Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Arap Ligi’nde ‘Esad’ hazırlığı

Yayınlanma

Suriye’nin Arap ülkeleriyle normalleşme gündemi hız kazandı. Suriye Dışişleri Bakanı resmi ziyaret kapsamında Mısır’a gitti. ABD medyası Suriye Cumhurbaşkanı Başar Esad’ın yakın zamanda Mısır’a gideceğini yazdı. Bu yılki Arap Birliği toplantısına ev sahipliği yapacak olan Suudi Arabistan ise Suriye’yi zirveye davet etmeyi gündemine aldı.

Suriye’nin Arap dünyasıyla diplomatik ilişkileri yeniden tesis etmesi yönünde gelişmeler ivme kazanıyor. Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Miktad 10 yıldan uzun bir aranın ardından Mısır’a ilk diplomatik ziyaretini yaptı.

Miktad’ın Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri ile görüşmesine ilişkin Suriye Dışişleri Bakanlığından “kardeşlik ilişkilerini güçlendirmenin yollarını” ele aldık açıklaması yapıldı. Mısır Dışişleri Bakanlığı ise “iki ülke arasındaki iletişim kanallarını farklı düzeylerde yoğunlaştırma konusunda mutabık kaldıklarını” duyurdu.

Esad – Sisi görüşmesi kapıda

Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şükri, Mart ayının sonunda Suriye’yi ziyaret etmiş, Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad tarafından kabul edilmişti.

Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayid Al Nahyan ve beraberindeki heyet Ocak ayının başında Şam’da Beşar Esad ile bir araya gelmişti. Mart ayında ise Beşar Esad, BAE’ye resmi bir ziyarette bulunmuştu.

The Wall Street Journal’a konuşan kaynaklar Ramazan ayından sonra Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın Mısır Devlet Başkanı Abdulfettah es-Sisi ile bir görüşme gerçekleştireceğini yazdı. Bu görüşmede Suriye’nin Arap Ligi’ne dönüşü gibi hassas konuların ele alınması bekleniyor.

Irak Başbakanı: Suriye Arap Ligi’ne dönmeli

Öte yandan Irak Başkanı Muhammed Şiya es-Sudani, Suriye’nin Arap Ligi’ne dönmesi gerektiğini söyledi. Sudani’nin açıklamalarını aktaran Iraq News Agency (INA), Irak Başbakanının “Suriye çok acı çekti, diyalog zorunlu” dediğini aktardı.

Suriye’deki güvenlik durumuna işaret eden Sudani, “Karşılaştığımız ciddi güvenlik sorunu, Suriye’deki güvenlik durumudur” ifadelerini kullandı.

Suudi Arabistan’dan Esad’a davet hazırlığı

Yeni yıla Arap dünyasıyla normalleşme gündemiyle giren Suriye’nin önündeki kritik adımların başında 2012 yılında atıldığı Arap Ligi’ne geri dönüşünün sağlanması geliyor.

Konuya ilişkin Reuters’e bilgi veren kaynaklar, Suudi Arabistan’ın Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ı Arap Birliği zirvesine çağırmaya hazırlandığını söyledi.

Mayıs ayında Suudi Arabistan’da yapılacak zirveye Beşar Esad’ın olası katılımı 2023 yılında Arap dünyasını ilgilendiren en önemli gelişme olarak değerlendiriliyor. 2022 yılında Arap Ligi zirvesine ev sahipliği yapan Cezayir, Beşar Esad’ın zirveye katılımı konusunda çok sayıda girişimde bulunmuş ancak bütün pürüzleri giderememişti.

Öte yandan Şam’daki Büyükelçiliğini yeniden faaliyete geçirmeye hazırlanan Suudi Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan’ın da önümüzdeki günlerde resmi bir ziyaret kapsamında Şam’a gitmesi bekleniyor. Bu ziyarette Faysal’ın Esad’a Arap Birliği için resmi davette bulunması bekleniyor.

