayna savaşının üçüncü yılında Rusya’da devletleştirme rekoru
Rusya
Microsoft, Rusya pazarından iflas yoluyla tamamen çekiliyor

Amerikan teknoloji devi Microsoft, Rusya pazarından kesin olarak çekilme kararı aldı. Şirketin yerel iştiraki ‘Microsoft Rus’, Gazprombank ile yaşadığı hukuki sürecin ardından Moskova Tahkim Mahkemesi’ne iflas başvurusunda bulunacağını duyurdu.
Amerikan teknoloji devi Microsoft, Rusya pazarından tamamen çekilme yönünde nihai adımını atıyor.
Fedresurs portalında yayımlanan açıklamaya göre, şirketin Rusya’daki iştiraki “Microsoft Rus”, Moskova Tahkim Mahkemesi’ne kendi iflasını isteme amacıyla başvuruda bulunmaya hazırlandığını duyurdu.
Bu kararın arkasındaki önemli etkenlerden biri, Rus enerji şirketi Gazprom’a bağlı Gazprombank’ın açtığı dava oldu.
Gazprombank’ın alacak davası etkili oldu
Gazprombank, bu yılın başında “Microsoft Rus” aleyhine sebepsiz zenginleşme iddiasıyla 90,9 milyon rublelik bir tazminat davası açmıştı.
Dava dosyasına göre, talepler Eylül 2021’de imzalanan ve 12 Eylül 2022’ye kadar geçerli olan bir teknik destek sözleşmesine dayanıyordu.
Gazprombank, “Microsoft Rus” şirketinin Nisan 2022’den itibaren sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmeyi durdurduğunu, ancak ödemenin tamamını aldığını söyledi.
Nisan ayında mahkeme, Gazprombank’ın talebini kısmen kabul ederek “Microsoft Rus” şirketinin sebepsiz zenginleşme nedeniyle 887 bin Amerikan doları ve 62 bin Amerikan doları faiz olmak üzere toplam 949 bin Amerikan doları ödemesine hükmetti.
Ayrıca, fiili ödeme anına kadar kredilere uygulanan ortalama ağırlıklı faiz oranı üzerinden faiz işletilmesine karar verildi.
Ukrayna savaşı sonrası başlayan kademeli çekilme
Microsoft, Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalesinin ardından 2022 baharında Rusya’daki faaliyetlerini daraltmaya başlamıştı.
Ancak şirket, yakın zamana kadar ülkedeki hukuki varlığını sürdürüyordu. 7 Mart 2025’te yayınlanan bir şirket raporuna göre, Aralık 2024-Ocak 2025 döneminde Moskova, St. Petersburg, Yekaterinburg, Novosibirsk, Vladivostok ve Krasnodar dahil olmak üzere 13 Rus şehrindeki Microsoft ofisleri kalıcı olarak kapatıldı.
Raporda, o tarihte şirketin Rusya’daki tüzel kişiliğinin tasfiyesinin gündemde olmadığı belirtilmişti.
“Microsoft Rus” şirketinin operasyonel faaliyetleri, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesini gerekçe göstererek kayda değer ölçüde azalmıştı.
Şirketin 2021 yılında 6,9 milyar ruble olan cirosu, 2024 yılında 161,6 milyon rubleye kadar geriledi. Bununla birlikte, muhasebe kayıtlarına göre şirket, 2024’te 174,1 milyon ruble net kâr elde etmeyi başardı.
İflas başvurusunun ardından şirketin Rusya’daki tüm operasyonlarının resmen sona ermesi bekleniyor.
Rusya
Rusya Merkez Bankası, iki yıl sonra faiz indirimine yeşil ışık yaktı

Rusya Merkez Bankası, iki yıldır süren faiz artışlarının ardından politika faizinde yakın zamanda bir indirime gidebileceğinin sinyalini verdi. Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Filip Gabuniya, ekonomik verilerdeki değişimle birlikte 6 Haziran’daki toplantıda faiz ve sinyal konusunda daha çeşitli seçeneklerin masada olacağını belirtti.