İsrail Suriye’nin normalleşmesini yakından izliyor

İsrail’de güvenlik bürokrasinin görüşlerini yansıtan Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü’nde (INSS) Suriye’nin Arap dünyası ile normalleşmesi ve Riyad – Tahran ilişkilerindeki yumuşamayı İsrail açısından analiz eden bir makale yayınlandı.

Yoel Guzansky ve Carmit Valensi imzalı makalede şu görüşe yer verildi:

“Arapların Esad’ı tanıması, ABD’nin Esad rejiminin tecrit edilmesinde ısrar eden resmi duruşuna karşı çıkıyor. Bu nedenle Riyad’ın Şam’la bölgesel bir yakınlaşma sürecine katılması, Washington’a yeni bir bir meydan okuma olarak algılanabilir. Özellikle Rusya ve Çin’in Suudi diplomatik hamlelerine birlikte arabuluculuk yapması ABD’nin bölgedeki imajında ​​daha fazla düşüşe işaret edebilir.”

Gelişmenin Tel Aviv’e etkilerini de inceleyen makalede “Körfez ülkeleri ile İran ve Suriye arasındaki yakınlaşma İsrail’in İran karşıtı bir kamp kurma ve İran’ı tecrit etme çabalarını muhtemelen daha da zayıflatacaktır” tespitine yer verildi.

Suriye’de “İran hedefleri” olarak ilan ettiği askeri ve sivil noktaları bombalayan Tel Aviv’in hareket alanının kısıtlanacağı görüşü de makalede yer buldu:

“İsrail’in Suriye’deki saldırılarına ilişkin olaraksa Esad’la ilişkilerin yenilenmesine ilişkin genişleyen bölgesel süreç, muhtemelen bölge devletlerinin rejimin sivil altyapısına yönelik (uluslararası havalimanı gibi) Suriye’nin egemenlik ve istikrarını baltalayan saldırılardan kaçınması yönünde İsrail’e yönelik baskıyı artırmasına yol açacaktır.”

ORTADOĞU

Hamas’ın Batı Şeria lideri İsrail hapishanesinde öldürüldü

Yayınlanma

Hamas’ın Batı Şeria’daki lideri Mustafa Muhammed Ebu Ara, tutuklu bulunduğu İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde işkence veya ihmal nedeniyle öldürülen tutuklu sayısının 19’a yükseldi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra’nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra’nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra’nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023’te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Ebu Ara’nın, tüm mahkumlar gibi, Gazze’ye yönelik imha savaşının başlamasından bu yana, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki mahkûm ölümlerinin başlıca nedenleri olan işkence, açlık ve tıbbi ihmal de dahil benzeri görülmemiş suçlar ve prosedürlerle karşı karşıya kaldığı” vurgulandı.

Ebu Arra’nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, “Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı” denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700’ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19’a çıktığı aktarıldı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Mısır, IMF incelemesi öncesi akaryakıt fiyatlarını %15 artırdı

Yayınlanma

Mısır, Aralık 2025’e kadar sübvansiyonları kademeli olarak kaldırma planının bir parçası olarak akaryakıt fiyatlarını artırdı. Bu hamle, vatandaşların hoşnutsuzluğuna yol açan elektrik kesintilerinin devam ettiği bir dönemde geldi.

Mısır 2022’den bu yana, verdiği kredilere karşılık Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği ekonomik bir “reform” programı uyguluyor. Bu program çerçevesinde para birimi dört kez devalüe edildi, gıda ve enerji sübvansiyonları önemli ölçüde azaltıldı, ancak bazıları hala yürürlükte.

The National’a konuşan mali analistler, akaryakıttaki fiyat artışlarının IMF’nin Mısır’a verdiği 820 milyon dolar tutarındaki kredinin üçüncü diliminin ödenmesi için temel bir şart olduğunu söyledi.