Rusya Merkez Bankası, ekonomiye ve finans piyasalarına sürpriz bir şekilde yakın zamanda politika faizinde indirim olabileceği yönünde umut verdi.
Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Filip Gabuniya, yaptığı açıklamada, “Durum bir miktar değişti, 6 Haziran’daki Yönetim Kurulu toplantımızda tartışmamızın ilginç olacağı pek çok yeni gelişme ortaya çıktı. Faiz oranı ve sinyal konusundaki karar seçeneklerimizin Nisan ayına göre daha çeşitli olacağını düşünüyorum,” ifadelerini kullandı.
Rusya’da politika faizi, son iki yıldır aralıklarla artarak 2023’ün ilk yarısındaki yüzde 7,5 seviyesinden, 2000’li yılların başından bu yana rekor olan yüzde 21 seviyesine yükselmiş ve son yedi aydır bu düzeyde tutuluyordu.
Merkez Bankası, son ana kadar yalnızca faiz artışı olasılığından bahsederken, 25 Nisan’da sinyalini yumuşatarak gelecekteki faiz kararlarının “enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki düşüşün hızına ve sürdürülebilirliğine bağlı olarak alınacağını” belirtmişti. Banka yetkilileri daha önce yakın bir toplantıda faiz indirimi olasılığına hiç değinmemişti.
İndirim beklentileri güçleniyor
Uzmanların çoğu, Merkez Bankası’nın haziran toplantısında faiz indirimi olasılığını gündeme getirmesini ve temmuz ayında nihayet indirime gitmesini bekliyordu. Bu senaryo hâlâ ana beklenti olsa da, sürpriz olasılığı arttı.
St. Peterburg Bankası analisti Viktor Grigoryev, “Regülatör, faiz kararıyla şaşırtabilir,” değerlendirmesinde bulundu.
Faiz indirimi için gerekçeler birikiyor. Bunların başında enflasyonun, kredilendirme faaliyetlerinin ve ekonominin yavaşlaması geliyor.
Maliye Bakanı Anton Siluanov ve İktisadi Kalkınma Bakanı Maksim Reşetnikov da Merkez Bankası’na faiz indirimi yönünde telkinlerde bulunmuştu.
İlk çeyrekte Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) artışı sadece yüzde 1,4 olarak gerçekleşirken, birçok sivil sektörde durgunluk hatta daralma yaşanıyor ve yıllık enflasyon yüzde 10’un altına geriledi.
Tüketici kredileri azalırken, perakende krediler genel olarak durgun, kurumsal krediler ise neredeyse hiç artmıyor; tahviller dahil ilk dört ayda artış sadece yüzde 1,1 oldu (ancak bu dönemde bütçeden yapılan avans ödemeleri arttı).
Sorunlu kredilerin oranı yükseliyor ve Merkez Bankası en büyük şirketler arasında iflas olasılığını bile değerlendiriyor.
Analistlerin hesaplamalarına göre, haftalık verilere dayanarak mayıs ayında mevsimsellikten arındırılmış cari fiyat artış hızları yüzde 4’lük hedef seviyeye yavaşladı.
Eğer bu eğilim tersine dönmezse, geçen yılki hızlı fiyat artışı dönemlerinin baz etkisinden kademeli olarak çıkılmasıyla yıllık enflasyon düşmeye devam edecek.
Merkez Bankası temkinli yaklaşımını koruyor
Merkez Bankası, geçen yıl olduğu gibi bir geri dönüş yaşanmasından endişe ediyor. 2023’ün ikinci yarısında politika faizini yüzde 16’ya çıkaran banka, yedi ay boyunca bu seviyeyi korumuştu. Düşmeye başlayan enflasyon yeniden hızlanmış ve yıl sonunda yıllık bazda yüzde 10’a yaklaşmıştı.
Bu nedenle Merkez Bankası, sinyalinde de dahil olmak üzere her zaman enflasyon ve beklentilerdeki “sürdürülebilir” düşüşün önemini vurguluyor.