IMF, Mısır’ın gıda ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması şartını yerine getirmesini beklerken reform programının üçüncü incelemesi 10 Temmuz’dan 29 Temmuz’a ertelendi.

IMF’nin mart ayında kredi programını 5 milyar dolar genişletmesinden bu yana hükümet akaryakıt fiyatlarına ikinci kez zam yaptı. Mısır, anlaşmanın bir parçası olarak yakıt sübvansiyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti.

Nisan ayında IMF, Mısır’ın 2024/25 yıllarında yakıt sübvansiyonları için 331 milyar Mısır lirası (6,85 milyar dolar), 2025/26 yıllarında ise 245 milyar Mısır lirası harcayacağını tahmin etmişti.

The National’ın haberine göre hükümetin sübvansiyonları kaldırma çabaları, son yıllarda yaşam maliyetlerinin arttığını söyleyen vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Günlük yaşamı sekteye uğratan ve Mısırlılar arasında öfkeye yol açan sürekli elektrik kesintileri durumu daha da kötüleştirdi.

Hükümet elektrik kesintilerini rekor tüketim ve teknik arızalara bağlıyor ancak pek çok vatandaş bu açıklamaları bahane olarak görüyor.

Bazı uzmanlar sübvansiyonların azaltılmasının uzun vadede elektrik sektöründe yeni yatırımlar için alan açacağını ve nihayetinde elektrik kesintilerini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Ancak hükümet kısa vadede IMF’nin şartlarını yerine getirmek ve halkın hoşnutsuzluğunu yönetmek arasında tehlikeli bir yolda ilerlemek zorunda.

Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, IMF kredilerini güvence altına almak için gerekli olsa da hükümet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyi daha da gerginleştirebilir.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes müzakerelerine “Biden” rötarı

Yayınlanma

İsrail müzakere ekibi, Hamas ile ateşkes ve esir takası müzakereleri için bugün Doha’da yapılması planlanan görüşmeleri bir hafta sonraya erteledi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, gecikmenin nedeninin Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin ertelenmesi olduğunu belirterek, Başbakan’ın nasıl ilerleneceğini değerlendirmek üzere ortaya çıkan anlaşmayı Biden’la görüşmeyi planladığını söyledi.

Kaynak ayrıca müzakere ekibinin toplantıdan sonra görüşmeler için yola çıkacağını söyledi, ancak tam zamanını belirtmedi. İsrail medyası heyetin ancak önümüzdeki hafta yola Doha’ya gidevileceğini bildirdi. Kaynak, gecikmeye rağmen müzakerecilerin Arap arabulucularla görüşmeleri uzaktan sürdürdüğünü vurguladı.

Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri, heyetin seyahatinin ertelendiği haberine öfke duyduklarını ifade ettiler.

Rehinelerden Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker, “Netanyahu Kongre önünde masadaki anlaşmayı kabul ettiğini açıklamak yerine, kişisel nedenlerle anlaşmanın ilerlemesini engelliyor” dedi.

Ayrıca aileler, İsrailli müzakere heyetiyle “acil toplantı” yapılmasını talep etti.

“Esir Aileleri Forumu” tarafından yapılan açıklamada müzakereler konusunda güven krizinin olduğuna işaret edildi. Açıklamada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) iki haftadır arabulucuların anlaşmanın uygulanmasına ilişkin taleplerine yanıt vermekten kaçınıyor” denildi.

Esir ailelerine müzakere sürecine dair sağlanan bilgilerin gerçekliği yansıtmadığı aktarılarak, “Bu ayak sürüme, sevdiklerimizi geri getirme şansının kasıtlı sabote edilmesidir. Müzakereleri etkili şekilde baltalıyor ve ciddi bir ahlaki başarısızlığa işaret ediyor” denilen açıklamada, esirlerin geri dönüşüne ilişkin “dürüst rapor” sunmanın güvenlik servislerinin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English