En önemli faktörlerden biri rublenin güçlenmesi. Merkez Bankası, bunun sürdürülebilirliğinden şüphe duyuyor; ayrıca yüksek politika faizi, rublenin güçlenmesinin neredeyse ana nedeni.
Faiz indirimi, döviz piyasasında bir geri dönüşe ve neredeyse tüm uzmanların beklediği rublenin değer kaybetmesine yol açabilir.
İktisadi Kalkınma Bakanlığı’nın nisan sonunda güncellenen tahminine göre yıl sonunda dolar kurunun 98,7 ruble olması bekleniyor.
Merkez Bankası’nın anketine katılan analistler ise yıl ortalamasında 91,5 ruble (Gazprombank analistlerinin hesaplamalarına göre yıl sonunda dolar başına 98-100 ruble) tahmin ediyor.
Enflasyon sepetindeki farklı eğilimler
Merkez Bankası analistleri (bu, kurumun resmi tutumu değil), bankanın şüpheleri için bir başka nedene dikkat çekti: Tüketici sepetindeki bileşenler farklı davranışlar sergiliyor.
Gıda dışı ürünlerin fiyatları döviz kurlarını takiben (mevsimsellikten arındırılmış olarak) düşüşe geçerken, gıda ürünleri ve hizmetler hızla pahalanmaya devam ediyor.
Analistlere göre, fiyat artışlarının sürdürülebilir bir şekilde yavaşlaması ve fiyat istikrarının sağlanması için tüketici sepetindeki farklı bileşenlerin dinamiklerinde ve fiyat artış hızlarında çok daha büyük bir homojenlik gerekiyor.
Merkez Bankası, mevcut faiz oranıyla iş yapmanın imkansız olduğuna ve ekonominin resesyona doğru sürüklendiğine inanmıyor.
Krediye aşırı bağımlı şirketlerin iflas olasılığını kabul etmekle birlikte, genel olarak tüm sektörlerin durumunun normal olduğunu düşünüyor.
Binlerce işletmeyle yapılan anket sonuçlarına göre hesapladığı iş dünyası iklim göstergesi pozitif bölgede kalmaya devam ediyor.
Merkez Bankası buradan, iş aktivitesinin azalmadığı, sadece daha yavaş büyüdüğü sonucunu çıkarıyor. Ancak, göstergeyi pozitif bölgeye taşıyan beklentiler olurken, mevcut durum değerlendirmeleri yılbaşından bu yana negatifte seyrediyor.
Beklentiler ve istihdam piyasasındaki belirsizlik
Enflasyon beklentileri de çelişkili bir tablo sunuyor. İş dünyasının beklentileri neredeyse hedef seviyeye (Mayıs’ta yüzde 4,4) düşerken, halkın beklentileri son iki aydır —mayıs anketine göre yüzde 13,4— artıyor.
Ekonomist Dmitriy Polevoy, nisan anketinin petrol fiyatlarındaki düşüşe denk gelmesi, mayıs anketinde ise hükümetin 2026 bütçesine dahil ettiği kamu hizmetleri tarifelerindeki yüksek oranlı zammın aktif olarak tartışılmasının bunda etkili olmuş olabileceğini belirtti.
Ancak temmuz ayından itibaren yapılacak tarife zammı, geçici de olsa enflasyonu hızlandıracak.
Bu yıldan itibaren Gelir Vergisi’ndeki artış nedeniyle halkın gelirlerinde ne olduğu hakkında net bir şey söylemek zor. Şirketler, mümkün olduğunca ikramiye ödemelerini Aralık ayına kaydırdı, bu da ilk çeyrek verilerinin oldukça “gürültülü” olmasına neden oldu.
Tvyordıh Tsifr analistleri, maaş dinamikleri hakkında nisan ayı verileri geldiğinde yorum yapılabileceğini, ancak mart ayı rakamlarının iş gücü piyasasında bir soğumadan bahsetmeye izin vermediğini belirtiyor.
İşsizlik ise mart ayında yüzde 2,3 ile tarihi düşük seviyesine geri döndü. Tvyordıh Tsifr analistleri, ekonomideki yavaşlamanın geçici olabileceğini, “gerçek” bir resesyonun işsizlik artışıyla birlikte geleceğini ifade ediyor.
Bu nedenle Merkez Bankası, faiz indirimi için argümanlar birikmeye devam etse de temkinli davranıyor. Çoğunluk, 6 Haziran’da sinyalin yumuşatılmasını beklerken, bazıları faiz indiriminin kendisini bekliyor.
Rusya
Moskova, Kiev’le görüşmelerde Medinskiy’den vazgeçmiyor

Rusya, Devlet Başkanı Yardımcısı Medinskiy’i 2 Haziran’da yapılması planlanan Ukrayna müzakereleri için yeniden görevlendirdi. Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zaharova, heyet yapısının değişmeyeceğini açıklarken, Medinskiy’nin önceki katılımı özellikle ABD Başkanı Trump yönetimi ve Batılı arabulucular tarafından tepkiyle karşılanmıştı.
Rusya, Devlet Başkanı Yardımcısı Vladimir Medinskiy’i bir kez daha Ukrayna ile yürütülecek müzakerelerde heyet başkanı olarak görevlendirdi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Rossiya-24 televizyon kanalında yaptığı açıklamada, 2 Haziran’da yapılması planlanan görüşmelerde Rus heyetinin yapısının değişmeyeceğini belirtti.
Medinskiy’nin bu göreve yeniden getirilmesi, özellikle ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin daha önceki müzakerelerde şahsına yönelik itirazlarına rağmen gerçekleşti.
Vladimir Medinskiy, 2022’de ve bu yılın mayıs ayında İstanbul’da yapılan Ukrayna müzakerelerinde de Rus heyetine başkanlık etmişti.
Ancak, Medinskiy’nin katılımı Batılı arabulucular arasında rahatsızlık yaratmıştı. Bloomberg‘ün haberine göre, Donald Trump yönetimi, Medinskiy’nin müzakere sürecinden çıkarılması için ısrarcı olmuştu.
Kiev ile Moskova arasındaki temasların organizasyonundan sorumlu Amerikalı yetkililerin, eski kültür bakanı olan Medinskiy dahil “sertlik yanlısı” olarak nitelendirilen isimlerin katılımına karşı çıktığı bildirilmişti.
Rusya ve Ukrayna heyetleri arasındaki son doğrudan görüşme, üç yıldan fazla bir aradan sonra 16 Mayıs’ta İstanbul’da gerçekleşmişti.
Fakat bu görüşmede taraflar barış konusunda somut bir anlaşmaya varamamıştı. The Economist‘in edindiği bilgilere göre Medinskiy, Kiev’in Donetsk, Lugansk, Herson ve Zaporojye oblastlarının idari sınırlar dahilinde kaybedildiğini tanımasında ısrar etmişti.
Taleplerinin reddedilmesi durumunda ise Rusya’nın Sumi ve Harkov oblastlarına yönelik bir saldırı başlatacağı ve “sonsuza kadar” savaşacağı tehdidinde bulunduğu aktarılmıştı.
Ayrıca Bloomberg haberinde, Ukrayna’nın tarafsız statüsü ve topraklarında yabancı asker bulundurmaması gibi şartların da Rusya’nın talepleri arasında yer aldığı yazıldı.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 28 Mayıs’ta müzakerelerin ikinci turunun 2 Haziran’da İstanbul’da yapılmasını önermişti.
Buna karşılık Ukrayna tarafı, olası bir ateşkesin şartlarının önceden duyurulmasını talep etti.
Ancak Kremlin, somut tekliflerin sadece heyetlerin görüşmesi sırasında açıklanacağını bildirdi. Kiev ise müzakerelere resmi katılımını henüz doğrulamadı.
Rusya-Ukrayna müzakerelerinin ikinci turu 2 Haziran’da İstanbul’da olabilir
-
Dünya Basını6 gün önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika1 hafta önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş1 hafta önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Görüş2 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak
-
Dünya Basını2 hafta önce
Dani Rodrik: Merkantilizm o kadar da kötü değil ama Trump’ınki en kötüsü